Girne Koleji öğrencileri için dünyanın kapılarını açtı
Girne Koleji CEO'su Dilek Cambazoğlu, Girne Amerikan Üniversitesi kuruluşu Girne Koleji'nin dünyanın kapılarını öğrencileri için açtığını söyledi   Dilek Cambazoğlu, Kıbrıs'ın ilk üniversitesi olan ve 1985 yılında kurulan Girne Amerikan Üniversitesi'nin, eğitimdeki yenilikçi duruşu ve dünya kimliğinde mezuniyet vizyonuyla Türkiye'nin birçok kentinde Girne Koleji'ni açtığını belirtti. 'ÖZEL OKULCULUKTA YENİ ŞEYLER SÖYLEME ZAMANI' Türkiye'de özel okul [&hellip]
Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu, Girne Amerikan Üniversitesi kuruluşu Girne Koleji’nin dünyanın kapılarını öğrencileri için açtığını söyledi
Dilek Cambazoğlu, Kıbrıs’ın ilk üniversitesi olan ve 1985 yılında kurulan Girne Amerikan Üniversitesi’nin, eğitimdeki yenilikçi duruşu ve dünya kimliğinde mezuniyet vizyonuyla Türkiye’nin birçok kentinde Girne Koleji’ni açtığını belirtti.
“ÖZEL OKULCULUKTA
YENİ ŞEYLER SÖYLEME ZAMANI”
Türkiye’de özel okul sektöründe yenilenme ve değer oluşturma konusunda ciddi bir nitelik sorunu yaşandığını belirten Cambazoğlu, “Mevcut okul markalarının vaatlerinin artık birbirlerini tekrar ettiğini görüyoruz. 2020 Türkiye’sinde özel okulculukta yeni şeyler söylemenin zamanı geldiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda bizler özel okul ekosisteminin tüm bireylerini kapsayan geniş çaplı araştırmalar yaptık. Yaptığımız araştırmalarda uluslararası bir üniversitenin vizyonunu arkasına alan, yabancı dil eğitiminde pratik konuşmaya önem veren, öğretmenlerinin bağlı olunan üniversitenin eğitim fakültesinin uzman kadrosuyla yoğun eğitici eğitimleri ile desteklendiği, eğitim kurumunda çalışan diğer tüm kadronun üniversitenin sürekli eğitim merkezi tarafından verilen yoğun hizmet içi eğitimlere ve sertifikasyon ön koşuluna tabii olduğu, öğrencilerinin öncelikle milli, manevi değerleri aldığı ve akabinde global değerlerle desteklendiği, okulun fiziki yapısının sınav başarısının yanında özellikle yaşam başarısı noktasında gerekli sosyal ortamlara sahip olduğu ve eğitimin bilimsel yönünü benimseyen bir okula ihtiyaç duyulduğunu gördük.” dedi.
“DÜNYA KİMLİĞİNDE BİR OKUL KURULDU”
Sözünü ettiği süreçlerde Türkiye’nin en genç ve başarılı Eğitim Girişimcisi Sayın Ümit Kalko ile KKTC’nin ilk üniversitesini kazandıran ve alanında büyük başarılar elde etmiş Girne Amerikan Üniversitesi Kurucu Rektörü Serhat Akpınar’ın, böyle bir oluşum için harekete geçilmesine katkı sunduklarını anlatan Cambazoğlu, “Bu büyük katkılar sunması işlerimizi oldukça kolaylaştırdı. Bu vesileyle Girne Koleji, Girne Amerikan Üniversitesinin kuruluşu olarak Türkiye’deki eğitim öğretim faaliyetlerine başladı. Kuruluş aşaması çok güçlü bir iş birliği ve deneyimle başladı. Üniversitenin desteği, yönetim ekibinin eğitim dünyasındaki itibarlı başarıları ve Türkiye’de özel okul yatırımlarının önemiyle dünya kimliğinde bir okul kurduğumuz için çok gururluyuz.” diye konuştu.
“DİPLOMASI EN GEÇERLİ ÜNİVERSİTE”
Girne Amerikan Üniversitesi’nin (GAÜ), 1985 yılında kurulmuş olan, 3 kıtada yer alan kampusları ile eğitimin ulusal ve uluslararası kimliğine değer kattığını söyleyen Cambazoğlu, “135 farklı ülkeden gelen öğrencilerine yüksek standartta eğitim olanakları sunan ve akademik programlarına dünyadaki tanınmış akreditasyon kurumlarından onay alan KKTC’nin ilk üniversitesi. Ayrıca, Türkiye Yükseköğretim Kurulu (YÖK) başta olmak üzere, tüm dünyada tanınan GAÜ, 27 ayrı akreditasyona sahip olmakla, bulunduğu coğrafyanın ‘Diploması en geçerli’ üniversitesi olması da hepimiz için çok önemli bir gurur kaynağı. Girne Kolejinin yönü dünya olan bir üniversitenin kuruluşu olması gerçekten büyük bir avantajdır. Girne Kolejinin yönetim ekibi olarak bizler çağın gerekliliklerine uyum sağlayan, yenilikçi, başarı odaklı ve teknoloji entegrasyonuna yatırım yapan Girne Amerikan Üniversitesinin kuruluşu olarak eğitim öğretim faaliyetlerimizi yürütüyor olmaktan gerçekten heyecan duyuyoruz. GAÜ’nün eğitimin kalitesinden ödün vermeden gelişmeye ve büyümeye devam etmesi bizim için çok kıymetli bir eğitim duruşu örneğidir.” şeklinde konuştu.
“GİRNE KOLEJİ’NİN
KATMA DEĞERİ YÜKSEK”
Öğretmenler ve çalışanların eğitimlerini GAÜ’nün Sürekli Eğitim Merkezinden alıyor olmalarının önemine değinen Cambazoğlu, “Eğitim içeriklerimizi oluştururken üniversitenin akademik kadrosuyla yapılandırıyor olmamız, üniversitenin Ar-Ge yatırımlarımızı destekliyor olması ve de üniversitenin yaptığı her çalışmanın bizim için ilham veren yönü Girne Koleji için kesinlikle bambaşka bir fırsat. Böylesine seçkin bir üniversitenin kolej yapılanmasında yer alıyor olmak eminim ki öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz için önemli bir öğrenme deneyimini niteliksel olarak perspektif sağlıyor. Girne Kolejinin gücünü organik bir üniversite işbirliğinden alması ve üniversitenin köklü deneyimi önemli bir ayrıcalıktır. Girne Amerikan Üniversitesinin 200’e yakın programda yaklaşık 22.000 öğrencisine yüksek standartta eğitim olanakları sunması ve dünyadaki sayılı üniversiteler arasında yer alması şüphesiz ki Girne Kolejine olan güvene katma değer sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
“DÜNYA KİMLİĞİNDE MEZUNİYET
GEREKLİLİKLERİ TAMAMLANDI”
“Girne Amerikan Üniversitesinin Eğitim Fakültesinin olması da eğitimin kalitesinden ödün vermeden gelişmeye ve büyümeye devam etmemizin teminatı niteliğinde.” diyen Cambazoğlu şöyle konuştu: “Anaokulundan lise mezuniyetine kadar her sınıf seviyesinin eğitim yaklaşımı ve yaşam öncelikleri şeffaf bir yol haritasıyla tanımlı. Bu nedenle de 2 yıl boyunca Girne Kolejinin AR-Ge çalışmaları bizim için en değerli süreçler arasındaydı. Öğretmen eğitimi ve yabancı dil eğitimi ise en fazla yatırım yaptığımız alan. Yabancı dil eğitiminde önceliğimiz öğrencilerimizin üretken dil becerileri üzerine; yani hitabet, ifade, konuşma, yazılı, sözlü, görsel anlatım yeterliliği programımızın odak noktası. Bu anlamda yabancı dil eğitiminde iletişim ve konuşma becerisi üzerine odaklanan ilk ve tek okuluyuz. Girne Kolejinin en dikkat çeken yönlerinden birisi de dinamik, modern ve evrensel olması. Bizler dünya kimliğinde mezuniyetin gereklilikleri üzerinden eğitim anlayışımızı tanımladık. Bu kapsamda da dünya kimliği, etkili iletişim, bütünsel tasarım ve yaratıcı bakış açısı eğitim çerçevemizin anahtar kelimeleridir.”
“ÜNİVERSİTE İŞ BİRLİKLERİ GEREKLİ”
Üniversiteleri bilimsel ve global duruşuyla gerçekten herkes için önemli bir kaynak olarak tanımlayan Cambazoğlu şunları söyledi: “ Özellikle Eğitim Fakültesi olan üniversitelerin bugünün öğrencilerinin bakış açısıyla bağlantı kurabilen öğretmenlerin mesleki kimliklerini oluşturduğu bir eğitim deneyimi. Bu anlamda da yeni dünya düzeninle eğitimin geleceğinde en büyük etkisi olan iş birliği alanı şüphesiz ki üniversiteler. Üniversiteler hem öngörüsüyle hem akademik yönüyle bizim için eşsiz bir fırsatlar dünyası sunuyor. Bu nedenle ben eğitim öğretim faaliyetleri ve öğretmen eğitimi programlarında üniversite iş birliklerinden yanayım. Bu yüzden kolejlerin üniversite ile organik bağının olmasının yeni dünya düzeninin eğitim ile ilgili her basamağında aktif rol alması gerektiğini düşünüyorum.”
“SÜREKLİ YENİLENEN EĞİTİMCİ PROFİLİ ÖĞRENCİLERE İLHAM VERECEK”
Eğitimcilerin yenilenme becerilerini yeni dünya düzenine adapte olmasıyla tamamladıklarına değinen Cambazoğlu şu ifadeleri kullandı: “Yaşam boyu öğrenen olmanın önemini her yaşta ve yılların tecrübesine sahip olsak kavrıyoruz. Bugünkü koşullarda bir kez daha gördük ki Yaşam boyu eğitim’ ve öğrenmeyi öğrenme yalnız birey için değil, toplum için de gerekli. ‘Öğrenmeyi öğrenen’ yetişkinlerden ve öğrencilerden oluşan bir okul toplumu öğrenmeye çağa ayak uydurabilen bir toplum profilini destekler. Bu nedenle eğitim içeriğine, eğitim teknolojilerine yapılan yatırım kadar öğretmenlerin ve eğitim yöneticilerinin eğitimine yapılan yatırım da son derece önemli. Bu nedenle mesleki tutkunun yanı sıra araştıran, deneyen, yenilenen, sürekli öğrenmeye açık olan ve koşullar ne olursa olsun teknolojik imkânların gücünü iletişim gücüyle anlamlı kılan bir eğitimci profili çocuklarımız için her zaman ilham verici olacaktır.”
“ÖNCELİK YENİ NORMALE UYUM SAĞLAMAK”
Covid-19 salgınında birincil önceliğin yeni normale uyum sağlamak olduğunu belirten Cambazoğlu, “Velilerle iletişimimizi sürekli kılarak sürece güvenilir adımlarla yön verdik. Anne-babalara bu süreçte birlikte neler yapabileceğimizi sorduk ve üniversitemize de danışarak ilerledik. Dünyada neler yapıldığı da tabii ki önemli bir referans kaynağı. İkincil olarak da öğrencilerimiz için programlar hazırladık ve ebeveynlere ev kitleri sunduk. Öğrencilerimizin bir yandan da en sevdiği etkinliklerle rutin oluşturmalarını sağlayarak onları aktif, zinde ve güvende tutacak bir çevrimiçi eğitim anlayışı geliştirdik. Dijital platformların kaynaklarından yararlanarak teknolojinin avantajlarını öğrenci ve öğretmenlerimizle buluşturduk, eğitim materyallerimizin teknoloji ile entegre içeriklerinden faydalandık. Fiziksel olarak sosyal mesafe ile ilerlerken, duygusal olarak yakın ve temasta kalarak süreci en etkili şekilde yönetmeye devam ediyoruz.” dedi.
“AİLENİN EN ÖNEMLİ
SORUMLULUĞU İLETİŞİMDİR”
Ailenin eğitimdeki en önemli sorumluluğunun iletişim olduğu düşüncesini paylaşan Cambazoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Kontrolden uzak takdire yakın, iş birlikçi ve diyalog temelli yaklaşımı her zaman eğitim kurumlarını motive etmektedir. Ailenin okul ile iş birliğinin yanı sıra çocuk ile iletişiminde de en önemli şeyin takdir duygusu olduğunu düşünüyorum. Her bir çocuk çok özel ve her çocuk kendi özgünlüğüyle bugüne ve geleceğe değer katıyor. Bu nedenle doğru ya da yanlış ,eksik ya da tam, yaş özelliklerinin üstünde gelişim ya da gelişim gösterme gibi değerlendirmelerimiz ne yönde olursa olsun çocuklar her zaman kendilerini iyi hissedecekleri iletişim ortamında öz güven geliştirirler. Anne babalar ne kadar çok olumlu iletişim diliyle takipçi olurlarsa, okul ile iş birliğinde pozitif yaklaşımıyla ne kadar çok eğitim faaliyetlerinde aktif rol alırlarsa, okul ve ailenin iş birliği öğrencilerin duygusal iyi olma halleri olumlu yönde etkileyecek, yaşam boyu öğrenmeye bağlılık her öğrencinin kendine özgü başarı kimliğiyle bütünleşecektir.”
“İLK YILDA MAKSİMUM BAŞLANGIÇ
ON OKULLA”
Girne Koleji ve Girne Amerikan Üniversitesi’nin ortak vizyonunun tamamen nitelik ve iletişim odaklı olacağını aktaran Cambazoğlu, “Eğitimin global sorumluluğuna dair tüm unsurların kalitesini ve uygulama örneklerini büyük bir özenle deneyimli bir ekiple hayata geçiriyoruz. Böyle bir yatırımın olması da eğitim yatırımı yapmak isteyenler için büyük bir fırsat oluşturdu. İlk yılımızda maksimum on okul ile başlangıç yapacağız çünkü Girne Koleji olarak eğitim faaliyetlerini yürütecek okullarda temel kriterimiz donanımlı kampüs ortamı ve fiziksel standartlar. Bu nedenle de eğitim binaları, yatırımcı profili ve okulun konumu bizim için ayrıştırıcı bir büyüme hızı stratejisi. Hedefimiz her zaman bu isme ve yatırıma yakışan örnek çalışmalarla öğrencilerimize öğrenme keyfini deneyimletmek, öğretmenlerimizin gelişimine odak oluşturmak ve anne babaların güveniyle büyümek. Orta vadede ayrıca yalnızca Girne Anaokulları ismiyle yatırım yapmak ve anaokulu özelinde çalışmalara devam etmek, birkaç yıl içinde Girne Amerikan Dil Okullarına yönelik yatırımlar yapmak hedeflerimiz arasında. Biz Girne Kolejini kısa vadede Türkiye’de, orta vadede Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinde, uzun vadede tüm dünya ülkelerinde büyütmek istiyoruz. Girne Amerikan Üniversitesi Uluslararası Kampüsleri (ABD, Hong Kong, Sri Lanka ve Moldova, Türkiye), tüm Girne Amerikan Üniversitesi öğrencilerine beş farklı ülkede eğitim vermektedir. Girne Amerikan Üniversitesi gibi dünyanın farklı ülkelerinde kampüsleri olan bir üniversitenin büyüme modelini Girne Koleji olarak da aynı konseptte sürdürülebilir bir eğitim politikasıyla ilerleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.