• Haberler
  • Gündem
  • FETÖ'de 2 ceza, 2 tahliye daha: Sanıklardan süre talebi

FETÖ'de 2 ceza, 2 tahliye daha: Sanıklardan süre talebi

Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne üye olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 16'sı tutuklu, 1'i tutuksuz toplam 17 sanığın yargılaması yapıldı.2 CEZA, 2 TAHLİYESanıklar Ercan Sarı, Halil Kıllı, Yusuf Uçar, Seda Sayın, Erdal Yaman, Hasan Batki, Halil İbrahim Yurt, Burhanettin Elmas, Fatih Taşpınar, Fatih Bostan, Kurban Çetinkaya, Fatih Likoğlu, [&hellip]

Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne üye olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 16’sı tutuklu, 1’i tutuksuz toplam 17 sanığın yargılaması yapıldı.
2 CEZA, 2 TAHLİYE
Sanıklar; Ercan Sarı, Halil Kıllı, Yusuf Uçar, Seda Sayın, Erdal Yaman, Hasan Batki, Halil İbrahim Yurt, Burhanettin Elmas, Fatih Taşpınar, Fatih Bostan, Kurban Çetinkaya, Fatih Likoğlu, Veli Kazan, Atakan Calık, Yıldırım Balpınar, Şükrü Özbay tutuklu olarak yargılandı. Mürşide Taşpınar eşi Fatih Taşpınar ile aynı dosyada yargılanırken Bayan Taşpınar tutuksuz olarak hâkim karşısına çıktı. Mahkeme etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan esnaf Şükrü Özbay’a 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası hükümle birlikte tahliye, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden Erdal Yaman’a 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ve hükümle birlikte tahliyeye hükmetti. Esasa dair savunma yapmaları için diğer sanıkların duruşmaları Şubat ve Mart aylarına ertelendi. >> Burcu AYDIN’ın Haberinin Ayrıntıları Yarın Kocatepe’de

“Etkin pişmanlıkta sanık üzerine düşeni yapmalı”

Eşlerden biri pişman diğeri suskun!

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ayrı dosyalarda yargılamaları devam eden
Ali Kaynar etkin pişmanlıktan yararlanma talebiyle ifade verirken eşi Neslihan
 Kaynar aksi tutum sergiledi. Bayan Kaynar, sendika başkanlığı yaparken kullandığı
telefonda tespit edilen bylock programına yönelik suskunluğunu koruyor

Mahkemede etkin pişmanlıkta bulunmayı talep edip ifade verdikten sonra tutumu değişen sanıklar dikkat çekiyor.
SANIK ÜZERİNE DÜŞENİ
YAPMAK ZORUNDA!
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçlamasıyla görülen davalarda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunan bazı sanıkların talep akabinde aksi davranış ve tutum sergiledikleri gözleniyor. 17 Ocak Çarşamba günü öğleden sonra görülen davalarda bu durumdaki sanıklar Mahkeme Başkanı’nca uyarıldı. Mahkeme Başkanı, “Sanık üzerine düşeni yaparsa mahkeme heyeti gereğini takdir eder” sözleriyle sanıkları uyardı.
NET OLUNACAK, PAZARLIK YOK!
Duruşmaya tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) bağlanan adli kontrol şartıyla tahliye edilen eski öğretmen Beyhan Kodal, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep etti. Ciddi sağlık sorunları bulunduğunu, uzun süreli yolculuk yapmakta zorlandığını kaydeden Kodal, bu nedenlerden TEM Şube’ye gitmekten çekindiğini belirtti. Kodal’ın avukatı duruşma sırasında müvekkilinin heyecana kapılması nedeniyle kendisini yeterince ifade edemediğini söyledi. İddia makamı tarafından uyarılan sanık Kodal’a, etkin pişmanlıktan yararlanma talebini net ifade etmesi gerektiği ve pazarlık yapamayacağı vurgulandı. Kodal’ın duruşmasında aynı cezaevinde tutuklu bulunan tanık Öznur Keskinoğlu ile etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Çiğdem Selamet tanık olarak dinlenildi.
MAHKEME BAŞKANI UYARDI
Öğretmenlikten ihraç edilen ve tutukluluk hali devam eden Fatıma Tüzzehra Babacan; “Fazilet” kod adını kullandığı, örgütün sohbet adı verilen toplantılarda sohbet hocalığı yaptığı, şifreli ve gizli örgütsel haberleşme programı bylock kayıtlarının tümünün erkek ismiyle olduğu, Bank Asya’ya talimatla hesap açtırması, örgüt bağlantılı Aktif Eğitim Sen’e üye olması iddialarıyla yargılanıyor. Ataması yapılıncaya kadar yaklaşık iki ay kadar örgütle müzahir okulda çalıştığını sonra kendinin istifa ettiğini anlatan Babacan, “Bank Asya’daki hesap maaş hesabıydı. Benim üzerime kayıtlı telefonu kardeşim Abdullah Taşp��nar kullandı.  Onun Ankara’da ikimizin de aynı gün mahkememiz var. Mahkeme sonucunu bilmiyorum. Sonuç olarak benim iki tane ismim var. Üçüncü isme ihtiyacım yok. İki çocuğumdan biri 7 yaşında diğeri 20 aylık. Küçük olana 7 aydır anne sütü veremiyorum. Çocuklarımın bana ihtiyacı var. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Mahkeme Başkanı, “Sanık üzerine düşeni yaparsa mahkeme heyeti gereğini takdir eder. Aksi halde halen daha örgüte bağlılık sonucu çıkar” sözleriyle sanığı uyardı.
ER ÇİFTİ SIRRA KADEM BASTI
Hiçbir zaman devlete karşı faaliyette bulunmadığını söyleyen Fatıma Tüzzehra Babacan’ın duruşmasında tutuksuz Av. Z.K tanık olarak dinlenildi. Z.K, eski ortağı Ö.G ile tecvit öğrenmek istediklerini bu doğrultuda sanıkla tanıştığını anlattı. Z.K, “Evlenince soyadı değişen eski ortağım Ö.G  ile sanığın evine bir veya iki kez tecvitli Kur’an-ı Kerim öğrenmeye gittik. Daha sonra ben AK Parti’ye girdim. Bana isminin Fazilet olduğu söylendi” ifadelerini kullandı. Babacan hakkında Çiğdem Selamet de tanıklık yaptı. Bu celsede tanıklık yapmaları beklenen Ayşegül-Cemil Er çiftine ulaşılamaması nedeniyle Bayan Er’in soruşturma aşamasındaki beyanı okundu. Ayşegül Er’in, “Fatıma Tüzzehra Babacan 2012-2015 yıllarında benimle birlikte sohbetlere katıldı. Sohbet hocası olmadığında bu görevi üstlenirdi. Nazan Şafak da bu gruptaydı. Asıl sorumlu ise Ayşe Öztürk’tü” ifadeleri var. 2013 yılında bebek düşürdüğünü, troit kanseri tedavisinin pahalı olmasından dolayı Aktif Eğitim Sen üyeliğinin cazip geldiğini belirten Babacan, “Uzun süre konuşamadım. İlahiyatçı da değilim. Sohbet verebilecek biri değilim” diye konuştu.
BAYAN KAYNAR
BYLOCKU KABUL ETMEDİ
Ayrı celse ve dosyalarda yargılamaları devam eden Neslihan-Ali Kaynar çiftinin duruşması Mart ayında görülecek. AKÜ’den ihraç edilen fizyoterapist Neslihan Kaynar; Örgütle bağlantılı Yağmur Çalışan Sosyal Kadınlar Derneği, Ufuk Sağlık Sen Kadın Kolu Başkanlığı, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Bayanlar Grubu Sorumluluğu, Bank Asya’ya talimatla para yatırma ve bylock kullanımı iddialarıyla yargılanıyor. Sendika Başkanlığı sırasında kullandığı telefon hattında gizli ve şifreli haberleşme programı bylock tespiti yapılan Kaynak, “Bylock kullanmadım” dedi. Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Bayanlar Grubu Sorumluluğu iddiasını da kesinlikle kabul etmediğini vurgulayan Neslihan Kaynar, “Evimden alınan kitaplardan biri Riyazüs Salihin adlı hadis kitabı diğeri de dua kitabıdır. Çalışmalarım sadece sendikal amaçlıydı. Sendikanın telefon hattı bendeydi. Daha sonra kim kullandı bilmiyorum” dedi.
EŞİNİZ ETKİN PİŞMAN VURGUSU
Bayan Kaynar’ın duruşmasında hemşirelikten ihraç edilen tutuksuz tanıklar D.S ile aynı zamanda tutuksuz yargılanan Arzu Kayan ve tutuklu sanık eski hemşire Sultan Özdal dinlenildi. Tanıklardan sadece duruşmaya SEGBİS’le bağlanan sanık Sultan Özdal soruşturma aşamasındaki beyanlarını reddetti. Tanık D.S sanık Kaynar’ın mahkemenin hakkında ceza verdiği Medine Akçakaya’dan sonraki Bayan Mütevelli Heyet Başkanı olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti üyesi bir hâkim Bayan Kaynar’a eşi Ali Kaynar’ın etkin pişmanlık talebiyle TEM Şube’de ifade verdiğini belirtirken, Cumhuriyet Savcısı da sanığa bundan haberi olup olmadığını sordu. Sanık eşinin girişimini duyduğunu söyledi. Ali Kaynar eşi hakkında tanıklık yapmama hakkını kullandı.
“FASON İSİMLE ABONELİK
MESAJINI KİM GÖNDERDİ?”
Araştırmacılık görevinden ihraç edilen ve TEM Şube’de hür iradesiyle etkin pişmanlık talebi doğrultusunda ifade verdiğini söyleyen Ali Kaynar’ın örgüt üyelerini teşhis ettiği öğrenildi. Öğretmen Veli Kuru’nun kendisine bylocku yüklediğini söyleyen Ali Kaynar, “Bylocku 2 ay kadar kullandım. Ama bylock ismi ile değil bir mesajlaşma programı olarak biliyordum. Eşimle bylock mesajlaşmamız olmadı” sözleri üzerine sanığa bylock mesaj içerikleri okundu. 444 778 numaralı ID’den “Özgür Düşünce dergisi Mehmet Karpuz, Semiha Ay adına 1 aylık ödeme. Eskiden kalan 14 TL de ödenecek” mesaj içeriğine vurgu yapıldı. Heyet üyesi bir hâkim Ali Kaynar’a, “Fason isimle aboneliği kim yaptı? Etkin pişmanlık talebinde bulaunan adama size bu mesajı kim gönderdi diye sorarlar” dedi.
“BİLDİKLERİNİZ
BUNDAN İBARET Mİ?”
Ali Kaynar, Mehmet Ceylan isimli öğretmenin sohbet verdiğini, 2014 yılı başına kadar sohbetlerin devam ettiğini, İzzet Büyüközer’e burs parası vermeyi dini bir vecibe olarak gördüğünü kaydetti. Kaynar, Asya Termal’e 16-18 Ekim 2015 tarihinde tatil amaçlı gittiğini ifade etti. İddia makamı Ali Kaynar’a, “1998 yılında Bank Asya’da hesap açtırmışsınız. Örgütle iç içesiniz. Bildikleriniz bundan ibaret mi? Bank Asya’nın kime ait olduğu biliniyor. Eşinizden gelen bylock mesajı iki kişi adına” dedi. Hâkim üye sanığa etkin pişmanlık talebinin gerçek, samimi olması gerektiğini vurgularken Mahkeme Başkanı da “Ufuk Sağlık Sen diye kayıtlı ID ile bylock mesaj içeriği var. Bu ID kime ait? Herşey tespit edilmiş” ifadeleri üzerine sanık Kaynar, “Eşime de ait olabilir, bilmiyorum. Bunlarla ilgili çalışma yapmadım” dedi. Adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmedilen Kaynar’ın duruşması Mart ayında görülecek. Meslekten ihraç öğretmen Ali Çakmak ile ihraç müezzin Osman Ünlü’nün duruşmaları Mart ayında görülecek. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi

FETÖ’de: 1 yetkisizlik, 4 tahliye, 1 ceza daha: Öğretmen dosyalarında da inkâr had safhada

FETÖ/PDY kapsamında örgütün Milli Eğitim yapılanmasında bulunan öğretmenler, ilkokul, ortaokul, lise sorumluları ile imamlık görevlerinde bulunan sanıkların savunmaları alındı. Bu dosyalarda da bazı sanık ve tanıkların somut delillere karşı inkârdaki ısrarları had safhaya ulaştı

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 Ocak Çarşamba günü görülen FETÖ davalarında örgüt bağı nedeniyle KHK ile meslekten ihraç edilen ve tutuklu yargılanan örgüt hiyerarşisinde Milli Eğitim yapılanmasında görev alan öğretmenler, lise, ortaokul sorumluları yargılandı. Öğretmen dosyalarında da bazı sanık ve tanıkların somut delillere rağmen inkârdaki ısrarları dikkat topladı.
1 YETKİSİZLİK, 4 TAHLİYE, 1 CEZA
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 Ocak Çarşamba günü 16 tutuklu sanıktan hükmün açıklanmasını kabul eden Abdullah Temel’e 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ve hükümle birlikte tahliyesine, Mahmut Petek, Beyhan Kodal, Ali Kaynar’ın adli kontrol şartıyla tahliyelerine, Bayram Viran hakkında yetkisizlik kararları verildi. Diğer sanıkların duruşmaları Ocak ayı sonu, Şubat ve Mart aylarında görülecek.
“NEPAL’İN KARDEŞ ÜLKE
OLDUĞUNU BİLMİYORDUM”
Öğretmenlikten ihraç edilen İsmail Özbay hakkındaki suçlamaları reddederken sanığın kullandığı tespit edilen bylock mesaj içerikleri de duruşmada okundu. Örgütün Milli Eğitim yapılanmasında “Öğretmenler Sorumlusu” olduğunu da reddeden Özbay savunmasında; “19 yıllık öğretmenim. Aktif Eğitim Sen’e anayasal hakkımı kullanarak üye oldum. Daha önce de Eğitim Bir-Sen üyesi idim. Üyelik amacım olan şartlar kalkınca istifa etmiştim. Yurt dışı çıkışı iki kez dünya kültürlerini tanımak amacıyla arkadaşlarla Nepal ve Kıbrıs’a gitme şeklinde oldu” dedi. Mahkeme Başkanı, Özbay’a Nepal’in örgütün Afyonkarahisar’ın kardeş ülkesi olarak belirlediğini hatırlattı. Bu durumdan bilgisi olmadığını söyleyen Özbay, “Bank Asya’da hesabı 2005 yılında açtırmıştım. Kredi kartından aidat almıyorlardı. Çocuklarımın eğitim geleceğini düşündüm için Milli Eğitim’in özel okul teşvik projesi kapsamında iki çocuğumdan birine çıkan teşvikten yararlandım. Bylock programı kullanıcısı değilim” ifadelerine yer verdi.
“LANET OLASI FETÖ’DE BULUNMADIM”
İsmail Özbay’ın duruşmasına tutuklu Veli Yaşar SEGBİS bağlantısı ile katılarak tanıklık yaptı. Özbay’ın FETÖ bağlantısı hakkında bilgisi olmadığını belirten Yaşar, sanığı eğitim camiasından tanıdığını, soruşturma aşamasındaki beyanlarını kabul etmediğini kaydetti. Kendisine ulaşılamayan tanık Cemil Er bu dosyada da dinlenemedi. Sanık İsmail Özbay kendisine iftira atıldığını öne sürerek, “Lanet olası FETÖ’de bulunmadım. 19 yıllık öğretmen olarak bu vatana iyi evlatlar yetiştirdim. Tanıklar üzerlerine atılı suçlardan dolayı bana iftira atılıyor. Şahsıma atfedilen olayların hepsi tarihi itibariyle suç değildi. Hiçbir cebir ve şiddet olayına karışmadım. 16 aydır tutukluyum, savunmamı yaptım. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum” şeklinde konuştu.
ER ÇİFTİNE ULAŞILAMADI
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve yargılaması tamamlanan Cemil Er ile eşi Ayşegül Er’in tanık olarak dinleneceği dosyalarda kendilerine ulaşılamadığı öğrenildi. Cemil Er’in hakkında örgütün Milli Eğitim yapılanmasında örgütsel hiyerarşide İl İmamı olduğu iddiası bulunurken etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Er’in yargılaması tamamlanmıştı.
“BYLOCK VE EAGLE KULLANMADIM”
Öğretmen olduğu öğrenilen Sinan Atalık’a esasa dair savunma hazırlaması için süre verildi. Öğretmen sanık Kadir Ünal’ın hakkında; örgütün “Liseler Sorumlusu” olduğu, bylock kullanımı, “Muhammed” kod adlı örgütün İl İmamı firari Mehmet Kaya ile bylock yazışmaları ve irtibat tespiti iddiaları var. Savunmasında Felsefe Öğretmeni olarak ders sayısı yetersizliğinden 8 yılda 12 okula gitmek zorunda kaldığını anlatan Ünal, “Öğrenci Koçluğunun bin 500 TL getirisi vardı. Bu proje için Ümit Gönüllü Eğitimciler Derneğine üye oldum. Bank Asya’ya talimatla para yatırmadım. On bin dolar paramı başka bir bankaya yatırdım. Talimat alsam bu parayı da Bank Asya’ya yatırırdım. Bylock kullanmadım, indirmedim. Bu iddiayı da kabul etmiyorum” dedi. Mahkeme Başkanı sanık Ünal’a örgütün bir diğer gizli ve şifreli haberleşme programı eagle kullandığı yönündeki iddiayı sordu. Kadir Ünal, eagle programını da kullanmadığını iddia etti.
TANIKLAR BEYANLARINI REDDETTİ
Kadir Ünal’ın duruşmasında 4 tutuklu tanık olarak dinlendi. Tanıkların dördü de soruşturma aşamasındaki beyanlarını reddetti. İlk tanık Fatih Bostan’a Mahkeme Başkanı, “İfadenizde sanığın FETÖ yapılanmasında Endüstri Meslek Lisesinde öğretmen olduğunu, sizi Aktif Eğitim Sen ile tanıştırdığı ve ona bin TL para verdiğinizi, bylock programını da sanığın isteğiyle indirdiğinizi belirtmişsiniz” hatırlatmasına karşı Bostan, “Baskı ve yönlendirme ile ifade verdim. Beyanlarımı kabul etmiyorum” cevabını verdi. Tutuklu tanıklar İbrahim Eker ve Hüseyin Duruk da beyanlarını reddetti. Duruk, Emniyet sorgusunda tutuklanma korkusuyla bu doğrultuda beyan verdiğini ileri sürdü.
“BYLOCK KULLANMADIM, BİLEMİYORUM”
Eski öğretmen Fatih Öztürk; örgütle müzahir Aktif Eğitim-Sen’e üyelik, Ümit Gönüllü Eğitimciler Derneğine üyelik, FETÖ soruşturmalı kişilerle yurt dışı çıkışı, Bank Asya’ya katılım hesabı açtırması, bylock kullanımı, eşi Hatice Öztürk’ün örgüt bağlantılı şirketlerde SGK kaydı, Milli Eğitim yapılanmasında “Öğrencilerden Sorumlu İmam” olduğu iddialarıyla yargılanıyor. Duruşmada Öztürk’e bylock analiz ve değerlendirme tutanağı okundu. Mesaj içeriklerinde örgütü diri tutma amaçlı katalog mesaj ve rüya örnekleri, sohbet adı verilen örgütsel toplantıların nasıl yapılacağı anlatılıyor. Bylock kullanımını reddeden Öztürk’e Mahkeme Başkanı bylock kullanıcı adı, şifre bilgilerinin kimlik bilgileriyle uyuştuğunu, listede ekli olduğu kişilerin de yazışmalarda ismini kullandığını söylemesi üzerine sanık, “Bilemiyorum hâkim bey” dedi.
“İMAM KELİMESİ NERDEN ÇIKTI ANLAMADIM”
2013 yılında Kıbrıs’a gezmeye gittiğini, Bank Asya’ya anne-babasının hac parasına katkı amaçlı para yatırdığını, sınıf öğretmeni olan eşinin işsizliğinden dolayı sürekli olmayan işlerde çalıştığını belirten Fatih Öztürk, “Cemil Er’in hakkımdaki ifadelerini reddediyorum. Bank Asya’ya para yatırmak ve dernek üyeliği o tarihlerde suç değildi. Öğretmenlik dışında bir şey yapmadım. İmam kelimesi nereden çıktı anlamadım” diye konuştu. Enes Dolu’nun tutukluluk hali devam ederken sanığa savunma süresi verildi.
“BYLOCKU VELİ KAYA YÜKLEDİ”
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunan eski Fen Bilgisi Öğretmeni Mehmet Petek duruşmada, 15 Temmuz darbe kalkışması gecesinde yaşadıklarını anlattı. Örgütün gerçek yüzünü 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe kalkışması ile gördüğünü belirten Petek, “Veli Kaya ile 2015’de sendika aracılığıyla tanıştık. Kendisi Din Kültürü öğretmeniydi. Eşiyle geçinemiyordu ailevi problemleri vardı. Bana direk olarak bylock programı demedi. Ama ‘Facebook gibi bir program virüs bulaşmıyor yükleyelim’ dedi. Ben de iyi bakalım yükle dedim. Bluetooth da çalışmıyordu. Araçta nasıl yükledi bilmiyorum. Daha sonra nasıl kullanılacağını anlattı. Veli Kaya dışında kimse ile mesajlaşmadım, kimseyi de eklemedim. Önce Türk Eğitim-Sen üyesiydim. Sonra Aktif Eğitim-Sen’e üye oldum. Sohbet toplantılarında ara sıra Fetullah cdlerini izlediğimiz olurdu. Güven Eğitimciler Derneğine Süleyman Özdemir üye olur musun dedi ve oldum. Ölçü Muhasebe’ye dernek parası götürdüm. Bank Asya’yı 2005 yılında kullandım. Bankacılık işlemlerinde sıra beklemediğim için Bank Asya’yı tercih ettim.  2016 yılının 18 Mart Şehitler Günü’nde öğrencilerle topladığımız parayı Şehit Aileleri Dernek Başkanı İsmail Kumartaşlı’ya verdik. Hiçbir şekilde devlete millete zarar verecek bir yapının yanında olmam” dedi.
“DEVLET BABADAN ÖZÜR DİLİYORUM”
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden öğretmen Abdullah Temel’e 1 yıl 10 ay 15 gün ceza verildi. Sanık hükümle birlikte tahliye edildi. Temel karar celsesinde verdiği ifadede, “15 Temmuz darbe girişimini kınıyorum. Darbe girişimi sonrası demokrasi mitinglerine katıldım” dedi. Her zaman devletinin, milletinin yanında olduğunu ve olmaya da devam edeceğini söyleyen Temel, etkin pişmanlık kapsamında TEM Şube’de verdiği ifadesini hür iradesiyle verdiğini kaydetti. Sıkça “lanet yapı” olarak tanımladığı örgütle kırılma noktasının “cemaat” adı altında bankanın bulunması olarak açıklayan Temel’den, Mahkeme Başkanı konunun felsefi boyutunu geçmesini istedi. Suç işleme kastıyla yapıya girmediğini belirten Abdullah Temel, “Suç işleme kastıyla bu yapıya girmedim. Yüce mahkemenize söz veriyorum. Bu yapının ne olduğunu eş-dostla paylaşacağım” sözleri akabinde Mahkeme Başkanı, “Bunu kalpten mi söylüyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Devleti baba olarak gördüğünü kaydeden Temel, “Ben devleti baba olarak görüyor ve devlet babadan özür diliyorum. Devlet babanın şefkatinden yararlanacağıma inanıyor, etkin pişmanlık hükümlerinin en üst seviyesinin uygulanmasını ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
ENİŞTESİNİN İSMİNİ VERDİ
Eski öğretmen Hüseyin Duruk, 13 yıllık eğitimci olarak silahlı terör örgütüne üyelik iddiasıyla yargılanmaktan hicap duyduğunu söyledi. Spor salonunda 4 gün boyunca gözaltında kaldığını aktaran Duruk, bu süreçte çok korktuğunu, babasının ölümden döndüğünü, bu psikoloji ile bylock kullanıcısı olduğunu söylediğini anlattı. Bursa’da Öğretim Görevlisi olan eniştesi İsmail Dinçer Güneş’in bylock program tespiti yapılan hattı kullandığını öne süren Duruk, “Eniştem hakkında FETÖ soruşturması olduğunu ailemden öğrendim. Tam olarak bilmiyorum. Duyduğuma göre iddianamesi hazırlanıyormuş” dedi.
“DEVLETE YARDIM İÇİN YAKIN
AKRABAMIN İSMİNİ VERDİM”
Örgütün sohbet adı verilen toplantılarına katılmadığını, hakkındaki bu iddianın Veli Yaşar’a ait olduğunu belirten Duruk, İzmir’de lise bir ve ikinci sınıfta iken kaldığı yurdun örgüte ait olduğunu daha sonra öğrendiğini dile getirdi. Ataması yapılıncaya kadar Afyonkarahisar’la bir bağı olmadığını söyleyen Duruk, “Ümit Gönüllü Eğitimciler Derneğine üye olduğumu hatırlamıyorum. Bank Asya’ya birikimleri faizsiz bankacılık sisteminden dolayı yatırmıştım. Hain terör örgütünün amacını bilemedim. Bilseydim dernek ve sendika üyeliğine, bankaya bulaşmazdım. Bin pişmanım. Ben hainlik etmem. Affedersiniz yediğim çanağı kirletmem. Bylock kullanmadım. Devlete yardım etmek için yakın akrabamın ismini verdim. 16 aydır tutukluyum tahliyemi talep ediyorum” Duruk’un duruşmasında dinlenen tutuklu tanıklar Veli Yaşar ile Fatih Bostan soruşturma aşamasındaki beyanlarını reddetti. Tutukluluk durumu devam eden Duruk’un gelecek duruşmasında eniştesi İsmail Dinçer Güneş tanık olarak dinlenecek. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme