'Gazetecilik bitmez, ancak boyut değiştirir'

Afyonkarahisar'da görev yapan basın mensupları ile gazetecilik mesleğine yeni adım atacak olan gazeteci adaylarına yönelik Afyon Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde düzenlenen eğitim programı devam ediyor 'Afyonkarahisar Yerel Medya Mensupları Sertifikalı Eğitim Programı' 20-24 Aralık tarihleri arasında Afyon Kocatepe Üniversitesi'nin şehir merkezinde bulunan Rıza Çerçel Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştiriliyor. Eğitim programının dünkü bölümünde AKÜ öğretim Görevlisi [&hellip]

Afyonkarahisar’da görev yapan basın mensupları ile gazetecilik mesleğine yeni adım atacak olan gazeteci adaylarına yönelik Afyon Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde düzenlenen eğitim programı devam ediyor

Haber

“Afyonkarahisar Yerel Medya Mensupları Sertifikalı Eğitim Programı” 20-24 Aralık tarihleri arasında Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin şehir merkezinde bulunan Rıza Çerçel Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. Eğitim programının dünkü bölümünde AKÜ öğretim Görevlisi F. Arda Ölmez tarafından “dijital medya” içerikli ders gerçekleştirildi.
Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Belediyesi, AKÜ Rektörlüğü, Afyon Gazeteciler Cemiyeti ve AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nin ortaklaşa düzenledikleri programın dünkü bölümünde gazetecilik mesleğinin tecrübeli isimleri Mehmet Sarlık ve Polat Yılmaz’ın sohbet etkinliği gerçekleştirildi. Sarlık ve Yılmaz genç gazeteciler ile gazeteci adaylarına tecrübelerini ve anılarını aktardı.
“HABER KUTSAL, YORUM HÜRDÜR”
Gazeteciliğin altın kuralları olarak nitelenebilecek bazı kuralları olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Mehmet Sarlık, “Elbette her yayın kuruluşunun kendi yayın çizgisi vardır, ama bazı kurallar meslek açısından önem taşır. Mesleğimizdeki iki önemli unsur haber ve yorumdur. Haber objektif olmalı, yorum ise subjektifdir. Haber kutsal, yorum hürdür.” dedi.
“GAZETECİNİN EN BÜYÜK SERMAYESİ İTİBARIDIR”
Altın kurallardan birisinin de işin sevilerek yapılması olduğuna dikkat çeken Sarlık meslekte dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili olarak şunları söyledi: “Habercilik mesai kavramı olmadan yapılır. Okumuyorsak, bu işi beceremeyiz. Haberler verilirken ilgili konu yeterince incelenmek zorundadır. Haberde ayrıntıyı yakalamak gerekir. Haberi yazmak bir senaryoyu yazmak gibidir. Haberin kendi içerisinde belli bir sıralama olmalıdır. Okuyucu sıkmadan, iyi düşünerek, ilgi çekici şekilde yazılmalıdır. Haberi yazdıktan sonra mutlaka bir başka kişiye kontrol ettirmek olası hatalardan korur. Haberin kaynağını belirtmek gerekir. Haberlerde sosyal sorumluluk taşındığı unutulmamalıdır. Haber ve yorumlar tarihe emanet edilmiş vesikalardır. Gazeteci sıcak gündemi takip etmeli, şahsi arşivini oluşturmaya özen göstermelidir. Gazeteci çevre edinmelidir. Demeç gazeteciliğinden daha çok araştırma haberlere özen gösterilmelidir. Gazetecinin en büyük sermayesi itibarıdır.”
“GAZETELER EDEBİ
KİMLİĞİNE DÖNMELİ”
Bugün geçerli olan haber kalıplarının geçmişinin 150 yıl öncesine dayandığını, böylesi bir kuru haberciliğin internet teknolojisi ile yarışmasının mümkün olmadığını belirten Polat Yılmaz ise, gazetelerin edebi kimliğe dönmesinin mesleğe fayda sağlayacağını savundu. Gazetelerin ilerleyen teknoloji karşısında kapanmayacağını ama içerik ve boyut değiştireceğini anlatan Polat Yılmaz şunları söyledi:
“Değişen bu süreçte haberler daha detaylı üslupla yazılmalıdır. Her geçen gün daha da kısaltmak zorunda kalınan haberleri farklı şekillerde vermek zorundayız. İnternet yazılı basının yerini alacak değildir. Mustafa Balbay’ın ifadelendirmesi ile söyleyecek olursak basın süttür. Sütten peynirde yapılır, yoğurt da, çökelek de. Bu işin özü yazılı basındır. Ama yazılı basın bir dönüşüm geçirecektir. Haber yazım tarzları değişecektir. Hantal ve kuru haber yazımı olmayacaktır. Olaylara farklı bakan, birikimi olan insanlar bu meslekte sivrilecektir.”
>> Ş. Cüneyt BURSALIOĞLU’nun Haberi

Bakmadan Geçme