FETÖ'de 15 ceza, 2 tahliye, 1 beraat: FETÖ'de 15 ceza daha

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 21 sanığın davaları görüldü.
21 SANIKTAN 4’Ü TUTUKSUZ
Sanıklardan; Ömer Soykasap, Ebru Topuz, Ferihan Barut, Aysel Kodal, Hatice Akalın, Ahmet Büyükkeskin, Faruk Saraç tutuksuz olarak yargılandı. Gazi Karahan, Sinan Ülkemen, Zahide Demren, Adem Yolcu, Ahmet Doğan, Ramazan Avcı, H. Ö., Mehmet Çetin, Ahmet Şanal, Kerim Kızılarslan, Neslihan Kaynar, Ali Özgörenek’in yargılamaları tutuklu gerçekleştirildi.
15 CEZA, 1 BERAAT, 2 TAHLİYE
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmalarda Ebru Topuz beraat etti. Tutuklu sanıklardan 4 yıl 7 ay ceza verilen Halil İbrahim Yurt ile 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen Ahmet Doğan hükümle birlikte tahliye edildi. Mahkeme; Gazi Karahan’a 9 yıl 4 ay 15 gün, Sinan Ülkemen’e 9 yıl 6 ay, Âdem Yolcu’ya 14 yıl 6 ay, Kerim Kızılarslan’a 8 yıl 6 ay, Mehmet Çetin’e 11 yıl 3 ay, Zahide Demren’e 9 yıl 9 ay, Ahmet Şanal’a 9 yıl 3 ay, Hatice Akalın’a 5 yıl, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden Ahmet Büyükkeskin’e 1 yıl 8 ay 18 gün, Fatih Bostan’a 9 yıl 6 ay, Neslihan Kaynar’a 8 yıl 9 ay, Ramazan Avcı’ya 9 yıl 7 ay 15 gün, Faruk Saraç’a 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmetti. Tutukluluk halleri devam eden H. Ö. ile Ali Özgörenek’in duruşmaları Temmuz ayında görülecek.
BAYAN TOPUZ BERAAT ETTİ
AKÜ’den ihraç akademisyen Ömer Soykasap’ın beklenen imaj kayıtlarının gelmemesi nedeniyle duruşması Temmuz ayına ertelendi. Sanık Ebru Topuz’un katılmadığı karar duruşmasında, Topuz’un avukatı son savunmasını yaparak müvekkilesi adına sorulan son sözde beraat talep etti. Örgütsel şifreli, gizli haberleşme programı bylock tespit değerlendirme tutanağının geçen celse okunduğunu belirten Mahkeme Başkanı, kullanıcı adı v.d tespitlere göre programın bir erkek tarafından kullanıldığını kaydetti. Öte yandan sanık Ebru Topuz’un imaj kayıtlarında da suç unsuru olmadığı açıklandı. Duruşma savcısı bylock programının sanık Ebru Topuz’un eşi Kenan Topuz tarafından kullanıldığını belirterek Bayan Topuz’un beraatı yönünde görüş bildirdi. Ebru Topuz beraat etti.
BARUT’A YAKALAMA
KARARI ÇIKARILACAK
Duruşmaya katılmayan sanık Ferihan Barut’un adresinde bulunamaması nedeniyle hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Barut’un duruşması Temmuz ayında görülecek. Avukatının mazeret dilekçesi kabul edilen Aysel Kodal’ın duruşması da Temmuz ayında görülecek.
KARAHAN’A 9 YIL 4 AY 15 GÜN CEZA
Şuhut’ta esnaflık yapan Gazi Karahan hakkında mahkeme 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına hükmetti. Karar duruşmasında Karahan son savunmasını yaptı. Yurt alışına yönelik asıl dekontları mahkemeye sunan ve daha önce dekont fotokopisi verdiğini aktaran Gazi Karahan, “Bylock programını kullanmadım. Eğer bu programı kullansaydım devletime, milletime yardımcı olmak için bilgi verirdim. Kesinlikle bylock kullanmadım. Kimse beni eklememiş. Mesaj içeriği de yok. Kullanmadığım bir program nedeniyle ceza almak istemiyorum. Esnaf olarak hayvancılıkla uğraşan bir kişi olarak Şuhut çevresinde herkes beni tanır” dedi. Karahan son sözünde, “Yaklaşık 10 aydır tutukluyum. FETÖ/PDY üyesi değilim. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
ÜLKEMEN’E 9 YIL 6 AY CEZA
Polislikten ihraç Sinan Ülkemen’e 9 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Silahlı terör örgütü üyesi olmadığını, örgütsel haberleşme programı bylocku da kullanmadığını söyleyen Ülkemen, 20 yıl boyunca Polis Amirliği yaptığını, sicilinin temiz olduğunu vurguladı. Ülkemen, “Bilerek ve isteyerek bir örgüte üye olmadım. Herhangi bir kastta bulunmadım. Ben vatanına, milletine, devletine bağlı bir insanım. Devletimin şefkatine sığınıyorum” diye konuştu.
“BYLOCKU KABUL ETMENE
GEREK YOK DEDİLER”
Öğretmenlik görevinden ihraç edilen Halil İbrahim Yurt’a 4 y��l 7 ay hapis cezası verilirken sanık hükümle birlikte tahliye edildi. Karar duruşmasında ekin pişmanlıkta bulunmak istediğini belirten Yurt, “Bylock programını başta kabul etmemiştim. Cezaevinde bana ‘Bylocku kabul etmene gerek yok’ denildi sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Yurt’a, “Size bunu kim ya da kimler söyledi?” diye sordu. Söylemin geneli kapsadığını, bunu söyleyenlerin ismini hatırlayamadığını belirten Yurt, “Bylock programını kabul ediyorum. Soner Mumyakmaz ve Mevlüt Türk’le aynı okulda Elektrik Bölümünde çalıştık. Soner Mumyakmaz bana haberleşme programı anlamında bylocktan bahsetmişti. Ben de denemek amacıyla indirdim. Onun amacı ne idi, hangi amaçla kullandığını bilmiyorum. Faydalı bir program olmadığını düşünmüş olmalıyım ki bir süre sonra bylocku kaldırdım. Suç işleme kastım ve örgütsel iletişim amacım yoktur. Kimseden talimat almadım. Bank Asya ile ilgili olarak önceki celsedeki savunmamı tekrarlıyorum. Bank Asya talimatından haberim yoktu. Bankayı ailevi ve ekonomik işlemlerim, kredi kartı kullanıcısı olarak kullandım” şeklinde konuştu.
“VELİ KURU’YU TANIMIYORUM”
Duruşma Savcısı, Yurt’un hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını ve hükümle birlikte tahliyesi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme heyeti üyelerinden bir hâkim Yurt’a, “Örgütün ‘Diyalog İmamı’ olduğu iddia edilen Mehmet Ceylan ve mahkememizin hakkında mahkûmiyet kararı verdiği örgütün ‘Milli Eğitim İmamı’ Veli Kuru ile irtibatlı olduğunuz iddia ediliyor” sorusunu yöneltti. Sanık Yurt, Mehmet Ceylan’la aynı okulda çalıştıklarını, Veli Kuru’yu ise tanımadığını söyledi. Yurt karar öncesi sorulan son sözünde, “Devletimin, milletimin tarafındayım. Olmaya da devam edeceğim. Beraatımı, mahkeme aksi takdirde ise lehime hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum” dedi.
YOLCU’YA 14 YIL 6 AY CEZA
Örgütün jandarma yapılanmasında Grup Sorumluların üstü “Bölge İmamı”  olduğu iddiasıyla yargılanan “Selahattin” kod adlı Âdem Yolcu duruşmaya tutuklu bulunduğu Bandırma Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Mahkeme Yolcu’nun hakkında 14 yıl 6 ay hapis cezasına hükmetti. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan tanık B.G’nin ifadesi duruşmada okundu. Tanık B.G, 2008-2009 yıllarında Sakarya Üniversitesi’nde öğrenim gördüğünü, ikinci sınıfta jandarmaya kazandığını belirtiyor. B.G ifadesinin devamında şu ifadelere yer verdi: “2010 yılında tayinim Uşak’a çıktı. ‘Musa’ ismiyle tanıdığım Büyük Talebe Mesulü (BTM) beni ‘Selahattin’ olarak tanıdığım sanık Âdem Yolcu ile tanıştırdı. Yine burada isimlerini ‘Vahit’ ve ‘Fehmi’ olarak bildiğim kişilerle tanıştım. Sohbet toplantıları yapılıyordu. Bu toplantılara sanık da ara sıra katılırdı. Bana bylock programını sanık Âdem Yolcu yükledi. Ama onun bylock listesinde yoktum. Kimse ile görüşmem olmadı.”
Duruşma savcısı sanık Yolcu’nun hakkında ceza verilmesi yönündeki görüşünü tekrarladı.
“O SELAHATTİN BEN DEĞİLİM”
B.G isimli şahsı tanımadığını ve hakkındaki beyanlarını reddettiğini söyleyen Âdem Yolcu karar duruşmasında son savunmasını yaptı. Hakkındaki tüm iddiaları reddeden Yolcu şöyle konuştu: “Bende bylock programı yok. Dolayısıyla tanığın beyanları akıl, mantık dışıdır. İzahı yoktur. Düzenlenen belge ve kayıtların bana ait olduğunu gösteren bir kanıt yok. Dolayısıyla bu belgeler kabul edilebilir değil. Wifi ya da IP çakışması olabilir. Listelerde ismim varsa art niyetli kişiler tarafından eklenip çıkarılmış olabilir. Baskı ve şiddet altında ifade verdim. Hepimiz rapor almıştık. Dr. Önder Akcil, ‘Bunlar raporları kaldırır’ dedi. Şimdi ise inkâr ediyor. Kod adı kullanmadım. Kod adı kullanacak olsam insan öz ağabeyinin adı olan ‘Selahattin’i mi kullanır. Başka bir Selahattin olabilir. O Selahattin ben değilim. A.K, Mikail isimli şahıs ve T.Ç’ye TEM Şube’de bana iftira atmaları karşılığında serbest bırakılacakları söylendi. A.K ikinci gidişinde kabul etti. Benim A.K’a baskı yaptığım gerekçesiyle cezaevi yönetimi bana soruşturma açtı. Diğer kişiler benden baskı görmediklerini söyledi. Ciddi rahatsızlıklarım var. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum. Hiçbir zaman terör örgütü üyesi olmadım. Terörist değilim.”
“AYNI BEDDUAYI GÜLEN’E DE YAPARIM”
Karar öncesi son sözü sorulan sanık Kerim Kızılarslan, tahliyesini ve beraatını talep etti. Kızılarslan’a 8 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Tutuklanmadan önce baklavacılık yaptığı öğrenilen Ahmet Doğan hakkında mahkeme 6 yıl 3 ay hapis cezasına ve hükümle birlikte tahliyesine hükmetti. Devlete 30 yıldır vergi ödediğini, teröre hiçbir zaman destek olmadığını belirten Doğan, “Hiçbir zaman teröre destek olmadım. Terörle mücadele edenlere Allah yardım etsin. Teröristlerin de Allah belasını versin. Şirketi iki ortak olarak yeni kurduk. İşe başlamamıştık, şirket cemaatindi” ifadeleri üzerine Mahkeme Başkanı Doğan’a “Geçmiş dönemde ‘cemaat’ olan yapı silahlı terör örgütü değil mi? Türk vatandaşı olarak soruyorum Fetullah Gülen terörist değil mi?” sorusunu sordu. Doğan soruyu, “Orasını bilemem. Ben bir şey diyemem” cevabını verdi. Mahkeme Başkanı sanığın bu sözleri üzerine “Bu konuda yargı kararları var. Herkes biliyor” vurgusunda bulundu. Doğan karar öncesi sorulan son sözünde, “Terörle alakam yok. Terörü icat edene Allah lanet etsin” şeklinde cevapladı. Mahkeme Başkanının, “Aynı bedduayı Fetullah Gülen için de yapar mısınız?” sorusuna Doğan, “Yaparım” cevabını verdi.
ÇETİN’E
11 YIL 3 AY
Karar duruşmasında terör örgütü üyesi olmadığını ifade eden sanık Mehmet Çetin’e 11 yıl 3 ay hapis cezası verildi. İsteyerek ve bilerek terör faaliyetlerine katılmadığını söyleyen Çetin şöyle konuştu: “Örgüt şirketlerinde idareci olarak çalıştığımı söyleyen tanıklar etkin pişmanlıktan yararlanıp hakkımda kasıtlı ve maksatlı ifade verdi. Kimseden talimat almadım kimseye talimat vermedim. 627 gündür tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum.”
Karar öncesi sorulan son sözünde terörist olmadığını belirten sanık Zahide Demren’e 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Demren, “Ben hiçbir şekilde terörist değilim. Yasaya aykırı hiçbir şey yapmadım. Zor şartlarda kimseden burs almadan okudum. Bu yapının kurumlarında da kalmadım” dedi.
SANIK ŞANAL FETÖ’DEN İHRAÇ
EDİLEN SAVCININ KARDEŞİ
Örgütün Emniyet mahrem yapılanması kapsamında örgütsel fişlemesi bulunan polislikten ihraç edilen Ahmet Şanal’a 9 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Mahrem yapı kapsamında örgüt tarafından tutulan raporda sanığın bağlı olduğu ilin Afyonkarahisar, büyük bölgesinin İzmir, küçük bölgesinin Antalya olduğu, Şuhut ilçesinde görev yaptığı, eşinin ve iki çocuğunun kaydı var. Örgüt sanığı “A4” derecesiyle sınıflandırıyor. “A4” derecelendirmesi örgütsel hiyerarşide her şeyi ile FETÖ’ye teslim olup, üst düzey sadakat sahibi kişi anlamına geliyor. Hakkındaki örgütsel kaydı ilk defa duruşmada duyduğunu söyleyen Şanal, “Bu iddiaları ilk kez duyuyorum. Ben 15 Temmuz darbe girişimi gecesi 25 personelime asker gelirse silahımızı teslim etmeyip gözaltına alacağımız talimatını verdim. Devletime, milletime ve hükümetimize karşı bir kalkışma içinde olmadım. 15 Temmuz gecesi yaptıklarım ortadadır. Hiçbir zaman devletimin ve milletimin karşısında olmadım. 21 aydır tutukluyum tahliyemi talep ediyorum” dedi. Ahmet Şanal karar öncesi sorulan son sözünde, “Adalete güveniyorum” ifadelerini kullandı. Öte yandan sanık Şanal’ın Cumhuriyet Savcılığından ihraç edilen Osman Şanal’ın kardeşi olduğu öğrenildi. Hatırlanacağı üzere meslekten ihraç savcı Osman Şanal, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ve emekli Orgeneral Saldıray Berk’in de aralarında bulunduğu 14 sanığın “Ergenekon terör örgütü üyeliği” suçundan yargılanıp beraat ettikleri davanın savcılarından biriydi.
BAYAN AKALIN’A 5 YIL CEZA
Yargılaması tutuksuz devam eden Av. Hatice Akalın hakkında mahkeme 5 yıl hapis cezasına hükmetti. Dün öğleden sonra görülen karar duruşmasında son savunmasını yapan ve yargılamanın genişletilmesi talebi mahkeme heyetince oybirliği ile reddedilen Akalın şöyle konuştu: “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan onur duyuyorum. FETÖ iltisakım yoktur. 6 Mayıs 2014 tarihinden itibaren 3 yıla yakın Noterlik yaptım. 15 Temmuz darbe girişimi hayatımı alt üstü etti. Tüm terör örgütlerini lanetliyorum. Hiçbir terör örgütüne üye olmadım. Umut Hukukçular Derneğine üye olmakla suçlanıyorum. Bu dernek KHK ile kapatılmadı. Suç olduğunu bilsem kesinlikle üye olmazdım. Eşimin tercihi ile iyi bir eğitim almaları için çocuklarımız 2014 yılında özel okullardan mezun oldu. Amacımız çocuklarımızın iyi bir eğitim almalarıydı. Örgüte adam kazandırmak ve finans sağlamak değildi. Büro satışı sonucu Bank Asya’ya yine eşimin tavsiyesi doğrultusunda bir hesap açıldı. Hesaptaki para altına çevrildi. Eczacı Nerim Faydalı ile birlikte Makedonya’ya gittim. O beraat etti. Bu gezinin suç olduğunu bilsem gitmezdim. Bylock programı kullanmadım. Yaşadıklarım nedeniyle ağır bir depresyon geçirdim. Binlerce kez pişmanım. Suçsuz ve masumum. Çok sevdiğim mesleğimi kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayım.”
“ADLİYE ÇALIŞANLARINA
HOCALIK GÖREVİ VERİLMEK İSTENDİ”
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunan ve bu çerçevede TEM Şube Müdürlüğü’nde özgür iradesiyle detaylı ifade veren dershane öğretmeni Ahmet Büyükkeskin’e 1 yıl 8 ay 18 gün hapis cezası verildi. Büyükkeskin karar öncesi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. Hakkında Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin eylem yoğunluğunun Afyonkarahisar’da olması nedeniyle yetkisizlik kararı verdiği Büyükkeskin’in yargılaması dün tamamlandı. Büyükkeskin son savunmalarında şu ifadelere yer verdi: “TEM Şube’de hür irademle ifade verdim. İfadem doğrudur. Dershanede öğretmenlik yaptım. Son 4 ay bana Afyonkarahisar Adliyesi zabıt kâtipleri ve mübaşirlerine ‘sohbet hocalığı’ yapmam yönünde görev vermeye çalıştılar. İyi niyetli olmadıklarını anlayıp hemen uzaklaştım. İ.A öğrencilerin bilgilerini alarak devlet kadrolarına yerleştirmekle görevliydi. Bu yapıda yer alan isimlerden bir tanesi de H.K’dır. S.K, Y.S, ‘Erkan’ kod adlı O.K’da öğrencilerin devlet kadrolarına yerleştirilmesi işiyle ilgilenenler arasında; R.Ö Dershane Müdürüydü. T.E Coğrafya Öğretmeniydi. Bylock programını telefon hattıma 2015 yılının Mart ayında üniversiteden de arkadaşım olan İ.Ş yükledi. Benim dershanede çalıştığım dönemdeki örgütün sözde ilçe imamları Ali İhsan isimli şahıs ile Murat Boşcu idi. Daha sonrasını bilmiyorum. TEM Şube de verdiğim ifadelerimi tekrarlarım.”
Büyükkeskin son sözünde, “Bu yapıyı terör örgütü olarak bilmiyordum. Çok pişmanım. Keşke hiç bulunmasaydım. Zaten bu yapıya ekonomik nedenlerle itildik. Başka bir iş bulabilseydim belki hiç buralarda olmayacaktım. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına muvafakatim vardır. İptal edilen çalışma iznimin geri verilmesini istiyorum” dedi.
BOSTAN’A 9 YIL 6 AY
9 yıl 6 ay hapis cezası verilen Fatih Bostan karar duruşmasında, silahlı ya da silahsız hiçbir terör örgütüne üye ve sempatizan olmadığını söyledi. Suç işlemediğini, her zaman hukuk ve demokrasiden yana olduğunu belirten Bostan, “18 aydır tutukluyum. Ailem beni vatansever olarak yetiştirdi. Mahkemeden beraatımı talep ederken mahkeme aksi kanaatte ise lehime hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum” dedi.
“ANLATACAKLARIM VAR, SİCİLİME
ETKİN PİŞMANLIK YAZILMASIN”
Örgütün sağlık yapılanmasında yer aldığı iddiasıyla yargılanan sanık Neslihan Kaynar’a 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Kaynar duruşmaya tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Avukatının etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilebilecek anlatımda bulunacağını söylemesine karşı Neslihan Kaynar, anlatacakları olduğunu, ancak siciline etkin pişmanlık yazılmamasını talep etti. Mahkeme Başkanı sanığa, “Size net ve açık bir soru soruyorum. Bu yasada olan bir tabirdir. Yasada olmayan bir tabiri kullanmıyoruz. Etkin pişmanlık kapsamında ifade verecek misiniz?” sorusunu sordu. Neslihan Kaynar soruyu, “Hayır” diye cevapladı.
“MESAJLAR KARIŞMIŞ OLABİLİR”
Bank Asya’ya talimatla para yatırmadığını, kredi kartı kullanıcısı olduğunu, eline geçen parayı bankaya yatırdığını belirten Kaynar, “Sendika hattında bylock kullanmadım. Zaten o hattı ihtiyaç anında kullanırdım. Diğer hattıma bylock indirmek için uğraştım ama indiremedim” diye konuştu. Mahkeme Başkanı Kaynar’a “Seher Sümen’i tanıyor musunuz?” sorusunu sordu. Sümen’i tanıdığını sohbet adı verilen toplantılara bazen Seher Sümen’in de geldiğini aktaran Kaynar’a Mahkeme Başkanı, “Seher Sümen’in bylock mesajlarında isminiz yer alıyor” hatırlatmasında bulundu. Sümen’in sanık Neslihan Kaynar’a “Neslihan hanım size sohbet yapan Sevgi hanım niye sohbet yapmıyor? Beğenilmedi mi hocası soruyor” mesaj içeriği duruşmada okundu. Seher Sümen ile iletişimlerinin olduğunu söyleyen Kaynar, “Seher hanımla iletişimimiz vardı. Ama anlamadım mesajlar karışmış olabilir. 2014 yılı öncesi sohbetlere katılmıştım. 2010 yılında doğum yaptım. İki yıl ücretsiz izne ayrıldım. O dönemde komşularımla Cuma günleri sohbet yapardık. Afyon’da günlerde Kur’an-ı Kerim okunur. Az çok bilirsiniz. Ben aslında SSK personeliydim. İki yıllık ücretsiz izin sonrası Devlet Hastanesi’nde işe başladım. 2014 yılı Haziran ayında sendikaya üye ve Başkan oldum. Eşimin sendika faaliyeti yapmamda aslında gönlü yoktu. Sendikal amaçlı ziyaretlerde bulundum. Sendikaya has bir grup yoktu. 2012 yılından sonra ara ara katıldığım sohbet toplantılarında A.K, D.S ve E.B tanıdığım kişilerdi. Ama kalabalık bir gruptu” dedi. Kaynar karar öncesi sorulan son sözünde, ülkesine bilerek ve isteyerek zarar verecek terör faaliyeti yapmadığını ve yapmayacağını belirtti. Neslihan Kaynar, “Kandırıldım. İyi niyetim suistimal edilmiş. 20 aydır çok acı çektim. Hastayım, çocuklarım var. Cezamı çektiğimi düşünüyorum” diye konuştu.
SARAÇ: EŞİMDEN HABER ALAMIYORUM
Tutuklu sanık Ramazan Avcı’ya 9 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Avcı son sözünde tahliye ve beraatını talep etti. Öğretmenlik görevinden ihraç edilen Faruk Saraç’a 2 yıl 1 ay hapis cezası verildi. Eşi Serpil Selma Saraç’tan haber alamadığını ve eşinin ailesinin de bilgi vermediğini söyleyen Saraç şöyle konuştu: “Bulabildiğim işlerde çalışıyor, 3 çocuğuma ben bakıyorum. Eşimden haber alamıyorum. Ailesine aradığımda terslendim. Ben cezaevinde iken eşim evi terk etmiş. Hiçbir haber yok” dedi.
Eşine boşanma davası açmadığını, bir arkadaş vesilesi ile aslen Isparta’lı olan eşi ile görücü usulüyle evlendiğini aktaran Saraç sözlerine şöyle devam etti: “Örgütün hiçbir yapılanmasında bulunmadım. Toplumu kandıranların Allah cezasını versin. Mağdurum.”
>> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi