• Haberler
  • Gündem
  • FETÖ'de 3 ceza, 3 tahliye daha: Savunma yapmak yerine süre istediler

FETÖ'de 3 ceza, 3 tahliye daha: Savunma yapmak yerine süre istediler

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 18 tutuklu sanığın duruşmaları görüldü.18 TUTUKLU SANIKHÂKİM KARŞISINDADün görülen duruşmalarda Mustafa Bulat, Kazım Gölcük, Hüseyin Poyraz, Yakup Çetin, Özcan Öge, Yusuf Öksüz, Yasimen Kerek, Sümeyra Yasan, Hakkı Şevik, Yalçın Kaya, Nazan [&hellip]

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 18 tutuklu sanığın duruşmaları görüldü.
18 TUTUKLU SANIK
HÂKİM KARŞISINDA
Dün görülen duruşmalarda; Mustafa Bulat, Kazım Gölcük, Hüseyin Poyraz, Yakup Çetin, Özcan Öge, Yusuf Öksüz, Yasimen Kerek, Sümeyra Yasan, Hakkı Şevik, Yalçın Kaya, Nazan Okçu, Abdullah Aladaş, Abdurrahman Dulkadir, Mehmet İsa Ok, Mehmet Emin Albayrak, Özlem Öztürk, Aysel Merve Çapa, Bahadır Kullap hâkim karşısına çıktı. Öğretmen, öğrenci, mühendis, esnaf, emekli meslek gruplarından sanıkların davaları görüldü.
3 TAHLİYE, 3 CEZA
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep eden ve bu doğrultuda TEM Şube Müdürlüğü’nde ifade verecek olan Yusuf Öksüz ile Yakup Çetin adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Mahkeme sanıklardan Aysel Merve Çapa’ya 9 yıl 4 ay, 15 gün Nazan Okçu’ya 9 yıl 3 ay, Yalçın Kaya’ya 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmetti. Kaya da hükümle birlikte tahliye edildi. Duruşmaları ertelenen sanıkların davaları Haziran ve Temmuz aylarında görülecek.
“TANIK F.Y BANA İFTİRA ATTI”
Askeri fabrikada işçi iken ihraç edildiği öğrenilen Kazım Gölcük hakkındaki silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasını kabul etmediğini söyledi. Örgüt üyesi ve sempatizanı olmadığını belirten Kazım Gölcük’ün hakkında BTK’dan istenilen HTS kaydı ile örgütsel şifreli gizli haberleşme programı bylock sinyallerinin uyumlu olduğu yönünde bilirkişi raporu var. Gölcük, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra örgüte ait olduğunu öğrendiği bylock programını fark ettikten sonra sildiğini belirtti. Gölcük, “Kesinlikle terör örgütü üyesi ve sempatizanı değilim. Bylock programını 15 Temmuz’dan sonra medyadan öğrendim. Telefonumda görünce şok oldum ve sildim. Telefonum iş ortamında uzağımda ve arkadaşlarımın kullanımına açıktı.  Telefonumun kontrol ettiğimde bu programın indirilmiş olduğunu gördüm. F.Y’ye cezaevinde baskı yaptığım kesinlikle doğru değildir. Şahsın tanık beyanını kabul etmiyorum. Dar bir mekânda 28 kişi kalıyorduk. ‘Ben burada kalamam tanıdıklarım var çıkacağım’ dedi ve gerçekten çıktı. Cezaevinden çıkarken de bana iftira attı” dedi. Tanık F.Y’nin iddiasına göre kendisinin namaz kılmamasına rağmen örgütsel faaliyetlerin koğuşta da devam ettirilerek namaza uyandırıldığı ve sohbet adı verilen örgütsel toplantının sürdürüldüğü kaydedildi. Tanık F.Y’nin cezaevine girdikten sonra namaz kılanlarla birlikte namaz kıldığını, geceleri uyumadığı için koğuştaki kişileri namaza kaldırdığını aktaran sanık Gölcük’ün bylocka ilk bağlanma tarihinin 18 Ekim 2015, son bağlantı tarihinin ise 29 Ocak 2016 tarihinde Afyonkarahisar olduğu tespiti var. Duruşma savcısının cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdiği Gölcük’ün duruşması Haziran ayında görülecek.
2015’DE ÖRGÜT İMAMI İLE
BAĞLANTI TESPİTİ
Tutuklanmadan önce Çay ilçesinde esnaflık yapan Mustafa Bulat’ın örgütle iltisaklı, soruşturmalı ve hükümlü kişilerle olan görüşme kayıtlarının incelenmesi için duruşması Temmuz ayına ertelendi. Mahkeme Başkanı Bulat’a, “Örgütten kimseyi tanımadığınızı söylemiştiniz. Ama yapının tamamı ile irtibatlı olduğunuz görülüyor” dedi. Mustafa Bulat’ın irtibatlı olduğu görülen kişiler arasında; Örgütün İl İmamı “Muhammed Hoca” kod adıl firari Mehmet Kaya, etkin pişmanlıkta bulunan ve hükümlü olan kişiler S.Ç, H.D, İ.A, A.A, İ.A, A.A var. Çay ilçesinde esnaflık yaptığını 1980 yılından itibaren siyasi içerik olmayan takvim bastırdığını ve bu takvimlerin devlet daireleri de dahil ilçenin pek çok yerinde bulunduğunu söyleyen Bulat, “Bastırdığım takvim tüm devlet dairelerinde var. Benim telefon numaram da herkeste vardır. Evimin dibinde yurt vardı. İhtiyaç sahibi çocuklara hanımla yardım ederdik. Yapı ile 2012 yılında tanıştım” sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Yapı ile 2012 yılında tanıştığınızı söylüyorsunuz. Ama 2015 yılında örgütün firarı durumda olan İl İmamı Mehmet Kaya ile bağlantınız belirlendi. Cezaların şahsiliği ilkesi geçerlidir. Ancak kızınız ve damadınız hakkında mahkememiz mahkumiyet kararı verdi. Kızınızla damadınızın etkin pişmanlık kapsamında verecekleri ifade de sizinle ilgili neler söyleyecekleri görülecek” dedi. Tahliye talebi reddedilen Bulat’ın duruşması Temmuz ayına ertelendi.
ÖGE DE SÜRE İSTEDİ
Emniyet’in mahrem yapılanmasında Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü’nde “Lise Grubu Polislerden” sorumlu “C” vasfında öğretmen görevinde bulunduğu belirlenen Özcan Öge hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca örgütten elde edilen dijital materyal kayıtları doğrultusunda bilirkişi raporu bulunuyor. Öge’nin, her ay örgüte 100 TL aidat ödeyip, ev hanımı olan eşinin eagle kullandığı kaydı mevcut. Sanığın hakkındaki iddialardan bir tanesi de örgütsel şifreli, gizli haberleşme programı bylock kullandığı. Tahliye talebi reddedilen ve tutukluluk hali devam eden Öge, sağlık sorunları nedeniyle hazırlanamadığı gerekçesiyle esasa dair savunma yapmak üzere ek süre istedi. Sanığın duruşması Temmuz ayında görülecek.
“NEYİ BEKLİYORSUNUZ?”
Mahkeme Başkanı uzun süre tutuklu kaldıkları gerekçesiyle tahliye talep eden ancak savunmaya hazırlanamadıkları için ek süre talep eden sanıklara kendileri için “beklenen günün” gelmesine rağmen savunmadan kaçındıklarını vurguladı. Mahkeme Başkanı, “Savunma hakkı kutsaldır. Sizler için beklenen gün mahkeme huzuruna çıkmanızdır. Adaletin karşısına çıktığınızda savunmanızı yapmanız gerekir. İddianamelerin sanıkların eline ulaştığını biliyoruz. Davalar biraz geç açılsa yargılamalar uzuyor, adalet işlemiyor diye feryat-figan edilirdi. İddianameler hızla hazırlanmasına rağmen savunma yapılmıyor. Neyi bekliyorsunuz?” vurgusunda bulundu.
“PROGRAM İNTERNETTE
SIKINTILI DEĞİL DEDİ”
Etkin pişmanlıkta bulunmayı talep eden Yusuf Öksüz adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Öksüz, TEM Şube Müdürlüğü’ne giderek ifade verip teşhislerde bulunacak. Sanığın FETÖ sanıklarından etkin pişmanlıkta bulunan M.O’nun bylock listesinde kayıtlı olduğu, aynı zamanda FETÖ sanıklarından Cemil Öztürk’ün bylock listesinde aynı şeklide kayıtlı olduğu öğrenildi. Bylock programını Mehmet Genç’in yüklediğini anlatan Öksüz, “Mehmet Genç sohbet grubunda bulunuyordu. Örgütün dershanesinde çalışırdı. Sohbet grubunda; C.Ö, E.Ş, Ö.Y, A.A, M.G vardı. Cemil Öztürk sohbet hocasıydı. Sohbet toplantıları 2016 yılının Şubat ayına kadar sürdü. Alt gelir grubunda olduğumuzdan bizden burs, zekât, kurban, himmet parası istemediler. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum” dedi. Mahkeme Başkanı sanığa yasal ve yaygın mesajlaşma programı Whatsapp yerine neden gizli, şifreli örgütsel haberleşme programı bylocku tercih ettiğini sordu. Öksüz soruyu, kendisine bylock yükleyen Mehmet Genç’in bu programın internette bulunduğunu ve sıkıntılı olmadığını söylediğini aktardı. Sanığın duruşması Haziran ayına ertelendi.
POYRAZ’IN DURUŞMASI ERTELENDİ
Yedi aydır tutuklu olduğunu belirterek tahliye talep eden üniversite öğrencisi Hüseyin Poyraz’ın duruşması esasa dair savunma hazırlığı talebi üzerine Temmuz ayında görülecek. Poyraz’ın tahliye talebi delil durumu ve savunma yapmaması göz önüne alınarak reddedildi.
“ASKERİYE’DE DİNDAR
İNSANLAR OLMALI”
Adli kontrol tedbiriyle tahliye olan Yakup Çetin’in duruşması Haziran ayı başında görülecek. Bylock kullandığı tespit edilen Çetin savunmasında, “Bylock kullandım itiraf ediyorum. Programı bana ismini TEM Şube’de öğrendiğim Yakup Kahraman yükledi. Bu şahıs askeri okullara öğrenci bulan kişidir. Beni Ahmet T adlı şahıs tanıştırdı. Dershane sırasında beni Yakup Kahraman’a yönlendirdi. Köyden geliş gidiş zor olduğundan İscehisar’da yurtta kalıyordum. Burada sınavlara hazırladım ama sınavı kazanamadım. Yakup Kahraman’ın kaç kişi ile bu anlamda ilgilendiğini bilmiyorum. Görüşmeler ‘Samanyolu’ ‘Turkuaz’ adı verilen evlerde yapılırdı. Bizlere ‘Çok çalışarak sınavları kazanmalısınız. Askeriyede dindar insanlar olmalı’ telkinleri yapılırdı” diye konuştu. Mahkeme Başkanı sanığa ‘Askeri sınavlara giriş öncesi örnek sorular geldi mi?” diye sordu. Bir kez deneme sorularının geldiğini aktaran Çetin, soruların gerçek sınavla alakası olmadığı cevabını verdi. Yakup Kahraman bylocku 2015 yılında Aralık ayının ortasında yükledi. Rastgele bir deneme mesajı attı. Mehmet Selim Çatıkkaş öğrencilerle ilgilenen şahıstı. Benden kullanması için hat almamı istedi. Bylock kullanıcısı olduğunu bilmiyordum. Ben bir tane verdiğimi biliyorum. İkinci hattı aldığımı hatırlamıyorum, unutmuş olabilirim. Ama bir hat verdiğinden eminim. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum” şeklinde konuştu. Çetin, detaylı ifade vermek için TEM Şube Müdürlüğüne gidecek.
KEREK VE ŞEVİK’İN DURUŞMALARI TEMMUZ’DA
Avukat ataması yapılacak olan Yasimen Kerek’in tutukluluk hali sürüyor. Kerek’in duruşması Temmuz ayında görülecek. Hakkında örgütsel şifreli haberleşme programı bylock kullandığı iddiası bulunan Hakkı Şevik’in tutukluluk hali sürüyor. 13,5 aydır tutuklu olduğunu belirterek tahliye isteyen Şevik’in talebi reddedildi. Sanığa esasa dair savunma yapması için talep ettiği süre verildi. Duruşma Temmuz ayında görülecek.
ÇAPA’YA 9 YIL 4 AY 15 GÜN CEZA
Örgütle müzahir Vizyon Gençlik Derneğine üyelik, iki ayrı hatta bylock kullanımı iddialarıyla yargılanan Aysel Merve Çapa’ya mahkeme 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına hükmetti. Sanığın bylock listesinde çok sayıda kişinin ekli olduğu kaydedildi. İki ayrı hatta bylock tespiti ile ilgili olarak hatlardan bir tanesini kullandığını ve bylock programı kullanıcısı da olmadığını söyleyen Çapa’nın mesaj içeriklerinden kesitler duruşmada okundu. Sanığın H.T ile olan mesajlaşmasında, “Ben kamp başında olacağım. Kalabalığız, saati belliyse şimdi ayarlayayım.” Örgütsel katalog evlilikle ilgili mesajlaşmaların da yer aldığı içeriklerde, “Abla aday hakkında önce bana bilgi verir misiniz? Nereli? “Abla teyze kızı beni rüyasında görmüş çok güzel yeşil bir nişanlık giymişim” “Abla beni normal everin özel değil” “Denizci mi karacı mı?” Mahkeme Başkanı, “Denizci mi, karacı mı derken muhtemelen denizci veya karacı sınıfında bir askerle evlilik gündemde” vurgusu yaptı. Bir kısmı şifreli olan yazışmaların çözülemediği S.A ile olan bir yazışmada da, “İmamlar ümüğümü sıkar valla” ifadeleri var.
“BU MESAJLARI İLK KEZ DUYUYORUM”
Okunan mesaj içeriklerinden ilk kez haberdar olduğunu ileri süren Aysel Merve Çapa, bylock kullanıcısı olduğu iddiasını reddetti. Bylock kullanmadığını, yüklemediğini söyleyen Çapa, “Bu mesajları ilk defa duyuyorum. Dijital ortamda bilgilerimin ele geçirilmiş olabileceğini düşünüyorum. Vizyon Gençlik Derneğine üye olurken kimlik fotokopimi vermiştim. Kimlik bilgilerim bu şekilde kullanılmış olabilir. 11 aydır tutukluyum. Hain darbe girişimini ve FETÖ’yü lanetliyorum. Mağduriyetimin değerlendirilmesini istiyorum” dedi. Çapa son sözünde, “Ülkemin zararına bir şey yapmadım” diye konuştu.
“GERÇEKTEN BYLOCK KULLANMADIM”
Duruşması Temmuz ayına ertelenen Sümeyra Yasan’ın hakkında örgüt yurtlarında çalışma, örgütsel gizli, şifreli program bylock kullanıcısı olduğu iddiaları var. Aktif bir bylock kullanımı ve içeriği olmadığını vurgulayan Sanık Yasan, “Ben bylock kullanmadım, indirmedim. Kurumlarda çalışmam tamamen iş ilişkisi ile sınırlıdır. 2013 yılından 2016 yılına kadar çalıştım. İlk kez Sultandağı ilçesinde Beşaret Yurdu’nda çalıştım. Yurt kapanınca mağdur olmamız için bize birkaç yer söylenmişti. Daha sonra Sandıklı’daki yurtta Yönetim Memuru olarak işe alındım. Evrak işleri ve öğrencilerin giriş çıkış saatlerini kontrolden sorumluydum. FETÖ/PDY faaliyetinde bulunmadım. Bir yıl içerisinde 2 cezaevi üç koğuş değiştirdim. Ailemle birlikte maddi manevi mağduruz. 5 günlük bylock kullanımından dolayı bir yılı aşkın süredir tutukluyum” ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti üyesi bir hâkim Yasan’a, “Etkin pişmanlıkta bulunan sanıklar bylock programının tüm çalışanlara istisnasız yüklendiğini söyledi” hatırlatması üzerine Yasan, “Ben gerçekten bylock kullanmadım” dedi. Yasan hakkında BKT’dan gelecek müzekkere beklenecek.
MESAJDA ÖRGÜT ELEBAŞINDAN
“HOCA EFENDİ” DİYE SÖZEDİLİYOR
Örgütle müzahir Özel Körfez Dershanesinde öğretmenlik yaptığı öğrenilen Nazan Okçu’ya 9 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Okçu hakkında; Örgüt kurumlarında çalışma kaydı, Bank Asya’ya örgüt elebaşının talimatı sonrası katılım hesabı açtırması, annesi üzerine kayıtlı telefon hattından bylock kullanması, çocuğunun örgütle bağlantılı okulda öğrenim görmesi iddiaları bulunuyor. Okçu’nun bylock mesaj içeriklerinden örnekler okundu. “Manisa’da Hoca Efendi’den izin almış ağabeyler var. Psikolog yerine onlara götürülsün. Manisa’da ağır manevi reçete veriliyor” ifadesine karşı Mahkeme Başkanı “Örgüt elebaşından ‘Hoca Efendi’ diye söz edildiğine dikkat çekti. Başka mesajlarda, “Benim yeni numaram.”  “Hocacım tanıdık 11’nci sınıf öğrencisi Afyon Lisesi’nden. Onu sizin kampa yönlendireyim mi?” Mesaj içerikleri örgütü diri tutma amaçlı katalog hikâyeler ve rüyalar şeklinde devam ediyor.
“DERSHANEYE İŞKUR YÖNLENDİRDİ”
Sanık Nazan Okçu savunmasında şu ifadeleri kullandı: “Asla bylock iddiasını kabul etmiyorum. Morbeyin uygulamasında ya da başka bir listede olabilirim.” Mahkeme Başkanı Okçu’ya, “Morbeyin listesinde yoksunuz. Soruşturma aşamasında bylock kullandığınızı kabul etmişsiniz” dedi. Gözaltına alınan annesini panik halinde kurtarmak için böyle bir beyanda bulunduğunu söyleyen Okçu, “Panikle annemi kurtarmak için bylock dershanede yüklendi dedim. Körfez Dershanesine beni İŞKUR yönlendirdi. Bank Asya’daki hesap maaş içindi. Talimattan 13 ay sonra para yatırdım. Oğlumun rahatsızlığı nedeniyle devlet teşvik verince özel okula verdik. Ben terörist değilim yıllarca öğrencilerim için uğraştım. Cumhuriyet Savcısı Y.Ö velimdi. Kızı öğrencimdi, Bana ‘Bildiklerinizi anlatın dedi sanık oldum. Hakkımdaki tüm suçlamaları reddediyorum. Yazılı savunmamı gönderdim. Asla terör örgütü üyesi değilim. On aydır tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.
“EŞİM İHRAÇ VE FİRARİ”
Kamu görevinden ihraç edilen Çevre Mühendisi Özlem Öztürk’ün tutukluluk hali sürüyor. Sanığın eşinin ihraç polis ve firari olduğu öğrenildi. 13 Ağustos 2014 tarihinde ilk, 26 Ekim 2015 tarihinde bylock surverlerine son kez bağlandığı, çocuklarını örgütle müzahir okula gönderdiği, Bank Asya’ya örgüt elebaşının talimatından sonra katılım hesabı açtırdığı iddialarıyla yargılanan Öztürk suçlamaları kabul etmedi. Sanığın BTK’dan gelen HTS kayıtları ile bylock baz istasyon sinyallerinin uyumlu olduğuna dair bilir kişi raporu bulunuyor. Telefon hattının kendine ait olduğunu ancak bylock kullanmadığını ileri süren Öztürk şöyle konuştu: “Akıllı telefonu eşim hediye etmişti. Arızalanınca kullanmadım. Bank Asya hesabı 2006 yılında Gaziantep’te açılmıştı. Başka bir banka da kullandım. Eşimin tayini Niğde’den Muş’a çıkınca Bank Asya hesabını aktif hale getirdim. Doları, Türk Lirasına çevirdim. Kesinlikle talimat almadım. Eşim emniyet amiriydi. İhraç edildi. Çocuklarımızın okulu için devlet teşvikinden yararlandık. İki çocuk annesiyim bir yıldır tutukluyum. Meslekten ihraç edildikten sonra eşim 2016 yılının Eylül ayında Ankara’ya gitti. Annesine İstanbul’a iş aramaya gittiğini söyleyerek oradan da ayrılmış. Firari durumda.”
Öztürk’ün duruşması Haziran ayında görülecek.
KAYA’YA 6 YIL 3 AY CEZA
Öğleden sonra görülen duruşmalarda yargılanan görevden ihraç Anestezi Teknisyeni Sağlık Memuru Yalçın Kaya’ya mahkeme 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmetti. Kaya, hükümle birlikte tahliye edildi. Karar celsesinde son savunmasını yapan Kaya, “Yazılı savunmamı verdim. Tüm suçlamaları ve bylock kullanıcısı olduğumu reddediyorum. Bylock programını kullanmadım, indirmedim. Telefonum hastaların başında kalabiliyordu” ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı Kaya’ya, “Bylock hastalık gibi telefondan telefona bulaşmıyor. Morbeyin listesinde de yoksunuz” dedi. Yapı ve suçlamalarla ilgisi olmadığını Memur-Sen’e bağlı olarak Sandıklı Devlet Hastanesi’nde temsilcilik yaptığını örgüt üyesi olması halinde örgütle müzahir sendikanın üyesi olacağını belirten Kaya son sözünde, suçsuz olduğunu söyledi.
“ÇOK PİŞMANIM BÜYÜK KANDIRILDIM”
Öğrencilik döneminde Sandıklı Meslek Yüksek Okulu’nda maddi imkânsızlığı nedeniyle örgütle müzahir yurtta ücretsiz kaldığını açıklayan sanık Abdurrahman Dulkadir, bylock programının telefonuna bilgisi ve izni dışında yüklendiğini ileri sürdü. Dulkadir, “Çok pişmanım. Büyük bir şekilde kandırıldım. Benim bylock programına ihtiyacım yoktu. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum” dedi. Sanığın duruşması Haziran ayına ertelendi.
“BİZ KURBAN SEÇİLMİŞİZ”
İnşaat mühendisi Abdullah Aladaş’ın tutukluluğu devam ediyor. Aladaş’ın duruşması Haziran ayında görülecek. Aladaş savunmasında şu ifadelere yer verdi: “Ticari hayatta aldığım bir karar gereğince silahlı terör örgütüne üye olmakla suçlandığım için çok üzgünüm. Yapının hiçbir sohbet toplantısına ve organizasyonuna katılmadım. Hiçbir zaman onlarla birlikte hareket etmedim. Terörü lanetliyorum. Öğretmen olan eşimin Osman Bey Koleji’nde çalışmaya başlamasıyla HÜRSİAD’ın Sekreteri Necmettin Yılmaz işyerime gelerek derneğe üye olmamı istedi. Üye olmadım. Beni ikna etmek için Cihan Yaslı’yı gönderdiler. Derneğe üye olmasam da gezilere katılabileceğim söyledi. Ben de gençlerin katıldığı bir tur şirketince organize edilen Avrupa gezisine katıldım. Üç gün boyunca otelde kalıp turistik yerleri gezdik. Okul ziyaret etmedik. Herkes ücretini kendisi ödedi. Bankada kırmızı kredi çizgim vardı. Bu nedenle 15 yaprak çek alabilmek için Bank Asya’ya 16 bin 900 TL para yatırdım. Bankaya TMSF’nin el koyması ile devlet garantisi altına gireceğinden sıkıntı olmaz diye düşündüm. Ölçü Muhasebe büroma yakındı. Gittim Yalçın Arslan’la tanıştık. Şirketteki sıkıntımı anlattım. Çözülebilecek bir durum olduğunu söyledi. 2015 yılının Kasım ayında anlaştık. Defterlerimizi Ölçü Muhasebeye teslim ettik. Çek, senet, kredi durumu ile ilgili bankadan evrak getirin işleyeceğiz denildi. Yalçın Arslan işadamlarının sıkıntı yaşamadığını sistemin kontrol altında olduğunu söyledi. Bir nevi ikna oldum. İlk etapta yüzde 25 hissesini aldığım şirketin ortaklarını tanımıyordum. Şirkete benle birlikte Osman Ateş, Ali İhsan Gezgin ve bir kişi daha ortaktı. Ani bir değişiklikle bir kişinin hissesi verilerek biz kurban seçilmişiz. Kağıt üstünde bir değişim olduğundan para vermeye gerek yok denildi. Bu hissedarlıkla banka kredi durumunda daha rahat hareket edebileceğimiz söylendi.”
“YALÇIN ARSLAN TUTUKLANDI
 HİSSEYİ DEVREDEMEDİM
Yediveren Reklamcılık Özel Eğitim Kurumları adı altındaki örgütle müzahir şirketin 17-25 Aralık sürecinden sonra hileli hisse devirlerinden birinde yüzde 25 şirket hissesi aldığı iddiasıyla yargılanan Abdullah Aladaş’a Mahkeme Başkanı, “Ölçü Muhasebenin Afyon’da örgütün muhasebesini tuttuğu bilinir” dedi. Kendisinin bu durumu bilmediğini iddia eden Aladaş, “Ben bilmiyordum. Kredi çekme ve çek konusundaki sıkıntı devam edince iki ay sonra şirket hissesini devir etmek istedim. O arada Yalçın Arslan tutuklanmıştı. Paçam tutuştu Ölçü Muhasebenin tuttuğu defterleri almak istedim. Diyaloglarımız sertleşmeye başladı. Hisse devri için adam bulmam söylendi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası da devlet şirkete KHK ile el koydu. Kurban olarak seçildiğimizi çok geç anladım” diye konuştu. Tanık S.B’ın adres değişikliği nedeniyle hazır edilemediği duruşmada hükümlü tanık Yasin Seçen dinlenildi. Seçen, “Sanığı Bosna Hersek gezisine giderken yolda tanıdım. Bir otelde kaldık ve turistik yerleri gezdik.  Bende geziye İsmail Zincir’in davetiyle gitmiştim” dedi.
SANIĞIN TANIK KIZI FİRARİ
Öğretmenlik görevinden ihraç edildiği öğrenilen sanık Mehmet Emin Albayrak, 18 Ekim 2014-28 Şubat 2016 tarihleri arasında bylock surverlerine ilk ve son bağlantı tespitine karşı bylock kullanıcısı olmadığını, maaşından arttırdığı paraları Bank Asya’ya yatırdığını söyledi. Yurt dışına çıktığı sanıkları tanımadığını ve hiçbir şekilde suç işleme kastı bulunmadığını belirten Albayrak’ın duruşması Haziran ayı sonunda görülecek. Emekli sanık Bahadır Kullap’ın duruşması da ertelendi. Sanığın akıbetini bilmediğini iddia ettiği kızı ve mahkemenin tanık olarak dinlemek istediği Zühre Uysal hakkında geçen celse sonunda suç duyurusunda bulunulmuştu. Kullap dün görülen duruşma da şöyle konuştu: “15 Temmuz darbe girişimini kınıyor ve lanetliyorum. Silahlı terör örgütünü hiçbir zaman desteklemedim üye olmadım. 32 yıl devletime şerefle memur olarak hizmet ettim. Hakkımda tek bir soruşturma açılmadı. Mahkeme huzurunda böyle bir isnatla bulunmaktan hicap duyuyorum. Kesinlikle bylock kullanmadım. Bir virüs ya da Morbeyin uygulaması olduğu kanaatindeyim. 17 aydır tutukluyum, rahatsızım. Tahliyemi talep ediyorum” Kullap’ın tahliye talebi reddedildi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme