Gelecek yıl, ilimizde okul öncesi eğitim zorunlu olacak
Milli Eğitim Bakanlığı, okul öncesi eğitimin zorunlu olacağı 24 ili daha belirledi. Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı, “Hedefimiz 2012-2013 itibariyle ülke genelinde 5 yaş için okul öncesi eğitimin zorunlu olması.” dedi Milli Eğitim Bakanlığı, geçen yıl Amasya, Nevşehir, Çanakkale, Bilecik, Edirne, Karabük, Ardahan, Gümüşhane, Trabzon, Yalova, Karaman, Tunceli, Kilis, Bolu, [&hellip]
Milli Eğitim Bakanlığı, okul öncesi eğitimin zorunlu olacağı 24 ili daha belirledi. Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı, “Hedefimiz 2012-2013 itibariyle ülke genelinde 5 yaş için okul öncesi eğitimin zorunlu olması.” dedi
Milli Eğitim Bakanlığı, geçen yıl Amasya, Nevşehir, Çanakkale, Bilecik, Edirne, Karabük, Ardahan, Gümüşhane, Trabzon, Yalova, Karaman, Tunceli, Kilis, Bolu, Kırıkkale, Bayburt, Burdur, Kırklareli, Muğla, Düzce, Bartın, Artvin, Çankırı, Kütahya, Rize, ısparta, Kırşehir, Giresun, Uşak, Eskişehir, Sinop ve Samsun’da okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirmişti. Bakanlık, gelecek yıldan itibaren ise Yozgat, Denizli, Afyonkarahisar, Şanlıurfa, Sakarya, Kocaeli, Hatay, Elazığ, Sivas, Erzincan, Mersin, Balıkesir, Niğde, Tokat, Antalya, Bitlis, Aydın, Malatya, Muş, Aksaray, Osmaniye, Manisa, Siirt ve Bingöl’de zorunlu eğitimi 9 yıla çıkarmayı hedefliyor. Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı, “Yıllarca okul öncesi, çalışan annelerin, maddi durumu daha iyi olan ailelerin çocuklarının gittiği bir kurum olarak algılanmış. Benim eşim çalışmıyor, ya da anneannesi bakıyor ne gerek var, diye düşünülmüş. Ancak artık halkımız uyandı, okul öncesinde de eğitim verildiğine inandı. Aileler, verilen eğitimi, eğitimden sonra çocuktaki değişimi iziyor. Benim çocuğum da gitsin diyor” diye konuştu. Okul öncesi eğitimi alan çocukların, Türkçeyi daha iyi kullandığına dikkat çeken inanlı, şöyle devam etti: “Çocuk, Türkçeyi daha doğru kullanarak ilk öğretime geliyor. Eşit şartlarda başlıyor. Bunu almadığı zaman birisi dil biliyor, birisi bilmiyor, özellikle Doğu’da, Güneydoğu’da. Eşit şartlarda eğitime başlamıyor, hep geriden geliyor. Öğretmen ikilemde kalıyor. Dil bilen var, bilmeyen var, onunla mı ilgilenecek, bununla mı ilgilenecek. Bu, ortadan kalkıyor.”