FETÖ'de 17 sanık daha yargılandı
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki FETÖ/PDY sanıklarının yargılamalarına aralıksız devam ediliyor.17 SANIKTAN 2'SİNECEZA, 2'SİNE TAHLİYE18 Ocak Perşembe günü görülen duruşmalarda 16'sı tutuklu, biri tutuksuz toplam 17 sanık yargılandı. Mahkemeden etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan esnaf Şükrü Özbay'a 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden Erdal Yaman'a 1 yıl 10 [&hellip]
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki FETÖ/PDY sanıklarının yargılamalarına aralıksız devam ediliyor.
17 SANIKTAN 2’SİNE
CEZA, 2’SİNE TAHLİYE
18 Ocak Perşembe günü görülen duruşmalarda 16’sı tutuklu, biri tutuksuz toplam 17 sanık yargılandı. Mahkemeden etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan esnaf Şükrü Özbay’a 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden Erdal Yaman’a 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ve her iki sanığa hükümle birlikte tahliye kararı çıktı. Perşembe günkü duruşmalarda sanıklar; Ercan Sarı, Halil Kıllı, Yusuf Uçar, Seda Sayın, Erdal Yaman, Hasan Batki, Halil İbrahim Yurt, Burhanettin Elmas, Fatih Taşpınar, Fatih Bostan, Kurban Çetinkaya, Fatih Likoğlu, Veli Kazan, Atakan Calık, Yıldırım Balpınar, Şükrü Özbay tutuklu olarak yargılandılar. Mürşide Taşpınar eşi Fatih Taşpınar ile aynı dosyada yargılanırken Bayan Taşpınar tutuksuz olarak hâkim karşısına çıktı.
YAKLAŞIK 5 AY BYLOCK
BAĞLANTI TESPİTİ
Örgütle müzahir dershanede Fen Bilgisi öğretmenliği yaptığı öğrenilen Ercan Sarı’nın hakkında; Örgüt şirketlerinde SGK kayıtları, FETÖ soruşturmalı kişilerle yurt dışı çıkışı, örgütün strateji belirlediği otel toplantılarına katılım, Bank Asya’ya döviz hesabı açtırması, örgütün şifreli gizli haberleşme programı bylock kullandığı, hileli örgüt şirketi devir aldığı iddiaları var. Ercan Sarı, mesajlaşmaya yönelik bilgisi olmadığını ifade etti. Öte yandan sanığın FETÖ’den hüküm giyen sanıklar Nazik Koçpınar ile eşi örgütün Büyük Bölge İmamlarından Yakup Koçpınar’la da mesaj içerikleri bulunduğu, Sıdıka Şahin adlı kişinin “Abi zaman kuşağı” gibi mesaj kesitleri duruşmada okundu. “Zaman kuşağı” ifadesinin de örgütsel jargonda bir anlamı olduğu düşünülüyor.
HAKKINDAKİ İDDİALARI REDDETTİ
Kendisine ait telefon hatlarında hiçbir zaman bylock programı kullanmadığını söyleyen Ercan Sarı’ya bylock kullanıcı adının ercü45 olarak tespit edildiği ve bylock listesinde kendisini kaydeden kişilerin sanığı Ercan Sarı ve Ercan abi olarak kaydettiği açıklandı. Örgütle müzahir şirketi hileli şekilde devir aldığı iddiasını da kabul etmeyen Sarı, “Şirket devri hile ile değil gerçek bir devirdir. Yüz bin TL bedelle şirket hissesini aldım. Bedelini Albaraka Türk’e yatırdım. Bu iddiayı da reddediyorum” dedi. 2014 yılında Sarp sınır kapısından FETÖ soruşturma ve kovuşturması bulunan kişilerle yurt dışına çıkışını öğretmen arkadaşlarıyla spontane bir gezi olarak açıklayan Sarı, “Öğretmen arkadaşlarla spontane gelişen bir geziye katıldım. Örgütsel bir gezi değildi. Termal Otele 3 ya da 4 arkadaşla turistik amaçlı gittik. Bank Asya’yı 2004 yılından beri kullanıyorum. Örgüt elebaşının bankaya para yatırma talimatından kesinlikle haberim yok” dedi.
“DERSANEDEKİ ŞİRKET DEVRİ ŞEKLENDİ”
Mahkeme heyeti üyelerinden bir hâkim sanık Ercan Sarı’ya, “Darbe girişiminden sonra dershanede temizlik yaptığınız iddiasını nasıl açıklıyorsunuz?” sorusunu sordu. Bu soruyu 28 Temmuz 2016 tarihinde memleketinde olduğunu ifade ederek cevaplandıran Ercan Sarı’nın duruşmasında tutuksuz tanık A.Y tanık olarak dinlenildi. Örgütle müzahir şirket devrinin gerçek bir devir olmadığını söyleyen tanık A.Y, “Şirket devri gerçek bir devir değil şeklen bir devirdi. Bu durumu verdiğim ifademde de anlattım. Körfez Dershanesinin şeklen ortağıydı. Şirket hissetinin yüzde 75’i Ercan Sarı’ya, yüzde 25’i de Ali bey üzerine denildi. Ben devir karşılığında herhangi bir para almadım. Albaraka Türk’e yatan parayı Dershane Müdürü Mustafa Şahin’e teslim ettim” diye konuştu. İddia makamı sanık Ercan Sarı’nın silahlı terör örgütüne üyelikten cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi.
İDDİANAMELER VAKTİNDE GÖNDERİLİYOR!
KHK ile öğretmenlikten ihraç edilen Halil Kıllı’ya, örgütle bağlantılı olan ve kapatılan okullardan Zafer Koleji’nin Müdür Yardımcısı olduğu öğrenilen Yusuf Uçar’a, görevden ihraç öğretmenler Hasan Batkin’e, Halil İbrahim Yurt’a, Fatih Likoğlu’na, Burhanettin Elmas’a savunma hazırlığı için süre verildi. Bu sanıkların duruşmaları Şubat ayında görülecek. Mahkeme Başkanı sanıklara haklarında düzenlenen iddianamelerin ne zaman geldiğini sordu. Sanıklar iddianamelerinin ellerine bir ve iki ay öncesinden ulaştığını ifade etti. Mahkeme Başkanı bir ay ve daha fazla zamanın savunma hazırlığı için oldukça yeterli bir süre olduğunu vurguladı. Mahkeme Başkanı, yasa gereği bir kez ek süre verildiğini, bu sürenin en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Mahkeme Başkanı savunma hakkının kötüye kullanılmasına izin verilmeyeceğini verilen sürenin üzerine başka bir süre verilmeyeceğini söyledi.
“ÖĞRETMEN OLARAK ÖRNEK KİŞİYİM”
Görevden KHK ile ihraç edilen öğretmen Kurban Çetinkaya hakkında; Örgüt güdümündeki sendika Aktif Eğitim-Sen’e üyelik, Tatvan Gönüllü Eğitimciler Yardımlaşma Derneğine üyelik, örgüt elebaşının talimatı sonrası Bank Asya’ya para yatırma, gizli-şifreli haberleşme programı bylock kullanım iddiaları var. Sanığın bylock surverlerine ilk olarak Bitlis/Tatvan’da son kez Afyonkarahisar merkezde bağlandığı tespitleri bulunuyor. Savunmasına tüm terör örgütlerini lanetleyerek başlayan Çetinkaya, hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. Şahsı için terör örgütü üyeliği suçlamasının sarsıcı ve üzücü olduğunu belirten Kurban Çetinkaya, “Öğretmen olarak örnek bir kişiyim. Hakkımdaki suçlamalar asılsızdır. Bylock kullandığım iddiasını da reddediyorum. Böyle bir program kullanmadım. Telefon hattımı 10 yıldır kullanıyorum. Bylock kullanımına hiç ihtiyacım olmadı. Bu iddianın çelişkili olduğunu düşünüyorum. Bylock tespitinde hata olabilir. Ben terör örgütü üyesi değilim” şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanı sanığın kullandığı hat numarasının Mor beyin tarafından bylock surverlerine yönlendirilen listede bulunmadığını belirtti.
“HAİN DÜŞÜNCEDE DEĞİLİM”
Bank Asya’ya talimatla para yatırmadığını, talimatla hareket etmediğini, diğer bankaların kredi kartı limiti yetersizliğinden Bank Asya’dan kart aldığını anlatan Çetinkaya, “Banka yönetimi beni uyarmadı. Suç işleme kastım yoktu. Aktif Eğitim-Sen’e kılık kıyafet serbestisi projesini göz önüne alarak, sendikal haklardan yararlanmak için üye oldum. Derneğin de örgütsel bağını bilmiyordum. Ben bir öğretmenim. Şahsım ve ülkem adına hayallerim vardı. Hain düşüncede değilim. Hiçbir hain örgütle bağım olamaz. Silahlı terör örgütü üyesi değilim. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum” ifadelerini kullandı. Çetinkaya’nın avukatı sanığın örgütün Milli Eğitim yapılanmasında yer almadığını belirterek, bylock programı içeriklerini talep etti. Sanığın duruşması Mart ayında görülecek.
YETKİSİZLİK TALEBİ REDDEDİLDİ
Örgütle müzahir dershanede talep üzerine özel ders veren sanık Veli Kazan, Afyonkarahisar’a evlendikten sonra gelip birkaç ay kaldığını belirterek mahkemeden yetkisizlik talebinde bulundu. Örgütün gizli ve şifreli haberleşme programı bylockun ilk ve son bağlantısının Afyonkarahisar merkez ve Sandıklı ilçesinde tespiti nedeniyle mahkeme heyeti talebi oybirliği ile reddetti. Sanığı yargılamada yetkili mahkemenin Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi olduğu ifade edildi. Kazan hakkında; Bank Asya’ya talimatla hesap açtırma, bylock kullanımı, Körfez Dershanesi ile irtibatlı özel ders vermesi, sanığın kendi beyanında oyun amaçlı örgütün bir diğer şifreli ve gizli haberleşme programı eagle kullandığı iddiaları var. Veli Kazan’ın duruşması Mart ayında görülecek. Duruşmaya tutuklu bulunduğu İzmir cezaevinden gelen görevden ihraç öğretmen Seda Sayın’a savunma hazırlığı için süre verildi. Kimlik tespiti sırasında şahsına ait telefon numarası sorulan Sayın, telefon numarasını hatırlayamadığını söyledi. Sayın’ın duruşması Şubat ayında görülecek.
TAŞPINAR ÇİFTİNİN DURUŞMASI MART’TA
Aynı celsede yargılanan görevden ihraç öğretmen çift Fatih Taşpınar ve Mürşide Taşpınar’a esasa dair savunma hazırlığı için süre verildi. Fatih Taşpınar’ın tutukluluğu devam ederken eşi Mürşide Taşpınar’ın yargılaması tutuksuz devam ediyor. Taşpınar çiftinin duruşması Mart ayında görülecek.
CALIK EMNİYET İFADESİNİ REDDETTİ
Görevden ihraç öğretmen Atakan Calık’ın Aktif Eğitim Sen üyesi olduğu, örgütle müzahir şirketlerde çalıştığı, örgüt üyeleri ve örgüt yöneticileriyle otel toplantılarına katıldığı, bylock kullandığı, örgütün finans kuruluşu Bank Asya’ya talimatla para yatırdığı iddiaları var. Bylock analiz ve tespit tutanağına göre sanığın mail ve yazışma durumu aktif. Sanığa medeni durumunu soran ve bekâr olduğu cevabını alan Mahkeme Başkanı bylock mesajlarında bir bayanla konuşulduğuna değindi. Mesaj kesitlerinden örnekler okunan duruşmada, “Prensesim asansörde yanına gelemedim” “Bir tanem detaylı konuşarak canını sıkmak istemedim” ifadeleri dikkat çekti. Sanık Calık, polise verdiği ifadesini kabul etmedi. Gördüğü muamele doğrultusunda gerekil başvuruları yapacağını söyleyen Calık, bylock yazışma iddialarını da reddetti. Bank Asya’ya talimatla para yatırmadığını savunan Calık, “Otele gittim ama örgütsel amacım yoktu. Ben tatil amacıyla termal otellere giderdim. Nedim Soner Öğrenci Yurdu’nda çalıştım. Sendika üyeliğim yok. Hakkımdaki tüm iddiaları reddediyorum” dedi.
“KÜÇÜK BÖLGE İMAMI DEĞİLİM”
Mahkeme Başkanı sanık Atakan Calık’ın hakkında örgütün Küçük Bölge İmamlarından biri olduğu yönünde tanık beyanı bulunduğunu söyledi. Calık, bu iddiayı ve tanımadığını ileri sürdüğü iki tanığın beyanını da kabul etmedi.
TANIKLAR: KÜÇÜK BÖLGE İMAMI
Duruşmaya Ses ve Görüntü Bileşim Sistemiyle (SEGBİS) bağlanan tanık Mustafa Ceylan dinlenildi. Emniyet’te soruşturma aşamasında verdiği ifadeyi kabul eden, sanığı örgütün ilçe imamlarından İsmail Biçer’le birlikte gördüğünü ve “Küçük Bölge İmamı” olarak duyduğunu anlatan Ceylan, ama tam olarak ne yaptıklarını bilmediğini kaydetti. 2015-2016 yıllarında İsmail Biçer’in öğrenci evlerinin sorunlarıyla ilgilendiği bilgisini veren Ceylan, aynı zamanda esnaf sorumlusu olduğunu belirttiği Biçer’in, kendisinin İstanbul’a döndüğünde Şuhut’ta olduğu bilgisini aldığını sözlerine ekledi. Tutuksuz tanık Murat Sabuncu, beyanlarının doğru olduğunu gazete paralarını toplayarak Hamit Çalış’a verdiğini kaydetti. Kendisinin gazete dağıtıcısı olduğunu belirten Sabuncu, Hamit Çalış’ın İl Sorumlusu olduğunu kaydetti. Duruşmaya SEGBİS bağlantısıyla katılan bir diğer tanık Yusuf Pirmit, sanık Atakan Calık’ın örgütün Küçük Bölge İmamlarından biri olduğunu dile getirdi.
TANIK KÜÇÜK BÖLGE
İMAMLIĞINI ANLATTI
SEGBİS bağlantısı ile tanık olarak dinlenilen İsmet Şekerci, Emniyet aşamasındaki ifadesini tekrarlayarak kabul ettiğini söyledi. Örgütün Büyük Bölge İmamlarının Sefa Öztürk ve İlker Demir, sanık Atakan Calık’ın da Küçük Bölge İmamı olduğunu belirten Şekerci, örgütsel hiyerarşide Küçük Bölge İmamının görev ve sorumlulukları hakkında bilgi verdi. Küçük Bölge İmamlarının sorumluluğunda 6 ya da 7’şer örgüt evinin olduğunu, ayrıca örgütsel olarak “mütevelli” olarak tanımlanan 8 veya 10 kişiden de sorumlu bulunduğunu aktaran Şekerci, “Evler 5-6 kişiden oluşur. Yani Küçük Bölge İmamının sorumluluğunda 25-30 kişi bulunur. Evlerin maddi sıkıntılarıyla ilgilenir. Mütevelliyi oluşturan işadamlarına sohbet yapar. Eğer bu sohbete katılan kişiler zenginlerse sorumlu ev sayısı 10-12’ye kadar yükselir” dedi. Cumhuriyet Savcısı tanık Şekerci’ye, “Sanık Atakan Calık’ın kod adı var mıydı?” sorusunu sordu. Şekerci, sanığı Atakan ismiyle tanıdığını kod adı duymadığı cevabını verdi. Sanığın duruşması Şubat ayında görülecek.
BALPINAR SUÇLAMALARI REDDETTİ
Görevden ihraç öğretmen Yıldırım Balpınar, terör örgütü üyesi olmadığını, hakkındaki tüm suçlamaları reddettiğini söyledi. Bylock programını indirmediğini ve kullanmadığını söyleyen Balpınar, çocuklarını gönderdiği okulun örgütle bağlantılı olduğunu bilmediğini iddia etti. Bu durumu bilmesi halinde çocuklarını okula göndermeyeceğini söyleyen Balpınar savunmasında, “Otele gitmedim, sohbet toplantılarına katılmadım. Önce Türk Eğitim-Sen sonra Eğitim Bir-Sen üyesiydim. Siyasi uzantılarını fark edince ikisinden de istifa ettim. Aktif Eğitim Sen yeni bir eğitim sendikası olduğu için üye olmuştum. Sinanpaşa’da Dost Eller Derneğine üye olduğumu hatırlamıyorum. Şelale Derneğine de üye olmadım” ifadelerini kullandı.
“ETKİN PİŞMANLIĞA YANAŞIP,
SONRA TAVIR DEĞİŞTİRMEYİN”
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebi doğrultusunda TEM Şube de ifade veren esnaf Şükrü Özbay için mahkeme 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası ve hükümle birlikte tahliyeye hükmetti. TEM Şube’de detaylı ifade verdiği ve burada teşhislerde bulunduğu öğrenilen Özbay, “2010-2011 yıllarında sohbet hocası HÜRSİAD Genel Sekreteri Necmettin Yılmaz’dı. Niyazi Diler, Ali Rıza Küçükilhan, Celalettin Soner dernek faaliyetlerini organize ederlerdi. Bunlardan bazıları HÜRSİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yapmıştır. Ama ben bu kişilerle sohbet ortamında bulunmadım” dedi. Sanık Özbay, Mahkeme Başkanı tarafından etkin pişmanlığına yanaşıp daha sonra uzaklaşır tavırda bulunmaması yönünde uyarıldı. Dernekte kendisinin burs, himmet, kurban adlarıyla para toplanmasına şahit olmadığını, mütevelli grubu sohbetlerinde örgüt elebaşı Fetullah Gülen cdlerinin izlendiğini anlatan Şükrü Özbay, “Bu sohbetlere 2012 yılında S.B, H.K, M.K, İ.K, H.A, M.S, H.Ç katılırlardı. Toplantılarda Fetullah Gülen kitapları dağıtılırdı. Bazen de kurban, burs, himmet adı altında paralar istenirdi” dedi.
“2014 ORTASINDA SOHBET GRUBU DAĞILDI”
Örgütün sohbet adı verilen toplantılarında Harun Bakan’ın “Şahin” kod adlı Bilal Karacaoğlu’nun olmadığı zamanlarda sohbet hocalığı görevini üstlendiğini aktaran Özbay, “2013 yılı sonuna kadar devam eden sohbet grubunda; M.K, Y.G, S.Ü, A.İ.N, O.S, M.D yer alırdı. 2014 yılında Harun Bakan ‘Murat’ kod adlı Erkan Karademir’den sohbet hocalığı görevini aldı. Bu sohbet grubunda da; M.K, Y.Ş, S.Ü, A.İ, N.Ü, D.S ve M.D vardı. Benim katıldığım toplantılarda gizlilik yoktu. Ama konuşmalar bölünmesin diye telefonların dışarıda bırakılması istenirdi. Sohbet toplantılarına katılım 2014 yılında azaldı. Artık durumu sorgulamaya başlamıştık. Sene ortasında da dağılma kararı alındı. Artık eskisi gibi toplanılmıyordu” diye konuştu.
“GÜLEN’E DİNİ DİLER DEMEK TALİHSİZLİK”
Şükrü Özbay’ın TEM Şube’de; örgütün İl İmam Yardımcısı Osman Uysal’ın gıda dağıtımında sorumlu olduğu, Şaban Korkmaz, Mazhar Kocaaslan ve KÖYLÜMDER Başkanı Zeki Çakmakkaya’ya yönelik teşhislerde bulunduğu öğrenildi. Cumhuriyet Savcısı Özbay’a, “İlhan Kavak bu sohbetlere ne olarak katılırdı?” sorusunu sordu. Hatırlanacağı üzere İlhan Kavak’ın hakkında mahkemeden mahkûmiyet kararı çıkmıştı. Kavak’ın iktidara muhalif olduğu dönemlerde toplantılara takıldığı cevabını veren Özbay, İlhan Kavak’ın mütevelliye ısındırılmaya çalışıldığını kaydetti. Mahkeme Başkanı, Şükrü Özbay’a, “Fetullah Gülen’in dini bir lider olduğu beyan ve düşünceniz hala devam ediyor mu?” sorusunu sordu. Özbay, “Böyle bir düşüncem yok. Öncesinde de talihsiz bir ifade oldu” cevabını verdi.
“İL İMAMI HERKESİN EVİNE GİTMEZ!”
Mahkeme heyeti üyesi bir hâkim Şükrü Özbay’a , “Bank Asya ile ilgili durumunuza açıklık getirin” dedi. Bank Asya ile 2006 yılından beri çalıştığını, Banka Müdürünün akrabası olduğunu söyleyen Özbay, “Bank Asya ile 2006’dan beri çalışırım. Banka Müdürü akrabam olur. Ticari hesaplarım oradaydı” şeklinde konuştu. Ali İşisağ’ın eşinin verdiği ifade de yanlışlıklar olduğunu ileri süren Özbay’ın sözleri üzerine Mahkeme Başkanı, “Örgütün İl İmamı herkesin evine bebek doğumuna hayırlı olsun ziyaretinde bulunmaz” vurgusu yaptı. Mahkeme Başkanı, “Etkin pişmanlıkta ikileme yer olmaz. Etkin pişmanlık demek bilinen her şeyin anlatılmasıdır. Örgütün çözülüp deşifre olması, bilinmeyenlerin ortaya çıkması için uğraşıyoruz” dedi. Karar öncesi son sözü sorulan Özbay, “Pişmanım devletimin adaletine güveniyorum” dedi.
“ZORUNUZA GİDEN ŞEYLERİ
YAPMAYACAKSINIZ”
Okul Müdürlüğü görevinden ihraç edilen, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Erdal Yaman’a mahkemeden 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ve hükümle birlikte tahliye kararı çıktı. Yaman, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. Duruşmada savunmasını aralıksız ağlayarak yapması nedeniyle konuşması bazen anlaşılamayan Yaman sıkça uyarıldı. “Bazı şeyler zoruma gidiyor” diyen Yaman’a Mahkeme Başkanı, “Zorunuza gidecek şeyleri yapmayacaksınız” dedi. Örgütün Sandıklı ilçesinde Eğitim Koordinatörü ve İlçe İmamı olan Seyithan Biçer’i öğretmen olarak tanıdığını söyleyen Erdal Yaman, “Ben hafızım. Bunların yurtlarında, yuvalarında kalmadım. Bin pişmanım. Çok fakirdik yoklukla okudum. İşimden oldum. Bylocuku normal bir program sandım. Yükledim kullandım. Odalardaki sohbetlere katıldım. 2015 yılında sendika üyeliğinden ayrıldım” dedi. Yaman karar öncesi sorulan son sözünde, “Pişmanım” dedi. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi