Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

GENÇLERİN AKŞEMSEDDİN’İ NEREDE?

Ülkemizde malum, Anayasa Değişikliği Paketi, referandumda halkın oyuna sunulacak. “Evet” diyenler de, “Hayır” diyenler de kendi tezlerini sağlamlaştırmak için farklı örnekler veriyorlar.
Ben, şu aşamada “18 yaşındaki gençlerin seçilme hakkının elde edilmesi” ile ilgili verilen örneklerden bahsedeceğim.
“Evet” diyen siyasetçiler, hep Fatih Sultan Mehmet Hazretleri’nden örnek veriyor.
“Fatih Sultan Mehmet, tahta geçtiğinde çok gençti, İstanbul’u fethettiğinde ise 21 yaşındaydı” diyor, 18 yaşındaki bir gencin milletvekili seçilmesini isteyenler.
Bu örnek doğru bir örnek mi?
Bence değil.
Çünkü Fatih Sultan Mehmet Hazretleri’nin 21 yaşında İstanbul’u fethederken, babası İkinci Murad’ın, hocası Akşemseddin Hazretleri’nin, maddi ve manevi desteklerinden yararlanmıştı. Fatih Sultan Mehmet Hazretleri ile ilgili birçok yaşanmış olay aktarılır. Bunlardan birisi de baba İkinci Murad’ın, oğlu Mehmet’e verdiği derstir. Mehmet, daha “Fatih” değildir ve Saray’da hocası Akşemseddin’den hayata ve ilimlere dair pek çok bilgi öğrenmektedir. Fakat ele avuca sığmaz. “Bun sultanın oğluyum” der ve her yaramazlığı bir anlamda meşrulaştırır. Hoca Akşemseddin, bir gün dayanamaz ve Padişah İkinci Murad’ın huzuruna çıkar. Durumu anlatır. Padişah İkinci Murad, öyle bir plan yapar ki Akşemseddin Hazretleri,bu planı uygulamak istemez. Fakat İkinci Murad’ın ısrarı üzerine, ertesi gün bu plan uygulanır.
Plan şudur: Akşemseddin Hazretleri’nin dersi sırasında Padişah İkinci Murad, derse girecek ve oturacaktır. Akşemseddin Hoca, buna kızacak ve Padişah’a bir tokat atacaktır.
Plan, harfiyen uygulanır. Geleceğin “Fatih”i Mehmet, babası, Osmanlı Hükümdarı İkinci Murad’ın böyle cezalandırıldığını görünce, sus pus olur. Derslerine devam eder.
Başka bir örnek daha:
Akşemseddin Hazretleri, Fatih Sultan Mehmet Hazretleri’ne “Sen haram yiyorsun” deyip eleştirirmiş. Bir gün sofrada otururlarken yine Akşemseddin Hoca, haram yememek üzerine bir sohbet etmiş. Fatih Han da, sofranın kendi yediği bölümünü Hoca’nın tarafına çevirivermiş. İkisi de yemeğe devam etmişler. Fatih Han sormuş:
-Hocam, benim haram yediğimi söylüyordunuz, ama sofrayı çevirdim. Benim önümdeki haram size geldi. Bu nasıl oluyor?
Hoca Akşemseddin, cevap vermiş:
-Senin önündeki haram bitti, benim önümdeki helal bitti.
Örnekler çoğaltılabilir.
Günümüzle kıyasla ne kadar da farklı dünyalar değil mi?
Şimdilerde bırakın öğrencisini böyle eleştirmeyi, 90 yerine 87 veren öğretmen bile binbir türlü zorluktan geçiyor.
Soruşturmalar, cezalar, sürgünler de cabası…
Öğretmene “eti senin, kemiği benim” diyen veliler de yok, başarıyı talep eden öğrenciler de. Öğretmenler ise bordro derdine düşmüş.
Böyle bir eğitim döneminden geçen gençler, 18 yaşında tecrübesinden büyük laflar edecek. 50-60 bin liralık asgari harcamayı yapıp da seçilebilenlere ne mutlu.
Peki ergenliği yeni aşmaya çalışan bu gençlerin seçilememe durumlarındaki hayal kırıklarının üstesinden gelecek bir toplumsal yapımız var mı?

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER