FETÖ'de 3 ceza, 3 tahliye daha: Tanıklar iddialara açıklık getirdi
Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan sanıkların davaları dün Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.18 SANIĞIN DAVASI GÖRÜLDÜAfyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün, 15'i tutuklu, 3'ü tutuksuz doktor, öğretmen, polis, esnaf gibi meslek gruplarından olan toplam 18 sanığın duruşmaları görüldü. Sanıklar Dr. Mehmet [&hellip]
Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan sanıkların davaları dün Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
18 SANIĞIN DAVASI GÖRÜLDÜ
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün, 15’i tutuklu, 3’ü tutuksuz doktor, öğretmen, polis, esnaf gibi meslek gruplarından olan toplam 18 sanığın duruşmaları görüldü. Sanıklar Dr. Mehmet Bulut, Fatih Göz, Gülay Elmas tutuksuz olarak yargılandı. Diğer sanıklar; Ramazan Yavuz, Habil Bilgen, Mustafa Mümtaz Erdemir, Halil İbrahim Şahin, Gültekin Erdoğan, Recai Karatay, Emine Sarı, Abdullah Selvi, Ramazan Yar, Bekir Gümüşgöz, Şükrü Merdane, Enver Özoğul, İlyas Killi, Irmak Şengün, Nihat Taşay tutuklu olarak yargılandılar.
3 TAHLİYE, 3 CEZA, 1 YETKİSİZLİK
Tutuklu sanıklar esnaf Mustafa Mümtaz Erdemir, Halil İbrahim Şahin ve Emine Sarı tahliye edildi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden sanıklardan Erdemir’e 1 yıl 8 ay 18 gün, Şahin’e 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Mahkemeden sanık Ramazan Yar’a 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası, Recai Karatay’ın üzerine atılı suça yönelik eylemlerinin Balıkesir’de gerçekleşmesi nedeniyle dosyası hakkında yetkisizliğe hükmedildi. Duruşması Mart ayı sonunda görülecek olan sanık Emine Sarı ise adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Bayan Sarı, TEM Şube’de detaylı ifade verecek. Duruşması ertelenen diğer sanıkların duruşmaları da Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında görülecek.
BİLGEN’İN DURUŞMASI DA ERTELENDİ
Tutukluluk hali devam eden öğretmen sanık Ramazan Yavuz’un duruşması Mart ayı sonunda görülecek. Örgüt hiyerarşisinde Bölge Lise Mesulü olduğu, Bank Asya’da örgüt elebaşının talimatı sonrası hesap açtırıp, 4 ayrı telefon hattında bylock kullandığı iddialarıyla yargılanan Habil Bilgen’in duruşması da esasa dair savunma hazırlığı için süre talebiyle ertelendi. Bilgen’in Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağında, 234147 ID numarasıyla, hamza03 kullanıcı adı, emz0.03 şifresini kullandığı belirlenen sanık Bilgen’in bu programa 912 kez giriş yaptığı öğrenildi. Yazışma ve mail durumu aktif olan Bilgen’in, 93 adet mail gönderdiği, 1148 adet mail aldığı, 22 adet giden arama, 18 adet mesaj aldığı, bin 803 adet mail okuduğu, toplam mail sayısının 275, gönderilen mesaj sayısının 2 bin 725 olduğu tespitleri var. Sanığın bylock listesinde; Y.k, Y.Ç, N.G, E.S, M.K, S.K, İ.H.B, Ş.D, İ.H, A.Ö, M.K, D.K, S.Z, A.Ç, F.S bulunurken, gruplara katıldığı da kaydedildi. Bylock mesaj içeriklerinde, “Geldim sabah gelme imkânın var mı? Üç civarı gelirim.” “Milleti ara ikişer Fetih dağıt. Yarın Şükrü Hoca gelecek. Kahvaltılı olacak. Gruba programı hatırlat” “Tamam sen Bayat’a geç” “466893 eagle ekle. Şifre 63 yap. Pardon 893486 yap” yer alıyor. Sanığın bazı şifreli yazışma ve mesajları çözülemezken başka mesajlarında, “Hayırlı geceler. Anahtar almaya gelmedin. İyi bakalım. Emirdağ dönüşü arkadaştan borç aldım. İş Bankası ve PTT’de hesabım var” ifadeleri bulunuyor.
EMNİYET İFADESİNİ REDDETTİ
Sanık Habil Bilgen savunmasını okuyarak yapmaya başlaması üzerine Mahkeme Başkanı sanığın notlarından yararlanabileceğini ancak yasa gereği savunmasını sözlü yapması gerektiği noktasında uyarıldı. Harçlığını çıkarmak için ikinci el telefon alım satımı yaptığını, satış yapmadan önce bu telefonları kullanarak denediğini anlatan Bilgen, “Deneme kullanımlarım sırasında bylock programı bulaşmış olabilir” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Mesaj içeriğinde hesap numaralarınızı vermişsiniz” hatırlatmasında bulundu. Yasa dışı hiçbir program yüklemediğinden ısrar eden Bilgen, “Yasa dışı hiçbir programı yüklemedim. Bylock programını ilk Emniyet’te duydum. Emniyet’teki ifademi de baskı ve şiddet altında verdiğim için kabul etmiyorum” diyen sanığa Mahkeme Başkanı, “Emniyet ifadenizde etkin pişmanlık hükümleri kapsamında değerlendirilebilecek unsurlar var” dedi. Herhangi bir terör örgütü adına hesap açtırmadığını ileri süren Bilgen, örgütün Bölge Lise Mesulü olduğu iddiasının da gerçek dışı olduğunu kaydetti. İddia makamı sanığın cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamı şeklinde görüş açıkladı.
“OY VERME TERCİHİNE
BİLE İPOTEK KOYMUŞLAR”
1 yıl 8 ay 18 gün hapis cezası verilen ve hükümle birlikte tahliye edilen esnaf Mustafa Mümtaz Erdemir bir ay süre ile bylock programı kullanıcısı olduğu, örgütün finans kuruluşu Bank Asya’ya örgüt elebaşının talimatıyla para yatırıp katılım hesabı açtırdığı iddialarıyla yargılandı. Emniyet’te hür iradesi ve samimiyetiyle ifade verdiğini belirten Erdemir, “Sohbet toplantılarına katıldım. Küçük miktarlarda para yardımında da bulundum. Sırasıyla; İsmail Biçer, Mehmet Kubat, Mustafa Ceylan, kendisini bize Ensar Demir olarak tanıtan Emre Demir, ‘Ensar’ kod adını kullanan İsmet Şekerci, sohbet toplantılarında ‘sohbet hocalığı’ yaptılar. A. Z ve O.D bu iki kişi esnaftır. 15 Haziran 2016 tarihine kadar toplantılara devam etmiş kişilerdir. Benim telefon hattıma bylocku sohbet hocalarından Mehmet Kubat yükledi. Listemde o ve İlyas Demirci vardı. 23 gün kadar bylock kullandım. Esnaf olarak Bank Asya’ya hesabı 2009 yılında açtırmıştım. Yani örgüt elebaşının talimatından çok önce açılmış bir hesaptır” dedi. Mahkeme Başkanı Erdemir’e, “Hesap açma tarihiniz eski ama örgüt elebaşının talimatı sonrası katılım hesabı açtırmışsınız” dedi. Yerel seçimlerde o dönem için “cemaat” olarak adlandırılan terör örgütünün hükümete karşı cephe alarak oy verilmemesi telkinlerinde bulunduğunu anlatan M. Mümtaz Erdemir, “İktidarın karşısında bir partiye oy vermemiz yönünde telkinler oluyordu” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı “Bir vatandaşın en doğal hakkı olan oy verme tercihine bile ipotek koymuşlar” dedi. TEM Şube Müdürlüğü’nde hür iradesi ile ifade verdiğini dile getiren Erdemir’e Mahkeme Başkanı baskı, cebir, şiddet görüp görmediği sorusuna “hayır” cevabını verdi.
“BANK ASYA’YA 50 LİRA İLE
DAHİ DESTEK OLUNDU”
1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verilen ve hükümle birlikte tahliye edilen Halil İbrahim Şahin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunan ve bu doğrultuda TEM Şube’de verdiği ifadenin doğru olduğunu kaydeden Şahin’in Sandıklı ilçesinde bir muhasebeci yanında çalıştığı öğrenildi. Bylock surverlerine yaklaşık 4 ay bağlandığı tespit edilen H. İbrahim Şahin, “Bana bylocku muhasebe personeli Fatih Coşkun yükledi. Bahadır Ay da beni sohbet toplantılarına çağırırdı. Bylock listemde ikisi eklidir. İlyas Aydın bizim mükellefimizdir. Sohbet toplantılarına katılırdı. Öğretmen olan Yıldırım Balpınar sohbet hocamızdı. Sohbetlerde Kur’an-ı Kerim ve meali, örgüt elebaşının kitapları okunur, herkül org üzerinden videoları izlenirdi. Bank Asya’ya 500 TL kredi kartı borcu ödedim. 50-60 lira civarında para vermiştim” dedi. Pek çok dosyada örgütün finansal kuruluşu Bank Asya için örgüt elebaşının talimatı akabinde 50 ya da 100 TL yatırdığının görüldüğüne dikkat çeken Mahkeme Başkanı, “İnsan öyle aşılanmışlar ki birçok dosya da 50-100 lira para yatırıldığını bile gördük. Sürekli bir saklılık, gizlilik ve tedbir hali var. Ülke ile devletle karşı karşıya olan bir durumdalar. Düşünceniz neydi? Darbe sonrası çiçekler, böcekler açacak, FETÖ de uçakla mı gelecekti?” diye sordu. Soruyu devletle o dönem için “cemaat” olarak adlandırılan örgüt arasında yaşananları siyasi bir süreç olarak düşündükleri şeklinde cevaplandıran Şahin’e Mahkeme Başkanı, “Devlet kumpas mı kurdu düşüncesindesiniz?” deyince sanık “Estafirullah” cevabını verdi. Sanık son sözünde 300 gündür tutuklu olduğunu belirterek tahliyesini talep etti.
“DARBE GİRİŞİMİ LEHİNE PROPAGANDA”
Tutukluluk hali devam eden sanık kırtasiyeci Gültekin Erdoğan’ın hakkında; Örgütle müzahir şirket ortaklığı, HÜRSİAD üyeliği, Kimse Yok Mu Derneğine üyelik, haklarında FETÖ soruşturması, kovuşturması yürütülen kişilerle yurt dışı çıkışı, örgüt stratejisine yönelik düzenlenen otel toplantılarına katılım iddiaları var. Aynı zamanda sanığın; Bank Asya’ya talimat akabinde yüklü miktarlarda para yatırması, devlet büyüklerinin çağrısına karşı 2015-2016 yıllarında çocuklarının örgütle müzahir okullarda eğitim görmesi, sohbet toplantılarına katılması, Zaman Gazetesi yöneticileri Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın gözaltına alınması nedeniyle Adliye önünde yapılan protesto eylemine katılması söz konusu. Gültekin’in bir kısım tanık beyanıyla, 15 Temmuz darbe girişiminin lehinde propaganda yaptığı kakao adı verilen örgütsel haberleşme programını kullandığı da iddialar arasında yer alıyor.
SANIĞA “ZİHİN BULANDIRMAYIN” UYARISI
Sanık Gültekin Erdoğan hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. 2012 yılında Fikret Kasnak ile Adnan Telek’e şirket hisse devri yaptığını ifade eden Erdoğan, “200 bin lira karşılığında aldığım şirket hissesini 300 bin lira bedel karşılığı devrettim. Parayı elden aldım” dedi. Yasal ve uygun olanın banka aracılığıyla para alımı olduğunu söyleyen Mahkeme Başkanına sanık “Parayı elden alarak hata yapmışız” dedi. Ayyıldız şirketi altında; Aytat Yemek Fabrikası, Kıvam Öğrenci Yurdu olduğunu belirten sanığa Mahkeme Başkanı bu şirketlerin hepsinin kapatıldığını hatırlattı. “Ben devletimin yanındayım” diyen Gültekin Erdoğan’a Mahkeme Başkanı, “Haydi görelim devletin yanında olduğunuzu. Bildiklerinizi anlatın” dediğinde, sanık “Kimseye iftira atamam” karşılığını verdi. Mahkeme Başkanı sanığa, “Biz size iftira atın mı diyoruz? Lütfen zihin bulanıklığı yaratmayın” uyarısında bulundu.
“9 SEFER MAL VERDİM
KIRAMADIM ÜYE OLDUM”
Örgütle bağlantılı derneklerden biri olan ve kapatılan Kimse Yok Mu Derneğine yoğun para aktarımı yapıldığını dile getiren Mahkeme Başkanına Gültekin Erdoğan, “Herkes Kimse Yok Mu Derneği’ndeydi” cevabını verdi. Herkes diyerek genelleme yapmasının doğru olmadığını belirten Mahkeme Başkanına “Herkes oradaydı. Madem kapatılsaydı ben bilemem ki. Derneğe 9 sefer ihale ile mal verdim. Derneğe üye olmamı istediler, kıramadım” diye konuştu. “El eli, ellerde yüzü mü yıkıyordu?” sorusunu soran Mahkeme Başkanına Erdoğan, “HÜRSİAD’a beni üye yapmışlar. Nurettin Akşen’i kırtasiye müşterisi olarak tanırım. Bank Asya hesabı tamamen ticaridir. 15 ayrı bankada hesabım var. Talimatla para yatırmadım. Otelde de tamamen işimle ilgili olarak kaldım. Çocuklarımı iyi bir eğitim alması için o okullara gönderdim. Üç çocuğum var. Birini gönderip diğerini göndermemem olmazdı. Ayrıca teşvikten de yararlandım. Ben onlara kırtasiye malzemesi sattım. Çok ürün aldılar para kazandım. Osman Bey Koleji’nde Halkla İlişkiler Sorumlusu Harun Bey kendisini aracımla adliyeye bırakmasını istedi. Protesto eylemi yapılan orada fazla durmadım. 17-25 Aralık sürecinden sonra Zaman Gazetesine aboneliği de kestim. Sohbet toplantılarına dini öğrenmek için katıldım” şeklinde konuştu.
“HİMMET ADI ALTINDA
TOPLAMALAR YAPARDI”
Sohbet adı verilen örgütsel toplantılarda ne konuşulduğunu soran Mahkeme Başkanına sanık Erdoğan, “Şu an anlatılmaz. Namazımı kıldım” cevabını verdi. Mahkeme Başkanı “Namaz birileri dedi diye değil Allah emrettiği için kılınır” dedi. Erdoğan, “Hata ettiysek her zaman devletimizin yanındayız” dedi. Sanığın önceki gün görülen duruşmasında tutuksuz beş tanık dinlenildi. İlk dinlenilen tanık H.B, “Sanığın yanında 2013 yılında bir ay çalıştım. Bu örgütün içinde olduğu bilinir, hissedilirdi. Himmet adı altındaki arz ve taleplere maddi değeri olan şeyleri toplayarak karşılık verirdi. Beni de sohbete gitmem için teşvik ettiler ama ben gitmedim. Zatın eşi tarafından ABD’de o yıllarda meydana gelen bir kasırgada terörist başının duaları ve ağaçlara Ayet-el Kürsi asması ile Türklerin zarar görmediği anlatıldığını duydum. Affedersiniz defol git anlamında küfür ettim. Sonrasında zıtlaştık, beni işten çıkarabilmek için her şeyi yaptı. Çevremize eğer beni işten güzelce çıkarmazsa onu döveceğimi söyledim” dedi.
“15 TEMMUZ’DAN SONRA
TALİMAT VİDEOSU İZLEDİ”
Emniyet’te soruşturma aşamasında verdiği ifadeyi doğrulayan tanık A.C duruşmada verdiği ifade de, “Sanık bana, ‘Darbe düzmece. Cumhurbaşkanının Başkanlık Sistemini getirmek için bir oyunu. Hoca Efendi böyle bir şey yapmaz. Bu darbe düzmecedir’ dedi. Pronıovor diye bir program var. Benim yanımda da bu programı açmıştı. ‘Hoca Efendiyi’ izleyip talimat aldığını söyledi. Yanımda açtığı programda önce 45 saniye kadar çizgi film görseli ardından önce örgüt elebaşı sonra herkül org çıktı” diye konuştu. Mahkeme heyeti üyelerinden bir hâkim tanık A.C’ye anlattığı olayın tarihini sordu. Tanık A.C, “15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra” cevabını verdi.
“ESNAF ÇEVRESİ FETULLAHÇI DERDİ”
Tanık M.İ.A, sanık Gültekin Erdoğan’ı tanımadığını ama Afynokarahisar’ın küçük bir yer olması nedeniyle hakkında duyumları olduğunu kaydetti. Sanık Erdoğan’a esnaf çevresinde “Fetullahçı” denildiğini belirten M.İ., vatandaşlık görevi gereğince TEM Şube’ye giderek ifade verdiğini sözlerine ekledi.
“BENİ DE POLİSLER ALABİLİR
AMA DÜKKÂN DEVAM EDER DEDİ”
Tanık İ.B Emniyet ifadesini doğruladığı duruşmada, Gültekin Erdoğan’ın eşi ve oğlunun birlikte sohbet adı verilen örgütsel toplantıları organize ettiklerini, ailecek örgüte sempati beslediklerini ifade etti. Kırtasiyede yanında çalıştığı sanığın ailesiyle birlikte FETÖ’nün yanında olduğunu kaydeden İ.B, “Dükkana gelen ‘hocalar’ gelmemeye başladı” deyince, Mahkeme Başkanı tanığa, “hocalar” diyerek tanımladığı kişilerin cezaevinde olduğunu vurguladı. Tanık İ.B, “Kendisi darbe girişiminin gerçek olduğuna inanmıyordu. ‘Yusuf Hoca’ ile konuşurlar, öğrenciler adına yardımda bulunulurlardı. Darbe girişiminden sonra ‘Beni de polisler alabilir’ diye espri yaptı. Kendisi alınsa da dükkânın devam edeceğini söyledi. ‘Korkmayın karanlık günler bitecek, aydınlık günler gelecek’ dedi.
“AVM HİSSESİNİ HERHALDE
MAL KAÇIRMA KASTIYLA DEVRETTİ”
Tanık S.D, sanık Erdoğan’ın yanında 18 yıl çalıştığını, Emniyet’te verdiği ifadenin doğru olduğunu, sohbet adı verilen toplantıların yapıldığını söyledi. Sözde sohbetlerin genellikle evlerde yapıldığını, şahsına yönelik sohbete katılması için bir zorlama olmadığını belirten S.D, “Kendisi darbe girişimine kadar sohbetlere devam etti. Yardım, gazete aboneliği olurdu. AVM’deki hissesini devretti” şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanı tanığa AVM hissesindeki amacın mal kaçırma olup olmadığını sorunca tanık, “Herhalde mal kaçırma kastı vardı. Harun Bakan çok sık gelip giderdi” dedi. Heyet üyesi bir hâkim tanığa, “Sanığın yanında 17-25 Aralık sürecinden sonra çalıştınız mı? Maaşınızı nasıl alıyordunuz?” sorusu üzerine S.D, “Maaşı bankadan alıyordum” cevabını verdi.
SARI DETAYLI İFADE VERECEK
Örgütle müzahir Zafer Koleji çalışanlarından olduğu öğrenilen ve tutuklu yargılanan Emine Sarı adli kontrol şartıyla tahliye edilerek detaylı ifade vermesi için TEM Şube’ye sevk edildi. Duruşmasında önce etkin pişmanlıktan yararlanmak istemediğini ama bildiklerini samimiyetle anlatacağını söyleyen sanık Sarı’nın avukatı müvekkilesinin terör örgütüne üye olma suçlamasını reddedişinden dolayı etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemediğini belirtti. Mahkeme Başkanı sanığa, verdiği ifade çerçevesindeki beyanların hukuken etkin pişmanlık olduğuna dikkat çekti. Kurumsal yazışmalarda kullanma amacıyla bylock programını telefon hattına Kadir Çakır’ın yüklediğini anlatan Sarı, “Bylock biz çalışanlarda vardı. İdari kadroda yoktu. Zaten bir süre sonra ben de sildim. Çocuklarımı okul teşvikinden yararlandığımdan bu okula gönderdim. Bank Asya’ya talimatla para yatırmadım” diye konuştu.
“CEMAAT YOK OLACAĞINA
BUNLAR YOK OLSUN”
Tutuksuz yargılanan geçmişte SSK Hastanesi Başhekimliği yapan daha sonra özel bir hastane çalışan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet Bulut, 17-25 Aralık 2013 tarihinden önce “cemaat” olarak tanımlanan yapının örgüt olduğunu anlayıp devlet büyüklerinin uyarısından önce örgütle mücadele ettiği yönünde savunma yaptı. Afyonkarahisar’a 2002 yılında tayin olduğunu, 2003 yılı itibariyle de sohbet adı verilen toplantılara katıldığını anlatan Dr. Bulut, “Telekom’da çalışan Zeki Kızılgöl ilk sohbet hocamızdı. Sonra öğretmen İsmail Saydam, ilahiyatçı Beytullah Aktaş, öğretmen Vedat Şenocak, veteriner hekim Osman Uysal sohbet hocalığı yaptı. 17-25 Aralık olaylarından sonra AFSADER’de görevli Osman Uysal’a dernekte bu olayların nedenini sordum. Bana, ‘Ergenekoncularla birleşip cemaati yok edecekler. Cemaat yok olacağına bunlar yok olsun’ cevabını verdi. Ben ne yapacaklarını sorduğumda ‘B ve C planı yok’ dedi. Hükümetin yok edilmesi halinde devletin, vatandaşın birbirine gireceğini kaos ortamı olacağını söyledim. Bana, ‘160 tane ülke var. Birine gideriz’ dediğinde hiçbir yere gitmeyeceğimi söyledim ve o gün benim için örgüt olduğunu anladığım yapı ile son oldu” şeklinde konuştu.
DR. BULUT: “GAYRİ RESMİ SEÇİM ÇALIŞMALARINA KATILDIM”
1 Ocak 2014 tarihi itibariyle devlet büyüklerinden henüz uyarı gelmeden örgütle kavga etmeye başladığından söz eden Dr. Mehmet Bulut, şahsına yönelik iftira kampanyası başlatıldığını, dedikoduların Burhanettin Çoban’a ulaştığını, Çoban’la bu konu hakkında görüştüğünü açıkladı. Süreçte AK Parti’ye üye olduğunu, durumu Çoban’ın yanı sıra Mehmet Zeybek’e de anlattığını belirten Dr. Bulut, “AK Parti’ye üye oldum. Beni direk davet etmediler. Ama hükümete destek olmak için bizzat gayri resmi seçim çalışmalarına katıldım” dedi.
Tutuklu tanık Sezai Sarıdaş, Emniyet beyanlarını reddettiğini, örgütün varlığını kabul etmediği için sanığın örgüt üyeliğini de kabul etmediğini kaydetti. Tutuksuz tanık Dr. S.Ş, sanığın derneğe kendisini davet ettiğini ancak 17-25 Aralık sürecinde bağını net şekilde kopardığını bildiğini kaydetti. Tutuksuz tanık Dr. Y.O hastane iş değişikliği nedeniyle fazla görüşemediği sanıkla karşılaştığında 17-25 Aralık’tan sonra yapı ile arasına mesafe koyduğunu öğrendiğini açıkladı. Tutuksuz tanık Dr. Ş.U, özel hastaneden ayrıldıktan sonra üniversite hastanesine geçtiğini, çarşıda karşılaştığı sanığın pişmanlığını ve yapıdan ayrıldığının bilinmesini istediğini söylediğini ifade etti. Bulut’un duruşması Mart ayı sonunda görülecek.
BAYAN ELMAS’IN DURUŞMASI MAYIS’TA
Örgütün İlçe İmamı olduğu iddiasıyla yargılanan ve hüküm giyen Ümit Elmas’ın eşi Gülay Elmas bir önceki duruşmasında adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti. Bayan Elmas hakkında bilirkişi raporuna karşı iddia makamının görüş hazırlamak üzere süre talep etmesi nedeniyle duruşma Mayıs ayında görülecek.
“ÂŞIK NUMARAMI KİMDEN
ALDIĞINI SÖYLEMEDİ”
Önceki öğleden sonra devam eden duruşmalarda hâkim karşısına çıkan Jandarma Astsubaylıktan ihraç edilen sanık Fatih Göz, örgütün jandarma yapılanmasında “Hikmet” kod adlı Ahmet Âşık’ın kendisi ile ilk irtibata geçen kişi olduğunu açıladı. Göz, Âşık’ın yanında örgütün Grup Sorumlularından Talip Çevik ile “Yasin” kod adlı Yunus Emre Arslan’ın da yer aldığı birkaç görüşmesinin olduğunu anlattı. Sabit bir hattan Âşık tarafından arandığını, karakolda bulunduğunu söylemesi üzerine Ahmet Âşık’ın ‘Ben devlet memuruyum mesai dışında bir çay bahçesinde görüşelim’ dediğini belirten Göz, “Ben ‘Hikmet’ olarak tanıdığım şahsın yanında ‘Yasin’ olarak tanıdığım Yunus Emre Arslan vardı. Bana Afyon, Çay ilçesi güzel. Sana yardımcı olalım’ dediler” dedi. Mahkeme Başkanı Göz, “Siz TSK’nın şerefli bir astsubayı olarak bu kişilere kim ve ne olduklarını, sizle ne maksatla görüşmek istediklerini sormadınız mı?” sorusunu sordu. Heyet üyesi bir hâkimde sanığa “Size ulaşmalarında kim referans oldu?” sorusunu yöneltti. Örgütün ev ya da yurtlarında kalmadığını, dershanesine gitmediğini, Ahmet Âşık’a numarasını kimden aldığını sorduğunda araya laf karıştırdığını aktaran Fatih Göz, daha sonra Âşık’ın yanına Talip Çevik’le birlikte bir kez daha geldiğinden söz etti.
“ÖRGÜTLE ALAKAM YOK”
Âşık’ın kendisine namaz kılıp kılmadığını, oruç tutup tutmadığını sorduğunu cemaatle ilgilerini hissettiğinde uzak durduğunu söyleyen Fatih Göz’e Mahkeme Başkanı, bekar olması nedeniyle kendisine “hizmet içi” katalog evlilik teklifinde bulunulup bulunulmadığını sordu. Evlilik teklifi yapılmadığını söyleyen Göz, darbe gecesi komando kursunda kursiyer olarak silahının emanette bulunduğunu, darbe kalkışması ve örgütle alakasının olmadığını sözlerine ekledi. Tanıklardan Yunus Emre Arslan haricinde tutuklu tanıklar Ahmet Aşık ile Talip Çevik beyanlarını reddedip sanığı cezaevinde koğuştan tanıdıklarını belirttiler. Sanığın duruşması Mart ayı sonunda görülecek.
TANIK MART SANIĞIN ÖRGÜT
İMAMLIĞINI DOĞRULADI
Örgütün ilçe imamı olduğu iddia edilen Bekir Gümüşgöz, hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. Örgütün Emirdağ İlçe İmamı olan ve etkin pişmanlıktan yararlanan Uğur Mart’ın ifadesi Gümüşgöz’ün duruşmasında okundu. Mart, sanığın Emirdağ’da yurt müdürlüğü yaptıktan sonra İhsaniye İlçesine örgüt imamı olarak atandığını ifade ediyor. Sanığın duruşması Mart ayı sonunda görülecek. Hakkında başka bir dava açılan ve dosyası birleştirilen Abdullah Selvi’nin duruşması Haziran ayında görülecek. Selvi, silahlı terör örgütüne üye olma iddiasının yanında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık iddialarıyla da yargılanırken sanıktan ÖSYM Başkanlığı da şikayetçi. Şükrü Merdane’nin duruşması Nisan ayı sonuna ertelendi. Devlet Hastanesindeki görevinden KHK ile ihraç edilen sanık Ramazan Yar’a 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi.
TAŞAY: BOZMA İLANINA UYULMASIN DEDİ
Bir üst mahkemeden hakkında verilen bozma ilamını kabul etmeyen eski Emniyet Müdürü Nihat Taşay’ın duruşması Haziran ayına ertelendi. Yüksek ses tonuyla savunma yapan ve söylemlerinde tekrara giren sanık bağırarak konuşulmaması, tekrar yapmaması yönünde uyarıldı. Sanıklar Enver Özoğul ile İlyas Killi’ye savunma süresi verildi.
“ÖRGÜT DÜŞÜNCESİYLE ÇALIŞMADIM”
Zafer Kolejinde Matematik Öğretmenliği yapan ve duruşması Nisan ayı sonunda görülecek olan Irmak Şengün, kendisine göre FETÖ’nün örgüt olmadığını dünkü duruşmasında birçok kez ifade etti. Mahkeme Başkanı sanığa FETÖ’nün terör örgütü olduğunun Yargıtay kararları ile sabit olduğunu ifade etti. Yasalara saygılı olduğunu ancak ilgili okullarda örgüt olduğu için çalışmadığını söyleyen Şengün, “Fetullahçıların” çok geniş bir kavram olduğunu söyledi. Şengün, “Zafer Kolejinde ve diğer okullarda çalışırken örgüt olduğu düşüncesiyle değil ihtiyaç ve menfaatlerim doğrultusunda çalıştım. Örgütsel yayın diye içinden seçilen yayınlarım içerisinde Cübbeli Ahmet Hoca, Esat Coşan Hoca Efendinin yayınları da var” şeklinde konuştu. Mahkeme heyeti üyesi hâkimin, “Fetullah Gülen size neyi ifade ediyor?” sorusuna “Fikrimin bana, ona ve mahkemeye bir faydası yok. Mahkemede fikirlerim yargılama konusu olmasın” cevabını verdi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi