FETÖ'de 4 tahliye, 2 beraat, 11 ceza daha: İnkârda ısrar sürüyor
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla 17 ayrı celsede 4'ü tutuksuz toplam 18 sanığın davaları görüldü. Bir sanık ise dolandırıcılık isnadıyla hâkim karşısına çıktı.18 SANIKTAN 4'Ü TUTUKSUZSanıklar Latif Vural, Fatma Bozkuş, Hasan Şahin, Ramazan Avcı'nın yargılamaları tutuksuz olarak gerçekleşti. Hasan [&hellip]
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla 17 ayrı celsede 4’ü tutuksuz toplam 18 sanığın davaları görüldü. Bir sanık ise dolandırıcılık isnadıyla hâkim karşısına çıktı.
18 SANIKTAN 4’Ü TUTUKSUZ
Sanıklar Latif Vural, Fatma Bozkuş, Hasan Şahin, Ramazan Avcı’nın yargılamaları tutuksuz olarak gerçekleşti. Hasan Yılmaz, Abdullah Bozkuş, Seher Sümen, Halil Baltacı, Yücel Akdağ, Ali Ak, Mehmet Rıza Şimşek, Hanife Topbaş, Hatice Çakmak, Bayram Avlukyarı, Salih Alarçin, Gülizar Yılmaz, Ömer Çelik, Fatih Yalçın ise tutuklu olarak yargılandı.
4 TAHLİYE, 2 BERAAT, 11 CEZA
Mahkeme; Halil Baltacı’ya 7 yıl 6 ay, Abdullah Bozkuş’a 6 yıl 3 ay Fatma Bozkuş’a 6 yıl 3 ay, Latif Vural’a 6 yıl 3 ay, Seher Sümen’e 10 yıl, Ali Ak’a 6 yıl 10 ay 15 gün, Hatice Çakmak’a 6 yıl 3 ay, Mehmet Rıza Şimşek’e 6 yıl 3 ay, Hanife Topbaş’a 6 yıl 10 ay 15 gün, Ramazan Avcı ve Hasan Şahin’in beraatına, Bayram Avlukyar’a 8 yıl 9 ay, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden Ömer Çelik’e 1 yıl 11 ay 22 gün, Fatih Yalçın’a 8 yıl 9 ay hapis cezasına hükmetti. Tutuklu sanıklar Abdullah Bozkuş, Çakmak Topbaş ve Çelik hükümle birlikte tahliye edildi.
YILMAZ’IN DURUŞMASI
EKİM AYINA ERTELENDİ
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmalarda örgütün mahrem ve askeri yapılanmasında yer aldıkları iddiasıyla yargılanan sanıkların karar duruşmaları görüldü. Polislikten ihraç sanık Hasan Yılmaz’ın duruşması Ekim ayında görülecek. Komşusu olduğunu söylediği tanık S.Ş’nin yalan söylediğini ileri süren Yılmaz savunmasında, Bank Asya’yı bankacılık işlemleri için kullandığını, 13 yıl boyunca bankada katılım hesabının olduğunu, bylock kullanıcısı olmadığını iddia etti. Mahkeme Başkanı sanık Yılmaz’a, “Tanık S.Ş’nin sizin ve bir çok polis memuru hakkında iddiası var. Geçmişe dayalı bir husumetiniz var mı?” diye sordu. Yılmaz, komşusu olduğunu belirttiği tanık S.Ş hakkında, “Bilemiyorum belki araç alışverişi sırasında bir tartışmamız olmuş olabilir” ifadesini kullandı.
BOZKUŞ ÇİFTİNE CEZA VERİLDİ
Karar celsesinde hakkındaki tüm suçlamaları reddederek karar öncesi sorulan son sözünde “Örgüt üyesi değilim. Beraatımı mahkemeniz aksi kanaatte ise adil kontrol şartıyla tahliyemi talep ediyorum” diyen Halil Baltacı’ya 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Aynı celsede yargılanan Abdullah-Fatma Bozkuş çiftine de mahkeme hapis cezasına hükmetti. Bayan Bozkuş tutuksuz yargılanırken eşi Abdullah Bozkuş tutuklu olduğu cezaevinden duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Bozkuş çiftine 6 yıl 3 ay hapis cezası verilirken Abdullah Bozkuş adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
VURAL’A 6 YIL 3 AY CEZA
2015 yılı itibariyle örgütle iltisakı olan kimse ile görüşmediğini ifade eden sanık Latif Vural’a 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Üzerine atılı suç ve eylemleri temel hak ve özgürlükler kapsamında gerçekleştirdiğini belirten Yücel Akdağ, bunların suç teşkil etmediğini kaydetti. Avukat değiştirdiğini ifade eden Akdağ’a süre verilerek duruşması Ekim ayına ertelendi.
SÜMEN’E 10 YIL CEZA
Örgütün Alanya’da “İlçe Ablası” olarak görev yaptığı, Afyonkarahisar’da da sağlık yapılanması içerisinde örgütsel faaliyetlerde bulunduğu iddialarıyla yargılanan Seher Sümen hakkında mahkeme 10 yıl hapis cezasına hükmetti. Sümen karar duruşmasında, 23 aydır tutuklu bulunduğunu, sağlık ve aile durumunun kötü olduğunu belirterek tahliyesini talep etti. Sanığın tutukluluk hali devam ediyor. Her zaman devletin yanında olup ihanet etmediğini ifade eden Ali Ak’a 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ak’ın tahliye talebi mahkeme heyetince oybirliği ile reddedildi.
TOPBAŞ HÜKÜMLE
TAHLİYE EDİLDİ
6 yıl 3 ay hapis cezası verilen sanık Hatice Çakmak hükümle birlikte tahliye edildi. Bayan Çakmak’ın karar duruşmasında tutuklu eşi E.Ç tanık olarak dinlenildi. Tanıklık hakkında feragat etmeyen ve yemin ederek dinlenilen E.Ç, kredi kartı borcu nedeniyle eşinin Bank Asya hesabını kullandığını söyledi. Hatice Çakmak karar öncesi sorulan son sözünde, “Hiçbir şekilde silahlı silahsız bir terör örgütüne üye ve sempatizan olmadım. Suçlamayı kesinlikle reddediyorum. Vatanımı, milletimi çok seviyorum” dedi. 21 yıl boyunca polis memuriyeti yaptığını, çelişkili olduğunu ileri sürdüğü tanık beyanlarını kabul etmediğini söyleyen Mehmet Rıza Şimşek’in tahliye talebi mahkemece reddedildi. Şimşek’e 6 yıl 3ay hapis cezası verildi. Şimşek son sözünde, “Ben hep devletimin, milletimin emrinde oldum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum suçsuzum” dedi. Duruşmaya tutuklu olduğu cezaevinden SEGBİS’le bağlanan ve hükümle birlikte tahliye edilen Hanife Topbaş’a 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
AVCI BERAAT ETTİ
Öğleden sonra görülen duruşmalarda avukatının mazereti kabul edilen Gülizar Yılmaz’ın karar duruşması Ekim ayına ertelendi. Kamu kurum ve kuruluşlarını zarara sokma doğrultusunda “dolandırıcılık” isnadıyla hakkında kamu davası açılan Ramazan Avcı’nın hakkında mahkeme, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı gerekçesiyle beraatına hükmetti. Avcı karar öncesi sorulan son sözünde, “Yüce mahkemenin adaletine güveniyorum” dedi.
AVLUKYAR’A 8 YIL 9 AY CEZA
Kamu görevinden ihraç Türkçe Öğretmeni Bayram Avlukyar’a mahkeme 8 yıl 9 ay hapis cezasına hükmetti. Avlukyar’ın karar duruşmasında örgütün mahrem yapılanması kapsamında Kırıkkale Polis Meslek Yüksek Okulu’nda bir sınıftan sorumlu “abi” olduğu iddiasıyla yargılanan ve bu doğrultuda meslektaşı, ev arkadaşı H.Y.K’nın tanık beyanı bulunan Avlukyar hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. Duruşmaya SEGBİS’le bağlanan tanık H.Y.K, “Ben de sanık gibi ihraç Türkçe Öğretmeniyim. Verdiğimi ifade doğrudur. Sanık Kırıkkale Polis Meslek Yüksek Okulu’nda bir sınıf öğrenciden sorumluydu. Görevi sorumlu olduğu sınıf öğrencilerine hafta sonları dini sohbet organize etmekti. Bu sohbet toplantılarında risale, Fetullah Gülen’in kitapları okunurdu. Sanıkla 2009 yılından 2011 yılına kadar zaman zaman görüşerek aynı evde kaldık. Bilmediğim ya da emin olmadığım hiçbir şey söylemedim” dedi. Aleyhindeki tanık beyanını reddeden tanık H.Y.K’yı üniversiteden tanıyor olabileceğini belirten sanık Bayram Avlukyar son sözünde tahliyesini ve beraatını talep etti.
“BİRİMCİLERİN İŞLERİ
GİZLİ KAPSAMDAYDI”
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebi doğrultusunda TEM Şube Müdürlüğü’nde verdiği ifadesini hür iradesiyle verdiğini söyleyen sanık Ömer Çelik, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. Örgüt içerisinde H. B ile çalıştığını H.B’nin Büyük Bölge İmamı kendisinin de Küçük Bölge İmamı olduğundan söz eden Çelik, “Ben Küçük Bölge İmamı olarak görev yaptım. Öğrenci evlerinin kira, gezi, burs gibi para işlerinden sorumluydum. İ.B, S.Ö, M.Ç, M.B, M.E, İ.D, H.B, Y.K örgütte Büyük Bölge İmamıdır. Teşhislerini yaptım. A.Ç, M.Ü, E.S, H.T, B.K, İ.Ş, K.B ise Küçük Bölge İmamıydı. Örgütte ‘Birimciler’ olarak tabir edilen kişilerin yaptığı işler gizli mahrem kapsamdaydı. Bu nedenle biz birimcilerin ne iş yaptıklarını bilmezdik. Sorsak bile, ‘Gereksiz bilgi yıpratır’ cevabını alırdık. ‘Liseciler’ lise öğrencilerinden sorumluydu. Bilgi Evi’nde çalıştıktan sonra öğrenci evlerinden sorumlu oldum. Yurt dışı çıkışım Umre seyahati içindi. H.B tarafından bana ‘Önder’ kod adı verildi. Hükümle birlikte tahliye edilen Çelik’e 1 yıl 11 ay 22 gün hapis cezası verildi. Duruşmaya avukatı ile birlikte SEGBİS’le bağlanan Hasan Şahin’in hakkında mahkeme heyeti oybirliği ile her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı gerekçesiyle beraatına hükmetti.
ALARÇİN EK BEYANINI REDDETTİ
Afyonkarahisar 8. Ana Bakım Fabrikası’nda Mühendis Üsteğmen rütbesi ile görevli olan sanık Salih Alarçin’in örgütün “ardışık aramalar” doğrultusunda ankesörlü telefonlarla arandığı ve askeri yapılanma kapsamında örgütle iltisakının bulunduğu iddialarıyla yargılanıyor. Soruşturma aşamasında hakkındaki suçlamaları reddeden Alarçin’in daha sonra ek beyanda bulunduğunu hatırlatan Mahkeme Başkanına Salih Alarçin, “Etkin pişmanlıktan yararlanma talebinde bulunmadım. Ek olan ikinci beyanımı psikolojik baskı altında verdim. Hata yaptım, kabul etmiyorum” dedi. Mahkeme Başkanı sanık Alarçin’e “Soyut olamayacak kadar çok ayrıntılı ifadeleriniz dikkat çekiyor. Soyut olmadığı için sormak durumundayım, ‘Hikmet’ ve ‘Metin’ isimli kişileri teşhis etmişsiniz. ‘Metin’ kod adlı kişinin askeri yapılanma kapsamındaki sorumlulardan M.H olduğu belirlendi” vurgusunda bulundu. Örgütün mahrem yapılanmasında yer aldığı iddiasıyla yargılanan Fatih Yalçın’a 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Yalçın karar öncesi sorulan son sözünde, “Hiçbir terör örgütünün üyesi ve sempatizanı değilim” dedi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi
FETÖ’de 1 ceza, 2 tahliye daha: FETÖ’de sanık ifadeleri alındı
FETÖ/PDY suç isnadıyla yargılanan sanıklar dün görülen duruşmalarda ifade verdi. Özellikle örgütün Gaybubet Evlerinde yakalandıkları öğrenilen sanık beyanlarındaki inkarda ısrar çabası dikkat çekti
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla 17 ayrı celsede 3’ü tutuksuz toplam 20 sanığın duruşmaları görüldü.
20 SANIKTAN 3’Ü TUTUKSUZ
Sanıklar; Ebru Aydın, Mustafa Kesen, Sultan Demirhan’ın yargılamaları tutuksuz sürüyor. Hüseyin Serdar Ünsoy, Olgun Aydın, Süleyman Dingin, Ahmet İpek, Zekai Şirin, Murat Demirel, İsmail Çetinkaya, Ahmet Batır, Osman Şahin, Murat Demirhan, Abdulkadir Ayçelik, Süheyla Erat, Yusuf Erat, Zekeriya Yıldırım, Hasan Hüseyin Ülgen, Mehmet Aktaş, Osman Sezer tutuklu olarak yargılandı.
1 CEZA, 2 TAHLİYE KARARI
Mahkeme etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunan sanık Zekeriya Yıldırım ile Murat Demirel’in adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti. Sanık Hüseyin Serdar Ünsoy’un duruşması, tanık S.Ş’nin hazır edilememesi nedeniyle ertelendi. Ünsoy’un tahliye talebi mahkeme heyetince oybirliği ile reddedildi. Tutukluluk hali devam eden sanık Ahmet Batır’a 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Sanık Osman Sezer’in tutukluluk hali devam ediyor. Sanıklar Hasan Hüseyin Ülgen ile avukat ataması yapılacak olan Mehmet Aktaş’ın duruşması da Ekim ayında görülecek.
5 AYRI HATTA BYLOCK KULLANIM İDDİASI
Olgun-Ebru Aydın çifti aynı celsede yargılandı. Etkin Pişmanlık Hükümlerinden yararlanma talebinde bulunan Bayan Aydın’ın yargılaması tutuksuz olarak devam ediyor. Olgun Aydın’ın hakkında 5 ayrı GSM hattı ile örgütsel şifreli, gizli haberleşme programı bylock kullanımı ve yoğun yazışma içerikleri, Sinanpaşa ilçesinde örgütle müzahir dernek üyeliği, örgüt elebaşının Bank Asya’ya sahip çıkılması yönündeki talimatı sonrası katılım hesapları açtırması, sohbet adı verilen örgütsel toplantılara katıldığı yönünde tanık iddiaları var. Sinanpaşa ilçesinde örgütle müzahir derneğe üye yapıldığından haberi olmadığını söyleyen Olgun Aydın, önceden yurt müdürü olarak görev yaptığını, Bank Asya’ya talimatla para yatırmadığını belirtti. Aydın, “Bylock kullandığım iddiasını reddediyorum. Ben bylock programı kurmadım, kullanmadım.” ifadesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Bir klasör bylock içeriği var. Eşinizin de bu yönde beyanı var. Yurt Müdürü görevinde olduğunuzu söylediniz. Ancak Bank Asya’ya gelirinizle orantılı olmayan yüksek meblağlı paralar yatırmışsınız” hatırlatmasında bulundu. Olgun Aydın, herhangi bir sohbet grubuna katılmadığını belirterek, “Yurt çalışanı olarak Zaman Gazetesi yöneticileri ile ilgili protesto eylemine katılmak zorunda kalmıştım. Evde bulunan kitapları darbe teşebbüsünden sonra yurtta kalan dokümanlarla birlikte geri dönüşüme vermek için tutuyordum” dedi.
“BYLOCKU DA EKMEK PARASI İÇİN Mİ YÜKLEDİNİZ?”
Sanık Ebru Aydın, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebi doğrultusunda teşhislerde bulunduğu TEM Şube Müdürlüğü’nde verdiği ifadeyi hür iradesiyle verdiğini söyleyerek kabul etti. Etkin pişmanlık ifadesinde örgütle tanışma hikâyesini anlattığı öğrenilen Bayan Aydın, “Terör örgütü üyesi olmakla yargılanıyoruz. Ama terör örgütüne üye değiliz. Ekmek paramızı kazanmak için bu kurumlarda çalıştık” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Bylock programını da ekmek paranızı kazanmak için mi yüklediniz?” sorusunu sordu. Bayan Aydın soruyu, “Çalıştığımız yerde üstlerimiz bu programı yüklememizi istedi. Bu programın Whatsapp gibi bir program olduğu söylenmişti” şeklinde cevaplandırdı. Bu celsede etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve mahkemece hakkında hüküm verilen tanık S.B dinlenildi. S.B, etkin pişmanlıktan yararlanma doğrultusunda ifadesi bulunduğunu, sanık Olgun Aydın’ın sohbet adlı örgütsel toplantılara katıldığı yönünde bilgi sahibi olmadığını ve kendisinin bylock kullanıcısı olmadığını söyledi. Bu celse hazır edilemeyen tanıklar gelecek celse dinlenilecek. İki yıldır tutuklu olduğunu belirten Olgun Aydın’ın tahliye talebi mahkeme heyetince reddedildi. Aydın çiftinin duruşması Ekim ayında görülecek.
“AFYON’DA İTİBARIMIZ VAR”
Tanık A.T’nin talimatla alınan ifadesinde sanık Süleyman Dingin’i Dinar ilçesinde geçmişte “cemaat” olarak bilinen yapının dershanesinde müdür olarak tanıdığını bildirdi. Tanık A.T, sanık Dingin’in Aydoğan Burç Öğrenci Yurduna öğrenciler getirerek onlara kitap okuttuğu yönünde de beyanı bulunuyor. Gelecek celse tanık S.P’nin ifadesinin talimatla alınmasına karar verilirken Dingin’in duruşması da ertelendi. Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Ahmet İpek’in duruşmasında tanık A.B dinlenildi. A.B sanık İpek’le 17-25 Aralık 2013 yılı öncesi sohbet toplantılarına katıldığı yönünde ifade verdi. İpek, “Hakkımdaki tüm iddiaları reddediyorum. Bunlar mümkün değil. Afyon’da itibarımız var. Herkese sorabilirsiniz. İki yıldır tutukluyum tahliyemi talep ediyorum” dedi. İpek’in tutukluluk hali devam ediyor.
YILDIRIM TAHLİYE EDİLDİ
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep eden sanık Zekeriya Yıldırım adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Yıldırım, TEM Şube Müdürlüğü’ne giderek detaylı ifade verecek. Örgütsel kriptolu şifreli haberleşme programlarından bylocku şahsen yüklemediğini, “Okan” kod adıyla tanıdığını B.K tarafından programın yüklendiğini anlatan Yıldırım, “Okan kod adıyla tanıdığım B.K haberim olmadan bylock yükleyip şifresini bir kâğıda yazarak vermişti. Üniversiteyi kazanıp Afyon’a geldiğimde S.S ile tanıştım. Böylece örgütün yurt ve evlerinde kalmaya başladım. Önce bir süre ‘ev abiliği’ daha sonra Bölge Talebe Mesullüğü (BTM) görevinde bulundum. Bana bu görevi E.E verdi. B.K, İ.H.Ü’de BTM idi. Ancak M.S.Ç Büyük Bölge Talebe Mesullüydü (BBTM) Pişmanım, zor şartlarda okudum. O dönem kardeşimde okuyordu” dedi. Avukatının mazereti kabul edilen sanık Mustafa Kesen’in duruşması da Ekim ayına ertelendi.
S.E TANIKLIK YAPTI
Örgütün Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin (AKÜ) son imamı olduğu iddiasıyla yargılanan sanık Zekai Şirin’e bu görevi devir ettiğini iddia eden ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan tanık S.E dinlenildi. S.E duruşmaya Bursa’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Kendisinin 2014 yılının Temmuz ayından 2015 yılı Ekim ayına kadar AKÜ’de örgütün “sohbet gruplarından” mesul olduğunu ve sohbet adı verilen örgütsel toplantıları organize ettiğini söyleyen S.E, bu görevi İzmir’de “Tarık” kod adlı kişiden aldığını kaydetti. Sanık Zekai Şirin’e bu görevi devrettiğini Şirin’in bu görevi ne kadar sürdürdüğünü bilmediğini anlatan S.E, sanığa AKÜ’deki tüm sohbet gruplarına yönelik bilgileri aktardığını dile getirdi.
“GRUP SORUMLULARI M.Y VE V.A İLE TANIŞTIRDIM”
Mahkeme Başkanı tanık S.E’ye “Kurban, burs, himmet, zekât gibi çeşitli isimlerle grup üyelerinden para toplar mıydınız?” sorusunu sordu. Bağış adı altında grup üyelerinin para verdiğini söyleyen tanık S.E, sanık Zekai Şirin’in de bu şekilde para topladığına dair bilgi sahibi olmadığını kaydetti. Mahkeme heyetinden bir hâkim tanık S.E’ye, “Siz ve sanık bylock ve eagle gibi örgütsel haberleşme programlarını kullandınız mı?” diye sordu. S.E soruya, “Sanık kullandı mı bilgim yok. Ben de kullandığım tarihleri hatırlamıyorum” şeklinde cevap verdi. Kendisinin “Asım” kod adını kullandığını belirten tanık S.E, sanık Zekai Şirin’i “Sinan” kod adıyla tanıdığını ifade etti. Kendisini AKÜ’de görevlendiren “Tarık” olarak tanıdığı şahısla bir daha görüşmediğinden söz eden S.E, görevi sanığa kimin kanalıyla teslim ettiğini hatırlayamadığını söyleyerek, “Sanırım bir kafede buluşmuştuk. Aradan zaman geçti. Kafamda bazı şeyler net değil. Sanığı görev teslimi sırasında AKÜ Grup Sorumlularından M.Y ve V.A ile tanıştırmıştım” diye konuştu.
“TOPLANAN PARALARIN KAYDI VAR MI?”
İddia makamı S.E’ye, “Üniversite geniş. Toplanılan paralarla ilgili tutulan bir kayıt, ajanda v.s var mı? Her şey nasıl sözlü olarak iletiliyordu?” sorusunu sordu. S.E soruya, “Topladığımız para kapsamlı değildi. Herhangi yazılı kayıt yoktur” cevabını verdi. Sanık Zekai Şirin’in tutukluluk hali devam ediyor. Ekim ayında görülecek olan duruşmada iki tanık daha dinlenilecek.
DEMİREL TAHLİYE EDİLDİ
Sanık Murat Demirel adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Demirel’in duruşması Ekim ayında görülecek. Mahkemeye yazılı savunma verdiğini belirten Demirel, örgütle müzahir kurumlardaki çalışmasını geçimini sağlama gerekçesiyle açıkladı. Bank Asya’da maaş hesabı olduğunu, örgütsel haberleşme programlarından Falcon kullanmadığını belirten Demirel’in duruşmasına SEGBİS ile bağlanan İ.Ö sanığı tanımadığını söyledi. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan tanık Ç.S Osman Bey Koleji Müdür Yardımcıları Murat Demirel ile M.A’nın ifadelerin geri alınması yönünde kapı kapı dolaştıkları beyanının arkasında olduğunu belirterek, “İfademin arkasındayım. M.A’nın klavuzluğu kargaya dönüştü. Murat hocam iyi bir insandır. Doğruyu söyleyerek akşam evinde evlatlarıyla birlikte olmasını isterim” sözlerine üzerine tanık Ç.S’yi Mahkeme Başkanı, “Siz tanıksınız, değerlendirmeyi mahkeme heyeti olarak biz yapacağız” sözleriyle uyardı. Tanık Ç.S, A.A ile okul bahçesindeki görüşmeleri sırasında sanık Murat Demirel ile M.A’nın evine sözde geçmiş olsuna geldiklerini, ifadesini geri alması yönünde telkinde bulunduklarını söyledi.
“BYLOCK YAZIŞMALARI BANA AİT DEĞİL”
Aynı dosya ve celsede yargılanıp tutukluluk hali devam eden Yusuf Erat ile eşi Süheyla Erat’ın tutukluluk halleri sürüyor. Ev hanımı ve bir anne olarak silahlı terör örgütüne üyeliğinin kesinlikle mümkün olamayacağını söyleyen Süheyla Erat, örgütsel otel toplantısına katılmasının mümkün olamayacağını o tarihlerde hamile olduğunu ileri sürdü. Mahkeme Başkanı Bayan Erat’a ismi ile olan otel kaydının bulunduğunu belirtti. Gizli ve şifreli bylock programı kullanıcısı olduğunu ve örgütün Gaybubet Evi’nde yakalandığı iddialarını da reddeden Bayan Erat’ın hakkında düzenlenen Bylock Tespit ve Değerlendirme tutanağında, kullanıcı adı shyl, şifre ekrem06at32, ad shyl olarak tespit edilirken çözümlenen yazışmaların örgütle ilgili olduğu öğrenildi. Süheyla Erat, “Bylock iddiasını kesinlikle reddediyorum, yazışmalar bana ait değil” dedi.
“SUÇ YÖNÜNDE MENFAAT ÇATIŞMASI YOK”
Bank Asya’ya düğününde takılan altınlar için hesap açtırdığını, bankacılık işleminin örgüt elebaşının talimatıyla ilgisi olmadığını ileri süren Süheyla Erat esasa dair yaptığı savunmada, “TEM Şube Müdürlüğü’nde bana ‘Gaybubet Evi’nin anlamı söylenildi. Bu hücre evlerine devletten kaçanlar sığınıyormuş. Bizim evimiz işlek bir cadde üzerinde aile apartmanında bulunmaktadır. İddia edildiği üzere 2016 yılında Dinar’da Eğitim Danışmanlığı yapmadım. Bu tanık beyanına anlam veremiyor açıkça reddediyorum” diye konuştu. Mahkeme Başkanı Erat çiftine, “Üzerinize atılı suç yönünden aranızda menfaat çatışması varsa ayrı bir avukat ataması yapılsın mı?” sorusunu sordu. Sanıklar soruya “Hayır” cevabını verdi.
“YAZIŞMADAKİ BİLGİLER DOĞRU MU?”
İddia makamı Süheyla Erat’a yakalandığı iddia edilen “Gaybubet Evi”nde G.Y isimli şahsın neden bulunduğu, evin kira kontratının kimin adına yapıldığını sordu. Bayan Erat, G.Y ile üniversiteden arkadaş olduklarını G.Y’nin kendi evi olduğunu iddia ettiği daireye ders notu almak için geldiğini iddia etti. Süheyla Erat, önce kira kontratının eşi Yusuf Erat’ın adına olduğunu söyledi. İddia makamı kontratın M.A.G adlı şahsın üzerinde görüldüğünü ifade edince Bayan Erat, M.A.G’nin kardeşi olduğunu söyledi. Süheyla Erat’ın eşi Yusuf ile birlikte kullanıcısı olmadığını ileri sürdüğü bylock mesaj içeriğine dikkat çeken iddia makamı, “Abi Allah nasip ederse Nisan ayında doğacak ikinci çocuğumuza isim istirham ediyoruz. Anne adı Süheyla Erat, baba adı Yusuf Erat, ilk çocuğumuz adı Ekrem” yazışmasındaki bilgilerin doğru olup olmadığını sordu. İddia makamı “yazışmadaki bilgiler doğru mu?” şeklinde ki soruyu üç kez tekrarlamak zorunda kaldı. İddia makamı, “Bu bilgiler gökten inmedi ya. Niye bu kadar inkâr ediyorsunuz?” vurgusunda bulunması üzerine Süheyla Erat, “Çok haklısınız Sayın Savcım. Ama yazışmalar bana ait değil” cevabını verdi. Mahkeme heyetinden bir hâkim Bayan Erat’a ikinci çocuğunun hangi ayda dünyaya geldiğini ve ilk çocuğunun ismini sordu. Süheyla Erat, ikinci doğumunu Nisan ayında yaptığını, ilk çocuğunun isminin Ekrem olduğunu dile getirdi. Üzerine kayıtlı telefon hatlarında bylock programı kullandığı, örgütün Gaybubet Evinde yakalanıp, örgütle müzahir şirketlerde çalışma kaydı iddiaları yer alan Yusuf Erat’a talebi üzerine esasa dair savunma süresi verildi.
NEPAL AFYON’UN KARDEŞ ÜLKESİ HATIRLATMASI
Tutukluluk hali devam eden İsmail Çetinkaya’nın duruşmasında tutuklu tanık İ.B ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan A.T tanık olarak dinlenildi. Tanık İ.B sanığı tanımadığını söyleyerek verdiği tüm ifadeleri reddetti. Tanık A.T ifadesinin doğru olduğunu, sanıkla aynı okulda öğretmen olarak görev yaptıklarını kaydetti. Haklarında örgüt soruşturması ve davası bulunan kişilerle yaptığı yurt dışı çıkışları sorulan Çetinkaya, Nepal’e giden M.T’ye takıldığını, Dubai’ye de K.S’nin oğlunun açtığı işletme için gittiği açıklamasını yaptı. Mahkeme Başkanı sanık Çetinkaya’ya Nepal’in örgütsel anlamda Afyonkarahisar’ın kardeş ülkesi olduğunu ve ilde toplanan paraların bu ülkede örgüt için finanse edildiğine dikkat çekti. Telefon hatlarında bylock kullanım iddiasını reddeden Çetinkaya’nın duruşması Ekim ayında görülecek.
BATIR’A 6 YIL 10 AY 15 GÜN CEZA
Karar celsesinde son sözü sorulan sanık Ahmet Batır, “Masumum, suçsuz olduğuma inanıyorum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” dedi. Mahkeme Batır hakkında 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına hükmetti. Duruşması Ekim ayına ertelenen Osman Şahin, silahlı terör örgütüne üyelik iddiasını kesinlikte reddettiğini kaydetti. Şahin’in duruşmasında A.A tanıklık yaptı. 2015-2016 yılları arasında sanık Şahin ve S.E’nin dini sohbet adı verilen toplantılarda “sohbet hocalığı” yaptığını söyleyen A.A, bylock programını hattına sanığın yüklemeyi beceremediğini daha sonra programın İ.B tarafından yüklendiği ifadesini tekrar etti.
DEMİRHAN ÇİFTİNDEN PİŞMANLIKTAN YARARLANMA TALEBİ
Tutuksuz yargılanan Sultan Demirhan ile tutukluluk hali devam eden eşi Murat Demirhan mahkemeden etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep etti. Duruşmada tanıklık yapan A.Ü, ilkokul ve lisede arkadaşı olan sanık Sultan Demirhan’ın kendi adına bir telefon hattı alarak kullanımı için vermesini istediğini anlattı. A.Ü, bylock tespiti yapılan hattı sanığa güvendiği için kendi adına alarak kullanımı için verdiğini, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası sanığın, hatta ihtiyacı kalmadığını belirterek kapatmasını istediğini açıkladı. Tanık A.Ü şüphe duymadan sanığın bu isteğini de yerine getirdiğini anlattı. Mahkeme Başkanı sanık Sultan Demirhan’ın tanık A.Ü’yü tanımadığı yönünde beyanı bulunduğunu belirmesi üzerine A.Ü, “Sanığı kesin olarak teşhis ettim. Yalan söylüyor” dedi. Bayan Demirhan, “Emniyet’te verdiğim ifademi değiştirmek istiyorum. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum” dedi. Sanık Murat Demirhan’a da savunma hazırlığı için süre verildi. Sanık Sultan Demirhan duruşma bitimi fenalaşarak baygınlık geçirdi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi