FETÖ'de 3 yetkisizlik, 1 tahliye daha

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan bir tutuksuz toplam 16 sanığın davaları görüldü.16 SANIKTAN 1'i TUTUKSUZSanıklar Ali Yürekli, Havva Kaya, Hasan Çiçek, Halil Taşpınar, Hakan Horzum, Osman Çelik, Osman Soydan, Nursema Kaya, Halil Yaşık, Yunus Demiratan, Bayram [&hellip]

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan bir tutuksuz toplam 16 sanığın davaları görüldü.
16 SANIKTAN 1’i TUTUKSUZ
Sanıklar; Ali Yürekli, Havva Kaya, Hasan Çiçek, Halil Taşpınar, Hakan Horzum, Osman Çelik, Osman Soydan, Nursema Kaya, Halil Yaşık, Yunus Demiratan, Bayram Avlukyarı, Ahmet Okan, Muhammed Döşer, Mehmet Karataş, Süleyman Aktaş tutuklu olarak yargılandı. Selcen Okan’ın yargılaması tutuksuz gerçekleşti.
3 YETKİSİZLİK, 1 TAHLİYE
Mahkeme sanıklardan Nurseme Kaya’nın adli kontrol şartıyla tahliyesine, Halil Taşpınar, Hakan Horzum, Halil Yaşık hakkında yetkisizliğe hükmetti. Dosyalarına yetkisizlik kararı verilen sanıkların tutukluluk halleri devam ediyor. Diğer sanıkların duruşmaları esasa dair savunma hazırlığı yapma doğrultusunda süre talep etmeleri nedeniyle Mayıs sonu, Haziran başı ve Temmuz ayına ertelendi.
YÜREKLİ VE ÇİÇEK’İN
DURUŞMALARI ERTELENDİ
Öğretmenlik görevinden ihraç edildiği öğrenilen Ali Yürekli’nin tahliye talebi reddedildi. Sanığın duruşması Mayıs ayı sonunda görülecek. Bolvadin ilçesinde memuriyetten ihraç edildiği öğrenilen sanık Hasan Çiçek’in hakkında; Örgütsel gizli haberleşme programı bylock surverlerine ilk olarak 2 Kasım 2014 tarihinde bağlanıp son bağlantı tarihinin ise 6 Kasım 2014 olduğu tespiti var. BTK’dan gelen HTS kaydı ile bylock kayıtları karşılaştırmasında baz sinyallerinin uyumlu olduğu yönünde bilirkişi raporu bulunuyor. Çiçek’in soruşturma aşamasında, “Kocatepe Dershanesinde karşılaştığım bir kişi tarafından asker dönüşü sohbetlere katılmadığımdan ‘feyz almam’ için bylock programı yüklendi. Program telefonumda yaklaşık iki ay kadar kaldı” şeklinde soruşturma beyanı bulunuyor. Yaklaşık bir yıldır tutuklu bulunduğunu belirterek tahliyesini isteyen Çiçek’in talebi savunma yapmadığı için reddedildi. Hasan Çiçek’in duruşması Temmuz ayı içerisinde görülecek.
TAŞPINAR VE HORZUM’A YETKİSİZLİK
Bursa ilinde İlahiyat Fakültesi son sınıf öğrencisi olduğunu belirten Halil Taşpınar’ın savunmaya geçmeden önce üzerine atılı suça yönelik iddiaların Bursa’da gerçekleştiği gerekçesiyle talep ettiği yetkisizlik mahkeme heyetince oybirliği ile kabul edildi. Gözaltına İstanbul’da alındığını Afyonkarahisar’a yılda bir veya iki kez geldiğini, ikametinin Bursa’da olduğunu belirten ve Bursa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak olan Taşpınar’ın tutukluluk hali devam ediyor. Başmakçı ilçesinde sadece ikametgah kaydı olduğunu, 2011 yılından gözaltına alınıncaya kadar Denizli ilinde ikamet ettiğini belirten ve bir avukat yanında çalıştığını söyleyen Hakan Horzum’un dosyasına da mahkemeden yetkisizlik kararı çıktı. Horzum, Denizli Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak.
PROTESTO EYLEMİNE PANKARTLI KATILIM
Sanayide mobilyacılık yapan esnaf Osman Çelik’in tutukluluk hali sürüyor. Sanığın duruşması Mayıs ayı sonunda görülecek. Gizli şifreli örgütsel program bylock bağlantıları ilk ve son bağlantıların Afyonkarahisar merkezden 15 Şubat-6 Temmuz 2015 tarihleri arasında yaptığı belirlenen Çelik’in HTS kayıtları ve bylock sinyallerinin uyumlu olduğuna yönelik bilirkişi raporu var. Çelik’le ilgili olarak; Zaman Gazetesi yöneticilerinin gözaltına alınması ve gazetenin kapatılmasına yönelik protesto eyleminde “Demokrasinin kara günü” yazılı pankartı taşıdığı tespiti, kızının örgüt okulunda eğitim aldığı, örgütle müzahir Mahir Çalışanlar Derneğine üye olduğu iddiaları var. 27 yıl boyunca sanayide mobilya esnafı olduğunu, her şeyin çocuğunu gönderdiği okulla başladığını aktaran Çelik, “Ben Zafer Koleji ve Osmanbey Kolejine işler yaptım. Çocuğum önce İlim Yayma Cemiyeti okuluna gidiyordu. Osman Bey Kolejinin Müdürü Ertan Bey, ‘Çocuğuna yardımcı olalım devlet bizim okula teşvik te veriyor’ dedi. Diğer okulda teşvik yoktu. Kesinlikle terör örgütüne ait bir okul olduğunu bilmiyordum” dedi.
“BYLOCKU EMNİYET’TE
ÖĞRENDİM ŞOK OLDUM”
Esnaf olarak çalıştığı bankalardan birinin de Bank Asya olduğunu belirten Osman Çelik, “Vallahi billahi terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in talimatını duymadım. Kesinlikle örgüte destek olmadım. Kimseden talimat almadım. Bankalardan önce hesap hareketi olsun isteği nedeniyle hesap açıldıktan sonra otomatik ödeme talimatı istenip bir fatura bu şekilde ödetiliyor. Banka ile çalışabilmek için her türlü zorluğu çıkarıyorlar. ‘Ensar’ diye bildiğim adını TEM Şube’de öğrendiğim Emre Demir’le arkadaş olmuştuk. ‘Sana Kur’an öğreteyim’ dedi. Bana Kur’an öğretmeye başladı. Mahir Çalışanlar Derneği geziler düzenliyor üye ol dedi. Üç ağabeyi de mobilyacı olunca ilişkilerimiz gelişti. Vallahi derneğin teröre hizmet ettiğini bilmiyordum. Ensar, internetim sınırsız olduğundan telefonumu alır kullanırdı. Ben kesinlikle bylock yüklemedim. Emniyet’te öğrendim şok oldum” diye konuştu.
“NE OLDUĞUNU
BİLİYORSAM İNSAN DEĞİLİM”
Çelik, örgütün medya ayağında bulunan Zaman Gazetesi yöneticilerinin gözaltına alınması ve gazetenin kapatılmasına yönelik Adliye önündeki protesto eylemine yönelik savunmasında kendisine protestodan bir gün önce telefon açıldığını, evinin Adliye’nin arkasında olduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı sanığa, “Elinizde ‘Demokrasinin kara günü’ yazan pankart taşıdığınız tespit edilmiş. Siz nerede yaşıyorsunuz uzayda mı?’ dedi. Mahkeme Başkanının sorusunu “Ne olduğunu biliyorsam insan değilim. Orada on dakika kadar durdum. O an elime tutuşturdular. Örgüt üyesi değilim. Bunlara örgüt diye gitmedim. İş yapmak suretiyle bulaştım. Terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Örgüt üyesi değilim. Bylocku da telefonuma ‘Ensar’ diye tanıdığım kişi yüklemiş. Bu adam peşimde geziyordu. Demek ki beni de katmak istemiş” şeklinde konuştu. Tahliye talebi reddedilen Çelik’in duruşması Mayıs ayı sonuna ertelendi.
 SORUŞTURMA SIRASINDA RET
Öğretmenlik görevinden ihraç edilen sanık Osman Soydan hakkında; örgütle bağlantılı Aktif Eğitim-Sen’e üyelik, 2013 yılında haklarında FETÖ soruşturması bulunan kişilerle yurt dışı gezisine katılımı, sohbet adı verilen örgütsel toplantılara katıldığı, Bank Asya’ya örgüt elebaşının talimatı sonrası katılım hesabı açtırması, şifreli gizli program bylock kullandığı iddiaları var. Örgütsel haberleşme programı bylocka; 506276 ID numarası, sabiöz kullanıcı adı, 123456osmanyıldız şifresi ile 21 kez giriş yaptığı tespit edilen Soydan’ın 42 mail aldığı, 50 adet mail okuduğu, toplam 56 mail aldığı, mahkemenin hakkında hüküm verdiği Abdullah Temel ile bylock yazışmalarının bulunduğu açıklandı. Sanık Soydan’ın Abdullah Temel ile olan bylock mesaj içeriklerinden örnekler okundu. Mesajlarda; “Ülke, tarih, kapasite. Filipinler, Roma, Angola, Arjantin, Peru, Nepal, Tanzanya. Almanya 60 bin, Mısır bin, Hindistan 15 bin” ifadeleri var. Soruşturma aşamasında sanık Osman Soydan’ın bylocku reddettiği soruşturmayı yürütenlere “Bylock varsa içerikleri ve kullanıcı adlarını söyleyin” dediği duruşmada sanığa hatırlatıldı.
“TEMEL PİŞMANLIKTA
BULUNUNCAYA KADAR REDDETTİNİZ”
Osman Soydan, 45 yıllık hayatını Sadıkbey’de iş hayatı dışında köy hayatı şeklinde sürdürdüğünü, fidan yetiştiriciliğinde kurs hocasının Abdullah Temel olduğunu, Temel’in değişik fidanlar sattığını, ilişkilerinin bu şekilde devam ettiğini kaydetti. 2016 yılında Abdullah Temel’den çam fidanı almaya gittiğini söyleyen Soydan, uygulamalı dersleri Temel’in bahçesinde gördüklerini ifade etti. Bu görüşmeler sırasında Temel’in ayetler ve hadisler okuduğunu belirten Soydan, “Abdullah Temel bylockun örgütsel bir program olduğunu söylemedi. İlk kez akıllı telefon almıştım. İnternetten indirilen bir program olduğunu söyleyerek internetten indirdi” dedi. Mahkeme Başkanı Soydan’a, “Bu kadar masum ve basit olduğunu düşünüyorsunuz da neden soruşturma aşamasında hattınızda bylock programı olduğunu reddettiniz? Üstelik meydan okuyarak ‘Bylock varsa içerik ve kullanıcı adı söyleyin’ diyerek ID ve içerikleri Abdullah Temel etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulununcaya kadar reddettiniz. Abdullah Temel’le olan bylock içeriğiniz çıkıp sizle ilgili olanlar anlatılıncaya kadar beklediniz. Biz oradan bakınca mahkeme heyeti olarak saf gibi mi görünüyoruz?” dedi.
KÖY ODALARINDA
BİLGİLENDİRME TOPLANTISI
Sanık Osman Soydan, gözaltına alındığında ilk kez Emniyet’e gittiğini şok yaşadığını dile getirdi. Mahkeme Başkanı Soydan’a, “Gözaltına alındığınızda neden bunları anlatmadınız? Soruşturma aşmasında ilk kez akıllı telefon aldığınızı ve böyle bir program yüklemediğinizi iddia ettiniz. Emniyet her gün gidilecek bir yer değil” diye konuştu. Bylock mesaj içeriği örneği ile ilgili olarak grup yazışmasının kendisine geldiği düşüncesini aktaran Soydan, “Bank Asya’da 2004 yılından beri hesabım var. Başka bankalarla da çalıştım. Daha önce ikişer yıl Türk Eğitim Sen ile Eğitim Bir Sen’e de üye olmuştum. Aktif Eğitim Sen’e okula gelen sendika temsilcileri ziyaretinden sonra üye oldum. Bankaya para yatırdığıma pişmanım. Abdullah Temel’in tanık olarak dinlenilmesini istiyorum. Çam alım garantisi olan bir fidan türüydü. Gece kursları kapsamında köy odalarında bilgilendirme toplantısı yapılırdı. Bu toplantılara ben elektrikli bisikletimle giderdim. Yurt dışına çalıştığım okulun AB Projesi kapsamında çıktım” ifadelerini kullandı. Tutukluluk hali devam eden Soydan’ın duruşması Mayıs ayı sonunda görülecek.
SANIK EŞİNİN TANIK
OLARAK DİNLENİLMESİ TALEBİ
Öğretmenlik görevinden ihraç edildiği öğrenilen Havva Kaya’nın tutukluluk hali devam ediyor. Bayan Kaya’nın, 428603 ID numarasıyla, havva04 kullanıcı adı, 1978-ta, olduğu, toplam 21 mail aldığı, 39 kez giriş yaptığı, alınan mail sayısının 53, ekli arkadaş sayısının 2, alınan mesaj sayısının 15, okunan mail sayısının 85, gönderilen mesaj sayısının 26 olarak tespit edilen bylock kullanıcısı olduğu iddiasını reddetti. Havva Kaya’yı eşi Ahmet Kaya’nın “eşim” olarak kaydettiği de açıklandı. Listeye kayıtlı bir ID numarasının M.Ş adlı bir erkek ismi olarak kayıtlı olduğu ancak “Vildan Hoca” olarak kullanıldığı öğrenildi.  Programı eşinin kullanmış olabileceğini söyleyen Bayan Kaya, “Bank Asya’daki hesabın sadece açılıp 2 bin TL para yatırıldığını biliyordum. Banka kartım eşimde durur ödemelerle eşim ilgilenirdi. Sendikaya eşimin çalıştığı okulun müdürü Sendika Başkanı olduğundan üye oldum. Çağlayan Eğitimciler Derneğinde kurs vermiştim. İstifa dilekçesi gönderdim ama üyeliğim düşülmemiş. Bir yıldır tutukluyum. Rahatsızlıklarım var tedavi görmem gerekiyor. Vildan hoca ya da M.Ş adlı kişileri tanımam. Ahmet Kaya eşimdir. Ancak cezaevinde iki tane Ahmet Kaya var” dedi. Kendisinin İstiklal Savaşı’nda gazi olmuş bir dedenin torunu olarak silahlı terör örgütüne üye olamayacağını belirten Havva Kaya eşinin tanık olarak dinlenilmesini talep etti.
NURSEMA KAYA TAHLİYE EDİLDİ
Tutuklanmadan önce bir çağrı merkezi ile daha sonra 7 ay bir markette kasiyerlik yaptığı öğrenilen tutuklu sanık Nursema Kaya adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Sanığın hakkında gizli şifreli örgütsel haberleşme programı bylock kullanımı iddiası var. Nursema Kaya’nın bylock tespit değerlendirme tutanağında; 109138 ID numarasıyla, nsmk kullanıcı adı, 190303 şifresiyle 42 kez giriş yaptığı, 8 mail aldığı, 105 adet mesaj aldığı, 10 giden arama tespiti bulunuyor. Bylock kullandığı iddiasını reddeden ve ekli kişileri tanımadığını söyleyen Kaya, 7 aydır tutuklu bulunduğunu, zor durumda olduğunu belirterek tahliye talep etti. Tahliye edilen sanığın duruşması Temmuz ayında görülecek.
YAŞIK’IN DOSYASINA YETKİSİZLİK
2009 yılından itibaren İstanbul’da görev yaptığını Afyonkarahisar’la bağının sadece anne babası olduğunu belirten sanık Halil Yaşık’ın dosyasına yetkisizlik kararı verildi. Yaşık’ın yargılaması İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek. Sanığın tutukluluk hali devam ediyor.
AVLUKYAR’IN DOSYASI BİRLEŞTİRİLDİ
Örgüt okulunda öğretmenlik yapan ve örgütün emniyet mahrem imam yapılanmasında “mahrem imam” olduğu iddiasıyla yargılanan Bayram Avlukyar’ın duruşması Mayıs ayı sonuna ertelendi. Sanık hakkında daha önce 2016/157 esas numarasıyla açılan dava dosyası FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma isnadıyla açılan dava dosyasıyla birleştirildi. Sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının örgütün dijital materyallerinde tutulan rapor çerçevesinde Avlukyar’ın “B” vasfında Müdür Yardımcısı Zümre Başkanı, “Ayhan” kod adıyla, birimi okul, bağlı olduğu Büyük Bölge İzmir, Küçük Bölge Antalya, İli Afyon olduğu kaydı var. Örgütsel fişlemede sanığın 238018 ID numarasıyla eagle kullandığı, her ay örgüte 120 TL aidat ödediği, araç plakası, mahrem yapıya 2007’de katıldığı, eşinin çalışmadığı Acil Durumda suhutelegram112043, Acil Durum Kişisinin de Ömer olduğu bilgileri bulunuyor. Bank Asya’ya talimatla para yatırdığı iddia edilen sanık hakkında Kırıkkale’de etkin pişmanlıkta bulunan H.Y.K’nın beyanı duruşmada okundu. H.Y.K şu ifadeleri kullandı: “Şahsı kendi ismi ile tanırım. Kod adı varsa da ben bilmiyorum. Üniversite döneminde benim gibi Polis Okulunda 2009-10 yıllarında bir sınıftan sorumlu ‘abilik’ görevi vardı. 2012 yılında Kırıkkale Üniversitesinden mezun olunca irtibatımız kesildi. Örgütte yeni bir görevi var mı bilmem. Şahsı kesin tespit ettim.”
“MAHREM İMAM OLSAM
GAYBUBET EVİNDEN ÇIKARDIM”
Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Bayram Avlukyar, kolejde yoğun çalıştığını iddia edilen şeyleri yapacak zamanı olmadığını kaydetti. Hakkında beyanı bulunan H.Y.K’nın tanık olarak dinlenilmesini talep eden Avlukyar, “2013 yılında evlendim. Borçlarım vardı. 2014 yılı Haziran ayında bebeğimiz oldu. Eşim işten ayrıldı. Ekonomik durumum kötü olunca kredi çektim. Üç ayrı kredi çekmiştim. Eğer iddia edildiği gibi mahrem yapıda yer alsaydım tüm mahrem imamların toplandığı ‘Gaybubet Evlerinde’ olurdum. Ben okul kapanınca çalıştığım 3. Havaalanı İnşaatında gözaltına alındım. Ortadan kaybolmadım. 18 aydır tutukluyum tahliyemi talep ediyorum” dedi.
SUÇLAMALAR RET, FİİLLER KABUL
Özel bir bankanın müdürü iken tutuklanan Yunus Demiratan, hakkındaki suçlamaları reddederken fiileri kabul ettiğini, yaptıklarını suç işleme niyetiyle yapmadığını söyledi. Demiratan hakkında; Haklarında FETÖ soruşturması olan kişilerle yurt dışı çıkışı, örgütsel otel toplantılarına katılım, Bank Asya’ya örgüt elebaşının talimatından sonra para yatırma, şifreli gizli bylock programı kullanımı iddiaları var. Demiratan’ın bylok tespit değerlendirme tutanağında; 248337 ID numarası, yunus03 kullanıcı adı, 169511yd şifresi, nami03 adıyla, toplam 494 maili bulunduğu, 194 mail aldığı, 42 adet mail gönderdiği, 130 giriş yaptığı, giden arama sayısının 5, ekli arkadaş sayısının 3, mail sayısının 198, gönderilen mesaj sayısının 359, silinen mail sayısının 28 olduğu tespiti var. Sanığın bylock listesine; S.B, E.K, örgütün il abilerinden S.B, S.Ö, A.A Ö.Ç, A.B ekli. Mesaj içeriklerinde, “Abi ben il dışındayım bu hafta yapmayalım” “ Birader ameliyat oldum” “Temkin, tedbir, tedbir” Genelioğlu Mühendislikle yazışmalar bulunurken, şifreli olup çözülemeyen yazışmalarda anlam bütünlüğü oluşturulamıyor. Bylock mesajları arasında örgütün çözülmemesi, Peygamberimizin cezaevi ziyareti gibi katalog rüyalar bulunduğu kaydedildi.
SÜREKLİ TEMKİN VE TEDBİR VURGUSU
Yunus Demiratan, isnat edilen suçlamaları kabul etmezken, fiilleri de suç işleme niyetiyle yapmadığını, bylockun gizli bir program olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Demiratan, “Bylockun gizil olduğunu bilmiyordum. Programı sohbet hocamız Harun Bakan yüklemişti. Dini sohbetlerimiz olurdu. Fetullah Gülen cd izlemedik” dedi. Türkiye de 17-25 Aralık süreci yaşandığında, Mit tırları olayında, devlet büyüklerinin örgütten ve bu yapının bankasından uzak durulması yönünde uyarılarda bulunduğunu hatırlatan Mahkeme Başkanı, “Biz mahkeme heyeti olarak binin üzerinde sanığın yargılamasını yaptık. Gizli ve şifreli mesajlaşma programı içeriklerinde sürekli full tedbir, tam tedbir yer alıyor. Bu durumu algılamadınız mı?” dedi. Yunus Demiratan, algılama durumunun şimdiye göre farklı olduğu cevabın verdi.
“SİZ BANKANIZA MUDİ
ARAMIYOR MUSUNUZ?”
Sanık Yunus Demiratan’a Mahkeme Başkanı bylock mesajlarından kesitler okudu. “Abiler nasılsınız? Keyifler nasıl? Allah razı olsun çok şükür” “Bende bir kabullenme oluştu. Uzak kalmak iyi değil. Rehavet ülfet oluyor” şeklindeki mesajlara dikkat çeken Mahkeme Başkanına, sanık Demiratan dini anlamda beslenmek için sohbetlere katıldığını söyledi. Mahkeme Başkanı, dini anlamda sadece örgüt elebaşı Fetullah Gülen sözleriyle mi beslenileceğini sordu. Demiratan, tek başına dini anlamda örgüt elebaşının sözleriyle beslenilemeyeceği cevabını verdi. Mahkeme Başkanı sanığa, ‘Cemaat’ olarak ortaya çıkıp örgüte dönüşen yapıdan kopuş, çatışma süreci 17-25 Aralık 2013 tarihi başlangıcıdır” hatırlatmasında bulunarak, “Özel bir bankanın müdürü olarak Bank Asya’da katılım hesabı açtırmanızı nasıl açıklarsınız? Siz bankanıza mudi aramıyor musunuz?” sorularını sordu. Yunus Demiratan faizsiz bankacılık hizmetinden Bank Asya’da hesap açtırdığını söyleyince Mahkeme Başkanı, “Madem faiz haram neden faiz uygulaması olan bir yerde çalışıyorsunuz? Sizin kazancınızda bu anlayışa göre haram değil mi?” diye sordu. Sanık Demiratan, çalıştığı yere emek verdiğini, bu nedenle haram para kazanmadığını, örgüt elebaşının talimatı çerçevesinde Bank Asya’ya para yatırmadığını ifade etti. Mahkeme heyetinden bir hâkim sanığa, “Özellikle sizin müdürü olduğunuz bankadan kredi çekip talimatla Bank Asya’ya para yatırıldı” hususuna dikkat çekti.
“PİŞMAN OLACAK BİRŞEY YAPMADIM”
Yunus Demiratan otel konaklamalarının örgütsel olmadığını geziler kapsamında otellere gittiğini söyledi. Sanığın Nepal gezisine atıfta bulanan mahkeme heyetinden bir hâkim Demiratan’a “Nepal Afyon’u niye seviyor?” diye sordu. Demiratan, 2011 yılında Nepal’deki okulları ziyaret ettiğini belirtti. Mahkeme Başkanı, “Örgütün Afyon için belirlediği kardeş ülke Nepal. Örgüt her ile bir kardeş ülke belirlemiş. Bu kardeş ülkelere örgütün topladığı paraların büyük bir kısmı okullar ve örgüt elemanlarına maaş olarak veriliyor” diye konuştu. Sözde sohbet adı verilen toplantılara 33 yaşından sonra lise döneminden arkadaşlarıyla katıldığını söyleyen Demiratan’a Mahkeme Başkanı etkin pişmanlıkta bulunup bulunmak istemediğini sordu. Demiratan, pişman olacak bir şey yaptığına inanmadığını ifade ederek beraatını istediğini söyledi. Mahkeme Başkanının, “Bir kez daha soruyorum, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyor musunuz?” sorusunu Demiratan, “Allah ve milletim tarafından affedilmek istiyorum” şeklinde cevaplandırdı. Yunus Demiratan, örgüt içinde bulunmadığını, durumun böyle sonuçlanacağını bilmediğini, üzgün olduğunu sözlerine ekledi.
“SUÇ KASTI VE UNSURU YOKTUR”
Öğleden sonra görülen duruşmalarda tutuksuz sanık Selcen Okan ile eşi tutuklu sanık Dr. Ahmet Okan çiftinin davası aynı celsede görüldü. Okan çiftinin  “Ev telefonu” gibi ailecek ortak kullandıklarını ifade ettikleri telefonda örgütsel gizli şifreli haberleşme programlarından bylock ve kakao talk tespiti var. Okan çiftinin evinde arama ve el koyma sırasında bir adet F serisi ABD doları, 1 adette I serisi Amerikan doları bulunduğu, çiftin çocuklarının örgütle müzahir okulda eğitim aldığı, HTS kayıtları ile bylock sinyal analizlerinin birbiriyle uyumlu olduğu kaydedildi. Faizsiz bankacılık hizmeti nedeniyle 2008 yılından beri Bank Asya’yı tercih ettiğini belirten sanık Ahmet Okan savunmasında, “Faizsiz bankacılık ve hesap işletim ücreti almadıkları için Bank Asya’da 2008’den beri hesabım vardı. Banka TMSF’ye devir edildikten iki gün sonra para yatırmam devletime güvendiğimi gösterir. İki arkadaşımla birlikte hayvancılık işi yaptık. Hayvan alımı yapacağımızda hesap günü gelmeden para çekebiliyorduk. Bir girişimci günlük hayat akışında normal bir bankacılık işlemidir. Hesap hanımın üzerindeydi. Suç işleme kastı ve unsuru yoktur” dedi.
“DÜŞÜNCELERİMİ
ÖZGÜRCE İFADE EDİYORUM”
Ahmet Okan’a Mahkeme Başkanı, ailecek kullandıkları telefon hattındaki bylock tespit edildiğini söyledi. Arama ve el koymada bulunan dolarların çocukların odasında muhtemelen düğünden kalma olduğunu söyleyen Ahmet Okan, “Tüm çocuklarımı 4’ncü sınıftan 5’e geçerken Osman Bey Kolejine gönderdim” dedi. İsmail Biçer’i edebiyat öğretmeni olarak tanıdığını, Osman Uysal’ı AFİDER Sekteri olarak ve Veteriner Hekim olarak tanıyıp, hayvancılık işi nedeniyle telefonda konuştuğunu, Uysal’ın kendisini derneğe üye yapmak istediğini üye olmadığını, Yalçın Arslan’ı tanımadığını söyleyen Ahmet Okan, “Süleyman Yazar tıp fakültesinden sınıf arkadaşımdır. Kendisini 1996 yılından itibaren 20 yıldır görmedim. Facebook sayfasında rektör adayı olduğundan kutlayarak hayırlı olsun dileklerimi ilettim” ifadelerini kullandı. Polise ev araması sırasında, “Bizimle mücadele ettiğiniz kadar PKK ile mücadele etmediniz” sözlerini sarf ettiği hatırlatılan Okan, çocuklarının odası aranırken korkan çocukların yanında olmak istediğini bu sırada polisle aralarındaki konuşmanın zapta tam yansıtılmadığını ileri sürdü. Okan sözlerini düşünce özgürlüğü içerisinde beyan etmek istediğini söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Bağımsız Türk Mahkemesinde savunma yaparak düşüncelerinizi ifade ediyorsunuz” dedi. Ahmet Okan, arama sırasında polisle geçen diyalogunda “Benimle uğraşacağınıza PKK ile terörle uğraşın dedim” şeklinde konuştu.
DURUŞMA HAZİRAN
AYINDA GÖRÜLECEK
Selcen Okan,  örgütsel gizli, şifreli haberleşme programları bylock ve kakao talk kullanmadığını, indirmediğini, örgüt elebaşının vaazlarının yayınlandığı herkül org uygulamasını indirmediğini, uygulamanın namaz programı ile birlikte inmiş olabileceğini, teknolojiden anlamadığını söyledi. Emniyet ifadesinde üniversite döneminde arkadaşı ile evde kaldığını ancak bunun kayıtlara örgüt evi olarak geçtiğini belirterek düzeltme yaptı. Hiçbir terör örgütüne destek vermediğini bu nedenle mahkeme huzurunda olmaktan dolayı üzgün olduğunu söyleyen Selcen Okan, “Hayatımda belki hatalar yapmışımdır. Özür diliyorum. İddianamem gelince hayatıma dikkat etmem gerektiğini gördüm. Suç işleme kastım olmadı” dedi. Okan çiftinin duruşması Haziran ayı başında görülecek.
AŞIK İFADESİNİ YİNE KABUL ETMEDİ
Örgütün jandarma yapılanması içerisinde yer aldığı iddiasıyla yargılanan sanık Muhammed Döşer’in hakkında jandarmanın örgüt imamı “Hikmet” kod adlı Ahmet Âşık ve jandarmada bir gruptan sorumlu “Yasin” kod adlı Yunus Emre Arslan’ın “Enes” kod adını kullanıp örgütle iltisakı olduğu yönünde ifadeleri var. 20 aydır tutuklu olduğunu belirten ve tahliye talep eden Döşer’in tutukluluk hali sürüyor. Döşer, esasa dair savunma hazırlamak için süre talep ederken dönemin İl Jandarma Komutanı O.S’nin tanık olarak dinlenilmesini de talep etti. Tanıklardan Yunus Emre Arslan hazır edilemezken hükümlü tanık Ahmet Âşık, soruşturma aşamasındaki ifadesini bu duruşmada da kabul etmedi. Beyanlarının doğru olmadığını söyleyen Aşık’ın sanık Döşer hakkında, “Sanık İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevliydi. Ağrı’dan Afyonkarahisar’a atanınca sohbet hocası tarafından gidilip teslim alındı. İki ayda bir 400 TL himmet verirdi. ‘Yasin’ kod adlı Yunus Emre Arslan sohbet hocasıydı” ifadesi var. Ahmet Âşık, ifadesinin polis mizanseli olduğunu, kötü muamele altında ifade verdiğini tekrarladı.
İHRAÇ ÖĞRETMENLERE EK SÜRE
Öğretmenlik görevinden ihraç edilen sanıklar Mehmet Karataş ile Süleyman Aktaş’ın tutukluluk halleri devam ediyor. 7 aydır tutuklu olduğunu söyleyen ve ailesinin Denizli’de bulunduğu gerekçesiyle mahkemeden yetkisizlik talep eden Karataş’ın eylem yoğunluğunun Afyonkarahisar olması gerekçesiyle bu talebi reddedildi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme