FETÖ’de 3 beraat, 7 ceza, bir tahliye

Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma iddiasıyla haklarında kamu davası açılan 13 sanığın duruşmaları dün sabah görüldü. Öğleden sonra görülen duruşmalarda tutuklu sanıklar Ümit Elmas ve Garnizon eski Komutanı İsmet Gökhan Gülmez hâkim karşısına çıktı.
3 BERAAT, 2 TUTUKLAMA, BİR TAHLİYE
Tutuksuz yargılanan sanıklar; Hüsamettin Gönüllü’ye 5 yıl; Dilek Gönüllü’ye 1 yıl, 6 ay, 22 gün; İbrahim Demirel’e 7 yıl, 6 ay; Mehmet Demirhan’a 9 yıl; Kağan Üçok’a 9 yıl, 9 ay; Ahmet Sağdemir’e 9 yıl; Rasime Dumlupınar’a 1 yıl, 10 ay, 15 gün hapis cezaları verildi. Tutuksuz yargılanan sanıklar Kağan Üçok ile Ahmet Sağdemir duruşma sonrası tutuklandı.
Sanıklar; Lütfi Keklik, Ramazan Dikici ve Ramazan Çetin beraat etti. Esasa dair savunma yapmak için ek süre talep eden Hüseyin Kaya ile Rifat Akcan’ın duruşmaları ileri bir tarihte görülecek. Öğleden sonra yargılanan sanıklardan Bolvadin’in örgüt ilçe imamı olduğu iddiasıyla tutuklu olarak yargılanan Ümit Elmas’ın duruşması ileri bir tarihte SEGBİS bağlantısı ile yapılacak. Afyonkarahisar İkmal ve Garnizon eski Komutanı İsmet Gökhan Gülmez adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gülmez’in yargılaması tutuksuz devam edecek.
GÖNÜLLÜ’YE 5 YIL CEZA VERİLDİ
Sanık Hüsamettin Gönüllü Silahlı Terör Örgütüne Üye olduğu iddiasıyla yargılandı. Gönüllü’nün hakkında; örgütle bağlantılı Başmakçı Eğitim Öğretim Hizmetlerini Destekleme Derneğine üyelik, örgütün sohbet adı altındaki toplantılarına katılım, yurt dışı çıkışı, fabrika kasasında ele geçirilen yeşil renkli ajanda da “Alım Satım Komisyonu” adı altında isminin geçtiği, örgütün finansal ayağı Bank Asya’ya para yatırdığı iddiaları var.  Gönüllü’ye 5 yıl hapis cezası verildi. Karar celsesinde son sözü sorulan Gönüllü, “Ben bu örgütün içinde örgüt olduğunu bilmeden dini amaçlı bulundum. Bank Asya’da para 1-2 ay kadar kaldı. Yurt dışı çıkışını eşimle tura katılarak gerçekleştirdik” dedi.
KEKLİK BERAAT ETTİ
Tutuksuz yargılan sanıklardan Lütfi Keklik, hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye olduğu yönünde yeterli delil olmaması gerekçesiyle beraat etti. Yurt dışına çıkışını turizm şirketi aracılığıyla olduğunu, başkaca bir amaç gütmediğini söyleyen Keklik, gezi rehberinin götürdüğü yerlere gittiğini kaydetti. Yaklaşık 40 kişinin katıldığı geziyi turizm firmasının düzenlediğini söyleyen Keklik, “FETÖ ile ilişkim yok. Sadece arkadaş grubuyla toplanarak geziye gitmiştik. Suçsuzum örgütle ilgim yok” dedi.
KAYA İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Esasa yönelik savunma için ek süre talep eden ve tutuksuz yargılanan sanık Hüseyin Kaya’nın duruşması ileri bir tarihte görülecek. Kaya hakkında; Örgütün sohbet sorumlusu olduğu, örgütle müzahir dernek üyeliği bulunduğu, soruşturma aşamasında hakkındaki tanık beyanı doğrultusunda Silahlı Terör Örgütüne Üye olduğu iddiaları var. Kendisinin bordrolu çalışan olduğunu ifade eden Hüseyin Kaya, tedarikçilerin davetine icabet ederek otele gittiğini, arama sırasında ele geçirilen ajanda da isminin yer almasını hayal ürünü olarak açıkladı. Kaya, örgütle alakasının olmadığını iddia etti.
AKCAN DA SUÇLAMALARI REDDETTİ
Örgütün sohbet adı altındaki toplantılarına katıldığı, Bank Asya ile bağlantısının bulunduğu, soruşturma sırasında ele geçirilen ajanda da hakkında örgütün “Sohbet Sorumlusu” olduğu ibaresi tespit edilen Öğretmen Rifat Akcan da esasa dair savunma için ek süre talep etti. Akcan’ın duruşması ileri bir tarihte görülecek. Duruşmada şahsına yönelik suçlamaları kabul etmeyen Akcan, “Sohbet sorumlusu olduğum iddiasını emniyette öğrendim. Ramazan Yangın nedeniyle örgütle kısa süreli ilişkim oldu. Bank Asya’nın kredi kartı ile 12 taksitle marketten televizyon aldım. 2009 sonrası ilişkim kalmadı. Toplantılara Kur’an öğrenmek için gittim. Terör örgütü olduğunu bilsem hiç gider miydim? 26 yıllık öğretmenim. Öğrencilerime devletimi sevdiğimi hep söylerim” diye konuştu. Mahkeme Başkanı’nın Ümit Işık ve Rahmi Çağan’ı tanıyıp tanımadığı sorusuna Akcan, “Ümit Işık’ı bir kez gördüm. Rahmi Çağan’ı hiç tanımam” cevabını verdi.
BAYAN GÖNÜLLÜ’YE
1 YIL, 6 AY 22 GÜN CEZA
Cumhuriyet Savcısının beraatini istediği Dilek Gönüllü’ye 1 yıl, 6 ay, 22 gün hapis ceza verildi. Gönüllü, öğrencilere Allah rızası için yemek verdiğini, örgütün ev annesi olmadığını ifade etti. Sanık avukatı yurt dışı sanık Dilek Gönüllü’nün beş kez yurt dışına çıkışını aile gezisi olarak açıklarken, öğrencilere insani nedenlerle yemek verdiğini, sanığın öğrencilerden büyük olması nedeniyle kendisine “abla” diye hitap edildiğini, bu durumun örgütle ilgisi olmadığını dile getirdi.
DİKİCİ BERAAT ETTİ
Ramazan Dikici, Silahlı Terör Örgütüne Üye olduğuna dair delil yetersizliğinden beraat etti. Dikici karar celsesindeki son sözünde, “Vatanımı ve milletimi çok seviyorum. Beraatimi talep ediyorum” dedi. 7 yıl, 6 ay hapis cezası verilen İbrahim Demirel, karar celsesinde samimi beyanlarda bulunduğunu adalete güvendiğini söyledi.
DEMİRHAN’A
9 YIL CEZA
Tutuksuz yargılanan ve 9 yıl hapis cezası verilen Mehmet Demirhan duruşmada verdiği ifadede, “Üç ay önce huzurda sorulan tüm soruları samimiyetle cevaplandırmıştım. Sizler de beni bu nedenle adli kontrol şartıyla serbest bırakmıştınız. Ben ticaret yapmak amacıyla Sürat Kargo’yu işlettim. Bu yapının terör örgütü olduğuna gönülden inanıyorum. Zaten terörist başı Fethullah Gülen’in televizyondaki bedduasından sonra tamamen kopmuştum. Bunlardan hiçbir zaman talimat ve görev almadım. Ban sadece yasal olan işimi yaparak bunlara gelen kargoları götürdüm. 2017 yılı başında işi bıraktım. Hiçbir zaman mütevelli toplantılarında bulunmadım. Adaletinize güveniyorum” dedi.
RAMAZAN ÇETİN BERAAT ETTİ
Sandıklı ilçesinde amelelik yaptığını ve çalışmaya mecbur olduğunu söyleyen 57 yaşındaki Ramazan Çetin, ceza verilmesini gerektirecek somut delil olmadığı gerekçesiyle beraat etti. Çetin duruşmada verdiği ifadede, “Bank Asya’ya talimatla para yatırmadım. Adıma hesap açıldığından da haberim olmadı. Köyümün tanıtım için Yunus Emre ve Taptuk Emre Kültür Yaşatma Derneğine üye olmuştum. O zaman üye olmamı Recep hoca söylemişti” dedi. Recep hoca isimli şahıs hakkında da FETÖ davası açıldığı öğrenildi. Ramazan Çetin, amelelik yaptığını, üç çocuk babası olduğunu, bir çocuğunun öğretmen olarak görevine devam ettiğini, yeğeni olan İbrahim Karakoç’un kaçak olduğunu dile getirdi. Çetin karar öncesi sorulan son sözünde, “Bunlar terörist alakam yok” dedi.
“SERKAN EROL’U TANIMIYORUM”
AKÜ Tıp Fakültesi’den KHK ile ihraç edilen ve tutuksuz yargılanan eski Prof. Dr. Kağan Üçok’a 9 yıl, 9 ay hapis cezası verildi. Üçok duruşma sonunda tutuklandı. Davasının sonuçlanmasını isteyerek ek süre talebinde bulunmayan Üçok, üniversitedeki birim atamalarına önerdiği isimlerin FETÖ ile mücadele etmeleriyle tanınan Şuhut MYO Müdürü İ.K. ve hakkında tanıklığı bulunan S. H. Y’nin Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı olduğunu gerekçe göstererek FETÖ ile bağı bulunmadığını ileri sürdü. Örgütün AKÜ İmamı olan ve Etkin Pişmanlık Hükümlerinden yararlanan tanık Serkan Erol’u tanımadığını da iddia eden Üçok, “Serkan Erol’u bire bir tanımıyorum. Eğer iddia edildiği üzere ben FETÖ’de idareci olsam mutlak mesaj, e-mail gibi görüşme trafiklerim olur. Böyle bir trafik yok. İtirafçılar hep doğruyu söylemiyor. Masum insanlar ve aileleri acı çekiyorlar. Ben ne grup sorumlusuyum ne de FETÖ üyesiyim. Serkan Erol doğruyu söylemiyor” şeklinde konuştu.
ÜÇOK 9 YIL 9 AY CEZA ALDI
AKÜ tanıklarından S.T.O’nun AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak ile husumeti bulunduğunu iddia eden Sanık Kağan Üçok, tanığın Rektörün ve kendisinin de Rektöre yakınlığı nedeniyle başlarını yakmak istediğini ileri sürdü. Üçok, “Tanık S.T.O Rektörün ve benim başımızı yakmak istiyor. Eşi E.O’nun kadrosunu vermediği için Rektörle husumeti var. Rektörün mobing uyguladığını iddia ediyor. Rektörlük seçimlerinde de S.T.O’nun Rektöre oy vermemişti. Tanık M.D’nin hakkımdaki üç iddiası doğru değil. Ben hep liyakata, kişinin işini güzel yapıp yapmadığına özen gösterdim. Yine FETÖ ile mücadele eden isimlerden Halk Sağlığı Müdürü Dr. L.A Obezite Merkezini açtı. Yüzlerce insanı zayıflattı. Onu da çok sayıda makale yazdırarak mezun ettim. FETÖ ile mücadele eden Dr. L.A, S.H.Y, M.Ö, Rektör, Ü.D, V.K ile ortak yayınlarımız oldu. Ben Ana Bilim Dalı Başkanıydım. İşleri yürütmek için tüm öğretim üyeleriyle görüşmek durumundaydım. Kliniklerde birlikte çalışmaya mecburdum. Çevreme hep yardımcı olmaya çalıştım. Bir profesöre de bu yakışır” dedi. Üçok son sözünde, “Gerçek dışı beyanlarla asılsız iftiralar var. Suçsuzum, beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.
KAVRAMLAR GÜZEL
 HALİYLE KULLANILMALI!
Tutuksuz yargılanan ve 9 yıl hapis cezası verilen İnşaat Ustası Ahmet Sağdemir duruşma sonrası tutuklandı. Sağdemir karar öncesi son savunmansında şu ifadeleri kullandı: “Bu şerefsizler yüzünden görmediğim kalmadı. Cezaevini bile gördüm. Adli kontrol şartıyla serbest bırakıldım. Kandil programına gittiğimde Yurt Müdürünün ‘Sağılacak inekler geldi’ sözünden sonra bir daha sohbetlere gitmedim. Isparta’nın İl İmamı Osman abi uygun gördüğü kişileri evlendiriyordu” Sanığın ifadesi sırasındaki dil alışkanlığına dikkat çeken Mahkeme Başkanı, “Ağabey, hizmet, himmet kelimelerini kullanmaya artık insanlar çekiniyor. Bunlar aslında kültürümüzde var. Bunlar güzel haliyle kullanılmalı. Örgüt dili ile değil” dedi. Sanık Sağdemir, Ayhan Kelleci, Süleyman Mert, Bülent Korkmaz ve Enes Hoca diye tanıdığı kişilerin örgütle bağlantılı olduklarını dile getirdi. Yapıya iki inşaat yaptığını anlatan Ahmet Sağdemir, “Daha önce yanlış anlaşılırım diye bu kelimeleri sarf edememiştim” ifadesine karşı Mahkeme Başkanı “Neden? Biz sizi tanık olarak ta dinledik” hatırlatmasında bulundu. Sağdemir son sözü sorulduğunda, “Bunları tanıdığıma ve bunlara iş yaptığıma pişmanım. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum. Söz sizin” dedi.
MERCAN TANIK BEYANINI KABUL ETMEDİ
Zaman Gazetesi eski Muhabiri Mesut Mercan’ın duruşması ileri bir tarihte görülecek. Mercan’ın duruşmasında tanık olarak dinlenilen işadamı G.Ş, daha önceki duruşmaya eşinin il dışındaki tedavisi nedeniyle gelemediğini aktardı. Mahkeme Başkanı tanığa kendisinin dinlenemediği için duruşmanın ertelendiğini hatırlattı. Mesut Mercan’ın hakkında, Türkçe Olimpiyatlarına destek ve para talebinde bulunması iddiası var. Mercan’ın kendisine özel halk otobüsü işletmeciliği yaptığı dönemde 80 ayrı gazete aboneliği için geldiğini belirten Şanlı, “Bana İsa isimli kişi ile gazete abonesi olmam için gelmişti. 80 otobüs için ayrı abone olmam istendi. Birkaç kez gelip gittiler. Daha sonra Muhammed Hoca olarak bildiğim isminin Mehmet Kaya olduğunu öğrendiğim kişi Mesut Mercan ve İsa isimli kişinin ziyaretinden bir hafta sonra yanıma geldi. Sohbet toplantılarına katılmamı istedi. Ben de ilgilenmediğimi söyledim. Sonra Beşir Hoca isimli biri geldi. M.Ç de  ‘Hem emniyetle aram yok diyorsun hem de olimpiyatlar için 70 bin lira vermiyorsun’ dedi. Mesut Mercan ve dönemin Emniyet Müdürü İsmail Türkmenli bana tehditkâr şekilde küfürler ettiler. O zaman algılayamamıştım” dedi. Mesut Mercan tanık G.Ş’nin ifadesini ve iddialarını kabul etmedi. İleri bir tarihte görülecek olan duruşmada mazereti nedeniyle katılmayan tanık M.M dinlenecek.
DUMLUPINAR’A 1 YIL,
10 AY, 15 GÜN CEZA
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve tutuksuz yargılanan Rasime Dumlupınar son sözünde pişman olduğunu tekrarladı. Dumlupınar’a 1 yıl, 10 ay, 15 gün hapis cezası verildi. Bolvadin’in örgüt ilçe imamı olduğu iddiasıyla tutuklu olarak yargılanan Ümit Elmas’ın duruşması ileri bir tarihte SEGBİS bağlantısı ile yapılacak.
KOMUTAN GÜLMEZ
TUTUKSUZ YARGILANACAK
Afyonkarahisar İkmal ve Garnizon eski Komutanı İsmet Gökhan Gülmez, dünkü duruşmada adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Duruşması ileri bir tarihe ertelenen Gülmez’in yargılaması tutuksuz olarak devam edecek. Gülmez’in duruşmasında emeklilik dilekçesini veren Astsubay M.A.B tanık olarak dinlendi. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin yaşandığı gece nöbetçi Astsubay tarafından göreve çağrıldığını aktaran Tanık Astsubay M.A.B, sivil gelip sonra üniformasını giydiğini kaydetti. 15 Temmuz 2016 gecesi harp ceridesi tutulduğunu, kendisinin Astsubay F.D.Y ile birlikte ayın 19’u itibariyle barış ceridesini esas alarak geçmişe dönük ceride yazdıklarını anlatan M.A.B, birlikde barış ceridesinin günlük tutulduğunu söyledi.
GERİYE DÖNÜK CERİDE YAZILDI
Mahkeme Başkanı, harp ceridesinin 15 Temmuz 2016 tarihinde gece yarısından sonra tutulmaya başlanıp kronolojik sırayla devam ettiğini söyleyerek tanığa, “Yaptığınız suç farkında mısınız?” diye sordu. Tanık M.A.B hayır cevabını verdi. Mahkeme Başkanı tanık M.A.B’ye, “Yaptığınız resmi evrakta sahtecilik suçu teşkil edebileceğini düşünmediniz mi?” diye de sordu. Neden harp ceridesi tutulduğunu soran Mahkeme Başkanına Tanık M.A.B, “Genel Kurmay Başkanlığından ayın 12’si ile 17’si arasında harp ceridesi tutulacak diye emir gelmişti” dedi. Daha önce tutulmayan cerideyi geriye dönük olarak mı tuttuklarını soran Mahkeme Başkanına Tanık M.A.B, emri Albay A.İ.İ’den aldıklarını Sanık İsmet Gökhan Gülmez’den emir almadığını söyledi. M.A.B kendisinin ayın 21’inde takviye personel olarak görevlendirilip ceride tutacağının söylendiğini dile getirdi. M.A.B, “Cerideyi Astsubay F.D.Y ile birlikte tuttuk. Benim yazım iyiydi ben yazdım. Onun işi yoğundu. Gelen emir üzerine barış ceridesini esas alarak geriye dönük ceride yazdık” diye konuştu.
“417 GÜNDÜR TUTUKLUYUM”
Üçüncü duruşmasına 417 gündür tutuklu olarak katıldığını ifade eden Sanık İsmet Gökhan Gülmez, darbe girişimi yaşanan gecede dört hareket tarzı olacağını söyledi. Sanık Gülmez şöyle konuştu: “Birinci hareket tarzında darbe başarılı olup benim gelen yazılı emre uymamdır. Bu durumda darbe takdir görüp alkışlanacak belki 35 sene sonra bizler hayatta değilken yargılama yapılacaktı. İkinci hareket tarzı ise benim darbe girişimi emrine riayet etmemem. 14 Temmuz 2017 tarihindeki duruşmamda bahisle sizlerin yerine olan başkalarınca canıma ot tıkar işim bitirilirdi. Üçüncü hareket tarzı ise darbe girişiminin başarısızlığı ve emre uymamam olurdu. Bu durumda suçum sabit olur bağımsız mahkeme tarafından verilecek cezamı beklerdim. Dördüncü hareket tarzı ve gerçekte olan darbe girişiminin başarısız olması benim de kanunsuz emre uymamamdır. Ama ben bunun karşılığında 417 gündür tutukluyum”
Mahkeme Başkanı Sanık Gülmez’e, darbe girişimi gecesindeki net tavrının ne olduğunu sordu. Darbe girişimine karşı net bir tavır sergilediğini söyleyen Gülmez şunları söyledi: “Tavrım netti. Birliğimi terk etmedim. Tüm birlikleri göreve çağırıp nizamiyeleri terk etmemelerini söyledim.”
GÖRÜNTÜLER ÖNEMLİ DELİL!
Darbe girişimi gecesinde Afyonkarahisar İkmal ve Garnizon Komutanlığı’ndaki kamera görüntülerini istediklerini söyleyen Mahkeme Başkanı, “Olay gecesine ait kamera görüntülerini istedik. Görüntüler önemli delil. Görüntülerin yedek kaydı alınmazsa 24 saat sonra silindiğini öğrendik. Olay gecesindeki kamera görüntülerinin yedeği alınmamış. Bu durumu siz bilmeyeceksiniz de kim bilecek? Kameraların çalıştığını arızalı olmadığını biliyoruz. En önemli delil o kayıtlar” diye sordu.
“MİLLİ İRADEYE VE
DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKTIM”
15 Temmuz darbe girişimi gecesinde “Şükürler olsun kötü bir şey yaşanmadı” diyen Sanık İ. Gökhan Gülmez’e Mahkeme Başkanı, “Bunu siz biliyorsunuz. Bunun delili olacak görüntü kayıtları gerekli. Olay gecesinin görüntü kayıtlarının Başsavcılıklara teslimi emri verildi” dedi. Darbe girişimi doğrultusunda kanunsuz emri yayınlamadığını belirten Gülmez, “Kanunsuz emri yayınlamadım. Nizamiyeyi terk etmedim. Sorumluluğumda olan hiçbir birlikte disiplinsizlik yaşanmadı. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın açıklaması ve daveti olmadan, TSK’dan resmi bir açıklama yapılmadan hiçbir üstümle görüşmeden milli iradeye ve demokrasiye sahip çıktım. Türkiye’de bunu dakikalar içinde acaba kaç kişi yapmıştır?” diye konuştu.
BİLDİĞİNİZ BİRŞEY
VARSA SÖYLEYİN UYARISI
Dönemin Valisi Aziz Yıldırım’ın kendisini konuta çağırmadığını, dönemin İl Emniyet Müdürü İbrahim Özel’in ifadesinde yer bulan “ikircikli tavır” sergilemediğini söyleyen Gülmez, “İşin doğrusu beni Vali Beyin konutuna kimse çağırmadı. Çağırsalar da gitmezdim. Hiç kimse gitmez. Türkiye’de darbe girişimi gecesi görevinin başına gelmeyip kimlerin durumun sonucu bekleyip, ikircikli tavırda olduğu sorulursa durum görülür” ifadelerine yer verdi. Mahkeme Başkanı, “Belki soruluyordur. Bildiğiniz bir şey varsa söyleyin” dedi.
GÜLMEZ SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Darbe girişimi gecesinde dönemin Afyonkarahisar Valisi’nin İkmal ve Garnizon Komutanından aldığı güven ile konutunda kriz yönettiğini söyleyen Gülmez, “Darbe gecesi Vali Bey krizi konuttan Garnizon Komutanından aldığı güvenle yönetmiştir. Bu suçsuzluğumun en büyük kanıtıdır. Eğer darbeci olsam Vali’yi tutuklamam gerekmez miydi? Darbeye karşı dik duruş sergiledim. Kanunsuz emre uymadım. Benim için önemli olan icraattır. Gerisi teferruat. TSK’da beyanat verebilecek isimler bellidir. Vatan, millet, bayrak sevdalısı olan biri olan ve bu uğurda canı fedaya yemin etmiş biri olan bana, bu uğurda sağlığını ve ailesini ihmal etmiş olan bana Silahlı Terör Örgütüne üyesin deniliyor. Çekip vursanız üzülmezdim. Tüm dünyaya söylüyorum; Böyle bir suçlamayı kabul etmiyorum” mahkeme Başkanı Gülmez’e suçlamayı kabul etmeyebileceğini ancak iddiaların bu yönde olduğunu söyledi.
“HAKKIM OLAN BERAATİ İSTİYORUM”
Gülmez’in duruşmasını şehit aileleri ile gaziler de izleyici olarak takip ettiler. Yargılama süresince Afyonkarahisar dışından gelen, kalbi kendisi ile olan ve duruşmalarında kendisini yalnız bırakmayan şehit aileleri ve gazilere, darbe girişimi gecesi gerekli duruşu gösteren personeline teşekkür ettiğini ifade etti. Gülmez, “15 Temmuz gecesi gerekli duruşu gösteren personelime teşekkür ediyorum. Onlarla gurur duyuyorum. Allah onları bu vatana bağışlasın. Hayatım boyunca hak etmediğim bir şeyi istemedim. Ben 80 milyona ihanet etmedim. Hakkım olan beraatimi istiyorum” dedi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi