• Haberler
  • Gündem
  • FETÖ'de polisler hâkim karşısında – Kocatepe Gazetesi

FETÖ'de polisler hâkim karşısında – Kocatepe Gazetesi

Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma iddiasıyla 9 tutuklu sanığın duruşmaları 17 Ağustos Perşembe günü görüldü. Sanıkların tahliye edilme, adli kontrol şartıyla serbest bırakılma talepleri mahkeme heyetince oybirliği ile ret edildi. Duruşmalar ileri bir tarihte görülecek.17 Ağustos Perşembe günü öğleden meslekten ihraç edilen polisler Onur Başoğlu, İshak Masat, Süleyman [&hellip]

Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma iddiasıyla 9 tutuklu sanığın duruşmaları 17 Ağustos Perşembe günü görüldü. Sanıkların tahliye edilme, adli kontrol şartıyla serbest bırakılma talepleri mahkeme heyetince oybirliği ile ret edildi. Duruşmalar ileri bir tarihte görülecek.
17 Ağustos Perşembe günü öğleden meslekten ihraç edilen polisler; Onur Başoğlu, İshak Masat, Süleyman Gür, İrfan Çetin, Salih Albay, İbrahim Türker, Mustafa Mutlu, Sabri Taşkuyu ile Afyonkarahisar Adliyesi’nde İcra Müdür Yardımcılığı görevinden ihraç edilen İsmail Unvan’ın duruşmaları yapıldı. Sanıkların duruşmaları ileri bir tarihte görülecek.
“KİMSE ASKERE KARŞI KOYMAYACAK”
Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesi’nde görev yaparken FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle KHK ile ihraç edilen Onur Başoğlu’nun duruşması 17 Ağustos Perşembe günü öğleden sonra görüldü. Sanık Başoğlu’nun hakkında; “Hayrettin Hoca” kod adlı kişinin sohbet hocalığı yaptığı toplantılara katılmak, örgüt evinde kalmak, söz konusu toplantılarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen’e ait CD ve vaazları izleme iddiaları var. Ayrıca; farklı telefonlarla örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanım tespiti, Satılmış Halid Koçer’in gönderdiği eagle programının kullanımı, bu program aracılığıyla 15 Temmuz gecesi Hasan Karaşahin isimli şahısla “Kimse askere karşı koymayacak, silah çekmeyecek” şeklinde mesajlar çekildiği belirtildi. Onur Başoğlu’nun, örgüte himmet verdiği, maaşının yüzde 10’nu örgüte aktarması için sohbet hocası “Hayrettin Hoca” kod adlı kişiye verdiği iddiaları da söz konusu.
BAŞOĞLU İDDİALARI REDDETTİ
Üç yıl önce tuşlu telefon kullandığını belirten Sanık Onur Başoğlu, “Kesinlikle bylock programı kullanmadım. Üç yıl önce akıllı telefonum yoktu. Tuşlu telefon kullanıyordum. Ben iddia edilen dönemde Bitlis’te Kobani olaylarında görevliydim. Bylock programı kullanım iddiasıyla ilgili nasıl iki ayrı email çıktı anlamadım. Mehmet Fatih Erdoğan isimli şahısla aynı evde kalmadım. Kesinlikle himmet vermedim. İlk aldığım maaştan son aldığım maaşa kadar hep borç ödedim. Bank Asya’daki hesabı hiç kullanmadım. Mehmet Fatih Erdoğan ifadesinde ‘Onur’u bylock grubunda görüyorum’ demiş. Bylock programının bana Kasım ayında yüklendiği iddia ediliyor. Bu şahıs Ağustos ayında beni bylockta nasıl görür? Eagle programını da kullanmadım. Darbe girişimi gecesi çekildiği iddia edilen mesajları da bilmiyorum” dedi.
“15 TEMMUZ’DA GÖREVE
GELMEYİ TALEP ETTİM”
Satılmış Halid Koçer’in kendisinin de katıldığı iddia edilen sohbet grubunda iki yıl sohbet hocalığı yapmasına karşın kendisinin soyadını bilmediğini belirten Başoğlu, “Satılmış Halid Koçer madem iki yıllık sohbet hocam neden soyadımı bilmiyor? Bu kişi emniyette yönlendirme ile ifade vermiştir. Benim Bitlis-Tatvan’a 15 Temmuz’da tayinim çıkmıştı. 15 günlük mehil müddet sürem vardı. Darbe girişiminin olduğu 15 Temmuz akşamı bir kişinin dahi önemli olduğu böyle kritik bir günde göreve gelmek istedim. Bana telefonuna duyarlı ol, beklemede kal denildi. Hakkımdaki iddia ve suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” diye konuştu.
“ÖRGÜT ORAYI DA MI ELE GEÇİRDİ?”
Etkin Pişmanlık Hükümlerinden yararlanma talep ettiği öğrenilen ihraç edilmiş Öğretmen Satılmış Halid Koçer, Başoğlu’nun duruşmasında tanık olarak dinlendi. İhraç edilmeden önce Aydın Doğan Bilim Merkezi’nde öğretmenlik yaptığını söyleyen tanığa Mahkeme Başkanı, “Örgüt orayı da mı ele geçirdi?” diye sordu.
“NAMAZ KILMALARINI TELKİN EDERDİM”
Etkin Pişmanlık Hükümlerinden yararlanma talebi doğrultusunda beyanları olduğu öğrenilen tutuksuz Tanık Satılmış Halid Koçer şu ifadeleri kullandı: “Hain yapıyı cemaat olarak bilirken, Okan ve Arif isimli şahıslar tarafından Onur’la (Başoğlu) tanıştırıldım. Fatih mahallesinde bir evde tanıştık. Dini sohbet yapmam istendi. Örgütün Konya’da evinde kalmıştım. Beni bir şekilde burada da buldular. Ben ağırlıklı olarak arkadaşlara namaz kılmalarını telkin ederdim. Sohbetlerde Kur’an-ı Kerim, risale, dua okunurdu. Onur o zaman nişanlı idi. Sohbetlere sürekli gelmez, katılmadığı da olurdu. Evlenince tamamen ayrıldı. Ben de yapıdan şüphelenmeye başlayınca 2015 yılının Haziran ayı sonunda ayrılıp sohbet yapmayı da bıraktım”
Mahkeme Başkanı Koçer’e “Sohbet hocalığı yapmanız için sizi kim görevlendirdi?” diye sordu. Koçer bu soruya, “Arif ve Okan isimli kişiler beni görevlendirdi” şeklinde cevaplandırdı. Satılmış Halid Koçer bu iki şahısın gerçek isimlerini bilmediğini, Arif ve Okan isimlerinin kod adı olabileceğini belirtti.
“EVLERİNDE
KALDIM KENDİMİ BORÇLU
HİSSETTİM”
Tanık Satılmış Halid Koçer, geçmişte cemaat olarak bildiği örgütün evlerinde kaldığını, bu nedenle kendisini onlara karşı borçlu hissettiğini dile getirdi. Okan, Ercan ve Bayram isimli şahısların da sohbet hocası oldukları tahminini açıklayan Koçer, “Ben sadece Okan olarak bildiğim kişi ile görüştüm. Ama Okan isimli kişi bana hep Onur beyi sorardı. Himmet ve burs taleplerini Okan Bey yapardı. Onur bey o zaman düğün hazırlığı içinde olduğundan maddi sıkıntıları vardı. Ben hiç himmet ya da burs almadım. Okan Bey benim telefonuma bylock yükledi. Toplantı zamanlarının iletişimini sağlamayı amaçladık. Mehmet Fatih’e de bylocku ben yükledim. Sonrasında da egale kullandık. Sohbet toplantılarının bilgilerini bu programla verirdik. Onur Bey benim bylockumda kayıtlı değildi. Mehmet Fatih Bey, Okan Bey bende kayıtlıydı” ifadelerine yer verdi. Mahkeme Başkanı Okan kod adlı şahsın Eyüp Akbaba, Arif kod adlı şahsın ise Sedat Burhan olduklarının emniyet tespitinde ortaya çıkarıldığını söyledi. Tanık Koçer, Hasan Karaşahin’i tanımadığını ifade etti. Başoğlu’nun gelecek celsesinde Mehmet Fatih Erdoğan isimli şahıs tanık olarak dinlenecek.
“ANALAR BÖYLE …… ÇOCUĞU DOĞURMAMIŞTIR”
Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü bünyesinde komiser rütbesinde görev yaparken FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle KHK ile ihraç edilen İshak Masat’ın hakkında çeşitli iddialar bulunuyor. Masat’ın; Silahlı Terör Örgütüne üye olması, örgüte bağlılığı artırma, adam kazandırma, örgüte finans sağlama, sohbet toplantılarına katılım, bu toplantılarda örgüt elebaşının sohbetlerini izleme, yine bu toplantılarda zekât, himmet, burs toplandığı aynı tarihte iki ayrı GSM ile örgütün gizli haberleşme programı bylock kullandığı iddiaları bulunuyor. Masat’ın duruşmada verdiği ifadesindeki cüretkârlığı dikkat çekti. 23 yıllık görev süresinde kanunlar çerçevesinde görev yapmaya çalıştığını, duruşmaya çıktığı an itibariyle 1 yıl, 17 gündür tutuklu olduğunu söyleyen Masat, “23 yıl boyunca görevimi kanunlar çerçevesinde yaptım. Hakkımda soruşturma açılmasına bile değmeyecek iddialar nedeniyle 1 yıl, 17 gündür tutukluyum.  15 Temmuz darbe girişimini lanetliyorum. FETÖ ile adımın anılmasını istemiyorum. Biraz küfürlü olacak ama, analar böyle …… çocuğu doğurmamıştır. 15 Temmuz gecesi Kocatepe Polis Merkezi’nde merdivenlere çıkarak yüksek bir sesle merkeze asker gelirse belge alınmayacağını, darbeye karşı olduğumuzu söyledim. Tedbir alınmasını, merkeze asker gelmesi halinde gözaltına alınmasını yüksek sesle söyledim. Bylock programını ne kullandım ne de indirdim. Hakkımdaki tanık ifadeleri bildiğim, duyduğum kadarıyla. Yani soyut ifadeler” dedi.
MASAT HAKKINDA BİRİ
GİZLİ, 6 TANIK İFADESİ VAR
Mahkeme Başkanı Sanık İshak Masat’ın hakkında biri gizli toplam 6 tanık beyanı bulunduğunu belirtti. Masat’ın hakkında; Ferit Ümit, Mehmet Bardakçı, Faruk Fındıkoğlu, Kamber Erdem ve Mercidabık isimli gizli tanığın ifadeleri bulunuyor. Meslek hayatının sürekli soruşturmalarla geçtiğini söyleyen Masat, “Meslek hayatım hep soruşturmalarla geçti. Sözü edilen tanık ifadeleri 2015 yılında verilmiş. Hakkımda 2015-2016 döneminde açılan idari ya da adli soruşturma yok. Ben İstanbul Şube’de de çalışmadım. Hakkımdaki tanık ifadelerini kabul etmiyorum. Darbe girişimini kınıyorum. Darbenin esas mağduru benim. Saygın işimden oldum. Tahliyemi, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmayı talep ediyorum. Esas mağdur benim her gün imza atmaya bile hazırım” diye konuştu. Masat’ın gelecek celsesinde Faruk Fındıkoğlu, Kamber Erdem tanık olarak dinlenecek.
AVUKAT TUTMAK İÇİN TAHLİYE TALEBİ
Emirdağ ilçesinde Emirdağ Trafik Amirliği’nde görevli iken FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle KHK ile ihraç edilen Polis Memuru Süleyman Gür, avukat tutmak için tahliyesini talep etti. Zorunlu müdafilerin sanıkları yanlış yönlendirebildiklerini ileri süren Sanık Gür’ün hakkında; İki ayrı cihazla örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanım tespiti, Bank Asya’da 2007 yılında açılmış hesap, örgütün sohbet toplantılarına katıldığına dair tanık anlatımları var. Dosyasının eline geçmediğini söyleyen Sanık Gür’e Mahkeme Başkanı, “Sanıklara cezaevine evrak ve dosya gönderilmez. Yasaya göre sanığa iddianame gönderilir. Dosya ve evrak avukat yoksa eş tarafından mahkeme kalemine verilen dilekçe ile temin edilir” dedi.
“BAL’IN EVİNE YEMEĞE
GİTTİK SOHBETE DEĞİL”
Sanık Süleyman Gür’ün duruşmasında Komiser Yardımcılığından KHK ile ihraç edilen Serkan Gümüşsoy tanıklık yaptı. Afyonkarahisar’a 2012 yılında geldiğini, Sanık Gür ile 2013’de aynı sohbet grubunda yer aldığını anlatan Gümüşsoy, “Sohbet grubu dört kişiden oluşuyordu. Ben, Süleyman Gür, İsmail isimli kişi ve Doç. Dr. Ahmet Bal vardı. Sohbet hocası Dr. Ahmet Bal’dı. Sohbetler dini içerikli, devletimizin bekasının korunmasına yönelik olurdu” dedi. Mahkeme Başkanı, “Ahmet Bal, tıp doktoru değil mi? Sohbet yapacak kadar dini bilgisi var mıydı?” sorusuna Gümüşsoy, “Vardı” cevabını verdi. Sohbet içeriklerinin örgüt yapısına ilişkin olmadığını, dini içerikli olduğunu belirten Gümüşsoy, “Fethullah Gülen’in vaazlarını bilgisayardan izlerdik. Ahmet Bal’ın evine sohbet için değil, yemek daveti için gitmiştik” diye konuştu.
“BYLOCK’U DR AHMET BAL YÜKLEDİ”
Mahkeme Başkanının sohbet toplantılarında himmet ve burs toplanıyor muydu sorusunu Tanık Gümüşsoy şöyle cevaplandırdı: “Maaşlardan yüzde 10 payın örgüte verildiğini ben duymadım. Ama toplantılarda gönülden ne koparsa diyerek para toplanırdı.” 2015 yılının Mart ayı itibariyle sohbet toplantılarına katılmayı bıraktığını anlatan Gümüşsoy, “Ben özel harekâtçı polistim. Doğuda operasyonlara katıldığım için sohbetleri bırakmıştım. Benim telefonumda bylock vardı. Bylocku Dr. Ahmet Bal yükledi. Ama sanıkla ilgili bylock bilgim yok. Bylock programında Dr. Ahmet Bal, ben ve iki kişi daha vardı” şeklinde konuştu. Sanık Süleyman Gür, sohbet toplantılarına katıldığı yönündeki tanık beyanını, üzerine atılı suçlamayı kabul etmedi.
ÇETİN’E SAVUNMA SÜRESİ VERİLDİ
FETÖ iltisaklı olması gerekçesiyle KHK ile ihraç edilen Komiser Yardımcısı İrfan Çetin’in hakkında örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanımı, örgütün finansal ayağı Bank Asya’da hesabının olması, sohbet toplantılarına katılması ve çok defa ifade değiştirmesi iddiaları var. Çetin’e gelecek celseye kadar savunma için süre verildi. KHK ile ihraç edilen Polis Salih Albay, örgütün gizli haberleşme programı bylock kullandığı iddiasına karşın bylock içeriklerinin tespitini talep etti. Albay, Sudan polisine eğitim vermek için yurt dışına görevli olarak çıktığını dile getirdi.
TÜRKER’İN DOSYASI BİRLEŞTİRİLDİ
Dinar İlçe Emniyet Müdür Vekili iken FETÖ ile iltisaklı olması gerekçesiyle KHK ile ihraç edilen İbrahim Türker’in hakkında darbe girişimine karşı duruş göstermemesi iddiası var. Ayrıca Erzurum’da yürütülen FETÖ soruşturması doğrultusunda Sanık Türker’in hakkında dosya birleştirme talebiyle celse arasında yeni bir dava açıldı.
“KOM VE İSTİHBARATLA
ÖZEL GÖRÜŞÜLÜRDÜ”
Duruşmada İbrahim Türker hakkında Mehmet Noyan isimli şahsın verdiği ifade okundu. Noyan, “2012 yılında Erzurum’a geldim. Devrelerim ve devrem olan İbrahim Türker ev tutmamda bana yardım ettiler. Sohbet toplantı hocası, örgüt imamı kod adını bilmediğim bir öğretmendi. Musa isimli şahıs, Zafer Keteci, Yücel Bilgiç bu toplantılarda yer alırdık.  Toplantılarda ‘Pırlanta’ diye tabir edilen Fetullah Gülen’in kitapları okunurdu. Devrelerim menfi ve müspet diye kodlanırlardı. KOM Şube ve İstihbarat Şubesi’ndeki polislerle özel görüşürlerdi. İbrahim Türker de bu, 2012-2014 örgütün emniyet yapılanmasındaki toplantılara katılan örgütten biriydi” ifadeleri bulunuyor. Sanık Türker, Mehmet Noyan’ın devre arkadaşı olduğunu söyledi.
“DARBE GECESİ ‘EVİNİZE
GİDİN YATIN’ DEDİ”
İbrahim Türker’in hakkında halen görevde olan Polis Memuru Ö.A D. tanık olarak dinlendi. Sanık Türker’i Dinar Trafik Şube Denetleme Müdürlüğü’nde çalıştığı dönemde İlçe Emniyet Müdür Vekili olarak tanıdığını söyleyen Durmuş, “Darbe girişimi gecesi 23.50 sırasında İbrahim Türker görevimize son verdi. ‘Evinize gidin yatın’ dedi. Biz emre uymadık. Kendisinin de yanımızda olduğu sırada Ramazan Bayram’ın ‘Darbe sarayın, AKP’nin oyunu’ sözlerine hiçbir tepki göstermedi. İbrahim Türker tanık beyanlarını kabul etmedi.
İDDİA YOĞUN BYLOCK KULLANIMI
Afyonkarahisar Adliyesi’nde İcra Müdür Yardımcısı iken FETÖ ile iltisaklı olması nedeniyle KHK ile ihraç edilen halen Hatay Cezaevi’nde tutuklu olan İsmail Unvan duruşmaya Ses ve Görüntü Birleşim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Unvan’ın hakkında; Silahlı Terör Örgütüne üyelik, örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanımı iddiaları var. Telefon hattının kayınvalidesi Emine Turkan Yaman’a ait olduğunu belirten Unvan, hakkında ki suçlamaları reddetti. FETÖ ve başka bir örgütle bağlantısı olmadığını söyleyen Unvan, “FETÖ ya da başka bir örgütle bağlantım yok. Hiçbir zaman bylock kullanmadım. Örgütün adliye imamı olduğu belirtilen kişi ile hiçbir zaman toplantıya katılmadım. Bank Asya’da hiç hesabım olmadı” dedi. Mahkeme Başkanı Sanık Unvan’a, “Bylock kullanım tespitinde programı kullanımınız kırmızı çok yoğun şekilde rapor edilmiş” dedi.
“İŞKENCE İDDİASI NEYİN
ALT YAPI HAZIRLIĞI?”
İsmail Unvan’ın duruşmasında tanık olarak dinlenen KHK İle Afyonkarahisar Adliyesi’nde Zabıt Kâtibi iken ihraç edilen tutuklu Muhammed Bekir Aymaz, emniyetteki ifadesini baskı ve işkenceyle verdiği iddiasıyla kabul etmedi. Mahkeme Başkanı tanık Aymaz’a, “Neden sesiniz titriyor? Ben size daha hiçbir şey sormadan neden direk işkenceden bahsettiniz? Neyin alt yapısını hazırlamaya çalışıyorsunuz?” diye sordu. Tanık Aymaz’a Mahkeme Başkanı ve heyet üyesi hâkim “İşkence iddianıza karşın neden Savcılığa başvurmadınız?” diye sordular. Mahkemeye hâkim karşısına çıkmaktan dolayı ister istemez heyecanlanması nedeniyle sesinin titrediğini belirten Tanık Aymaz, kendini kontrol edemediğini söyledi. Aymaz, Savcılığa korktuğu için başvuramadığını dile getirdi. Tanık İzzet Divan gelecek celse dinlenecek. Sanık Unvan, gelecek celse duruşmaya SEGBİS ile bağlanarak katılmayı tercih etti.
SANIK MUTLU ÇELİŞKİLİ İFADE VERDİ
Afyonkarahisar Emniyeti’ndeki görevinden KHK ile ihraç edilen Polis Memuru Mustafa Mutlu, kimi zaman gözleri yaşararak duruşmada birbirinden çelişkili ve tutarsız ifadeler verdi. Emniyet’te ifade verirken korktuğunu, tedirgin ve yorgun olması nedeniyle TEM Şube’de verdiği ifadeyi kabul etmediğini söyleyen Mutlu, “Korkmuştum. Yorgun ve tedirgindim. Bu sırada korkudan idrarımdan kan geldi. Hastaneye götürülmeyi istedim. Yoğunuz dediler götürmediler” dedi.
“BU KADAR SENARYOYU
NASIL UYDURDUNUZ?”
Sanık Mustafa Mutlu’nun hakkında; Silahlı Terör Örgütüne üyelik, Ali isimli şahısla örgütün sohbet toplantılarına katılması, Hakan isimli şahısla vaaz dinleme, örgütün gizli haberleşme programı bylock kullandığı, himmet, burs, kurban toplanması iddiaları var. TEM Şube’de verdiği ifadeyi kabul etmemesi üzerine Mahkeme Başkanı Sanık Mutlu’ya, “Evladım tedirgin ve yorgun bir halde, bylocku, Ali, Hakan isimli şahısları bu kadar senaryoyu nasıl uydurdunuz?” diye sordu.
“CEP WİFİM KULLANILMIŞ OLABİLİR”
17 Ağustos Perşembe günü son duruşmada yargılanan 4. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde Afyonkarahisar Emniyeti’nde Şube Müdürü iken KHK ile ihraç edilen Sabri Taşkuyu, ciddi sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmeyi talep etti. Cezaevine girdiğinden itibaren 20 kilo kaybettiğini, bağırsak ve kas kaybı hastalığı olduğunu ve sol gözünde görme kaybı olduğunu belirten Taşkuyu ve duruşmayı izleyen yakınları gözyaşlarını tutamadı. Taşkuyu savunmasında, bylock programı kullanmadığını, darbe girişimi gecesi hasta olmasına rağmen görev almak istediğini kaydetti. Sabri Taşkuyu, bylock programı kullanım tespitini cep wifisinin kullanılmış olabileceği şeklinde açıkladı. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme