FETÖ'de 3 ceza, bir beraat

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen davalarda örgütün adliyede zabıt katibi kadın ve erkek personeli yönettikleri iddiasıyla yargılanan 'abiler' ve 'ablalar' mahkeme heyeti karşısına çıktı     Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dünkü yargılamalarda üç ceza, bir beraat kararı çıktı. Sekiz sanığın duruşması ise ileri tarihlerde görülecek. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması [&hellip]

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen davalarda örgütün adliyede zabıt katibi kadın ve erkek personeli yönettikleri iddiasıyla yargılanan “abiler” ve “ablalar” mahkeme heyeti karşısına çıktı

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden dünkü yargılamalarda; üç ceza, bir beraat kararı çıktı. Sekiz sanığın duruşması ise ileri tarihlerde görülecek. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında haklarında silahlı terör örgütüne üye olma iddiasıyla açılan davalar kapsamında dün öğleden sonra ikisi tutuksuz toplam 12 sanık yargılandı.
“ÖRGÜT BAĞLANTIM YOK, SUÇSUZUM”
Dün ilk celsede Tutuklu Sanık Kazım Çetin, şahsına yöneltilen tüm suçlamaları reddetti. Kazım Çetin, tahliyesini ve beraatını talep etti. Çetin savunmasında yüksek internet limiti nedeniyle yakınlarını yararlandırdığını belirterek örgütün kriptolu haberleşme sistemi bylock kullanımı iddiasının araştırılmasını talep etti. Yargılamanın genişletilmesine yönelik sanık talebini mahkeme heyeti oy birliği ile reddetti. Sanık Çetin karar öncesi son sözlerinde hiçbir illegal örgüt bağlantısı bulunmadığını, suçsuz olduğunu beyan ederek beraatını talep etti. Çetin’e 8 yıl, 3 ay hapis cezası verildi.
“DARBEYİ TASVİP ETMİYORUM”
Tutuklu Sanık Mehmet Alpöz yargılamasında hakkındaki silahlı terör örgütüne üye olma iddiasını kabul etmedi. Darbe girişimini kesinlikle tasvip etmediğini, darbeye kalkışanların da en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ettiğini belirten Sanık Alpöz; “Ben 23 yıllık memurum. Memuriyet hayatımda tek bir disiplin cezası dahi almadım. Bank Asya’daki hesap hisse satışı sonrası 48 bin liralık paranın yatırılmasından kaynaklanmaktadır. Turistik gezi yaptım. Yurt dışına hac amaçlı çıkış yaptım. Ben telefonuma bylock yüklemedim, programı indirmedim ve kullanmadım. İspatı için bilirkişi raporu talep ediyorum” dedi. Dosyasının tamamının kendisine iletilmediğini ifade eden Alpöz’e Mahkeme Başkanı; “Dosyanızın tamamını avukatınızdan temin edebilirsiniz. Yüzlerce sanık var. İki klasör dosyanın tamamını nasıl verelim? Ekstra taleplerinizi avukatınıza iletiniz” cevabını verdi. Tahliyesini ve beraatını talep eden Alpöz’ün tutukluk süreci devam ederken duruşması ileri bir tarihe ertelendi.
“KÖTÜ MUAMELEYE OHAL’DE
YAPILACAK YOK DENİLDİ”
Tutuklu Sanık İsmail Erten duruşmaya Burdur Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanarak yargılandı. İbraz ettiği yazılı savunmasındaki ifadelerini tekrarladığını belirten Erten, FETÖ de dâhil hiçbir terör örgütü ile iltisaklı olmadığını kaydetti. İsmail Erten suçlamaları reddederken, polis sorgusu sırasında eşinin cüzdanından çıkan bir dolarla tehdit edildiğini ileri sürdü. Erten; “Polisteki ifadem sırasındaki kötü muameleyi avukatıma bildirdim. Kendisi OHAL sürecinden dolayı yapacak bir şey olmadığını kaydetti” dedi. Bylock programını kullanmadığını dile getiren sanığın duruşması ileri bir tarihe ertelendi.
“ÖRGÜT ABLASI” TANIKLIK ETTİ
Tutuklu Sanık Nazik Koçpınar’ın duruşmasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebi doğrultusunda tutuklanmayan Nazan Şafak tanıklık yaptı. Şafak, tutuklu Sanık Nazik Koçpınar ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması nedeniyle yargılaması tutuksuz yapılan Sanık Rasime Dumlupınar ile birlikte olduklarını beyan etti. Tutuklu Sanık Medine Akçakaya ile kendisinin “Abla” olduğunu kendisinin bir üstünün soyadını bilmediği Melike isimli kişi olarak açıklayan Tanık Şafak; “İsmini Melike olarak bildiğim kişi bu kızlarla sen ilgileneceksin dedi. Medine hanımın evinde 3 veya dört kez sohbetler yapıldı. Fetullah Gülen’in birkaç vaazını internetten seyretmiştik. Nazik hanımla doğum nedeniyle görüşemedik. Öğrencilere yardım anlamında doğum sonrası Nazik Hanım 50 TL vermişti. Melike olarak tanıdığım kişiye paraları toplayıp veriyordum. Darbe girişimine kadar on ay Nazik Hanım, Rasime Hanım, Medine Hanımla birlikte olduk. Ama kimilerinin hamilelik ve doğum nedeniyle on aylık sürede en fazla 15 kez bir araya gelmişizdir” dedi. Hakkında tanıklık yapan isimlerin anlaşmış gibi ifade verdiklerini öne süren Nazik Koçpınar, tahliyesini ve beraatını talep etti. Tutukluluk hali devam eden Koçpınar’ın duruşması ileri bir tarihte görülecek.
Tutuklu olarak yargılanan eşler Ayşe Mumyakmaz ve Soner Mumyakmaz’ın da tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek duruşmaları ileri bir tarihe ertelendi. Mahkeme Başkanı, Sanık Soner Mumyakmaz’a “Hakkınızdaki iddiayı biliyorsunuz değil mi? Adalet Komisyonu Başkanı olarak adliyeyi biz yönetiyoruz sanıyorduk. Meğer kâtiplerin abisi ve ablaları sizmişsiniz. İddia bu” hatırlatmasında bulundu. Bylock programını kısa süre kullandığını belirten Sanık Soner Mumyakmaz, eşinin ev hanımı olduğunu, çocukların özel okula gitme, gazete aboneliği kararlarını bizzat aldığını,  tatil amaçlı otele gidişinde de eşine sürpriz yaptığını söyledi. Soner Mumyakmaz’a Hâkim, “Siz öğretmen olarak adliye ortamında işiniz neydi? Onu anlatın” sorusunu yöneltti. Soner Mumyakmaz, bir öğretmen olarak demokrasiye ve kanunlara saygılı olduğunu, hiçbir zaman örgüt yapısı içinde bulunmadığını ifade etti.
BAYAN MUMYAKMAZ
HAKKINDA İKİ TANIK DİNLENDİ
Eşi ile birlikte yargılanan Ayşe Mumyakmaz’ın hakkında yargılaması tutuksuz yapılan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak örgütün “sohbet toplantısı” olarak tanımladığı toplantılara yönelik bilgi ve beyanlarda bulunan Rasime Dumlupınar tanık olarak dinlendi. Ayşe Mumyakmaz’ın 2014 yılında sohbet hocalığı yaptığını ifade eden Dumlupınar, iki ya da üç hafta bir araya geldiklerini dile getirdi. Bu davada da tanık olarak dinlenilen Nazan Şafak, Sanık Ayşe Mumyakmaz’ın “Abla” sıfatı ile sohbet hocalığı yaptığını doğruladı. Sohbeti kimi zaman Ayşe Mumyakmaz’ın kimi zaman başkasının yaptığını kaydeden Şafak, Mumyakmaz’a para vermişliğinin bulunduğunu ancak bire bir burs talebi olup olmadığını hatırlamadığını beyan etti. Şafak, söz konusu sohbet toplantısında 2014 döneminde Sanık Ayşe Mumyakmaz’ın daha sonra kendisinin “abla” olduğunu dile getirdi.
İDDİALARA VE TANIK BEYANLARINA RET
Hakkındaki suçlamalarla birlikte tanık beyanlarını da kabul etmeyen Ayşe Mumyakmaz, MS hastası olduğunu bu hastalığın beyin hasarı oluşturması nedeniyle algılama da ve bedensel anlamda büyük sorunlar yaşadığını ifade etti. Hastalığı nedeniyle bir meşgale edinmek zorunda olduğunu Kur’an-ı Kerim bilmesi nedeniyle Sanık Rasime Dumlupınar’a Kur’an gösterdiğini anlatan Ayşe Mumyakmaz; “Medine Akçakaya eşimin iş arkadaşının hanımıdır. Sadece bir kez ev almaları nedeniyle ziyarette bulunduk. Nazik hanımı da birkaç kez Rasime hanımın evinde gördüm. Ciddi hastalığım var sohbet hocalığı yapmak ve yapılanma içinde bulunmam mümkün değil. Ben bylock da kullanmadım. Rasime hanım iddialarını kesinlikle ispatlamalıdır. Silahlı terör örgütüne üyeliği kabul etmiyor, yüksek makamınızdan tahliyemi talep ediyorum. On aydır tutukluyum vicdanınıza sığınıyorum” dedi.
“PİŞMANIM KEŞKE YAPMASAYDIM”
Yaptıklarından pişmanlık duyduğunu belirterek “Pişmanım, keşke yapmasaydım. Suç işleme kastında değildim” diyen Tutuklu Sanık Arif Çelimli, mahkemeden ek savunma süresi istemedi. Avukatı da olmayan Sanık Arif Çelimli’ye 7 yıl, 6 ay hapis cezası verildi.
EŞLERİN DURUŞMASI ERTELENDİ
Tutuklu Sanık Osman Akçakaya, 22 yıllık öğretmenlik hayatında vatan, millet ve bayrak sevgisini öğrencilerine aşıladığını kaydetti. Silahlı terör örgütü üyeliği iddiasını asla kabul etmediğini belirten Akçakaya, tahliyesini talep etti. Cezaevinde kalp krizi geçirmesi nedeniyle hastaneye kaldırılan Tutuklu Sanık Medine Akçakaya duruşmaya katılamadı. Osman Akçakaya’nın eşi olan Medine Akçakaya’nın da eşiyle birlikte tutukluluk halinin devamına karar verilirken duruşmaları ileri bir tarihe ertelendi. Medine Akçakaya hakkında Nazan Şafak tanık olarak dinlenildi. Mahkeme Başkanının Sanık Medine Akçakaya ve eşi Sanık Osman Akçakaya için “Örgüte bağlı ‘abla’ ve ‘abi’ olarak adliyeyi zabit kâtibi bayanları ve bayları yönettikleri iddiası hakkında neler söylersiniz?” sorusuna Tanık Şafak; “Öyle olduğunu tahmin ediyorum karşılığını verdi. Mahkeme Başkanı, Tanık Şafak’a, “Anladığımız kadarıyla silsile var. Yani örgüt deşifre olma ihtimalini göz önüne alarak görev verdiği kişileri belli sürede değiştiriyor. Moda tabirle eş ablalık mı yaptınız” diye sordu. Nazan Şafak, Medine Akçakaya’nın kendisinden önce gelmesine rağmen gitmemesine anlam veremediğini bu soruyu sorduğunda geçiştirildiğini dile getirdi. Şafak, talimatları Melike isimli kişiden aldığını kaydetti.
“CELSEDE HEYECANLI,
SORGUDA DUYGUSALDIM”
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve tutuksuz yargılanan Sanık Rasime Dumlupınar, tanık olarak dinlenilen Nazan Şafak’ı “Sena” ismi ile bildiğini ifade etti. Daha önceki celsede heyecanlanarak bazı şeyleri tam anlatamadığını söyleyen Dumlupınar; “Bu celsede rahatım. Emniyet sorgumda hamileliğimin sekizinci ayında idim. Duygusal hareket ettim. O nedenle başta verdiğim beyanlarda sıkıntı olabilir. Her şeye açıkça ifade etmeye çalıştım. Bir süre bylock programını kullandım. Sorun çıktı denildiği için eagle programına geçildi. Ama ben onu da gmail olarak biliyordum” dedi. Bu duruşmada da tanık olarak dinlenilen Nazan Şafak, on ay boyunca Dumlupınar’ın 150 TL burs parası verdiğini, bylock programını Sanık Dumlupınar ve kendisinin şahsi telefonlarında bizzat sildiklerini sözlerine ekledi. Dumlupınar’ın telefon imaj kayıtlarında eagle tespiti yapıldığı öğrenildi. Dumlupınar’ın duruşması da ileri bir tarihte görülecek.
TUZAN BERAAT ETTİ
Eşi ile birlikte ihraç edilen eski polis Tutuklu Sanık Emrah Savur hakkında 10 yıl, 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme Başkanı yargılama sırasında Sanık Savur’a, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Köksal Demirci’nin beyanları ve yeni şikayet doğrultusunda açılan dava ile bu dosyanın birleştirildiğini söyledi. 1990’lı yıllarda Köksal Demirci ile birkaç kez bir araya geldiklerini anlatan Savur, eşinin ve kendisinin bu örgütün mağduru olduklarını, küçük yerlerde görev yaptığı için kimseyi şikâyetçi olmadığını kaydetti. Tutuksuz yargılanan Gürol Tuzan delil yetersizliğinden beraat etti. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme