FETÖ'de 1 ceza, bir tahliye, 4 yetkisizlik kararı

Haklarında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma iddiasıyla açılan davalar kapsamında dün hepsi tutuklu toplam 11 sanıktan 7’sinin yargılaması yapıldı. Dört sanık dosyası hakkında yetkisizlik kararı alınarak bu dosyalar ilgili diğer Ağır Ceza Mahkemelerine sevk edildi.
“GÖNÜLLÜ İŞLERİNİ SEVERİM”
Tutuklu Sanık Hasan Sönmez’in duruşması ileri bir tarihte görülecek. Dünkü celsede avukatı bulunmayan Sanık Sönmez, savunmasını kendi yaptı. Hakkındaki tüm suçlamaları reddederek gönüllülük esasına dayanan işlerini sevdiğini belirtti. Sönmez, Dazkırı Eğitim Kültür Dayanışma Derneği üyeliğini de sırf dernek üye yeter sayısını sağlamak amacıyla kabul ettiğini ifade etti. Örgüt elebaşının talimatı sonrası Bank Asya’ya para yatırdığı iddiasını da kabul etmeyen Hasan Sönmez, yapılan aramada çıkan dolarları oğlunun yaz sezonunda bir sünnet düğünü sırasında saçılan paralardan toplayıp annesine vermesi şeklinde açıkladı. Sohbet toplantıları adı altındaki toplantılara ailecek çay içme ve ilmihal okuma amacıyla katıldıklarını kaydeden Sönmez, bu sohbetlere 2013 yılı öncesi katıldığını, sohbetlerde Terörist Başı Fetullah Gülen’in kitaplarının okunmadığını, CD’nin izlenmediğini ifade etti.
EŞİN TERCİHİ
TANIKLIK YAPMAMAK
Sanığın eşi Naciye Sönmez kanuni hakkını kullanarak eşi hakkında tanıklık yapmamayı tercih etti. Sanık Sönmez hakkında, Tutuklu Sanıklar Rahmi Çağan, Ünal Morgül tanık olarak dinlendi. Tanık Çağan, ifadesinde Sanık Sönmez hakkında mütevelli diye bir beyanda bulunmadığını, Mahkeme Başkanı tarafından okunan beyanın kendisine ait olmadığını, bu konuda Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe yazdığını kaydetti. Çağan, Sönmez’in toplantılara katıldığını görmediğini sözlerine ekledi. Tutuklu Tanık Ünal Morgül ise dini sohbet ortamında bulunduğunu dile getirdi. Morgül, Tutuklu Sanık Ömür Ruhi Yıldız’ın evinde Kur’an-ı Kerim dersleri yapıldığını, hadis okunduğunu ifade etmesi üzerine Mahkeme Başkanı; “Tek başınıza Kur’an-ı Kerim okuyamıyor musunuz? Bu evler medrese mi? Camiiler 24 saat açık” ifadelerini kullandı. Tutukluluk hali devam eden Hasan Sönmez’in duruşması ileri bir tarihte görülecek.
“FOTOĞRAF NET BİZİMLE
DALGA MI GEÇİYORSUN?”
Sanık Cumali Demir, dünkü celsede Dazkırı ilçesinde yurt personeli olarak görev yaptığını, silahlı terör örgütüne üye olma iddiasını kesinlikle reddettiğini dile getirdi. Tahsin Kaplan isimli Yurt Müdürünün çağırması ile işe başladığını anlatan Demir, yurtta gece nöbetleri tuttuğunu, hakkındaki tanık beyanlarının tamamen gerçek dışı olduğunu ileri sürdü. Terörist başının videolarını izlettiği iddialarını reddeden ve kişinin ismini dahi ağzına almadığını belirten Demir, Bank Asya’daki hesabın da bilgisi dışında açıldığını belirtti. Cumhuriyet Savcısı’nın Isparta Adliyesi önündeki protesto eylemine katıldığını belgeleyen fotoğrafın kendisine gösterilmesi isteği üzerine Cumali Demir, fotoğraftaki kişinin kendisi olmadığında ısrar etti. Protesto eylemine katılmadığını, Isparta Adliyesi’ne gitmediğinde ısrarı üzerine Mahkeme Başkanı; “Fotoğrafa bakmadan ben değilim dediniz. Yakında Cumali Demir de olmadığınızı söylersiniz. Cumali Demir’in siz olduğunuz da mutabık mıyız?” diye sordu. Somut fotoğraf gösterilmesine rağmen inkarın anlamsız olduğuna dikkat çeken Mahkeme Başkanı; “Fotoğraf fulu değil. İnceleme gerektiren bir durum yok. Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Mahkeme heyeti olarak dört ayrı gözle net fotoğrafı görüyoruz” dedi. Mahkeme Başkanı iki kez sanığa “Cumali Demir misin? Emin misin?” diye sordu.
“BİZİ KAZANMAK İÇİN YOĞUNLAŞILDI”
Cumali Demir’in duruşmasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Silifke Cezaevine bağlanılarak Tutuklu Tanıklar Erdem Çelik ve Hakan Tehnel dinlenildi. Cumali Erdem’i yurtta kalması nedeniyle tanıdığını belirten Çelik, yurtta yemek çıkmadığı zamanlarda kendilerinin yemeklere götürüldüğünü, Cumali Demir’in tavsiyesi üzerine yurtta kaldığını kaydetti. Demir’in sohbet toplantılarında “sohbet ağabeyliği” yaptığını, asker, polis olmak isteyenlere yardımcı olacağı yönünde telkinlerde bulunduğunu ifade etti. Kendilerini kazanmak için üzerlerine yoğunlaşıldığını anlatan Çelik, asker ya da polis olmak istemediğini, üniversite sınavını kazanma niyetinde olduğunu bildirdiğini açıkladı.
“EV VE
SOHBET AĞABEYİ İDİ”
Tutuklu Tanık Hakan Tehnel, Cumali Demir’in “sohbet ağabeyliğini” doğrulurken soruşturma aşamasındaki beyanları tekrarladığını söyledi. Yurttan eve çıktıkları süreçte Demir’in “ev ağabeyi” olduğunu belirten Tehnel; “Eve çıktığımızda bizim evimizden sorumlu Cumali Demir’di. Said-i Nursi kitapları okunurdu. Bizlerden para talep etmedi. Ama evde kaldığımız için para verirdik” dedi. Sanık Avukatının Tanık Tehnel’e “Fetullah Gülen’le ilgili bir empozesi oldu mu?” sorusuna Tehnel; “Herhangi bir telkinde bulunmadı. Örgüt propagandası yapmadı. Bizim için evi geçindiren bir baba konumundaydı” cevabını verdi. Sanık Cumali Demir, polis olma imkanı bulunsa kendisini, kardeşini ve yeğenini polis olması için uğraş vereceğini söyledi. Tutukluğu devam eden Cumali Demir’in duruşması ileri bir tarihe ertelendi.
ÇAĞAN’IN DAVASI
ANTALYA’DA GÖRÜLECEK
Tutuklu Sanık Rahmi Çağan’la ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı Antalya’nın Korkuteli ilçesinde örgüte müzahir faaliyetlerde bulunması nedeniyle yargılamanın Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılması gerektiği ve bu doğrultuda yetkisizlik kararı verilmesi görüşü üzerine sanığın dosyası Antalya’ya gönderildi. Yargılamaya Antalya’da devam edilecek.
SANIĞA DİNLE UYARISI
Sanık Aşkın Veysel Emer’e hakkındaki suç isnatlarını okuduğu sıradaki tavırları jest ve mimikleri nedeniyle Mahkeme Başkanı “Dinlemeyecekseniz okumayalım. Zorunuza mı gitti?” dedi. Sanık Emer, Mahkeme Başkanını dinlediğini söyledi. Dazkırı Eğitim Kültür Dayanışma Derneğini ilçe eşrafından birkaç kişi ile kurduklarını, örgüt ele başının talimatı ile Bank Asya’ya para yatırmadığını belirten Emer, faizsiz bankacılık tercihi nedeniyle Bank Asya’ya para yatırdığını söyledi. Sızıntı Dergisine abonelik nedenini İmam Hatip mezunu dindar bir kişi olması şeklinde açıklayan Emer’in hakkında tutuklu olarak yargılanan Ömer Rıza Yıldız ve Ömür Ruhi Yıldız tanık olarak dinlenildi. Mahkeme Başkanı tanıklara soruları net sorduğunu yuvarlak cevaplar yerine net cevaplar vermeleri gerektiğini dile getirdi.
DURUŞMA İLERİ
TARİHTE GÖRÜLECEK
Öte yandan Ömer Rıza Yıldız’ın eşi Ülkü Yıldız da tanık olarak dinlendi. Öğrenci yurdunun önce ev konumunda olduğunu prosedürler tamamlandıktan sonra Şahika Kız Öğrenci Yurdu adı ile faaliyet gösterdiğini belirten Ülkü Yıldız, antidepresan ilaç kullanması nedeniyle bazı şeyleri hatırlamakta güçlük çektiğini sözlerine ekledi. Yurt ortaklığı bulunmadığını, 2004 yılında aldıkları yurdun derneğin iktisadi işletmelerinden biri olduğunu belirten Sanık Aşkın Veysel Emer’in duruşması ileri bir tarihe ertelendi.

ÇETİN’İN
DOSYASI DA ANTALYA’YA GÖNDERİLDİ
Tutuklu Sanık Cansu Çetin’in dava ve dosyasına yönelik Cumhuriyet Savcısı yetkisizlik kararı verilmesi ve davanın Antalya Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi görüşünü sundu. Sanık Avukatı, gözaltı sürecinin İzmir’de gerçekleştiğini davanın İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi yönünde talepte bulunarak takdiri mahkemeye bıraktıklarını bildirdi.
BİR CEZA BİR TAHLİYE
Sanık Havva Metlek’e 5 yıl, 7 ay ceza verilirken, 181 gündür tutuklu olan sanığın ceza kesinleşinceye kadar tahliyesine karar verildi. Mahkeme Başkanının sanığın 3 ayrı telefonda örgütün kriptolu haberleşme sistemi bylock tespiti edildiğini belirtti. Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Belen Köyde çobanlık yaparken iş arayışı kapsamında Dazkırı ilçesinde Özel Şahika Kız Öğrenci Yurdu’nda çalışmak durumunda kaldığını anlatan Metlek; “Yurt Müdürü Kader Üstündağ ile birlikte bylock programını yükledik. Kullanamadığım için kısa süre sonra sildim. Amacım gizli haberleşme değildi. Yurtta verilen ücret ve şartlar yetersiz olunca ayrılmaya karar verdim. Ama Yurt Müdürü Kader Üstündağ’ın annesinin rahatsızlığı üzerine hatır gönül nedeniyle yurtta görev yapmaya mecbur oldum. Bank Asya’ya talimatla hesap açtırmadım” dedi. Mahkeme Başkanı, örgütün kriptolu haberleşme sistemi bylockun sıradan basit bir whatspp programı olmadığını ve pek çok prosedürü olduğunu hatırlattı. Baro Başkanlığı’nca tahsis edilen avukatıyla görüşmediğini belirtmesi üzerine Sanık Metlek ve avukatına beş dakika görüşme süresi tanındı. Görüşme sonrası ek süre talebinden vazgeçen ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini bildiren Metlek’e 5 yıl, 7 ay ceza verilerek tahliye edilmesi kararı verildi.
SANIK KORKMAZ
 AVUKAT TALEP ETTİ
Dazkırı ilçesinde Zaman Gazetesi dağıtımı yapan Sanık Üzeyir Korkmaz, terör örgütüne bağlı olduğunu bilmemesine rağmen bu gazeteyi dağıtmak zorunda kaldığı için üzgün ve pişman olduğunu açıkladı. Korkmaz’ın duruşması da ileri bir tarihte görülecek. Korkmaz’ın davasında tutuklu sanıklar Hasan Sönmez ve Ünal Morgül ile Ülkü Yıldız tanıklık yaptı. Eşinin ve kendisinin şeker hastası olduklarını belirten Korkmaz, tedavi amacıyla tahliye talebinde bulundu. Avukatı bulunmayan Üzeyir Korkmaz, avukat tayin edilmesini de talep etti.
“FACEBOOK PAYLAŞIMINI
HATIRLAMIYORUM”
Dazkırı Eğitim Kültür Dayanışma Derneğinin terör örgütü ile iltisaklı olduğunu bilmesi halinde üye olmayacağını belirten Sanık Ünal Morgül, yeni esnaf olarak çevre edinmek için dükkanına Zaman Gazetesi, Sızıntı Dergisinin yanı sıra pek çok gazeteyi bulundurduğunu söyledi. Sanık Ömür Ruhi Yıldız’ın evinde düzenlenen toplantılara dini duygularla katıldığını belirten Morgül,  sosyal medya hesabından örgütle ilgili bilerek beğeni yapmadığını, aramada çıkan bir doların bir sünnet düğünü sonrası oğlu tarafından alındığını dile getirdi. Ünal Morgül’ün facebook hesabından “Darbecilik oyunu oynayanların Allah belasını versin” yönündeki paylaşımını sorması üzerine böyle bir paylaşım yaptığını hatırlamadığını ifade etti. Tutuklu Tanık Rahmi Çağan, Tutuksuz Tanık Raşit Yıldırım Morgül’ün dünkü duruşmasında tanık olarak dinlenildi. Morgül’ün duruşması ileri bir tarihe ertelendi.
CANAVAR EVLERDE
 YURTLARDA BÜYÜDÜ
Tüm suçlamaları ret eden Sanık Ömür Ruhi Yıldız, hiçbir zaman terör örgütünün yanında ve içinde yer almadığını kaydetti. Asıl mesleğinin öğretmenlik olduğunu ve 7 yıl öğretmenlik yaptığını aktaran Yıldız; “Örgüt bağım yok. Sadece dernek üyesiyim. Bank Asya’da hesap hareketliliğim, otel toplantılarına katılmam, mütevelliliğim, katalog evliliğim yok. Dayımın kızı ile evliyim. Bylock kullanıcısı değilim. Sadece evimde Kur’an-ı Kerim dersleri yaptık. Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisi’nin yanında yaklaşık 7 gazeteye abone oldum. Dazkırı Eğitim Kültür Dayanışma Derneğini Aşkın Veysel Emer ile birlikte kurucularındanım. Açıkta kalan öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılamaya çalıştık” diye konuştu. Mahkeme Başkanı, “Bu canavar gariban, kimsesiz öğrencileri seçerek evlerde yurtlarda büyüdü. Zehir toplanan insanlara bu yollarla zerk edildi” ifadelerine yer verdi. Ömür Ruhi Yıldız’ın dünkü duruşmasında; Kübra Aktaş, Hakan Tehnel, Ayhan Tarhan, Rafet Emer, Ali Horzum, Burhan Demir tanık olarak dinlendi. Yıldız’ın duruşması ileri bir tarihte görülecek.
“YARAMIZ YOKTU GOCUNMADIK”
Sanık Ömer Rıza Yıldız duruşmada hiçbir zaman üst akıla başvurmadıklarını kendi akıllarının yeterli olduğunu belirtti. 17-25 Aralık 2013 tarihinde devlet yetkililerinin bu yapıya yönelik çağrısı hatırlatılan Sanık Yıldız, “Yaramız yoktu gocunmadık. 17-25 Aralık devletin hakiminin, savcısının, polisinin hükümete karşı operasyonuydu. Beş bin nüfuslu küçük bir ilçede bizim bununla ne alakamız olabilir ki?” dedi. Yıldız’ın duruşması da ileri bir tarihte görülecek. Sanık Sercan Soydemir’in dosya ve davasının da Denizli Ağır Ceza Mahkemesine gönderilerek yetkisizlik kararı verildi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi