• Haberler
  • Genel
  • “Gençliği kazanamazsak Allah Resulü'nün yanına çıkamayız”

“Gençliği kazanamazsak Allah Resulü'nün yanına çıkamayız”

AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, hafizelerin taç giyme programında yaptığı konuşmada din adamlarına seslendi. Kendilerinin, Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed’in (SAV) temsilcileri olduğunu vurgulayan Kaya,bugünün gençliğini kazanmaya mecbur olduklarını, aksi halde Allah Resulü'nün yanına çıkamayacaklarını söyledi. Afyonkarahisar Müftülüğü Merkez Sarıkız Yatılı Kız Kur’an Kursu'nda hafızlık eğitimini tamamlayan 6 genç kız için tören [&hellip]

"Gençliği kazanamazsak Allah Resulü’nün yanına çıkamayız"

AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, hafizelerin taç giyme programında yaptığı konuşmada din adamlarına seslendi. Kendilerinin, Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed’in (SAV) temsilcileri olduğunu vurgulayan Kaya,bugünün gençliğini kazanmaya mecbur olduklarını, aksi halde Allah Resulü’nün yanına çıkamayacaklarını söyledi.

Afyonkarahisar Müftülüğü Merkez Sarıkız Yatılı Kız Kur’an Kursu’nda hafızlık eğitimini tamamlayan 6 genç kız için tören düzenlendi. AKÜ Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirilen törene yoğun ilgi gösterildi. İmam Hatip Şaban Özçelik tarafından Kuran tilaveti gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ardından toplantının açılış konuşmasını İl Müftüsü Burhan İşliyen yaptı.
KURAN ŞEFAATİNDEN
NASİPLENMEK ÖNEMLİ
Afyonkarahisar Müftüsü Burhan İşliyen, Cenab-ı Allah’ın kullarına Kuran’ı gönderen, Kuran’ı öğreten, Kuran’ı öğrendiğini gönderdiğini ifade ettikten sonra insanı yarattığını ifade buyurduğunu söyledi. Allah’ın “Yarattığım insan, öğrettiğim, indirdiğim Kuran’a muhatap olduğu derece de benim katımda kıymetlidir.” mesajını kullarına verdiğini belirten İşliyen; “Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Kuran’ı Hira’da ‘İkra’ diye başlayan ilk vahiy cümlesi ile yaklaşık 23 senede yudum yudum içen, Kuran’ı ahlak olarak yaşayan bize Kuran’ı en büyük miras, en büyük ödül ve hediye olarak bırakan iki cihan serveri Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (SAV) aline, ehli beytine, ezvacına, ashabına salat ve selam olsun. Çok fazla söz söylemeye hacet olmadğıı kanaatindeyim. Mevcut tablo, kızlarımız herşeyi anlatıyor. Sadece dua edelim. Cenab-ı Hak zihinlerine naklettikleri Kuran cümlelerini ahlak olarak yaşayabilmelerini de hem hafızlarımıza hem de hepimizin evlatlarına nasip etsin. Cenab-ı Allah Kuran’ın şefaat ettiklerinden olabilmeyi hem hafızlarımıza hem de hepimize lütfeylesin inşalah.”
ALLAH KURAN
AHLAKI İLE
YAŞATSIN
İnsanların bölük bölük mahşer meydanına doğru gelip orada toplanırken Allah’ın Resulü’nün konuşup “Allahım bu gelen kavmim Kuran’ı terk ettiler. Sana havele ediyorum .” diye Allah’a şikayet ettiklerinden olmaktan cümleyi muhafaza buyurmasını dileyen İşliyen şöyle konuştu: “Cenab-ı Allah, ‘Kuran okumaya devam edin. Zira Kuran okuyup da ona rahmet edenlere, mahşer meydanında kıyamet gününde şefaatçi olacaktır.’ dediği zümrelerden olabilmeyi hepimize nasip eylesin. Ben anne, babaların, evlatlarımızı yerleştirirken sadece dünyevi kaygı ve beklentilerinin hepimizi kuşattığı bu dönemde evlatlarını Kuran yolunda feda eden anne ve babaları tebrik ediyorum. Cenab-ı Hak cennette evlatlarıyla birarada olabilmeyi nasip eylesin inşallah. Onları yetiştiren öğretmenlerini tebrik ediyorum. Cenab-ı Hak daha nice hafızları bu ülkeye ve bu topluma kazandırabilmeyi onlara nasip eylesin. Allah kurslarında yöneticilikten, aşçılığa kadar her kademe de hizmet eden kardeşlerimize rahmeti ile muamele eylesin inşallah. Gece gündüz demeden hıfsını ikmal eden evlatlarımızı tebrik ediyor, Cenab-ı Hakk’ın ezberledikleri Kuran’la hemhal olarak canları tenlerinde kaldığı sürece Kuranla yaşayıp, Kuran ahlakı ile yaşayabilmeyi nasip etmesini, Cenab-ı Hakkın onları her türlü fitnelerden, fesatlardan, belalardan, musibetlerden mahfuz ve emin kılmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.”
KURAN DÜNYA VE
AHİRETİN GARANTİSİ
AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya törenin son konuşmasını yaptı. Kuran okuyanın ve Kuran ile amel edenin dünya da ve ahirette muhtaç olmayacağını söyleyen Kaya; “Kuran-ı Kerimi ticaret menbağı haline getirmeyen, Allah rızası için Kuran’a hamil olan insanlar dünya da da, ahirette de aziz olacaktır. Bu mübarek insanlar bu Kuran Hadimleri ahirette Sevgili Peygamberimize komşu olacaktır. Allah’ın Resulü’nün bir hadisini hatırlatmak istiyorum, ‘Kim Kuranı Kerimi ezberlerse, helaline ve haramına riayet ederek Kuran ile amel ederlerse ahirette akrabalarından 10 kişiye cehennemlik olmasına rağmen onlara şefaat edecek ve cennete gidecektir.’ buyuruyor. Allah’ın Resulü bize, ‘Ey benim ümmetim size iki şey bırakıyorum. Biri Kuran diğeri de benim sünnetim. Kim bunlara sarılırsa dünyasını da, ahiretini de mamur edecektir. Ama kim Kuran ve sünnetten uzaklaşırsa dünya da, ahirette de perişan olacaktır.” buyurmaktadır. Kurana ne kadar sarılırsak ahirette Peygamberimize o kadar yakın olacağız. Sünneti ne kadar yaşarsak ahirette Peygamberimizin dizinin dibinde olacağız.” diye konuştu.
İLİMİN YAŞI YOK
İlk hafızların yaş ortalamasının 35-50 yaş arasında olduğunu belirten İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya, 50 yaşındaki insanın hafız olmasını sağlayanın Allah aşkı ve Peygamber sevgisi olduğunu belirtti. Teyzesinin 61 yaşında hafız olduğunu ifade eden Kaya; “Okul arkadaşım Faik Amcam 72 yaşında ilahiyatı bitirdi. Şu anda ilahiyatta 60 yaşında talebem var Elhamdülillah. Kendisine şu soruyu sordum, ‘Hocam siz emekli olmuşsunuz. Niçin ilahiyatı tercih ettiniz?’ Kendisi cevabında, ‘Hocam önce sana dua ediyorum. Birgün İmaret Camiinde vaazını dinledim. Sonrasında ilahiyata girmeye karar verdim. Onun için burada öğrenciyim.’ buyuruyor. İlmin yaşı yok. Ne zamana kadar? Mezara girinceye kadar. Bir insan ilim tahsil etmek üzere Allah rızası için evinden çıkarsa dönünceye kadar Allah yolundadır, ölürse şehittir.” şeklinde konuştu.
DİN ADAMLARI
PEYGAMBERİN TEMSİLCİLERİ
Prof. Dr. Remzi Kaya, bir yolculuğu sırasında bir gencin Allah yolunda ilim öğrenme çabasında okul müdürü, yurt görevlisi ve babasının yanlış anlamaları ve bencilce yaklaşımları nedeniyle geri kaldığını anlattığı örneğini verdi. Kaya sözlerine şöyle devam etti: “Yolculuğum sırasında dinlediğim genç ‘Ne olur bizlere, öğrencilerinize hocalarımız sahip çıksınlar.’ dedi. Burada bir nefis muhasebesi yapmak istiyorum. Genci dinledikten sonra o öğrencimle birlikte ağladım. Hocalar olarak bizlere öyle bir görev düşüyor ki, şu sorulara hepiniz cevap vermeniz gerekiyor. Hz. Peygamber bu Kuran’ı nasıl öğretti? Sahabe bu Kuran’ı nasıl tebliğ etti? Dünyanın her yerine nasıl götürdü? Bu sorulara cevap vermeniz gerekiyor. Hz. Peygamber 50 yaşındaki sahabeyi Allah sevgisi ile Kuran öğretti. Sahabe bu Kuran’ı Peygamber aşkı ile öğretti. Sevgili Peygamberimizin hayatını incelediğimizde öyle güzel prensipler var ki, bir öğrencisinin kulağını çekmemiş, bir öğrencisini azarlamamıştır. Hepsini bağrına basmıştır. İşte bizler bu Rahmet Peygamberinin temsilcisiyiz. Biz kazanmak mecburiyetindeyiz. Kaybetmek mecburiyetinde değiliz. Öyle ise hocalarım sakın ha, öğrencimiz ne kadar yaramaz olursa olsun, ne kadar haşarı olursa olsun Allah ve Resulünün rızası yolundan ayrılamayız. Onu kapı dışarı atayamız. Onu kazanmak mecburiyetindeyiz. Hz. Peygamber müşrikleri nasıl kazanmışsa, Halid Bin Velid’i nasıl kazanmışsa biz bugünün gençliğini kazanmak mecburiyetindeyiz. Yoksa Allah Resulünün yanına çıkamayız.”
HAKİKİ MÜMİNİN TANIMI AÇIK
Hafız olma hakkını kazanan genç kızların yakın gelecekte Kuran aşıkları olacağını belirten Prof. Dr. Remzi Kaya, şeytanın İslamiyeti yaşayan insanlarla işi olduğunu kaydetti. Dindar insanlara ve din adamlarına gururun, kibirin yaraşmayacağının altını çizen Kaya; “Bize enaniyette gelmez. Biz Hz. Peygamberin (SAV) sünnetini başımıza taç edip, O rahmet Peygamberi tüm insanlara nasıl yaklaşmış ise bizlerde aynı şekilde en büyüğümüzden en küçüğümüze kadar o kardeş olmak mecburiyetindeyiz. Çünkü Allah’ın Resulü bize Müslüman’ı tarif ederken, ‘Müslüman elinden, dilinden kimseye zararı olmayan insan.’ der. Allah Celle Celalüh Hazretleri de Müslüman’ı tarif ederken, ‘Müslüman Allah’ın ismi zikir edildiği zaman kalbi titreyen, Kuran ayeti okunduğu zaman imanı artan, her işinde Allah’a tevekkül eden, namazını kılan, zekatını veren insandır. İşte hakiki mümin de budur.’ buyuruyor. Allah Celle Celalüh Hazretleri bizi dünya hayatında Kuran’dan ve Sünnetten ayırmasın. Milletimizi ve memleketimiz İslam’a hadim eylesin. İç ve dış düşmanlara fırsat vermesin. Son nefesimizde de iman ile Allah’a dönmeyi nasip etsin.” Hıfızların tamamlayan Hafızlar; Sümeyye Özdaban, Hatice Rahat, Ayşe Er, İsmihan Hazer, Şerife Balı ve Şeyma Özcan’a hocaları tarafından taçları giydirildi. >> Burcu AYDIN’ın haberi

Bakmadan Geçme