'Görgöz CHP'deki haksızlıkların üstünü örtmeye çalışıyor'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski üyesi Musa Kelle CHP'li bir kadın üye hakkında ahlak dışı dedikodularla ilgili açılan soruşturmanın İl Başkanı Yalçın Görgöz tarafından kapatılmaya çalışıldığını iddia etti   CHP eski üyesi Musa Kelle, partinin mevcut İl Başkanı Yalçın Görgöz'ün kadınların CHP'de uğradıkları sözel, fiziksel, psikolojik, cinsel ve ahlaki şiddete karşı medya yaptırımını kullanarak şiddeti [&hellip]
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski üyesi Musa Kelle CHP’li bir kadın üye hakkında ahlak dışı dedikodularla ilgili açılan soruşturmanın İl Başkanı Yalçın Görgöz tarafından kapatılmaya çalışıldığını iddia etti
CHP eski üyesi Musa Kelle, partinin mevcut İl Başkanı Yalçın Görgöz’ün kadınların CHP’de uğradıkları sözel, fiziksel, psikolojik, cinsel ve ahlaki şiddete karşı medya yaptırımını kullanarak şiddeti bir nebze önlemeye çabaladığını açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski üyesi Musa Kelle tarafından yapılan yazılı açıklamada, gazeteniz Kocatepe’nin de sütunlarında yer verdiği eski bir kadın üye hakkında ahlak dışı dedikodu sonucu açılan soruşturmanın İl Başkanı Yalçın Görgöz tarafından kapatılmaya çalışıldığını iddia etti. Kelle yaptığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“TANIKLIĞIMDAN DEDİKODUYU BENİM ÇIKARDIĞIM İDDİASI OLUŞTU”
“Ben Musa Kelle. 1976 yılından beri CHP üyesi idim. Çocukluğumdan beri, rahmetli babamın da eski CHP li başkanlarından olması nedeni ile hep siyasetle iç içe büyüdüm. Bundan 6 ay önce Kocatepe ve Odak gazetelerinde de yer verilen Emirdağ İlçe Başkanı Barış Can ile başlayan bu ahlaki değerleri çiğneyen partimize yakışmayan olayın şikâyetinde ben tanıktım. Ne var ki o tarihte tek tanık olduğum için bu dedikoduyu benim çıkardığım algısını oluşturarak İl Başkanı Yalçın Görgöz tarafından kapatılmaya çalışıldı. Daha sonra Emirdağ ilçe Başkanından duyduğunu söyleyen bir başka tanık dahaçıktı. Yalçın Görgöz tanıkları dahi dinlemeden Emirdağ ilçe Başkanı için ceza verilmesine yer olmadığı kararını çıkarttı. Anlam veremediğimiz şekilde bu soruşturmayı engelleme çalışmalarının altında son olarak yeni bir tanığın çıkmasıyla (Eski Kadın Kolları Başkanı ve eski il yönetim kurulu üyesi Alev Doğru) bu dedikodunun Emirdağ’lı il yönetim kurulu üyesi Ahmet Köksal’dan çıktığını öğrendik. Yalçın Görgöz’ün kendi yönetimine uzandığı için panik olup soruşturmayı kapatmaya çalıştığı anlaşıldı.” ifadelerine yer verdi.
“KADINLARIN MAHREMİNİ
KONUŞANLAR TOPLUMDAN
NASIL OY İSTEYECEKLER?”
Kelle sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP yöneticisi olan çok aktif bir kadının (ismini vermek istemiyorum rencide olmasın diye) ahlak değerlerini çiğneyen bir konuda iftiraya uğraması nedeniyle CHP il başkanlığına verdiği ilk dilekçeden itibaren olayların üstü İl Başkanı Yalçın Görgöz tarafından kapatıldı. Yakın zamanda iftiralı dedikodunun çıkış noktası olan İl Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Köksal hakkında verilen şikâyetteYalçın Görgöz, bu konuda tanıklık yapacak olan eski Kadın Kolları Başkanı Alev Doğru’nun tanık olarak ifadesini almadan, benim dosyada yardımcı olacak dokümanları sunduğum dilekçeyi de almadı Yalçın Görgöz bana telefonla ‘soruşturmaya gerek yoktur’ kararı aldıklarını bildirdi. Sözde bu kararı il yönetimine aldırıyor ama soruşturmanın açılmaması için yönetimini çeşitli bahanelerle yönlendiriyor. Amacı bu konunun partinin il disiplin kurulunda görüşülmesini engelleyip olaydan sıyrılmaktır. Bir il yönetim kurulu üyesinin tüzüğe ve toplum adabına aykırı her türlü davranışı ve konuşması il başkanının sorumluluğundadır. CHP’de bunların konuşulması hem partinin kuruluş amacına hem de toplumsal ahlakımıza terstir. Maalesef CHP İl Başkanı bu sorumluluğu almak istemiyor. Ayrıca Ahmet Köksal’ın kadınların mahremiyetini konuştuğu, bu ahlaki değerlere ters sohbet sırasında il başkanının kendisinin ve il yönetiminden 3-4 kişinin de olduğuna dair parti içinde söylentiler var. Yoksa bir il başkanı kendi yönetiminden birinin soruşturulmasını engellemek için neden bu kadar çaba gösterir ki? Soruyorum devletimizi kuran partide, kadınların en mahremini konuşan il yöneticiler ibizzat il başkanı tarafından korunursa, verilen şikâyetler işleme koyulmazsa Atatürk’ün emanetine ihanet edilmiş olmaz mı? Yarın toplumun önüne oy istemeye hangi yüzleçıkacaktır bu yöneticiler?”
“BU YÖNETİM GİTTİKTEN SONRA
TEKRAR PARTİYE ÜYE OLACAĞIM”
Musa Kele şunları kaydetti: “Yalçın Görgöz’ün parti içindeki kadınlara yönelik fiziksel ve ahlaki şiddeti kapatma teşebbüslerine tavır olarak protesto amaçlı Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yani 8 Mart2021 tarihinde partiden istifa etsem de İsmet İnönü ve Erdal İnönü ile siyaset yapma şerefine erişmiş bir babanın oğlu olarak partiden kopmam mümkün değildir. Bu yönetim gittikten sonra tekrar üye olacağım.65 yaşındaki devrimci gelenekten gelen solcu bir üyenin üzerine yani benim üzerime bu olayı yıkmalarına asla izin vermem. Kadınların mahremiyetinin konuşulmasına ve bir de iftira atılmasına ben göz yummam. Soyadımı bu çirkin hadiseyle bir araya getirmem. Bunu bizzat Yalçın Görgöz’ün kendisine de dedim. Soruşturmayı aç, adil bir sorgulama yap, tüzüğe uygun cezayı ver, hem parti temizlensin hem sen bunun altında kalma dedim. O hanım partilimizin bu olayı ilk duyduğundan bu yana yaşadığı mağduriyet haksızlık ancak partinin disiplin organı tarafından giderilebilir dedim ama Yalçın Görgöz disiplin organlarının çalışmasını sürekli engellemiştir. Hem parti içinde bu ahlaki değerlere uygun olmayan tutumlarda olanların barınamaması için hem de buna göz yumanların bilinmesi için bu yola çıktım. Devrimci gelenekten geldiğim için sözde devrimci olduğunu söyleyip bununla yakından uzaktan alakası olmayan tavırlara girenleri açıklamaktan çekinmem. Bunu tarihsel bir görev bilirim. Dokuz ay sabrettim ama Yalçın Görgöz adaletle bağdaşmayan örtbas etmeye yönelik tavırlarına devam etti.”
“CİNSEL VE AHLAKİ ŞİDDETİ BİR NEBZE ÖNLEMEK İSTİYORUM”
Yalçın Görgöz’ün iddialar hakkında dilekçeleri işleme koymadığının parti içi evraklarla ispatlanabileceğini belirten Kelle sözlerini şöyle tamamladı: “Yalçın Görgöz’ün dilekçeleri işleme koymadığı ve tanıkları dinlemediği zaten parti içi evraklarda sabittir. Benim bunları son çare olarak basın mensuplarına bildirmemdeki amacım şudur: Kadınların Cumhuriyet Halk Partisi’nde uğradığı sözel fiziksel psikolojik cinsel ve ahlaki şiddete karşı medya yaptırımını kullanarak bu şiddeti bir nebze önlemektir. CHP il Başkanını sizler aracılığı ile görevinin sorumluluğuna davet etmektir. Suçluların hak ettiği cezayı parti tüzüğüne uygun olarak almasını sağlamaktır. Asıl suçluların korunup benim üzerime yıkılarak kapatılmaya çalışılmasını engellemektir.”
>> Burak AYDIN’ın Haberi