Gençliğin motivasyon biçimi hayatı şekillendirir

Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi'nin 2016 yılı Ramazanda İkindi Sohbetleri programının dördüncü gün konuşmacısı AKÜ Eğitim Fakültesi'nden Dekan Yardımcısı Yardımcı Doçent Dr. Mücahit Gültekin oldu. Gültekin, 'Gençlik ve Değerlerimiz' başlıklı sunum yaptı. Kur'an-ı Kerim tilavetini AKÜ İslami İlimler Fakültesi'nden Öğretim Görevlisi Kadir Yıldırım gerçekleştirdi.SORUN VE ÇÖZÜM İKİ ANAHTAR KAYNAKTARamazan-ı Şerif ayının Türkiye'ye, İslam coğrafyasına hayırlar getirmesini [&hellip]

Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi’nin 2016 yılı Ramazanda İkindi Sohbetleri programının dördüncü gün konuşmacısı AKÜ Eğitim Fakültesi’nden Dekan Yardımcısı Yardımcı Doçent Dr. Mücahit Gültekin oldu. Gültekin, “Gençlik ve Değerlerimiz” başlıklı sunum yaptı. Kur’an-ı Kerim tilavetini AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nden Öğretim Görevlisi Kadir Yıldırım gerçekleştirdi.
SORUN VE ÇÖZÜM İKİ ANAHTAR KAYNAKTA
Ramazan-ı Şerif ayının Türkiye’ye, İslam coğrafyasına hayırlar getirmesini dileyen Yrd. Doç. Dr. Mücahit Gültekin, bu ayda her iki dünyada göz aydınlığı işler yapmaya vesile olmasını dileyerek konuşmasına başladı. Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesine ayrıca teşekkür eden Gültekin; “Konumuz gençlik ve değerlerimiz üzerine. Seminerimde iki anahtar kavram var. Birisi gençlik diğeri de değerler. Günümüzde yaşadığımız sorunları çok iyi tanımlayan, bu sorunlardan kurtuluş yollarını da çok iyi verin iki kelime gençlik ve değerlerimizdir. Tamamen bilinçli olarak gençlik ve değerlerimizi konu olarak seçtik” dedi.
GENÇLİK ÇOK KRİTİK KESİM
Kendilerinin öğretim üyeleri ve psikolojik danışmanlar olarak toplumun hemen her katmanı ve tüm kesimleri ile iletişim içerisinde olduklarını anlatan Mücahit Gültekin, bunların içerisinde özellikle gençlikle daha fazla temas içinde olduklarını söyledi. Gençlik üzerine özel çalışmalar yaptığını kaydeden Gültekin; “Çok açık ve net bir biçimde ifade edebilirim ki özellikle son 2 yüz yıl içerisinde İslam coğrafyasında meydana gelen bütün ifsadların temel hedefinde, bütün bozgunculuğun, sorunların yaygınlaştırılması için İslam düşmanları hedef olarak gençliği tercih etmişler. Çünkü gençlik öyle bir dönem ki hem pozitif hem de negatif anlamda hem ifsad hem de ıslah anlamında en kritik en hayati toplumsal kesim” diye konuştu.
DEĞİŞİMDE HEDEF KİTLE GENÇLİK
Yrd. Doç. Dr. Mücahit Gültekin, sadece millet olarak kendi tarihimize baktığımızda karşılaşılan isimlerde, tanımlarda; Genç Osmanlılar, Genç Türkler, İslam coğrafyası için söylendiğinde Genç Endonezya’lılar, Genç Tunuslular, Genç Malezyalılar örneklerini verdi. Genç Subaylar, Genç Siviller gibi örneklerin de bulunduğunu, “genç” kavram ve tanımlamasının Arap coğrafyasında da sıkça vurgulandığını hatırlatan Gültekin; “Arap Baharına bakıldığında gençlik hareketlerinin çok etkin olduğu görülür. Alman hareketlerinde de Genç Almanlar dikkat çeker. Eğer bir toplumda bir değişiklik meydana getirmek istiyorsanız, öncelikli hedef kitlenizin gençlik olması gerekiyor. Yani dışarıdan kurgulanan, tahrik edilen bir durum var ise gençlik üzerine yoğunlaşılmış” şeklinde konuştu.
GENÇLİK DEĞİŞMEYE DÖNÜŞMEYE HAZIR
Peygamber Efendimize (SAV) Mekke’de ilk iman edenlerin yaş ortalamasının bazı kaynaklara göre 20-22 civarında olduunu söyleyen Gültekin şu ifadelere yer verdi: “Tarihte pek çok toplumsal dönüşümün, pek çok sosyal değişimin kaynağını gençler ve gençlik oluşturmuş. Gençleri hangi değerlere doğru motive edebilirseniz o toplumun geleceğini de o şekilde kurmanız ve kurgulamanız mümkün olabilir. Çünkü gençlik değişime açık bir dönemdir. Değişim kritik bir kavramdır. Değişim iyi ya da kötü bir şey demek değildir. Nötr bir kavramdır. Olumluya hayıra doğru da olabilir, negatife ifsada doğru da olabilir. Ama şunu biliyoruz ki gençlik değişmeye hazır. Gençlik dönüşmeye hazır. Gençlik değiştirmeye ve dönüştürmeye de hazır”
GENÇLİĞE KİM DAHA FAZLA YÖN VERİYOR?
Mücahit Gültekin, Türkiye coğrafyasının genç nüfusu en yoğun barındıran coğrafya olarak hala dünyanın kaderini belirleyebilecek potansiyeli elinde bulunduran bir coğrafya olduğunu belirtti. O nedenle bu coğrafyanın üzerinde her gün kılı kırk yaran binlerce projenin hesap edilip, uygulamaya konulduğuna işaret eden Gültekin; “Günümüzde yeryüzünde bir değerler savaşı yaşanıyor. Bir tarafta kendi yaşamımıza geçirmek istediğimiz ahiret merkezli tevhidi değerler var, diğer tarafta ise sekuler değerler var, dünyevi değerler var. Bir tarafın temsilciliğini İslam coğrafyası yapıyor, diğer tarafın temsilciliğini ise bugün AB, ABD ve İngiltere yapıyor. Bir diğer ifade ile kısaca batı yapıyor. Sözün başında ifade etmeye çalıştığım bizim gençliğimizi kimin daha fazla motive ettiğidir. Batının temsil ettiği sekuler değerler arasında dikkat edilmesi gereken noktada da burasıdır. Kimler daha fazla bizim gençliğimizin geleceğine yön veriyor? Kişiliğine yön veriyor? Burası çok önemli. Görsellikten, nicelikten kurtulup niteliğe önem verip öze bakmamız lazım. Aksi takdirde yanılıyor, yanıltıyoruz. Kandırılıyoruz ve kandırılmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İFSAD EDİCİLERİN BAŞINDA ÖZGÜRLÜK VAR
Batının temsil ettiği değerlerden birinin sekuler değerler olduğunu dile getiren Mücahit Gültekin, insanlık tarihi boyunca Hz. Adem (A.S) beri bu değerlerin karşısına inananların başka değerleri oturtmak ve yerleştirme mücadelesi verdiğini söyledi. Sekuler değerleri sıralayan Gülketin şöyle konuştu: “Birincisi özgürlük. Bireycilik, önce ben duygusu. ‘Ben diğerlerinden ve başka şeylerden daha önemliyim’ anlayışı. Rekabet, başarı, kar ve haz. Bunlar batının bugün bütün dünyaya pazarladığı temel değerler. Bizim gençliğimize ve bizim coğrafyamıza pazarladığı temel değerler. Bunların içerisinde en ifsad edici olan özgürlüktür. İnsanlık tarihinin hiçbir dönemde şahit olmadığı kadar büyük yalanların söylediği bir dönemdeyiz. En büyük yalanlardan birisidir özgürlüktür. Araştırınız insanlık tarihinin hiçbir döneminde bağımlılıkla ilgili bu kadar ağır bir hastalık olmamıştır. Psikiyatrik ve psikolojik hastalıkların tanımlandığı DSM denilen Amerikan Psikiyatristler Birliğinin bir kitabı var. Bu kitapta ki hastalıkların neredeyse yarısı bağımlılıklarla ilgili hastalıklardır” Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme