Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

GERÇEK ÂLİMLER HER TÜRLÜ ZORLUĞA GÖĞÜS GERERLER

Muharrem Günay 22 Temmuz 2010 Perşembe 03:00:00
  İnsanların, özellikle idarecilerin en çok sevmedikleri insanlar, gerçekleri ve doğruları bilip söyleyen ve halka anlatan insanlardır
Bu tür insanlar özellikle âlimler hemen her devirde hoş karşılanmamış, hakkı söyledikleri ve haykırdıkları için bir çok ezâ ve cefalara uğramışlar, hapislere atılmışlar, işkence görmüşler, öldürülmüşlerdir. Bunlardan birisi de İmam-ı Azam Ebû Hanife’dir.
“İyiliği emretmek, kötülükten insanları men etmek (Al-i imran suresi, ayet 104)”, “İslam’a aykırı bir iş gördüğümüzde onu elimizle düzeltmek, buna gücümüz yetmiyorsa dilimizle uyarıda bulunmamız, buna da gücümüz yetmiyorsa kalben buğz etmemiz”(Hadis-i şerif) her Müslüman’ın yapması gereken birer dini görevlerdir. Sevgili Peygamberimiz “En büyük cihat zalim devlet başkanı huzurunda söylenen hak sözdür” buyurmuştur.
Yüce Allah (cc) kitabımız Kur’an’da “Allah’ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip de (yani makam ve mevkilerini, paralarını, dünyevi çıkarlarını düşünerek Allah’ın emrettiklerini söylemeyenler, susanlar) bununla biraz para alanlar gerçekten karınları dolusu ateşten başka birey yemezler. Kıyamet günü Allah onlara ne söz söyler, ne de kendilerini temize çıkarır. Onlara sadece acı veren bir azab vardır.”(Bakara 174) buyurarak İlim adamalarını uyarmıştır.
Bazı ilim adamaları bu uyarıları görmezden gelerek, dünyayı dinleri için değişmişler, bazı ilim adamaları ise her zaman doğruyu hayatları pahasına bile olsa söylemişlerdir. İmam-ı Azam gibi, İmam-ı Şafi gibi… Çünkü Sevgili Peygamberimiz “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” buyuruyor.
Bu İslâm âlimleri Lokman suresi 17. âyette “Namazı dosdoğru kıl, iyiliği emir ve tavsiye et, kötülükten sakındır. Bu yüzden maruz kalacağın şeylere katlan” buyrulduğu gibi başlarına gelen bela ve musibetlere de katlanmışlardır. İşte bu âlimlerden birisi de büyük Türk âlimi müçtehit İmam-ı Azam Ebû Hanife’dir.
Halife Mansur ilim ve nüfuzunu takdir ettiği İmam-ı Azam Ebû Hanife’nin nüfuzundan istifade etmek ve yaptığı icraatları meşrulaştırmak içi n O’nu devlet kadısı yapmak istedi. Ebu Hanife bu teklifi kabul etmedi. Çünkü O, Mansur’un kötü icraatlarına siyasi fetvalar vererek alet olmak istemiyordu. Bunu üzerine Mansur Ebu Hanife’yi kırbaçlatmış ve hapse atmıştır ve zehirleterek öldürtmüştür. Aynı akıbete Harun Reşid döneminde İmam-ı Şafi’de uğramıştır.
Sevgili Peygamberimizin bu konudaki titizliğini aşağıdaki hadisler de de görmekteyiz. Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki:
“Devlet reislerinin en iyisi, âlimlerin yanına giden, âlimlerin en kötüsü de devlet reislerinin yanına gidendir.” (İbni Mace/İhya/1) “İlminden maksadı, Allah’ü teâla olan âlimden herkes korkar, maksadı dünya olan âlim ise herkesten korkar” (İmamı Gazali, Kimyayı Saadet, A.F.Meyan sf.270 ile 273)
Türkistanlı büyük Türk âlimi Ebu Hafs’a göre, İslâm âlimlerinde- eğitimcilerinde şu on özellik bulunmalıdır:
1.Allah sevgisi ve korkusu ile dopdolu olmak,
2.Dini ve ilmi konularda yeterli olmak,
3.Halka ve öğrencilere doğru yolu göstermek,
4.Şefkatli olmak,
5.Halktan ve öğrencilerden gelebilecek sıkıntılara katlanmak ve sabırlı olmak,
6.Kimsenin malında ve mülkünde gözü olmamak,
7.Güzel ve yumuşak huylu olmak,
8.Alçak gönüllü-mütevazı- olmak,
9.Devamlı olarak ilmi çalışmalar yapmak, kendini geliştirmek ve halktan kopmamak.
10.Kapısı herkese açık olmak. (Ebulleys Semerkandi, Tenbih ül Gâfilin tercümesi – Gafletten Kurtuluş- Yaman Arıkan, cilt:2, sf:659)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER