• Haberler
  • Gündem
  • FETÖ'de 4 ceza daha: 'Örgüt, çözülmeyin, para yardımı yapacağız diyor'

FETÖ'de 4 ceza daha: 'Örgüt, çözülmeyin, para yardımı yapacağız diyor'

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün 8'i tutuklu 16 sanığın duruşmaları görüldü. Dün yapılan yargılamalar sonucu tutuklu sanıklar Bekir Emrah Başaran'a 7 yıl 6 ay Zafer Oğan'a 9 yıl, 4 ay 15 gün Murat Şanverdi'ye 10 yıl 6 ay İsmail Cengiz'e 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi.8 DURUŞMA ERTELENDİFetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) Silahlı Terör [&hellip]

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün 8’i tutuklu 16 sanığın duruşmaları görüldü. Dün yapılan yargılamalar sonucu tutuklu sanıklar; Bekir Emrah Başaran’a 7 yıl 6 ay; Zafer Oğan’a 9 yıl, 4 ay 15 gün; Murat Şanverdi’ye 10 yıl 6 ay; İsmail Cengiz’e 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
8 DURUŞMA ERTELENDİ
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye olma iddiasıyla tutuksuz yargılanan eski subay sanıklar; Osman Nuri Sağnak, Bülent Örmeci, Mustafa Ay, Serdar Oruç, Çiğdem Selamet, Hüseyin Hünerli, Cavit Yurtalan, Davut Oğur’un duruşmaları ertelendi. Sanıklar; Sağanak, Örmeci, Ay’ın el konulan dijital malzemelerine ait imaj kayıtları ve birliklerinde yürütülen soruşturma sonuç örneklerinin dosyalarına gönderilmesi için duruşmaları ileri tarihte görülecek.
ÖĞRENCİ TANIKLIK YAPTI
AKÜ Tıp Fakültesi’nden ihraç edilen Dr. Serdar Oruç’un dünkü duruşmasında eski öğrencisi K.E tanık olarak dinlendi. Oruç’un iki yıl hocası olduğunu daha sonra üniversitede çalıştığını belirten K.E, “Serdar Oruç iki yıllık önlisans eğitimimde hocamdı. Üç yıldır da üniversitede çalışıyorum. Beş yıldır kendisini yakından tanırım. Bu süreçte bana kesinlikle örgütsel davet ve propagandası olmadı. Herhangi bir şey istemedi. Hocalarımızdan bir de M.Y. hakkında soruşturma olduğunu biliyorum. Ama ondan da bir davet gelmedi” dedi.
BAŞLANGIÇ SOHBET
TOPLANTILARIYLA
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığı öğrenilen ve tutuksuz yargılanan eski öğretmen Çiğdem Selamet’in duruşmada verdiği çarpıcı ifadeler dikkat çekti. Örgütle yolunun 5 yıl önce kesiştiğini söyleyen Selamet, “Örgütün evinde, yurtlarında kalmadım, dershanelerine gitmedim. Sohbet toplantılarına beni ilk çağıran E.K isimli sınıf öğretmenidir. Ama onu yıllardır görmüyorum. Kasabada öğretmenken sohbet toplantılarına bir kız öğrenci yurduna giderdik. Bizler öğretmen olduğumuzdan mesleğimizin peygamberlik mesleği olduğunu, önemli iş yaptığımız gibi şeyler konuşulurdu. Örgüt elebaşının dedikleri aktarılırdı” diye konuştu.
YAPI SORUMLULARINI ANLATTI
Bayan Sınıf Öğretmenlerinden sorumlu örgüt ablasının öğretmen Ayşe Öztürk olduğunu söyleyen Çiğdem Selamet, Öztürk’ün yıllar önce Zafer Koleji’nde çalıştığının söylendiğini anlattı. Örgüt Ablası olduğunu belirttiği Ayşe Öztürk’ün o dönem çalışmadığını belirten Selamet, “B.K, F.Ç, ablası Ş.Ç, Rukiye, Ş.Ş hoca toplantılara katılırdı” şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanının “Ayşe Öztürk Milli Eğitim’de bayan öğretmenlerden sorumlu ‘abla’ mıydı?” sorusuna Evet cevabını veren Sanık Selamet, “Ayşegül Er de yapının lisedeki bayan öğretmenlerinden sorumluydu” dedi.
“GEZİLERLE YAVAŞ
YAVAŞ ALIŞTIRILDI”
Yapının mahrem olduğunu vurgulayan Mahkeme Başkanı Sanık Çiğdem Selamet’e bu bilgileri nasıl edindiğini sordu. Kendisinin rahat olduğunu, eşinin karışmadığını, her yere rahatça gidip geldiği için “Bayan Sınıf Öğretmenlerinin” başına geçmesi teklifinde bulunulduğunu dile getiren Selamet, “Ben her yere gider gelirim. Rahat bir insanım. Bu nedenle ‘Seni sınıf öğretmenlerinin başına koyalım’ dediler. İlk abla Latife Kaynar’dı. Sonra yerine Ayşe Öztürk geldi. İlkokul öğretmenlerinden sorumlu oldum. Benim sorumluluğum sohbete gidecek kişilerin örneğin ulaşımını sağlamaktı. Büyük programlar yapılırdı. Gezi gibi çeşitli etkinlikler olurdu. Kişiler gezi davetleriyle yavaş yavaş alıştırılıyordu. Kendim içinde böyle olmuştu. Bizler arkadaş kurbanı olduk. İdeolojik anlamda değil. Ama birbirimizi seviyorduk. Yapıya yeni öğretmenlerin kazandırılması ve para toplanması isteniyordu” ifadelerine yer verdi.
“ÖRGÜT ELEBAŞINDAN
GELENLER KONUŞULURDU”
Kaba tabirle “kafalanan” öğretmenlerin örgütün ilkokul öğretmenlerinden sorumlu ablası Ayşe Öztürk’ün kucağına atıldığını anlatan Çiğdem Selamet, “Aklını kullanan kaçtı. Her yıl Eylül ayında burs miktarı belli olurdu. En son 400 lira olması lazım” dedi. Mahkeme Başkanı burs fiyat belirlenmesinde artışın enflasyon oranı baz alınarak mı yapıldığını sordu. Selamet, “Artış neye göre yapılırdı bilmiyorum. Ama illa 400 lira vermek şart değildi. Toplanan burs paralarını sorumlu abla olan ilk başta Latife Kaynar’a sonra yerine gelen Ayşe Öztürk’e verirdim. Ayşe Öztürk’ün Başkanlığında grup sorumluları toplanırdı. İsmini ağzıma almak istemiyorum ama toplantıda örgüt elebaşından gelen şeyler konuşulurdu. Yani kimlerin burs verdiği, kimlerin gazete abonesi olduğu, düzenlenen programlara kaç kişinin geldiği gibi. Mesela Mevlüt Kandili’nde program yapıp yapmadığımız ve kimlerin çağırıldığı gibi şeyler konuşulurdu” ifadelerini kullandı.
“TAYİN LİSTELERİNİ
GÖRMEK İSTERLERDİ”
Örgütün divan toplantılarının nerede yapıldığını soran Mahkeme Başkanına Çiğdem Selamet, bu toplantıların sıra ile evlerinde gerçekleştirildiği cevabını verdi. Örgütün öğretmenlerin tayin edildiği listeyi örgüte eleman kazandırmak amacıyla görmek istediğinden söz eden Selamet, “Öğretmen tayin listelerini görmek isterlerdi. Yeni eleman kazanımı için” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Yapının elinde Afyon ilinde tüm okulların bir fotoğrafı var. Eğitim sisteminin dibine dinamit koymuşsunuz. Örgüt girmediği okulları mı tercih ediyordu?” diye sordu. Sanık Selamet, yeni öğretmenlerin kazanılması için yapının girmediği okulları da tercih ettiğini kaydetti.
“MEĞER ONLAR DEVLETLE UĞRAŞIYORMUŞ”
Raziye isimli kişi ve örgütün eş ablaları Ayşe Öztürk, Latife Kaynar’ın il dışına da çıktıklarını aktaran Selamet, “Öznur Keskinoğlu benim grubumda yer alıyordu. Akıllı telefonu olmayanların almasını, bylock programı yükleyeceklerini söyleyip baskı yaptılar. Sanırım bylock programı birkaç versiyonlu. Zamanla versiyonu yükseldi” dedi. Mahkeme Başkanı Selamet’e, “Neden bylock yüklediniz?” diye sordu. Çiğdem Selamet, “Bu soruyu ben kendime de sordum. Cevabını veremedim. Her gün bizimle uğraşıyorlar diye ağlaşıyorlardı. Meğer onlar devletle uğraşıyormuş” dedi.
“SORGULAMADIĞIMIZDAN BAŞIMIZA BUNLAR GELDİ”
Örgüt hiyerarşisinde İl İmamı ve İl İmam Yardımcısı olduğuna işaret eden Mahkeme Başkanı, kadınların sorumlusunun kim ya da kimler olduğunu sordu. Sanık Çiğdem Selamet, “Muhtemelen kod adı olan ‘Behiye’ isimli  kişi ‘İl Ablası’ idi. Daha sonra ‘Feyza Abla’ geldi. Bunları emniyette söyledim. Bu kişilerin hiç evlerine gitmedik. Doktor, mühendis, hemşire, öğretmen tüm meslek grupları ayrıydı. Kadınlardan sorumlu olarak en tepede önce ismini Behiye olarak bildiğim kişi sonra Feyza vardı. Ama tüm meslek gruplarındaki bayanlar Behiye ve Feyza’ya bağlıydı” diye konuştu. Örgütün sağlık ocaklarına kadar sahiplendiğine dikkat çeken Mahkeme Başkanının “Hiç mi sorgulamadınız?” sorusunu Çiğdem Selamet, “Sorgulamadığımız için başımıza bunlar geldi” şeklinde cevaplandırdı.
“BANK ASYA İÇİN
EVİNİZİ BİLE SATIN DEDİLER”
Adliye önünde düzenlenen eyleme kasabada olduğu için gitmediğini il merkezinde olanların katıldığını anlatan Çiğdem Selamet, 2011 yılında İşbankası’nda olan 20 bin TL parasını eşinin paranın faizde durmasını istemediği için Bank Asya’ya yatırdığını söyledi. Selamet, “Talimatla bankaya para yatırmadım. Ama ‘Bank Asya batıyor. Gerekirse evinizi bile satıp parasını yatırın’ talimatı geldi” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Bankamız elden gidiyor. Devlet bize zulüm ediyor. Örgütün jargonu buydu” hatırlatmasında bulundu.
“ÖFKELİYİM, ÇOK
MUHASEBE YAPTIM”
Eşinin örgütün okullarından kapatılan Osman Bey Koleji’nde idarecilik yaptığın ve FETÖ’den tutuklu olduğunu belirten Çiğdem Selamet katalog evlilik yapmadıklarını, eşinin üniversitede sınıf arkadaşı olduğunu anlattı. Eşinin örgüt evlerinde kaldığını, üniversitede flört ettikleri dönemde bu nedenle örgüt evinden kovulduğunu söyleyen Selamet, “Katalog evlilik için bir fotoğrafla CV istiyorlardı. Örgüt ablası Ayşe’ye CV ve fotoğraf verilirdi. Bu kapsamda bir katalog evlilik oldu mu bilmiyorum. Olduysa bile dillendirmediler. Yaşanan süreç nedeniyle bu yapıya ve mensuplarına büyük bir öfke duyuyorum. Geçmiş olsuna gelenlerle dahi görüşmedim. Çünkü hayatımdan çıkmalarını istiyorum. Kendi içimde çok muhasebe yaptım”
ÖRGÜTTEN “İFADELERİ BASKI ALTINDA VERDİK” TELKİNİ
Sanık Çiğdem Selamet’in duruşmada verdiği ifadesinin en çarpıcı bölümünü tutuklu eşinin de idarecilik yaptığı kapatılan örgüt okulu Osman Bey Koleji Müdür Yardımcıları M.A. ile M.D’nin kapı kapı dolaşıp sanıklara ifadelerini geri alma baskı ve eziyetinde bulundukları iddiası oldu. Selamet şöyle konuştu: “Hala aynı kafadalar. Okulun Müdür Yardımcıları M.A. ile M.D.’nin kapı kapı dolaşıp ifadelerin geri alınması için baskı ve eziyet yaptıklarını duydum. ‘Baskı altında ifade verdik’ diye söyleyin telkininde bulunuyorlarmış. Bunları duydum. Müdür Yardımcısı Ahmet beye de gitmişler. Zaten okulda dört tane müdür yardımcısı vardı. Ben çok tepkili olduğumdan bana yaklaşamıyorlar. Ancak cezaevinin önünü mesken tuttular. Çözülmeyin, para yardımı yapacağız diyerek ev ev gezdiklerini duydum”
İşkence ve cebirle ifade verdiklerini iddia edenlerin olduğunu söyleyen Mahkeme Başkanına Çiğdem Selamet, “Ben de polise ifade verdim. Hocam, hocam diye önümden geçmediler” dedi. Selamet, bu yapıya dini duygularla girdiğini belirterek, “Keşke aklımı kullanabilseydim. Başka diyecek bir şeyim yok” diye konuştu.  Cumhuriyet Savcısı sanığa silahlı terör örgütüne üyelikten ceza verilmesini etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması yönünde görüş bildirdi. Selamet’in duruşması ileri bir tarihte görülecek.
OĞUR TEM ŞUBE’DE
İFADE VERECEK
Eski Zabıt Kâtibi tutuklu sanık Bekir Emrah Başaran’a 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Başaran son sözünde pişman olduğunu belirterek, beraatini talep etti. 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verilen Zafer Oğan karar aşamasında son sözünde, tahliyesini ve beraatini istedi. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebi doğrultusunda Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü’ne ifade vermeye gönderilen tutuksuz sanık Davut Oğur’un dosyasının Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi’nden yetkisizlik kararıyla geldiği öğrenildi. Oğur kandırıldığını, pişman ve hatalı olduğunu ancak asla ihanet içinde olmadığını sözlerine ekledi. Tutuksuz sanıklar Hüseyin Hünerli, Cavit Yurtalan ve Davut Oğur’un duruşmaları ileri bir tarihte görülecek. Tutuklu Murat Şanverdi’ye 10 yıl 6 ay hapis cezası verilirken, eski imam hatip tutuklu İsmail Cengiz’e 10 yıl 6 ay ceza verildi. Tutuklu sanıklar; Ünal Ozan, Sadık Özan, Özcan Karakuş ve Cüneyt Dönmez’in duruşmaları ileri bir tarihte görülecek. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme