Görgöz, CHP iktidarının bakış açısını anlattı

CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz, virüs salgınında CHP iktidarının sorunu nasıl değerlendireceğini açıkladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkara-hisar İl Başkanı Yalçın Görgöz yaptığı açıklamada AK Parti iktidarını eleştirerek “neleri başaramadıklarını” sıraladı.
“11 MADDELİK
TESPİTLER ÖNEMLİ”
Koronavirüs salgının tüm dünyada görüldüğünü ve son zamanlarda Türkiye’de de etkileri her geçen gün iyiden iyiye hissettirdiğini aktaran Görgöz, “Virüs salgınıyla mücadelede ülkemiz, AKP hükümetinin gerekli adımları zamanında atamaması nedeniyle, salgının yayılmasının ve yaşanan can kayıplarının önüne geçilememiştir. Bu zorlu süreçte gerek örgütümüz gerekse de belediyelerimiz, sokağa çıkması yasak olan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanması, maddi zorluk çeken kişilere ayni ve nakdi yardım sağlanması, genel halk sağlığını koruyucu önlemlerin alınması gibi konularda hızlı ve etkin adımlar atarak tüm Türkiye’ye örnek olacak çalışmalara imza atmaktadır. Bu bağlamda; ‘Partimiz iktidarda olsaydı salgın süreci başından beri nasıl yönetilirdi’ sorusunun cevaplarının, kamuoyu tarafından daha iyi anlaşılabilmesi ve bu sürece partimiz adına katkı sunabilmek için 11 maddelik tespitler çok fazla önem arz etmektedir.” dedi.
YAPILACAKLARI SILADI
Yalçın Görgöz, CHP’nin iktidarda olması halinde salgının Çin’de ortaya çıkıp ikinci bir ülkeye sıçramasıyla birlikte dünya genelinde salgının yayılma riski gerçekleşince öncelikle, Sağlık Bakanlığı’ndan Bakanlar Kurulu’nu konu ile bilgilendirmesini isteyeceklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık Bakanlığınca hazırlanan 2019 Pandemik Raporunun gereğini yapar, bilim kurulunun aldığı tüm kararlara uyar, gereğini ivedilikle yerine getirirdik. Yurda girişlerin sınırlandırılması, gümrük kapılarının kapatılması, yurt dışından gelen vatandaşların belli sürelerle karantinaya alınması sağlanırdı. Türkiye genelinde temel üretimi aksatmayacak önlemleri alarak sokağa çıkma yasağı ya da karantina uygulanması, büyük kentlerde bazı hastanelerin sadece salgın hastalıkla mücadeleye ayrılması uygulanırdı. Türkiye genelinde test merkezlerinin olabildiğince yaygınlaştırılması, test kitlerin üretilmesi için çalışmalara başlanması ve gerekli stokların oluşturulması bu kararların başında gelirdi.”
“SARAYA SORMAZ BİLİM
KURULUNA YAPTIRIRDIK”
“Vatandaşın yönetime olan güvenini ve sürecin şeffaf şekilde yönetilmesini sağlamak açısından; salgın hastalık konusunda kamuoyunu bilgilendirmek ve alınması gereken önlemleri kamuoyuna duyurmak için bilim kurulu sözcüsünü yetkili kılar ve önerilerini süratle yaşama geçirirdik.” diyen Görgöz, “Hazırlıksız kalmazdık. Sağlık alanındaki personel ve tıbbi malzeme açığını süratle giderirdik. Tıbbi malzeme açığını gidermek için ilgili kuruluşlarla iletişime geçip gerekli üretim, stoklama ve dağıtımı gerçekleştirirdik. Ekonomi çökerken ayrım yapmazdık. Salgın hastalığın yaratacağı ekonomik ve sosyal sorunları görüşmek ve tartışmak üzere ‘Ekonomik ve Sosyal Konsey’i üyeleri arasında hiçbir ayırım yapmaksızın süratle toplardık. Sağlık Bakanlığının oluşturduğu ‘Bilim Kurulu’ dışında, Hazine ve Maliye Bakanlığının eşgüdümünde ayrı bir ‘Ekonomik ve Sosyal Sorunları Değerlendirme Kurulu’ oluştururduk. Böylece ekonomik ve sosyal açıdan yapılması gerekenler, merkezi yönetimle yerel yönetimler arasındaki işbirliğinin esasları, alınması gereken ekonomik ve sosyal kararlar bu kurul tarafından alınırdı. Böylece sorunun işsizlik ve yoksullukla mücadele boyutu anlam kazanır ve vatandaşlara her türlü güven verilirdi.” şeklinde konuştu.
“SORUN MİLLİ VE İNSANİ
BAKIŞLA ELE ALINIRDI”
CHP iktidarının salgın sorununu milli ve insani bakışla ele alıp ayrıştırmayacağını kaydeden Görgöz şu ifadeleri kullandı: “Sorunu milli ve insani bakışla ele alırdık ayrıştırmazdık. Parlamentoda grubu bulunan siyasal partilerin Genel Başkanlarını davet eder, aldığımız önlemleri aktarır ve onların da görüşlerini alırdık. Meselenin bir siyasi mesele olmadığını, sorunun milli ve insani bir sorun olduğunu anlatırdık. Alınan her karar öncesinde kendilerini bilgilendirirdik. Kararlı dururduk tedbirde gecikmezdik. Valilere yerel yönetimlerle işbirliği yapılması ve ihtiyaç sahibi vatandaşlara süratle ulaşılması talimatını verirdik. Ayrıca bilim kurulunun önerisi doğrultusunda aldığımız kararlara uymayanlar hakkında gerekli işlemlerin ivedilikle yapılması talimatını da verirdik. Belediyesiz olmaz hiçbirini dışlamazdık. Büyükşehir ve diğer Belediye Başkanlarına bilim kurulunun önerileri doğrultusunda alınan kararlara uymalarının zorunluluğunu anlatır ve bu konuda ellerinden gelen çabayı göstermelerini isterdik. Evde tutardık. Vatandaşlarımıza; ‘Bu kararları, sınırlamaları sizin sağlığınız, Türkiye’nin sağlığı ve geleceği için alıyoruz. Evinizde kalınız. derdik. İhtiyaç sahiplerinin tüm ihtiyaçları asgari düzeyde sağlanacaktır. Yerel yönetimler bu konuda üstlerine düşeni yapacaktır. Valiliklerin koordinasyonundaki 112 acil çağrı merkezlerinden veya belediyelere ait 153 telefon numarasından sorunlarınızı aktarabilirsiniz.’ çağrısında bulunurduk. Bilimi rehber alıp Bilim Kurulunun da önerileri alınarak, hazırlayacağımız bir bilgi formu çerçevesinde her gün belli bilgilerin valilikler tarafından merkezde kurulan iki ayrı komisyona aktarırdık.”