Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Burcu Aydın
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Gökten gelen mektup – Kocatepe Gazetesi

Burcu Aydın 31 Aralık 2015 Perşembe 15:36:11
 

9 Aralık Çarşamba günü PTT’nin (Büyük Postahane) bulunduğu yaya yolunda ilerlerken çekik gözlü genç bir kız kısıtlı Türkçesi ile “Merhaba” dedi. Ben de Merhaba karşılığını verdim. “Nasılsınız” diye sordu. Teşekkür ederek ben de kendisinin hatırını sordum ve ekledim. “Daha önce tanışıyor muyuz?” Uluslararası Yabancı Öğrencilerle Kardeşlik Derneği (KARDER) ve Genç İHH tarafından 5 Aralık Cumartesi günü ortak düzenlenen toplantı katılımcılarından biri olabileceğini düşündüm. Hani uzak doğudan üniversite eğitimi için Afyon’a gelip beni de sözünü ettiğim toplantı vesile ile tanımış olabileceğini kanaati uyandı ilk başta.
Kendisinin Güney Kore’li olduğunu, İstanbul’da fizik öğrenimi gördüğünü söyledi ayak üzeri. Elindeki broşürü bana uzattı. Broşür yazımızın da başlığı olan “Göklerden Gelen Mektup” başlığını taşıyordu. “Ben İsa’ya inanırım. O Allah’ın oğludur.” dedikten sonra ben de Hz. Muhammed Mustafa’ya (SAV) inanırım dedim. “Müslüman mısınız?” diye sordu. Evet Elhamdülillah Müslümanım cevabını verdim. İnsanların günahkar olduğunu Hz. İsa’nın da bu nedenle çarmığa gerildiğinden söz etti. Ben de Hristiyanlığı ehli kitap olarak gördüğümüzü, Hz. İsa’ya inandığımızı ancak eğer sağ olsa Hz. İsa’nın da son Peygamber olan Hz. Muhammed Mustafa’ya (SAV) tabii olacağını söyledim.
Sonra lafın rengi değişti. Afyon’a niye geldiği soruma gezmek için karşılığını verdi Güney Koreli genç kız. Afyon’u güzel bulduğunu belirtti. Enfes işareti eşliğinde kaymağın lezzetli olduğunu, kaymaklı ekmek kadayıfını da benimle karşılaştığı gün yediğini anlattı. Bir konferansa yetişmem gerektiği için hayırlı günler dileyerek toplu taşıta bindim. Güleç yüzlü, çekik gözlü genç kız “görüşürüz” dedi ayrılırken.
Otobüste giderken  “Göklerden Gelen Mektup” başlıklı broşüre göz attım. İncil’den alıntılarla Hristiyanlık propagandası yapılıyordu. Misyonerlik faaliyetlerinin devam etmekte olduğu hepimizin malumu. Bunu yılmadan, usanmadan yapıyorlar. Anlamakta güçlük çektiğim 18-20 yaş aralığında bir kız çocuğunun Güney Kore’den kalkıpda asli işi olan öğrenciliği bir yana bırakıp haritada yerini bilmediği bir memlekete gezmek bahanesi ile gelip Hz. İsa’ya methiyeler düzmesi. Bu nasıl bir inanç, bu nasıl bir kararlılık, bu nasıl bir cesarettir Ya Rabbi!
Bilmem hatırlayanlar olur mu ya da rast gelen olmuş mudur? Hafızam beni yanıltmıyorsa 2003’ün yaz aylarında Türkçe İnciller dağıtılıyordu. Adeta moda olmuştu. Hatta gazete kağıtlarına sarılarak kamufle edilen Türkçe İnciller kırmızı renkte küçük ajanda ebadındaydı.
Hedef aynı, hedefe ulaşma direnci ve ümidi de diri bu zihniyetin. Haçlı ordularının yapamadığını sonraki nesiller farklı argümanları kullanarak yapmakta kararlı.
Peki bu kararlılık karşısında son ve hak dinin mensubu biz Müslümanlar’ın tavrı ve tutumu nedir ne olmalıdır? Bu mesele ne benim ne de tek başına başkaca birinin meselesi değildir. Mesele hepimizin yani Ümmeti Muhammed’in meselesidir.
Bizlere öncelikle düşen bu tür yaklaşımlar karşısında bilgili dolayısıyla kendimizden emin, efendi, nazik ve tahammüllü davranmaktır. Kulaktan dolma bilgileri terk ederek, kopyala yapıştır ürünü kötü kopyaları kullanmaktan vazgeçip Allah’ın Resulüne ilk emri olan “oku” emri ışığında sürekli okuyarak hafızayı, doğru bilgiyi diri tutmaktır.
Hz. İsa’yı dolayısıyla Hristiyanlığı ya da başkaca bir inancı tebliğ etmeyi görev edinenlere karşı ve her icap ettiğinde her Müslüman’ın hak din İslamiyeti ve Peygamber Efendimizi (SAV) ikna edici güzel bir üslupla anlatması asli görevidir. “Gökten Gelen Mektuba” karşı Kur’an-ı Kerimimiz ve Peygamber Efedimizin Sünneti Seniyesini bilip, hayata geçirip, yaptıklarımızı söyler Müslümanlar olmaya mecburuz.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER