FETÖ'de 7 ceza, 1 beraat, 1 tahliye

Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla açılan kamu davaları kapsamında dün sabah 3'ü tutuksuz, 6'sı tutuklu toplam 9 sanık yargılandı.7 CEZA, 1 BERAAT,1 TAHLİYE, 1 TUTUKLAMASanıklar Yalçın Arslan, Mustafa Özcan, Mustafa Can, Talat Bozca, Mesut Mercan, Yusuf Yorgancı tutuklu olarak yargılandı. Diğer sanıklar Hilal Can, Erkan Mercimek, [&hellip]

Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla açılan kamu davaları kapsamında dün sabah 3’ü tutuksuz, 6’sı tutuklu toplam 9 sanık yargılandı.
7 CEZA, 1 BERAAT,
1 TAHLİYE, 1 TUTUKLAMA
Sanıklar; Yalçın Arslan, Mustafa Özcan, Mustafa Can, Talat Bozca, Mesut Mercan, Yusuf Yorgancı tutuklu olarak yargılandı. Diğer sanıklar Hilal Can, Erkan Mercimek, Âdem Erday tutuksuz olarak yargılandı. Duruşma sonrası tahliye edilen Yalçın Arslan’a 4 yıl 8 ay 7 gün ceza verildi. Karar celselerinde; Mustafa Özcan’a 10 yıl 6 ay, Mustafa Can’a 9 yıl, eşi Hilal Can’a 6 yıl 3 ay, Talat Bozca’ya 8 yıl 3 ay, Mesut Mercan’a 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Tutuksuz yargılanan ve duruşma sonrası tutuklanan Dr. Erkan Mercimek’e 8 yıl 3 ay ceza verilirken, Âdem Erday beraat etti. Yusuf Yorgancı’nın duruşması ileri bir tarihte görülecek.
“PARA KASASI İLYAS DEMİRCİ”
Örgütle bağlantılı Ölçü M.M sahibi tutuklu sanık Yalçın Arslan, yaklaşık 15 aydır tutuklu bulunduğunu ve hücrede kaldığını dile getirerek dün görülen karar celsesinde beraatini, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak mahkemenin aksi görüşü halinde hükümle birlikte tahliyesini talep etti. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebi kapsamında detaylı ifade verdiği öğrenilen Arslan, örgütün Afyonkarahisar’da topladığı paraların Nepal ve İzmir’e gönderildiğini, bu noktada para kasasının İlyas Demirci isimli şahsın olduğunu söyledi.
“ŞİRKETİ GAYRİ
FAAL KULLANDILAR”
Mahkeme Başkanı, sanık Yalçın Arslan’dan örgüte ait şirketler Zirve A.Ş, Memba A.Ş, Lütuf A.Ş’nin hileli şekilde satıldığı yönündeki beyanını açıklamasını istedi. Kendisinin şirket satışlarında resmi işlemleri yürüttüğünü aktaran Yalçın Arslan son savunmasında şu ifadelere yer verdi: “Ramazan Şenel, Hüseyin Yılmaz, Mustafa Keser, Yasin Seçen, Ali Yavuz, Ercan Özbudak, Şinası Durhan, Ahmet isimli şahıslardan olayı beni çağırdıklarında duydum. Öncesini bilmiyorum. Satışlar yapıldıktan sonra bu şahısları ilk kez Kıvam Yurdunda gördüm. Ben satış bitince işin vergi maliyetinin ne olacağı ve işlerin resmi kısmı ile ilgilenirdim. İrfan Yurdunun satış parası bizim büroya bırakılmıştı. İlyas Demirci büroya 1 milyon lira para bıraktı. Şirketi gayri faal kullandılar.”
HİMMET PARALARIYLA
SERMAYE ARTTIRIMI
Yalçın Arslan’a örgütle müzahir şirketlerde sermaye artırımının ne şekilde legal hale getirildiğini soran Mahkeme Başkanı, “İfadenizde bir inşaat için yüz bin lira demir, yüz bin lira çimento alımı yapılarak sisteme girildiğini, bu şekilde sermaye artırımının yasal hale getirildiğinden söz etmişsiniz. Bunu anlatın. Bu noktada toplanan burs, himmet paraları da gizli sermaye mi?” sorusuna Arslan, “Burstan çok esnaftan toplanan himmet paraları kullanılırdı. Burs paralarının talebeler için kullanıldığını himmet paralarının da yatırımlarda kullanıldığını biliyorum” cevabını verdi.
AYAKLI ATM ÖRGÜT
DOKÜMANI ARAMIŞ
Mahkeme Başkanı örgütte “ATM” olarak nitelendirilen kişilerce örgüt mensuplarının ev ve işyerlerinde örgütle ilgili dokuman araması yaptırıldığını belirterek sanık Arslan’ın ev ve işyerinde bu tür bir aramanın yapılıp yapılmadığını sordu. Arslan soruyu, “Bir kişi evime bir kez geldi. Tek başına geldi. Örgüte ait doküman aradı. Görüşme tarihimizi hatırlamıyorum ama bylock kaydında vardır” şeklinde cevapladı. Mahkeme Başkanının dijital verilere yönelik aramanın nasıl yapıldığı sorusunu Arslan, “Bende dijital materyal yoktu. Nasıl yapılıyor bilmiyorum” şeklinde cevaplandırdı. Cumhuriyet Savcısı Arslan hakkında cezalandırılması görüşünü tekrarladı. Ayrıca sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasını, hükümle birlikte tahliyesi yönünde görüş bildirdi.
ÖRGÜTÜN ÜÇ İL
İMAMI İLE ÇALIŞMIŞ
Yalçın Arslan, örgütün para gelir giderine karışmadığını, sadece resmi iş ve işlemlerini hallettiği beyanını tekrarladı. Arslan, örgütün Afyonkarahisar İl İmamlarından Ahmet Uysal, Mehmet Kaya ve Selçuk Bakkalbaşı ile çalıştığını ifade etti. Mahkeme Başkanı çok ciddi rakamlarda para toplandığına dikkat çekerek, örgütün  “para kasası” olarak tanımladığı İlyas Demirci isimli şahsın paraların kaydını ne şekilde tuttuğunu sordu. Bu hususta belge ve bilginin olmadığını söyleyen Arslan, “Bunun belgesi ve bilgisi yoktur. Tamamen güven esasına dayalıdır. Tutulan bir ajanda yok” diye konuştu.
HEYET DELİL İNKÂRINA
DİKKAT ÇEKTİ
Yalçın Arslan’a mahkeme heyeti üyesi bir hâkim, “Örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanımını ve örgütle ilgili bazı olayları işin başında neden inkâr ettiniz?” sorusunu yöneltti. Bu sorunun akabinde Mahkeme Başkanı da örgütün sanıklara delillerin inkârı yönünde bir telkin ve yönlendirmede bulunup bulunmadığını, özellikle bylock kullanımı inkârının sıkça yaşandığına dikkat çekti. Hücrede kaldığını tekrarlayan Arslan, “Ben hücrede kalıyorum. Kimse ile irtibatım yok. Televizyonum yok. Gazete okuma imkânım yok. Ailemle de görüşemiyorum. Mahkemedeki gelişmeleri de avukatım değiştikten sonra öğrenebildim” dedi. Arslan son sözünde, beraatini, uygun görülmemesi halinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak hükümle birlikte tahliyesini talep etti. Arslan’a 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası verildi. Yalçın Arslan hükümle birlikte tahliye oldu.
ÖZCAN’A 10 YIL 6 AY
KHK ile meslekten ihraç edilen eski polis tutuklu Mustafa Özcan’a 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Özcan karar öncesi sorulan son sözünde, “Herhangi bir terör örgütü ile bağlantım yok. Beraatimi talep ediyorum. Aksi halde 15 aydır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum” dedi.
CAN ÇİFTİNE CEZA VERİLDİ
İhraç edilen eski polis tutuklu Mustafa Can, tutuksuz olan eşi Hilal Can ile aynı celse de yargılandı. Mustafa Can’a 9 yıl ceza verildi. Bayan Can duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Hilal Can’a ise 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Duruşmada Can çiftine ait örgütün gizli haberleşme programı bylock analiz değerlendirme raporu ve tespit tutanağından kesitler okundu. Hilal Can’ın Van’da bylock surverlerine yaklaşık 6 aylık sürede zaman zaman bağlandığı, eşi Mustafa Can’ın da aynı süreçte bağlandığı öğrenildi. Cumhuriyet Savcısı sanık Mustafa Can’a, “Yazılı savunmayı birisi mi hazırladı?” diye sordu. Can, yazılı savunmasını  kendisinin hazırladığını ifade etti.
“AKRABA EVLİLİĞİ YAPTIK”
Terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmeyen sanık Hilal Can, örgütle ilgisinin bulunmadığını eşi ile evlenmeden önce Burç Okullarına bağlı Üçgül Lisesi’nde çalıştığını ifade etti. Mahkeme Başkanı Can çiftine evliliklerinin örgüt güdümünde yapılan katalog evlilik olup olmadığını sordu. Aslen Adanalı olduğunu eşi Hilal Can’ın da Adanalı olduğunu belirten Mustafa Can, “Ben Adanalıyım. Eşim akrabamdır. Biz akraba evliliği yaptık” diye konuştu.
İLÇE İMAMI UĞUR
MART TANIKLIK YAPTI
Tutuksuz yargılanan ve duruşma sonrası tutuklanarak cezaevine gönderilen KHK ile Emirdağ ilçesindeki görevinden ihraç edilen Dr. Erkan Mercimek’e 8 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Mercimek’in duruşmasında örgütün Emirdağ İlçe İmamı olan geçtiğimiz günlerde polise teslim olarak etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasıyla serbest bırakıldığı öğrenilen Uğur Mart tanık olarak dinlendi. Mart, Adana’dan SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Örgütün Emirdağ İmamı olarak ilçede en tepedeki adam olduğunu belirten Mart, “İlçe İmamı olarak himmet, burs, zekât toplanmasıyla ilgileniyor, sohbet adı verilen toplantıları organize ediyordum. Emirdağ’a 2011 yılında geldim. O zaman Levent Öztürk vardı. Sonra Milli Eğitim’de çalışan Abdullah Battal isimli bir şahıs vardı” şeklinde konuştu.
PARALARIN YÜZDE 11 İLE
13’Ü AFYON’A GÖNDERİLMİŞ
Mahkeme Başkanı tanık Uğur Mart’a “Emirdağ ilçesinde toplanan paralar il merkezine mi gönderiliyordu?” sorusunu sordu. Mart soruyu, “Toplanan paraların yüzde 11’i ila yüzde 13 kadarı gönderilirdi” diye cevapladı.  2011 yılında Babil isimli otelde kaydı bulunduğunu belirten Mahkeme Başkanına tanık Mart, “Sanırım bu kayıt Urfa gezisindeydi. Geziyi Halil Gül ile birlikte organize etmiştik” dedi. Halil Gül’ün örgütteki konumun soran Mahkeme Başkanına Uğur Mart, “Halil Gül örgütte aktif bir isimdi. Ama ilçe imamı değildir. Emirdağ’da dürüst olarak sayılacak ilk üç isimden biridir. Çalışkan, nüfuslu bir kişidir. Bu örgütü sevdiğinden koştururdu. Örgütün vitrin yüzüydü” cevabını verdi.
“AMERİKA’DAN GELEN BİR DOLAR BEREKET AMAÇLI VERİLİRDİ”
Cumhuriyet Savcısı tanık Uğur Mart’a sanık Erkan Mercimek’in sohbet toplantılarına en son ne zaman katıldığını ve adliye önünde yapılan protesto eylemine katılıp katılmadığını sordu. Mart, “Ben görevi 2016 yılının Mart ayında bıraktım. Sohbet toplantılarına katılırdı. Ama son zamanlarda kamu çalışanı olduğundan çekinceli idi. Kamu çalışanı olduğu için adliye önündeki eyleme de katılmamıştı. Sanık Mercimek’in evinde yapılan aramada örgütle özdeşleyen 1 dolar bulunduğunu belirten Mahkeme Başkanı tanık Uğur Mart’a bir doların anlamını sordu. Kendisinde bir dolar bulunmadığını belirten Mart, “Bende bir dolar bulunmaz. Ama bir doları örgütle bağlantısı olan kişilere Amerika’dan geldi denilerek bereket amacıyla kasalara konması için verilirdi” dedi. Sanık Erkan Mercimek’in beyanında bir doların bir düğünden kaldığını belirttiği kaydedildi.
BOZCA CEZA ALDI,
ERDAY BERAAT ETTİ
KHK ile ihraç edilen eski din görevlisi Talat Bozca karar celsesinde yaptığı son savunmada, örgüt mensuplarınca kullanılan kakao talk programını örgütsel amaçla kullanmadığını sadece denemek istediğini söyledi. Bozca’ya 8 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Tutuksuz yargılanan Âdem Erday dün görülen son duruşmasında beraat etti. KHK ile görevinden ihraç edilen eski polis Yusuf Yorgancı’nın duruşması ileri bir tarihte görülecek.
“ÖRGÜTLE İLGİM YOK”
Karar öncesi son savunmasını yapan Mercimek şöyle konuştu: Ben 19 yıl boyunca Emirdağ’da doktorluk yaptım. Kimseden talimat almadım. Örgütle bir ilgim yok. Sosyal medya hesabım da yok. Örgütle ilgili bir yazışmam da olmadı. Hakkımda 47 kişinin ifadesine başvuruldu. Hiçbiri örgüt bağımın olduğunu söylemedi. Ben inançlarımı ailemle birlikte dar çerçevede yaşarım. 9,5 ay tutuklu kalıp Mayıs ayında tahliye edildim. Raporlu psikiyatrik ilaç kullanıyorum. Aile düzenim bozuldu. Beraatimi talep ediyor görevi dönmek istiyorum” dedi. Erday son sözünde, “Suçsuzum, beraatimi talep ediyorum” dedi.
MERCAN’A 9 YIL 9 AY CEZA
Tutuklu yargılanan örgütün medya organlarından Zaman Gazetesi ve Cihan Haber Ajansı eski muhabiri Mesut Mercan’a 9 yıl 9 ay ceza verildi. Karar aşamasında önceki savunmalarını tekrarlayan Mercan son savunmasında şu ifadeleri kullandı: “Örgüte bağlı şirketlerde ekmek paramı kazanmak için çalıştım. Bunların okullarında, yurtlarında kalmadım. Şirketlerine referanssız başvuruda bulundum. 2013 yılında şirketten, ajanstaki görevimden ayrılmaya çabaladım. Ben de bu örgütün mağduruyum. Çünkü 50 bin TL’lik tazminatımı almadan ayrıldım. İşadamlarından yardım toplamadım. Reklam ilan çalışması da yapmadım” diye konuştu.
>> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme