“Filistinliler Türkiye’yi hami olarak görüyor”

Eğitim Fakültesi Abdullah Kaptan konferans salonunda gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını AKÜ Camii Gençlik Topluluğu Akademik Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi M. Emin Türkoğlu gerçekleştirdi. Türkoğlu, topluluğun kuruluş amacının cami ve gençlik kavramlarının yeniden gündeme taşınması olduğunu vurgulayarak bu kavramların, zamanla kaybedilen birlik anlayışına ve medeniyet tasavvurundaki önemine değindi.  Cami kavramının toplayıcı özelliğini anlatan Türkoğlu ayrıca, her [&hellip]

Eğitim Fakültesi Abdullah Kaptan konferans salonunda gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını AKÜ Camii Gençlik Topluluğu Akademik Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi M. Emin Türkoğlu gerçekleştirdi. Türkoğlu, topluluğun kuruluş amacının cami ve gençlik kavramlarının yeniden gündeme taşınması olduğunu vurgulayarak bu kavramların, zamanla kaybedilen birlik anlayışına ve medeniyet tasavvurundaki önemine değindi.  Cami kavramının toplayıcı özelliğini anlatan Türkoğlu ayrıca, her medeniyetin gençlerle yükseldiğini ifade etti.
“ÜÇ ÖNEMLİ MESCİD VAR”
Eğitim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kahraman ise etkinliği bir siyasetçi, bir uluslararası ilişkiler uzmanı veya benzeri bir sıfatla yapmadığını, Eğitim Fakültesinin bir öğretim üyesi olarak ailesiyle birlikte gerçekleştirdiği manevi ziyaretlerdeki izlenimlerini paylaştığını kaydetti. Üç önemli mescidin olduğunu anlatan Kahraman, bunların sırasıyla Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ve Mescidi Aksa olduğunu vurguladı.
Kahraman şunları kaydetti:
“Beytü’l Makdis konulu konferansın ismini özellikle seçtik, bu kelime peygamberimizin ifadelerin geçiyor ve Mescid-i Aksa’yı merkeze alan geniş bir coğrafyayı temsil ediyor. Kur’an’ın ifadesiyle bu toprakların ve çevresinin bereketli kılındığı anlatılıyor. Bu seyahate başlamadan önce üniversitemiz kütüphanesinde bulunan Kudüs konulu bütün kitapları inceledim, internette birçok video izledim ve yazıları okudum. Zaten bu mukaddes beldenin Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler için çok önemli bir şehir olmasından dolayı çok fazla bilgi kaynağı bulunuyor. Dolayısıyla bunların hepsinin incelenmesi esasında mümkün değil, daha önemlisi ise zaten herkes kendi penceresinden bu kutsal toprakları değerlendiriyor. Aile olarak gerçekleştirdiğimiz bu kutsal ziyarette kendi bireysel penceremizden anlatmamız gerekirse, öncelikle Beytü’l Makdis’e ulaşım çok kolay. Sanılanın aksine güvenlik ile ilgili bir sıkıntı ya da zorluk yok. Filistinli dostlarımızın yapılacak ziyaretleri dört gözle beklediklerini ve Türkiye’yi kendilerine hami olarak gördüklerini de söylemek gerek. Bu ziyaretin tarihi ve sosyal yönlerine değinmek gerekirse; Kubbetü’s Sahra’nın şehrin simgesi olduğunu, bilinenin aksine Mescid-i Aksa’nın Kubbetü’s Sahrayı da içine alan birçok mescit, kubbe, namazgâh, medrese ve benzeri yapıyı kapsayan 144 dönümlük bir araziyi temsil ettiğini görebilirsiniz.”
Beytü’l Makdis bölgesinde yaşayan birçok peygambere atıfta bulunan Kahraman, Müslümanlar için bu beldelerin sürekli gündemde kalması gerektiğini, mümkün olduğunca çok sık ziyaret edilmesi gerektiğini vurguladı. Kahraman, gezi boyunca, İsrail ve Filistin’e ait birçok üniversite yerleşkesinin önünden geçtiğini ancak ziyaret imkânı bulamadığını, bu nedenle bir sonraki ziyaretinde özellikle akademik işbirliği arayışında olacağını söyledi.
Konferansın sonunda Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Kahraman,  AKÜ Camii Gençlik Topluluğu Akademik Danışmanı Dr. Öğr. M. Emin Türkoğlu’na, Mescidi Aksa Vakfı tarafından özel hazırlanmış olan Al-Aqsa Mosque Al-Haram Ash-Sharif isimli yerleşke haritasını hediye edildi.

Bakmadan Geçme