- Haberler
- Gündem
- FETÖ'nün Türkçe olimpiyatları için bile para basan İktidar 100. Yıl için neden para basmıyor?
FETÖ'nün Türkçe olimpiyatları için bile para basan İktidar 100. Yıl için neden para basmıyor?
Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşunun 100. Yıldönümünün kutlanması hakkında Kanun Teklifi TBMM'ye kanun teklifi sunan İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun, 'FETÖ'nün Türkçe Olimpiyatları için bile para basan İktidar 100. Yıl için neden para basmıyor. Neden 100. Yıla özgü hatıra paraları basılmıyor' dedi
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun, iktidarının milli bayramları çeşitli bahanelerle özünden uzaklaştırarak önemsizleştirdiğine dikkat çekerek, Cumhuriyetin 100. Yıldönümü kutlamalarıyla ilgili TBMM Başkanlığına bir kanun teklifi sundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir basın toplantısı düzenleyen İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Hakan Şeref Olgun, Türkiye Cumhuriyetinin Kuruluşunun 100. Yıldönümünün kutlanması hakkında Kanun Teklifi ile ilgili bilgi vererek, milletvekillerine, ivedilikle kanunu çıkarmaya davet etti.
“İKTİDARDA FAALİYET YOK ANAMUHALEFET KONGRE DERDİNDE”
İktidar partisinin Cumhuriyetin 100. Yıldönümü ile ilgili hiçbir faaliyet göstermediğini Ana Muhalefet partisinin de kongre telaşında olduğunu ifade eden Olgun, “26 Ağustos’ta Kocatepe sırtlarında büyük yokluklar içinde var gücüyle vatanı işgalden kurtarmak için mücadele veren ve Büyük Taarruzu başlatan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, Kocatepe’de, Dumlupınar ‘da temellerini attıkları, Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılı böyle sönük kutlanmayı hak etmiyor. Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan 23 Ekim 2020 tarihli 2020/13 sayılı Genelge ile Cumhuriyet Bayramının 100. Yıl kutlamalarının Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinasyonunda yapılacağı bildirilmiştir.
Söz konusu genelgeye istinaden de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzalı tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderilen genelgede; “Bakanlık adına 100. yıl kutlamalarının koordinasyonunun ilgili bakan yardımcılığı ile Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünde olacağı; kutlamalar kapsamında Bakanlık merkez teşkilatınca gerçekleştirilecek her türlü faaliyet Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünce oluşturulacak bir komisyon tarafından planlanıp yürütüleceği;
İl ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ile yurt dışı temsilciliklerinin, Bakanlığın düzenleyeceği faaliyetleri takip edeceği ve yerel faaliyetlerinden yararlanacağı; bu faaliyetlerin hayata geçirilmesindeki görevleri yerine getireceği; kutlamalar kapsamında tören ve etkinlik programlarının hazırlanıp uygulanması için il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri, okul müdürlükleri ve yurt dışı temsilciliklerinde kutlama komisyonları oluşturulacağı, bu komisyonların kutlama programlarının etkili ve eksiksiz olarak gerçekleştirilmesi amacıyla görev yapacağı; Komisyonlar, kamu kurum ve kuruluşları, belediye başkanlıkları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak 100. yıl kutlamalarının önemine uygun faaliyetler planlayacağı” şeklinde genel ve soyut ifadelerle talimat verilmiştir.
Cumhuriyetin 100.yıl kutlamaları, Türk Milleti için İletişim Ofisine ve genelgelere bırakılmayacak kadar büyük önem arz etmektedir. Kutlamaların iktidarın bir nevi propaganda makamı olan İletişim Başkanlığı bünyesine bırakılması ve genelgede yer alan ve iletişim başkanlığınca oluşturulan web sitesi incelendiğinde Cumhuriyetin 100. Yılının öneminden ziyade iktidarın propagandasının yapıldığı aşikardır. Şöyle bir başımızı kaldırıp etrafa baktığımızda 100. yıl kutlamaları ile ilgili hala somut bir adım görememekteyiz. Örnek verecek olursak, FETÖ’nün Türkçe olimpiyatları için bile para basan İktidar 100. Yıl için neden para basmıyor Neden 100. Yıla özgü hatıra paraları basılmıyor. Milli Bayramlarımız millet olma bilincimizi sağlamlaştıran, birlik ve beraberlik duygularımızı pekiştiren, bizi ulus yapan bayramlardır. AK Parti iktidarları döneminde milli bayramlarımızın kutlamalarına çeşitli bahaneler ve sağlık sorunları gerekçeleri ile katılınmıyordu. AKP iktidarları her seferinde farklı gerekçelerle Milli Bayramlarımızın kutlamalarını özünden uzaklaştırarak önemsizleştirdi.” dedi.
“100. YILIN KANUNLA KUTLAMASI TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI KONUMUNU GÜÇLENDİRECEKTİR”
100. Yıl kutlamalarının bir kanunla kutlanmasının, Türkiye’nin Lozan sonrasında kat ettiği mesafenin, yabancı ülkeler tarafından da değerlendirilebileceği bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini kaydeden Olgun, “Kutlamalara pek çok ülkeden heyetin katılması, basın yayın organlarında övgü dolu sözlerle yer alması, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası konumunu güçlendirmesi anlamına geliyor.
Kutlamalar aracılığıyla dünyanın ilgisinin Türkiye’ ye çekilmesi ve bu konuda Mustafa Kemal Atatürk’ün başarısı özenle vurgulanması için verilen kanun teklifinin biran önce kabul edilmesi gereklidir.” ifadelerinde bulundu.
“İKRAMİYELERİN TÜM EMEKLİLERE VERİLMESİNİ MİLLETİMİZ ADINA TALEP EDİYORUM”
Türkiye Cumhuriyetinin 100. Yılında başta emekliler ve asgari ücretliler olmak üzere, tüm vatandaşların büyük bir ekonomik sıkıntı içinde olduklarını dile getiren Olgun, iktidar partisinin her zaman olduğu gibi bu ekonomik sıkıntının faturasını vatandaşa kestiğini, ek MTV ile çeşitli tüketim ürünlerinde KDV oranlarını artırarak zaten sıkıntıda olan vatandaşa adeta eziyet ettiğini söyledi. Olgun, “Dün kabine toplantısını dört gözle bekleyen emeklilerimize reva görülen 5 bin lira ikramiye ki; çalışan emeklilere verilmeyecek, iktidarın vatandaşlarımızı düşürdüğü yoksulluk krizini önemsemediğinin açık göstergesidir. Emekli vatandaş ihtiyacı olmasa çalışır mı? Ayrım yapmaksızın bu ikramiyenin tüm emeklilere verilmesini milletimiz adına talep ediyorum. Vatandaşlarımız hayatlarını kredi kartlarını ve ek hesaplarını kullanarak sürdürmeye çalışırken sözde faiz düşmanı hükümet, göreve geldiğinden bu güne kredi faizlerini yaklaşık 2 kat artmıştır. Sığınmacıların bile vatandaşlarımızdan daha konforlu yaşadığı ülkemizde, Necip Fazıl’ın şu dizesi ‘Öz vatanında garip öz vatanında parya’, insanın vicdanını sızlatıyor. Akdeniz Ege sahillerinde İngiliz, Ukraynalı, İç Anadolu’da Suriyeli, Afgan çocukları parklarda bile kendi evlatlarımıza oyun oynarken yer vermiyorlar. Kendi evlatlarımız sokakta oyun oynamak yerine eve kapanmış, vatandaşlarımız ise sokaklarda caddeler de rahat gezemez hale gelmişlerdir. Bu durumun milletimizin ruh sağlığını da olumsuz etkilediğini 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Gününde dile getirmek şahsım adına üzüntü vericidir.” diye konuştu.
“İKTİDAR YILLARDIR ÇİFTÇİYİ VE KÖYLÜYÜ KISIR DÖNGÜYE HAPSETTİ”
Ülke genelinde olduğu gibi Afyonkarahisar’da vatandaşların çoğunun tarım ve hayvancılıkla geçimini sağladığını dile getiren Olgun, “İktidar yıllardır çiftçiyi ve köylüyü kısır döngüye hapsetti. Arpa ile başlayan ürün hasatlarında fiyatlar çiftçi maliyetlerini dahi karşılamaz şekilde belirlenmiştir. Seçim öncesi 18 TL olan mazotun litre fiyatı hasat döneminde yaklaşık 2 katına çıkmıştır. Dolayısıyla çiftçi mahsulünü zararına hasat etmiştir. Aynı durum süt üreten işletmelerde de söz konusu olup, 1 lt sütün maliyeti 12,25 TL iken, bölgemizde 12 TL den satılmaktadır. Çok zengin olan çiftçimiz sağ olsun litrede 0,25 Krş. zararına üretim yaparak şehirli nüfusumuzun süt ve süt ürünlerini ucuza tüketmesi için elinden geleni yapıyor. Hükümet yetkililerine soruyorum; hani siz ülkeyi şirket gibi yönetiyorsunuz ya! Siz aynı şekilde zarar ederek bu süt üretimine devam eder misiniz? Etmezsiniz. Tabi ki köylümüzde aynısını yapıyor. Bu sebeple süt verebilecek anaç hayvanlarımız kesime gidiyor. Sonrasında memlekette süt ve et krizi oluyor. İktidar yıllardır çiftçimizi köylümüzü bu kısır döngüye hapsetmiş durumda. Yetmiyor gibi 15 Eylül tarihinde yayınlanan yönetmelikle çiftçiye verdiği tarımsal desteklemeleri alabilmeleri için sigorta zorunluluğu getiriyor. Kardeşim ürünü para eden çiftçimiz siz demeseniz de sigorta yaptırır. Ürünü değerlenen çiftçi onu korumak için gereken her masrafı yapar” dedi.
“İKTİDAR TÜRK ÇİFTÇİSİNİ PLANLI BİR ŞEKİLDE YOK EDİYOR”
Pancar üreticisinin maliyetinin altında pancar satmaya zorlandığını ifade eden Olgun, “Çiftçi onca zorluklar içinde ürettiği şeker pancarını maliyetinin altında satmaya mahkûm ediliyor. Bu sezon Afyonkarahisar Doğuş Şeker 16 polar pancar için tona 1.750 TL + 70.TL kota tamamlama + 130 TL küspe şeklinde fiyatlandırma yapıyor. Pancar üreticisi tonunu 2000 TL’ye mal ettiği ürününü şayet poları 16 gelirse, kotasını tamamlarsa tonunu 1.950 TL’ye satabiliyor. Her bir birim polar düşüklüğünde 110 TL fiyat düşüyor. İlimizde pancar polar değerinin ortalama 14 olduğunu düşünürsek tonu 1750 TL ye ürün satan çiftçimiz tıpkı süt üreticisinde olduğu gibi zararına üretim yapıyor. Hükümete soruyorum size aynı zarar teklif edilse ne yapardınız. Daha önce de defalarca söylediğim gibi iktidar Türk çiftçisini planlı bir şekilde yok ediyor.” diye konuştu.
“AFYONKARAHİSAR İLE GURUR DUYUYORUM”
Olgun, Kurtuluşun simgesi Afyonkarahisar’ın milletvekili olmaktan gurur duyduğunu belirterek, “Bu sebeple kurtuluşun şehrine Cumhuriyetin 100. Yılında hızlı tren hattını açmak yakışırdı. 2009 yılında başlayan Sivas hızlı tren hattını 26 Nisan 2023’te hizmete alan hükümetin, 29 Ekim 2023 tarihinde de Afyonkarahisar hattını hizmete alması beklenirdi. Ancak 2013 yılında sözleşmesi imzalanan hızlı tren hattı 10 yıldır bitirilemedi. Bu sırada tam 7 kez Bakan değişti. Aynı iktidar bölgemizdeki askeri hava limanını da sivil uçuşlara açacağını defalarca söyledi. Afyonkarahisar’ın bir ferdi olarak vatandaşlarımız adına hükümetten talep ediyorum. Ne zaman hızlı tren kullanacağız, ne zaman hava alanını kullanacağız” şeklinde konuştu.
“BEYT-ÜL MALIN ÇARÇUR EDİLMESİNİ YÜCE TÜRK MİLLETİNE ŞİKAYET EDİYORUM”
Olgun, sözlerini şöyle tamamladı: “Hükümet yetkililerine buradan sesleniyorum; Mahalli idareler seçimleri öncesi iktidarın ve ortaklarının belediyeleri seçim yatırımlarına hız vermiş olup, hem yandaş müteahhitleri beslemekte, hem de israfa varan boyutlarda bir takım çalışmalar yapmaktadırlar. Bu kürsüden milletimize sesleniyorum millet ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, emeklilerimiz ay sonunu nasıl getireceğiz diye düşünürken, kamu israfına dur demeyip arttıran, tüyü bitmemiş yetimin malını çarçur eden, daha onlarca yıl kullanılabilecek malzemeleri kullanmayıp yandaş müteahhitlerden aldıkları malzemeleri kullanan iktidara ve onun belediyelerine prim vermeyeceğinize olan inancım tam olup bu israfı beyt-ül malın çarçur edilmesini yüce Türk milletine şikâyet ediyorum.”