'Göç yok, hayali nufuslar gerçeğe döndü'
AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısında konuşan AK Parti Milletvekili Sait Açba, AK Parti yönetimi sayesinde Türkiye’de milletin iktidarının iş başında olduğunu vurguladı. Yakın geçmişten günümüze kadar darbe süreçlerini analiz eden Açba, vesayetçi uygulamaların AK Parti uygulamaları ile son bulduğunu, iktidarın sağlam duruşu sayesinde demokrasi çıtasının yükselip güzel günlere ulaşıldığı mesajını verdi .Karar YSK’ya ait [&hellip]
AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısında konuşan AK Parti Milletvekili Sait Açba, AK Parti yönetimi sayesinde Türkiye’de milletin iktidarının iş başında olduğunu vurguladı.
Yakın geçmişten günümüze kadar darbe süreçlerini analiz eden Açba, vesayetçi uygulamaların AK Parti uygulamaları ile son bulduğunu, iktidarın sağlam duruşu sayesinde demokrasi çıtasının yükselip güzel günlere ulaşıldığı mesajını verdi .
Karar YSK’ya ait
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Afyonkarahisar İl Danışma Meclisi toplantısının 33. dün Ticaret Borsası Toplantı Salonu’nda yapıldı. Toplantının ikinci bölümü basına kapalı olarak devam etti. Toplantıya gösterilen yoğun katılım nedeniyle yaklaşık 250 kişilik salona partililer sığımakta zorluk çekti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından toplantı divanı göreve davet edildi. Divanı, AK Parti İl Koordinatörü Hacı Turan, İl Yönetim Kurulu Üyeleri Hasan Boyaman, Nurettin Birliktir, İl Kadın Kolları Başkanı Fatma Akbaba, Merkez İlçe Başkanı Bülent Eser ve Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Dener’den oluştu. Toplantının açılış konuşmasını AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek yaptı. 33. İl Danışma Meclis Toplantısı’nın hayırlara vesile olmasını dileyen Zeybek, her ay mutad olarak yaptıkları İl Danışma Meclisi Toplantısının genel seçim sonrasına kadar yapmama ihtimalinin bulunduğunu bildirdi. AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek, Afyonkarahisar’ın 7 olan milletvekili sayısının son hazırlanan TÜİK raporları adrese dayalı kayıt sistemine göre yapılan nüfus sayımından sonra 5’e düştüğünü söyledi. AK Parti hükümeti ve milletvekillerinin bu duruma dahil olmadıklarının altını çizen Zeybek; “İlimiz milletvekili sayısının 5’e düşmesi YSK’nın vermiş olduğu bir karardır. Zaten 7 milletvekili sayısıyla en son 2007 yılında seçime girmiştik. O dönemde milletvekili sayımız 6’ya düşmüştü. Maalesef muhalefette ki arkadaşlar bunu istismar konusu yapma gayreti içerisindeler. Sanki milletvekili sayısını AK Parti 5’e düşürmüş gibi lanse etmeye çalışıyorlar. Bu arkadaşlar ya sayı saymasını bilmiyorlar ya da tersinden okuyorlar. Hükümetin de milletvekillerinin de sayı tespitinde hiçbir dahilleri ya da müdaheleleri yoktur. YSK’nın vermiş olduğu kararlar da tartışmasızdır.” dedi.
“Bilmiyorlarsa nüfustan rapor alsınlar”
AK Parti İl Başkanı Mehmet Zeybek, daha önceleri il merkezinde ya da ilçe merkezlerin de ikamet edip belde ve köy nüfuslarına kayıtlı kişilerin bulunduğunu hatırlattı. Seçimler veya nüfus sayımı sırasında ilçenin, beldenin nüfus sayısının fazla gözükmesi için kişilerin bu dönemleri yöresinde geçirdiğini belirten Zeybek, bu nedenle nüfusları kabarık gözüktüğünü dile getirdi. Kendilerinin İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü’nden aldıkları Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre il genelinde ki nüfusun 698 bin olarak açıklayan İl Başkanı Mehmet Zeybek; “Şayet 7 yüz bin ya da 701 bin olsa 6 milletvekili çıkarıyoruz. İnşallah bir sonra yapılacak seçimlerde bunu tamamlayarak tekrar 6 milletvekili sayısına ulaşırız. Muhalefette ki arkadaşlar zannediyorlar ki Afyon çok ciddi göç verdi. Göçten dolayı milletvekili sayısı 5’e düştü. Aksine yapılan yatırımlardan dolayı Afyon göç veren bir il değil göç alan bir il konumunda. Hiç bilmi-yorlarsa nüfusun nasıl eksilip nasıl hayali sayımlar yapıldığını Nüfus Müdürlüklerinden alacakları bir raporla kendileri teyit edebilirler. Ben bundan dolayı 12 Haziran 2011 tarihide yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimlerinin ülkemize, partimize, ilimize hayırlar getireceğini temenni ediyorum.” diye konuştu.
Güçlü Türkiye şart
Toplantının basına açık bölümünün son konuşmacısı AK Parti Milletvekili Sait Açba oldu. Açba, toplantının hayırlı uğurlu olmasını temenni etti. 12 Haziran 2011 ta-rihinde Türkiye’nin yeni bir genel seçime gireceğini ifade eden Milletvekili Açba, 4 Mart Cuma günü genel seçim başlangıcının parlamento da kanun düzenlemesiyle hazırlandığını söyledi. Konuşmasında ülke gündeminde ki konulara değinerek sürdüren Açba, AK Parti iktidarı ile Türkiye’nin güzel bir dönemden geçtiğini belirtti. İki dönemdir iktidarda bulunan AK Parti’nin sonra ki dönemde de çok büyük ihtimalle iktidara geleceğini vurgulayan Milletvekili Sait Açba; “AK Parti genel seçimlerde de ipi çok rahat göğüsleyecek konumda. İnşallah 12 Haziran seçimleri şimdiden hayırlı uğurlu olur. Hepimize, teşkilatımızın bütün mensuplarına büyük görevler düşüyor. Daha önce ki genel seçimlerde olduğu gibi canla başla çalışmak gerekiyor. Gerçekten iki dönemdir istikrarlı bir şekilde bu ülkeyi yöneten iktidarın tekrar iktidara gelmesi suretiyle hem bölgesinde hem diğer dünya ülkeleri arasında itibarlı konumunun daha da ileriye taşınması gerekli. Dünya da gelişen olaylara baktığımız da bu bölge de güçlenen bir Türkiye’ye ihtiyaç var. Türkiye’nin daha da güçlenmesi lazım. Dünya konjektöründe ki bölgede ki gelişmelere bakıldığında bunun kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Üzerimizde ki sorunun daha fazla olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Genel Kurmay üst rütbelilerde
cenazeye katıldı
AK Parti Milletvekeili Sait Açba, Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan’ın vefatından duyduğu büyük üzüntüyü dile getirdi. Erbakan’ın vefatıyla herkesin derinden üzüldüğünü temas eden Açba, siyasetin duayeni kabul edilen Türk siyaset hayatında geniş derin izler bırakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın hayatını kaybettiğini söyledi. Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatıyla bir bilim adamının da kaybedildiğini belirten Açba;
“Türkiye kendisine yaraşır bir şekilde bu değerli insanı ebediyete uğurladı. Sayın Hocamızla belli dönemlerde RP’nin kurulduğu dönemlerde birlikte çalıştık. Sadece sevenleri değil daha önce fanatik bir şekilde karşı çekenler bile çok güzel sözlerle kendilerini yad ettiler. Sayın Erbakan’ın vefatı öyle bir zamana rastladı ki buna da kaderin cilvesi demek lazım. 28 Şubat’ın tam arefesine rastladı. Dolayısıyla Türkiye her yıl zaten 28 Şubat’la yüzleşiyor. Binlerce kalemşör 28 Şubat’ı tekrar değerlendiriyor. Dolayısıyla 28 Şubat’ın en büyük mağdurlarından olan bir insanın böyle bir zamanda ahirete intikal etmiş olması, bu muhasebenin tekrar yapılması, bu kişinin geçmişte ki siyasi hayatının irdelenmesi, misyonu ve vizyonu açısından pek çok karanlık noktanın ortaya çıkması açısından da gerçekten olumlu neticeler verdi. Kendisini uğurlayanlar arasında karşı olan kişiler olduğu gibi yine askeriyemizden de üst seviye de 1. Ordu seviyesinde üst rütbeli subaylarda cenaze törenine katıldılar.
Genel Kurmay da taziye mesajı yayınlamak suretiyle bu uğurlamaya bir bakıma katılmış oldu.” ifadelerini kullandı.
Vesayetçilik sona erdi
Türkiye’nin olağan bir döneme girişinin özellikle AK Parti’nin iktidara gelmesiyle olduğunun açık şekilde ifade edilebileceğini savunan Milletvekili Sait Açba, cumhuriyet tarihi boyunca pek çok iktidarlar gelip geçtiğini söyledi. Kurulan hükümet sayısına bakıldığında cumhuriyetin yaşıyla oranlandığında ilginç bir tablonun ortaya çıktığını aktaran Açba şöyle konuştu: “Seçim dönemlerine ilişkin arada 2,5-3 yıl gibi bir sürenin olması hiçbir siyasi iktidarın seçim dönemini tamamlayamadan sona ermesi gerçekten Türkiye’nin istikrarsızlığında en önemli faktördü. Ama çok şükür bunu AK Parti döneminde kırdık. Son iki dönemdir AK Parti iktidarda ve bu 2 dönem de seçimler zamanında yapılıyor. Farklı gerekçelerle seçimlerin inkitaya uğraması gibi bir şey söz konusu da değil. Türkiye’nin siyasetine uzun yıllar vesayetçi yönetimler damgasını vurdu. Türkiye gerçekten demokratik bir ülke mi diye sorduğumuz da şüphesiz Türkiye’de bir demokrasi var. Ama demokrasinin seviyesine bakmak lazım. 2000’li Yıllara kadar maalesef vesayetçi bir yapı devam etti. Ancak 2000’li yıllardan itibaren AK Parti iktidara geldiği dönem içerisinde bu vesayetçi dalga yavaş yavaş azaldı. En son vardığımız nokta da vesayetçi rejimlerin sona ermiş olduğunu vesayet müesseselerinin de sona ermiş olduğunu sevinerek görüyoruz. Bu milletimizin zaferidir. Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir adımdır.”
MGK yapısı değişime uğradı
Türkiye’nin 2000’li yıllara kadar dünya ülkeleri arasında darbeler ve muhtıralar ülkesi olarak anıldığını söyleyen Milletvekili Sait Açba, AK Parti döneminde de bunun örneklerini yaşadıklarını kaydetti. Açba, darbeler muhtıralar ülkesi ifadesiyle; 1960 darbesi, 12 Mart muhtırası, 12 Eylül darbesi, 28 Şubat’ta yapılan post modern bir darbe ve AK Parti dönemine rastlayan 27 Nisan’da verilen bir -e muhtıra bulunduğunu hatırlattı. Darbe ve muhtıra gölgesinde siyasi hayata bakıldığında neden hükümetlerin kısa ömürlü olduğu sorusunun cevaplandığını belirten Açba şunları söyledi: “Vesayet yönetiminin Türkiye de sorgulanması gerekiyordu. Gerçekten bugüne kadar çok ciddi anlamda sorgulandı. Sorgulanmaya da devam ediyor. Vesayet dönemi de sona erdi. Demokrasi yönünden de geldiğimiz noktanın gerçekten çok önemli olduğunu müteala etmemiz gerekir. 28 Şubat bugüne kadar ciddi anlamda sorgulandı. Bu geçtiğimiz günlerde de tekrar sorgulandı. Farklı kalemler tarafından da sorgulandı. Bu sorgulama sonucu Türkiye’de demokrasi çıtası bir bakıma yükselmiş oldu. 27 Nisan e muhtırasından sonra vesayet dömeni ve aktörlerinin düşüş noktasına girdikleri ve kırılma noktasının yaşandığı bir tarih olarak ifade edebiliriz. 27 Nisan muhtırası tarihi gerçekten bir kırılma noktasıdır. Türkiye’de iktidarlar seçimle iş başına geliyor. Pek çok hükümet seçimle iş başına geldi. Darbe dönemlerinde ki farklı iktidarların dışında. Kurulan hükümetler maalesef gerçek iktidarlarını hiçbir zaman yansıtamadılar. Çünkü Türkiye’de ki müesses nizam tamamen vesayete odaklanmıştı. Bu vesayetin ayaklarından bir tanesi de herkesin bildiği gibi Milli Güvenlik Kuruluy’du. MGK Türkiye’de hükümetin yanında ikinci bir hükümet konumundaydı. Hatta perde arkasında 1. hükümetti. Onun iradesi dışında iktidarlar karar alamıyorlardı. Askeri otorite üzerinde sivil irade hakim değildi. Ama AK Parti döneminde değişime uğradı. MGK’nın yapısı değişti-rilmek suretiyle MGK’da fazla olan asker üye sayısının sivile döndürülmek suretiyle tamamen MGK sivil kontrol ilkesine dahil edilerek vesayet rejim ve uygulamasının bir halkası da bu uygulamalar sonunda kırıldı.”
“28 Şubat senaryolarına
basında alet odu”
Türkiye’de bir diğer vesayetinde yargı vesayeti olduğunu söyleyen AK Parti Milletvekili Sait Açba, darbe dönemleri ve bu dönemin sonunda yapılan Anayasaları, o zamanda şekillendirilen hükümetler ve atanan Cumhurbaşkanları dikkate alındığında yargı mekanizmasının tamamen vesayete endeksli olduğunu vurguladı. Türkiye’de yargı da ki vesayetin kırılmasının son olarak yaşanan referandum ve sonrasında kırıldığını aktaran Milletvekili Açba, Cumhurbaşkanlığı makamının da bir diğer vesayet makamı olduğunu belirtti. Türkiye’de geçmişte hep askerlerin ya da emekli askerlerin bu makama geldiklerini merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminden itibaren durumun değiştiğini bildiren Açba; “Özal’la birlikte artık sivil Cumhurbaşkanları iş başına gelmeye başladı. Ama sivil olarak iş başına gelen bazı cumhurbaşkanları yine vesayet mekanizmasının kontrolü altında iş başına geldiler. Yine vesayetçi uygulamalara destek verdiler. Bunu Demirel dönemi ve Sezer dönemi olarak rahatlıkla ifade edebiliyoruz. Askeri vesayetin olduğu yargı vesayetinin olduğu yine Cumhurbaşkanını da bir vesayet makamı olarak düşündüğünüz de kurulan iktidarlar geçmişte maalesef çeyrek iktidarlardı. Gerçek anlamda bir iktidar Türkiye yaşamadı. Onun için pek çok siyasi iktidarlarda kısa ömürlü olmak zorunda kaldı. 28 Şubat gerçekten post modern bir darbeydi. Çok değişik senar-yolar çizilmişti. Bu senaryolara vesayet makamında olan yargı da oturmuştu. Askeri kesimde oturmuştu. Bağımsız basın da bu işe alet olmuştu. Hatırlanacaktır 14 yıl önce gerçekleştirilen post modern bir darbeyi. Bu dönemde sokaklarda uzun cübbeleriyle, uzun sakalları ve sarıklarıyla büyük kentlerde Aczimendiler dolaşıyordu. Bir taraftan televizyon programlarında Fadime Şahin’ler, Ali Kalkancı’lar boy gösteriyordu. Diğer taraftan Sincan’da tanklar yürüyordu. En acısı da yargı mensupları maalesef Yüksek Yargı cübbeleriyle birlikte Yargıtay, Danıştay yine Sayıştay Genel Kurmay’a gitmek suretiyle brifinglere katıldılar. Türkiye’de yargının 28 Şubat’ta ki manzarası buydu.” dedi.
“Üçlü koalisyon Türkiye için kabus dönemi”
28 Şubat tarihinde yapılan post modern darbenin de 12 Eylül askeri darbesinde olduğu gibi ciddi mağdurları bulunduğunu savunan Milletvekili Sait Açba, 28 Şubat sonrasında bütün kamu otoritesinde yer alan kamu görevlilerinin tamamına yakınının fişlenip, sınıflandırılıp, kategorize edildiklerinin altını çizdi. Birilerinin kendine göre Batı Çalışma Grubu kurarak Türkiye’nin adeta gericilerin avlandığı bir ülke haline geldiğini ifade eden Açba; “Bu dönemleri hep beraber yaşadık. O dönemin Cumhurbaşkanına ve tavırlarına bakıyorsunuz. O dönemi takip eden dönemde kurulan koalisyon hükümetine bakıyorsunuz. Maalesef koalisyon hükümeti de Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap veremedi. Parçalı bir yapıydı. Onlarda maalesef vesayetçi bir rejimin temsilcisi konumundaydılar. Uygulamaları tamamen vesayetçi rejim ve müesseseleri tarzında gerçekleşti.
Türkiye 2001 krizini yaşadı ve maalesef lider olan bir ülke haline geldi. Bu içler acısı bir tablo. Bunu hiç kimse hatırlamak istemez. Gerçekten üçlü koalisyon dönemi Türkiye için bir kabus dönemdir. Türkiye’nin dibe vurduğu bir dönemdir. Ama kabus dönemlerini daha güzel dönemler şüphesiz halkımızın iradesiyle takip edebildik. Bir de AK Parti sahneye çıktı. AK Parti İktidarıyla birlikte Türkiye’de yeni bir dönemin başladığın hepimiz görüyoruz. 2002’de Türkiye AK Parti ile tanıştı. İyi ki tanıştı. Eğer 8 yılın muhasebesini gerçek anlamda yapacak olursak Türkiye’deki derin iktidarın, vesayetçi rejimin bir bir tasviye edildiğini ve milletin iktidarının gerçekleştiğini ve her geçen gün bu iktidarın sağlamlaştığını ve önümüzde ki seçimlerde de bu iktidarın daha da sağlamlaşacağının atını çok net olarak çizebiliriz.” diye konuştu.
“E muhtıra kırılma noktası”
AK Parti iktidarında derin iktidar olarak tabir edilen vesayetçi uygulamaların devam ettirilmeye çalışıldığını, vesayetçi cephenin hiç boş durmadığını kaydeden Milletvekili Sait Açba, AK Parti iktidarı dönemine rast gelen pek çok darbe planlarının günümüzde ortaya çıktığını söyledi. Ergenekon dalgası içerisinde pek çok kişinin yargılandığına işaret eden Sait Açba, gerek asker gerekse sivil kişilerin geçmişten süre gelen Ayışığı, Yakamoz, Sarı Kız, Balyoz çeşitli isimler adı altında yapılan darbe planlarının ortaya çıkarıldığını dile getirdi. Günümüzde Yüce Türk Yargısı’nın huzurunda darbe planlarını yapanlardan hesap sorulduğunu söyleyen Açba; “Bir kırılma noktası e muhtıraydı. Türkiye’de demokratik sürece geçiş açısından olumlu bir gelişme olarak bir bakıma e muhtıra da kırılma noktası oldu. E muhtıra karşısında AK Parti hükümeti gerçekten sağlam duruşunu sergiledi. Bu duruş sergilenmeseydi. Türkiye’nin geldiği çizgi bugün çok farklı noktada olurdu. AK Parti sağlam şekilde duruşunu sergiledi. İktidarın sağlam duruşu sonucu gerçekten sonraki dönemde çok güzel demokratik gelişmelerin olduğunu hepimiz bili-yoruz. Geçenlerde gazetede dikkatimi çekti CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun İngiltere ziyaretinde soruyorlar ‘Siz iktidar olursanız askerle ilişkileriniz nasıl olacak?”http://m.kocatepegazetesi.com/”Asker muhtıra verirse derhal ertesi gün kendilerini yargının önünde bulurlar.’ diyor. Dün e muhtıra verildiğinde Kılıçdaroğlu belki Genel Başkan değildi. Ama CHP Genel Başkanı tarzının ne olduğunu hepiniz biliyorsunuz. O zaman o da milletvekiliydi. E muhtıra verildiğinde maalesef AK Parti dışında diğer siyasi aktörlerin hiçbirinin tavır koymadıklarını, e muhtıraya adeta kabullendiklerini ve buna sevindiklerini de açıkça Türk halkı biliyor. AK Parti döneminde asker sivil ilişkilerinin daha da normalleşmesi 2. dönemine rastlamaktadır. Türkiye de demokrasinin daha sağlamlaşması açısından asker sivil ilişkilerinin olması gereken noktaya ulaşması açısından AK Parti’nin 2. dönemi ve öncesinde çok önemli olaylar yaşanmıştır.” şeklinde konuştu.
“Yargı bağımsız hale getirildi”
HSYK yeniden yapılandırıldığını yargının daha bağımsız hale getirildiğini belirten Milletvekili Sait Açba, HSYK’nın geçmişteki yanlış fonksiyonunun izah edilemeyeceğini kaydetti. “Muhalefet bizi yargıyı kuşatıyorsunuz diye suçladı.” diyen Açba; “Aslında biz kuşatılmak üzere olan yargıyı kuşatılmaktan kurtardık. Bundan sonra ister AK Parti iktidarı gelsin ister başka iktidar gelsin yargının kuşatılması mümkün değil. Yargının gerçekten adaletli şekilde yoluna devam etmesi gerekiyor. Yüce Divan’da da değişiklikler yapıldı. Yüce divanda sivil kişilerin dışında asker kişilerinde yargılanabilmesinin yolu açıldı. Askeri vesayet anlamında askeri mahkemelerin karalarının sivile açılamaması şeklindeki uygulamalara son verildi. Bunlar Türkiye’nin yapmış olduğu AK Parti iktidarının tarihi adımlardır. Referandumda ne çıkarmışsak hepsini uyum yasası içinde gerçekleştirmiş olduk. Dolayısıyla Türkiye bu yeni düzenlemeler ile yargıdaki vesayeti devre dışı bırakmış oldu. Anayasa paketinin ikinci kısmını gerçekleştirdikten sonra Türkiye’de demokratik yerinin daha da sağlamlaşacağını ve Türkiye’nin diğer ülkeler arasında çok daha itibarlı bir bölge olacağı açıktır. Yargıtay ve Danıştay ile ilgili değişiklikler var Yargıtay ve Danıştay daire sayısını artırdık. Danıştay’da 2 daire sayısı arttı. Danıştay’daki daire sayısı artması ile Yargıtay’a ek 137 Danıştay’a ek 67 kadro verildi. Danıştay ve Yargıtay’ın iş yükü pek çok kararın alınmaması sonucunda çok mağdur insanlar ortaya çıkıyor bu tablodan hükmet sorumlu tutuluyordu. Bu konuda hükmet değil yargı sorumluydu. Yargıtay’ın ceza dairesindeki dosyalara dönme süresi 3,6 dakika. Hukuk dairesinde 4,5 dakika. Bu iki kuruma hiç iş verilmese ancak mevcut potansiyelin 4-5 yılda yapması mümkün. Muhalefet buna karşı çıktı. Daha önce Yargıtay ve Danıştay’ın azaltılması ile ilgili kanun teklif vardı. Şimdide iş yükünün artması ile böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyuldu. Gündemde bir sürü konu var.” dedi.
Torba yasa halk yararına
Torba Yasa’nın çok kapsamlı bir yasa olduğunu dile getiren Milletvekili Sait Açba, genel kurul boyutunda muhalefetin engellemeleri ile karşılaştıklarını söyledi. Torba yasanın halkın yararını düşünen bir yasa olduğuna dikkat çeken Açba sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye çok sıkıntılı bir döneme girdi, topyekün toplumun tüm kesimini ilgilendiren meselelerde büyük bir mali affa imza attı. Bu torba yasaya herhangi bir kesimin karşı çıkacağını zannetmiyorum. Böyle bir mali affa ihtiyaç vardı. Burada borçlu ile kamu arasındaki kişilerde borçlarda ortaya çıkan faiz yükünü ortadan kaldırdık, mevcut anaparaya enflasyona endekslemek sureti ile yük getirmeyecek şekilde yansıttık. Ödeme takvimini güzel tuttuk. 18 taksit, 36 taksit olarak belirledik. SGK ile mali kurumların ödeme takvimlerini birbirinde ayrı tuttuk. Pek çok mali afta söz konusu. Afyonkarahisar’da termal turizmde ciddi gelişmeler var. Bölge havalimanı ve spor kompleksi ihalesi ile yatırım takviminde çok ciddi gelişmeler var. 5 Mart Cumartesi günü Sandıklı’yı ziyaret ettik. Zekeriya Bey ile gezdik. Teknolojik serada Sandıklı’da patlamalar var. Tamamıyla ihracata yönelik altın bir sektör önemli bir yatırım söz konusu. Sandıklı önemli bir havza. Bunun daha hızlanacağını düşünüyorum. Ömer Gecek havzası ve Çobanlar’da bir yatırım var. Yeni yatırım alanları üretme konusunda önemli çalışmalar var. Avrupa’nın en zengin 8 işadamını buraya getirdik. Önemli adımlar atıldığını da burada belirtmek istiyorum. Türkiye’de Afyonkarahisar’da av turizmi yabancılara açılmış oldu. Biz av turizminde işin yabancısıydık gelen turistlere Ağustos’tan Şubat sonuna kadar şu şu alanlarda avlanabilirsiniz şu bölgelerimiz var dedik. Artık av için gelen yabancılarda olacak. Hem av turizmi olacak hem döviz girdisi oluşacak.”
Toplatı basına kapalı olarak devam etti. (Kocatepe)