'Filistin Davasını Destekleyenler Petrolü İsrail'e Göndermeye Devam Ediyor'
Afyonkarahisar'da, Gazze'deki soykırıma karşı protesto eylemi gerçekleştirildi. Park Afyon AVM önünde toplanan 'Direniş Çadırı Platformu', İsrail ve Amerika bayraklarını yakarak, İslam dünyası ve Türkiye'ye İsrail ile ticaretin kesilmesi gerektiği çağrısında bulundu.
Direniş Çadırı Platformu Park Afyon önünde Gazze’de olan soykırıma yönelik boykot çağrısında bulundu. Direniş Çadırı Afyonkarahisar Sözcüsü Enes Karakurt, yaptığı basın açıklamasında “Dilinden Filistin davasını düşürmeyenler, sözlerini Filistin'e, petrolü İsrail'e göndermeye devam ediyorlar. Hamasi nutuklar Filistin halkına atılırken, çelikten petrole, askeri malzemeden çimentoya kadar birçok stratejik ürün ise İsrail'e gidiyor. Hiçbir somut talebin gündem edilmediği Kudüs temalı uzun yürüyüşler Filistin için yapılırken enerji antlaşmaları İsrail'e armağan ediliyor. dedi.
‘KÜRECİK RADAR ÜSSÜ İSRAİL'E BİLGİ AKTARMAYA DEVAM EDİYOR’
Enes Karakurt, Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden İsrail’e ulaştığını ve bu durumun halklar için bir meydan okuma olduğunu belirtti. Karakurt,”Bütün bu zalimlik gözümüzün önünde olurken Azerbaycan İsrail'i beslemeye devam ediyor. İsrail'e satılan Azerbaycan petrolü ise Türkiye'den gitmeye devam ediyor. Ceyhan'dan petrol yüküyle kalkan gemiler gizli veya açık İsrail limanlarına yanaşıyor. Siyonistlerin tedarik zincirinin en önemli parçalarından ZIM filosunun gemileri Türkiye topraklarında bu kadar tepkiye rağmen meydan okurcasına gezmeye devam ediyor. Kürecik radar üssü İsrail'e bilgi aktarmaya devam ediyor. Bütün bunlar Türkiye halklarına bir meydan okumadır! İktidar kendi halkıma meydan okuyan bu zalim çeteye karşı somut adımlar yerine bir ezber halinde uluslararası kamuoyuna çağrı yapmaya devam ediyor. Gazze işgalinin hemen ardından Riyad'da yapılan toplantıda Gazze işgal yoktular. Eğer Gazze'den vazgeçildiyse yapılanlardan anlamayanlar için bu hainlik sözle de dile altındayken meşru Gazze hükümeti temsilcileri yoktu. Geçenlerde Mısırda yapılan toplantıda da getirilmelidir. İşgal edilmiş toprakların tamamı Filistin halkına aitken İsrail'i devlet olarak tanıma gafletini gösteren sözüm ona İslam dünyası ülkeleri hem kendi halklarına hem de vicdanlı dünya halklarına ihanet etmişlerdir. Sürekli Filistin edebiyatı yapan muktedirler daha İsrail'i tanımaktan dahi vazgeçemediler. Bu utanç tarihinize yazıldı.” şeklinde konuştu.
‘ATILMASI GEREKEN ADIMLARI ATMAK İÇİN DAHA NE BEKLİYORSUNUZ’
Karakurt, eylemdeki konuşmasında, İsrail ile olan işbirliklerine karşı güçlü bir duruş sergileyenlere seslendi. Karakurt,“Aklımızla dalga geçer gibi hareket eden ve işgale lojistik sağlayan gemiler yüzyıl daha bizi boyunduruk altında tutmanın garantisinden başka nedir ki! Ticarete, petrol sevkiyatına dair tek söz etmeden meydanları dolduran kalabalıklar vicdanın nesi olur! Ulusal çıkar denilen ihanet dilini bir Müslüman vicdanı, ağzına alamaz, almamalıdır. Sadece Gazze'yi değil bütün dünya halklarını kuşatmaya, ezmeye çalışan egemen dünya düzeninin bütün araçlarına karşı topyekûn mücadele bir insanlık vazifesidir. İsrail'in gözü kulağı olan, Ortadoğu’daki ateş ve kanın baş sorumluları ABD ve NATO ittifakının üsleri hala bu topraklardan kovulamamıştır. Bizler nereden giderse gitsin başta Filistin olmak üzere mazlum halkları katleden ve işgalcilere yardım eden herkese karşı şahitliğimize devam edeceğiz. Büyük cümlelerle kendini Filistin’in yanında gösterip arkadan iş çevirenleri bu meydanlarda dile getirmeye devam edeceğiz. Kirli iş birlikler sürerken somut adımları görmezden gelip Galata köprüsüne halkımızı davet edenlere soruyoruz: Atılması gereken adımları atmak için daha ne bekliyorsunuz? Halkı yürüyüşe davet eden Müsiad! İsrail'le ticareti kanıtlanmış İçdaş gibi üyelerin hakkında ne yaptın? Hala İsrail'le kanlı ticarete devam eden sermayeyi neden durdurmuyorsunuz? Bu kirli karanlık yüzünüz bu dünyada açığa çıkacak. Filistinli çocukların ahı size kazandığınızı karnınıza ateş olarak doldurmaya yeter.” ifadelerini kullandı.
Protesto, katılımcıların Gazze soykırımına yönelik ve İsrail’in işgaline karşı tüm dünyanın daha aktif bir şekilde mücadele etmesi gerektiği mesajıyla sona erdi.