GERİDEN OYUN KURMAK İSTEDİĞİMİZ GİBİ OYNAYAMADIK

2019-2020 futbol sezonunun beşinci haftası da bitti süper ve birinci liglerde.. Daha alt liglerde de mücadele kıran kırana sürüyor.
Çağımızın en yaygın sporu futbol… Milyonları stadlara, TV başlarına koşturan, yediden yetmişe herkesin ilgi odağı futbol… Toplumun farklı sosyo-kültürel bireylerini birleştiren büyülü etkinlik futbol… Peki bu câzibe nedir? Tek bir yanıtı yok bu sorunun. Futbolcu, fizik gücünü kullanır, yanı sıra yeteneklerini, becerilerini yeşil sahalara döker; cesaretini, fedakarlığını, hızını, gücünü, çabukluğunu, çevikliğini, aklını gösterir tirübünlere…Takım ruhunu, işbirliğini, paylaşımcılığı, ortak bir amaca koşmayı gören izleyiciler büyük keyf alırlar bu gösteriden..
Her takım ayrı bir âlem, ayrı bir dünya her futbolcu, her antrenörün hayalleri var… Amaç ve hedef başarıyı yakalamak… Transferler, yurt dışı kampları, hazırlık maçları, harcanan milyon dolarlar…
Özellikle üç büyüklerin futbolcuları ve teknik direktörler, basın yayın organlarının gündeminden düşmez… Gazetelerde “Yanal’ın kafasında pas oyunu var.” haber başlığı altında şunlar yazıyor: “FB. yeni sezonda geçen yıllara göre farklı bir saha içi kurgusuyla mücadele edecek. Yanal, takımının pas oyunun yanı sıra hızlı futbol ve hızlı hücum oynatmayı planlıyor. Tecrübeli hoca, oyunu kaleciden başlatıp GERİDEN OYUN KURMA hedefinde..”
Başka bir haber-yorum da şöyle: “Avcı da yeni bir takım yaratabilecek, genç oyuncuları parlatabilecek yetiye sahip bir isim. Nitekim gelir gelmez oyun anlayışında değişikliye gitti. Başaksehir’de uyguladığı gibi GERİDEN OYUN KURAN iyi pas yapan bir Beşiktaş yaratmak istiyor”
Haberlere bakılırsa bu oyun anlayışı hatta sistemi, yeni bir uygulama…
Değil tabii.. Futbolun doğasındaki bu oyun, paslaşma vardır her zaman; ancak antrenman bilimindeki gelişme ve ilerlemeler futbolcuların özellikle kondisyonel özelliklerini yükseltmiş, oyun sistemlerinde de yeni arayışlara yol açmıştır.. Nitekim yaklaşık on beş yıldır, UEFA ve Pro-lisans kurslarında geriden oyun kurma “Dar alan oyunları” bölümünde teorik ve uygulamalı bir şekilde ciddi olarak veriliyor kursiyerlere..
Geriden oyun kurmak, kendine güvenen oyunculara ihtiyaç duyan cesur bir yaklaşımdır. Çünkü rakip baskısı karşısında çabuk düşünüp kaliteli pas yapamayan, bu pasa destek veremeyen, topu gereği kadar koruyamayan oyuncularla yani zayıf teknik perfiksiyonla bu iş fiyasko verir…
Nitekim bu haftaki maç sonuçları futbolun tahtadaki gibi oynanmadığını gösteriyor. Çünkü futbolda taktik uygulamalara, her ne kadar antrenmanlarda ciddiyetle ve özellikle yer verilse de maç esnasında beklenmeyen, kenar yönetimin iradesi dışında organizasyonlar, davranışlar oluşur…
“GS Malatya’da 4-1-4-1 oynayacak” diye yazdı gazeteler… U-13 futbolcusunun bile gol yapabileceği iki pozisyonu harcayan GS’nin bu sistemle başarılı olamadığını gördük.. Taç çizgisi yakınlarında yapılan kontrolsüz bir müdahale, faul ve gol… Yukarıdaki satırları haklı çıkarıyor… Keza 1-1’lik Başakşehir-BJK ve 3-1’lık Sivas Trabzon maçları da …
Maçtan sonra puan kaybeden takımların teknik adamaları,”İSTEDiĞİMİZ GİBİ OYNAYAMADIK” derler. Kimse de “kamplar, transferler, hazırlıkmaçları, kondisyonerler, yardımcılar, kaleci antrenörleri, şatafatlı formalar, eşofmanlar, milyonluk malzemeler ne iş yapıyorlar?” diye sormaz..