FETÖ'de 1 ceza, 1 beraat, 2 tahliye daha
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan esnaf, öğretmen, polis, avukat meslek gruplarından 9'u tutuklu, 8'i tutuksuz toplam 17 sanığın davaları görüldü.17 SANIK HÂKİM KARŞISINDADursun Akyar, Musa Aydoğdu, Hatice Çakmak, Ramazan Çetin, Mustafa San, Mustafa Hacıoğlu, Mustafa Aygün, [&hellip]
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan esnaf, öğretmen, polis, avukat meslek gruplarından 9’u tutuklu, 8’i tutuksuz toplam 17 sanığın davaları görüldü.
17 SANIK HÂKİM KARŞISINDA
Dursun Akyar, Musa Aydoğdu, Hatice Çakmak, Ramazan Çetin, Mustafa San, Mustafa Hacıoğlu, Mustafa Aygün, Bayram Kaba, Fatih Arı tutuklu olarak yargılandı. Diğer sanıklar; Abdülmelik Gönültaş, Gülbin Keziban Gül, Faruk Kurt, Selma Güneş, Osman Özkara, Abbas Yaylalı, Metin Çetin, Huriye Aygün’ün yargılamaları tutuksuz olarak gerçekleşti. Sanıkların duruşmaları Mayıs, Temmuz ve Eylül aylarına ertelendi.
1 CEZA, 2 TAHLİYE, 1 BERAAT
Mahkeme dünkü duruşmalarda; Tutuksuz yargılanan Metin Çetin’in beraatına, Dursun Akyar’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine, Mustafa Hacıoğlu’na 6 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ve hükümle birlikte tahliyesine hükmetti.
BYLOCK’TAN 1.494 ARAMA TESPİTİ
Polislikten ihraç edilen sanık Dursun Akyar adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Akyar’ın duruşması Temmuz ayında görülecek. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada örgütün Emniyet mahrem yapılanmasında sanık hakkında mahrem imamlar tarafından tutulan kayıt duruşmada okundu. Akyar’ın örgütsel fişlemede büyük bölge olarak İzmir’e, küçük bölge olarak Antalya’ya bağlı “birinci” derece de yer aldığı kaydedildi. Örgüt hiyerarşisinde birinci derecenin “FETÖ’ye her şeyi ile teslim olmuş sadık polis memuru” anlamına geldiği öğrenildi. Sanığın örgüte 90 TL aidat ödediği, Zümre Başkanı’nın “Burak” Öğretmenin “Mahir” kod adlı şahıs olduğu kızı F.A’nın örgütün gizli ve şifreli haberleşme programı bylock kullanıcısı olduğu şüphesi mevcut. Mahkeme Başkanı sanığa B.Ö adlı şahısla tespit edilen 1.494 aranmayı sordu. Sanık Akyar, zaman geçtiği için hatırlayamadığını birkaç telefon hattının bulunduğunu söyledi. Mahkeme de sanığın görüşme yaptığı belirlenen bilirkişi raporunda yer alan bazı isimlerin örgütün kadın yapılanmasında yer aldığına dikkat çekildi.
“DERSHANENİN ÖRGÜT
BAĞINI BİLMİYORDUM”
Öğretmenlik görevinden açığa alındığını ifade eden ve tutuksuz yargılanan Abdülmelik Gönültaş’ın dosyasına mahkeme yetkisizliğe hükmetmişti. Diğer mahkemenin de aynı hükmü vermesi üzerine Yargıtay davanın Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine karar verdi. İnfaz koruma memurluğundan öğretmenliğe geçiş yapan sanığın örgüt fişlemesinde; “Dördüncü” derece yer aldığı, bu derecenin “Örgüt kurumlarında kalan ve kalmaya devam eden kişi” anlamına geldiği belirtildi. Sanığın örgüt kaydına göre paralel devlet yapılanmasında ilinin Afyonkarahisar, referans kişisinin “Asım Bey” kod adlı A.Y olduğu, A.Y’nin örgüt yurdunda çalıştığı bilgileri bulunuyor. Gönültaş, 2007 yılında evine yakın olduğu ve yaygın olarak tercih edildiği için gittiği dershanenin örgüt irtibatını bilmediğini belirtip AKÜ’de Sınıf Öğretmenliği bölümünde okurken yaklaşık 6 ay kadar bir evde kaldığını, ev sorumlusunun kim olduğunu hatırlamadığını dile getirdi. Emirdağ’da çok az kaldığını sonra Bolvadin’e geldiğini infaz koruma memurluğunu iki yıl süre ile yaptığını aktaran Gönültaş’ın dijital materyallerinde örgütsel kayıt ve programa rastlanmadığı öğrenildi. Sanığın duruşması Temmuz ayında görülecek.
“KAYDI TUTANLA YÜZLEŞMEK İSTİYORUM”
Polislikten ihraç sanık Musa Aydoğdu’nun tutukluluk hali devam ediyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında örgütten elde edilen dijital materyallerde “Emniyet mahrem yapılanması” kapsamında sanık Aydoğdu’nun da kaydı olduğu açıklandı. Örgüt kaydına göre; Sanık Aydoğdu’nun ikinci sınıf emniyet müdürü olduğu, aktif ilinin Afyonkarahisar PMYO ve Eğitim Şube biriminde yer aldığı, “A4” vasfına haiz olduğu bu kodun “FETÖ mensubu, örgüte teslim olmuş, sadık üst düzey” anlamına geldiği ifade edildi. Hakkındaki suçlamaları reddeden Musa Aydoğdu, şahsı için mahrem yapıda kim kayıt tuttuysa onunla yüzleşmek istediğini söyledi. Hakkındaki tanık beyanını ve suçlamaları reddeden Aydoğdu, yoğun mesaisi olduğunu, kimse ile iddia edilen görüşmeleri yapamayacağını ifade etti. Sanığın duruşması Mayıs ayında görülecek.
BAYAN ÇAKMAK’A SÜRE VERİLDİ
Örgütle müzahir kurumlarda çalıştığı öğrenilen ve 2,5 aydır tutuklu olduğu öğrenilen sanık Hatice Çakmak’ın tutukluluk hali devam ediyor. Eşinin de tutuklu olduğunu belirten Bayan Çakmak, esasa dair savunma hazırlığı için süre talep etti. Hatice Çakmak’ın duruşması Mayıs ayında görülecek.
TANIK BEYANLARI OKUNDU
Örgütün Emirdağ İlçe İmamı olduğu iddiasıyla yargılanıp, hakkında mahkûmiyet kararı verilen Eczacı Halil Gül’ün Avukat eşi Gülbin Keziban Gül de tutuksuz olarak yargılanıyor. Bayan Gül’ün hakkında örgütün etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan Emirdağ İlçe İmamı U.M ile öğretmen eşi L.M’nin tanık beyanları var. U.M sanıkla ilgili beyanında, “Bahar Yurdu gerçek satışla sanığa satıldı. Sanığı Halil Gül’ün eşi olarak tanırım. Halil Gül’ü yapıdan uzak tutmaya çalışırdı. Hatta Halil Gül’ün yapacağı yardımları da engellemeye gayret ederdi. Yurt satışında sanığı eşi Halil Gül zorladı. Gerçek değeri ödenerek satış yapıldı” ifadelerini kullandı. U.M’nin Sosyal Bilgiler Öğretmeni eşi L.M’nin ifadesi duruşmada okundu. L.M, “Gülbin Keziban Gül benim öğrenci velimdir. Yapı ile ilgisi yoktur” şeklinde beyanı var.
“ÖRGÜTLE VE ‘CEMAATLA’
HİÇBİR BAĞIM YOK”
Sanık Gülbin Keziban Gül yaptığı savunmada, suçlama ile mahkemede olmaktan son derece üzgün olduğunu, terör örgütü ile gönül bağı ve fiili hiçbir birlikteliğinin olmadığını söyledi. Emirdağ ilçesinde devlet okullarını birincilikle bitirdiğini, devlet yurdunda kaldığını, örgütün “cemaat” olarak tanımlandığı dönemde hiçbir bağı olmadığını aktaran Gül, “Arkadaş ve okul çevremin de örgütle bağı yoktur. Uzaktan akraba olan eşimle ailelerimizin uygun görmesi sonucu görücü usulü ile evlendik. O zaman eşimin de örgütle bağı yoktu. Örgütle hiçbir bağımın olmadığı her şekilde araştırılabilir. Ama çok mücadele etmeme rağmen eşime engel olamadım. Ancak 15 ay boyunca takip ettiğim yargılama süreci sonunda başarıya ulaştım” dedi.
“ÇOK ŞEYİ İFADE VERİRKEN ÖĞRENDİM”
Dosyadaki gizlilik kararının kalkması ile Bank Asya’da adına hesap açıldığını öğrendiğini, bu hesaptan bilgisi ve rızası olmadığını vurgulayan Gül şöyle konuştu: “Bank Asya’da adıma hesap açıldığını çok sonra öğrendim. Yapmadığım bir işlemden dolayı ceza almak istemiyorum. Eşimin 15 aylık yargılaması sonucu çok gayret ederek, gerçeklerin ortaya çıkması için devletime yardım ettim. Yargılama sonucunda başarılı oldum. 30 yıllık 3 katlı bir bina olan yapıyı birikimlerimi değerlendirmek için satın aldım. Hatta satın almadan önce mimar komşuma yatırım niyetimi anlattım. Kendisi benim için avantajlı bir yatırım olacağını söyledi. Yapıya tepkiliyim. Böyle olacağını bilsem almazdım. 18 yıllık meslek hayatımın birikimlerini burada değerlendirdim. Bir çok şeyi TEM Şube Müdürlüğü’nde ifade verdiğimde öğrendim. Otel toplantılarına katılmadım. Örgütsel faaliyette bulunmadım. Bosna Hersek ve Arnavutluk gezilerine ailecek gidildi. Çocuğumuzun gideceği okulda eşimin kararı baskın çıktı. Karşı çıkmama rağmen kayıp yaptırdı. Sohbet toplantılarına katılmadım. Beş veya 6 kişi Cuma günleri kahvaltı edip Yasin okurduk. Sohbet yapılmazdı.”
“FETÖ HAİN BİR YAPIDIR”
Bürosuna avukat olduğunu iddia eden iki kadının geldiğini yaptığı sorgulatmada avukat kaydına rastlamaması üzerine söz konusu kişilerle görüşmediğini anlatan Gül sözlerine şöyle sürdürdü: “Sadece büroma gelip gittiler. Emniyet’te fotoğraftan teşhis ettim. Gerçekten avukatmış, isminin Ö.G olduğunu öğrendim. Çocuklarıma ve eğitimlerine önem verdim. Emirdağ küçük bir yer dedikodu olmasın, yuvam yıkılmasın diye çok çaba gösterdim. Ancak başaramadım. Devletimle birlikte ben de FETÖ’nün hain bir yapı olduğunu kabul ediyorum. Eşimin yargılama sürecinde 15 ay boyunca yapıya karşı gerçeklerin ortaya çıkması için çaba gösterdim. Haftada üç kez Dinar Cezaevine tek başıma giderek gerçeklerin ortaya çıkıp dosyanın kapanması için mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüm.” Bayan Gül, mahkemenin hakkında mahkûmiyet kararı verdiği eşi Halil Gül ile tartışmalı şekilde ayrı olduklarını belirtti. Dün görülen duruşmada hazır edilemeyen Halil Gül gelecek celse tanık olarak dinlenmek üzere zorla getirilecek.
KABA’NIN DURUŞMASI ERTELENDİ
Yargılaması tutuksuz devam eden Faruk Kurt’un duruşması Eylül ayında görülecek. Sanığa avukat ataması yapılacak. 22 aydır tutuklu olduğunu belirterek tahliyesini isteyen Kaba’nın talebi mahkeme heyetince oybirliği ile reddedildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında örgütten elde edilen dijital materyallerde Kaba’nın büyük bölgesi İzmir, küçük bölgesi Antalya olduğu, “A4” derecesinde bulunduğu bu kodlamanın “FETÖ’ye mensup, teslim olmuş, sadakatle bağlı üst düzey” anlamına geldiği kaydedildi. Mahrem yapılanma kaydından Kaba’nın görev yeri, telefon numarası, adresi ve çocuklarının isimleri de yazılmış. Mahkeme sanık Kaba’nın avukatının mazeretini kabul ederek duruşmasını Mayıs ayına erteledi.
GÜNEŞ ETKİN PİŞMANLIK TALEP ETTİ
Sandıklı ilçesinde örgütle müzahir Ayşe Coşkun Kız Öğrenci Yurdu’nda müdirelik yapan sanık Selma Güneş etkin pişmanlık talebinde bulundu. Bylock programını kendinden önceki müdire ve müdür yardımcılığı görevlerini yürüten Emine Şahin’in yüklediğini açıklayan Güneş, “Burada ekmek paramı kazanmak için çalıştım. 2013 yılında Umre’ye, 2014’de Bosna Hersek gezisine gittim. Bosna’da yanılmıyorsam bir üniversiteyi ziyaret ettik. Eşim çaycılık yapıyordu. Aslen Bursalıdır, görücü usulüyle evlendik. Örgütsel katalog evlilik yapmadık” dedi. Mahkeme heyetinden bir hâkim sanığa, “Bylock ne maksatla yüklendi?” sorusunu sordu. Güneş, “Fetullah Gülen’den bazı notlar, dualar gelirdi. Emine Şahin’den sonra yerine Ersevim Şanverdi geldi. O ilçe ablasıydı” diye konuştu. Duruşmanın Savcısı, sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma ta bulunma talebi doğrultusunda TEM Şube Müdürlüğüne sevk edilmesi yönünde müteala verdi. Güneş’in duruşması Temmuz ayına ertelendi.
“OLUŞUMDA BAĞLANTIM VE KATKIM YOK”
Sandıklı ilçesinde esnaflık yaptığını belirten sanık Osman Özkara savunmasında, meslektaşı ve dükkan komşusu Yunus Seyman’ın 30 kişinin tamamlanması ve “hükümet yanlısı” olduğu gerekçesiyle SANSİAD’a üye olduğunu söyledi. Derneğin feshi için imza verdiğini ancak kapatmanın KHK ile olduğunu sözü edilen derneğe “hükümet yanlısı” diye üye olduğunu vurgulayan Özkara, “Oluşumda direk bağlantım ve katkım yoktur. Genelde sohbet hocalığını Adnan Çam yapardı. İki çocuğumu özel okula gönderdim. Toplatılara 2008-2012 yılları arasında katıldım. Orta Asya’da bir ülkeye gezi düzenleneceği söyledi. Daha önce Orta Asya’ya gitmemiştim. Bu geziyi Yunus Seyman organize etti. Takdir mahkeme heyetinindir. Türk adaletine güveniyorum. Duruşmada tutuksuz tanıklar işadamı İ.A v A.C dinlenildi. Özkara’nın duruşması Eylül ayında görülecek.
SANIK İSİM VERMEDİ
Öğleden sonra görülen duruşmalarda yargılanan emekli şoför Abbas Yaylalı’nın üyesi olduğu örgütle müzahir dernek üyelerinin ismini vermekten kaçındığı dikkat çekti. Sanık Yaylalı ısrarla derneğe kimlerin üye olduğunu hatırlamadığını söyledi. Şuhut Köylere Yardım Götürme Derneğinin fakirlere yardım amaçlı kurulduğunu belirten Yaylalı, kendisinin kimin üye yaptığını ve kimlerin üye olduğunu hatırlamadığını söyledi. Mahkeme Başkanınca sorulan Akif Arısoy’u Şuhut ilçesinde saatçi olarak tanıdığını belirten Yaylalı, “Maddi durumum iyi değildi. Arkadaşım Osman Ayçiçek masraflarımı karşılayarak beni otele götürdü. Ondan ihtiyacım oldukça borç alırdım. Para alışverişini sağlamak için Bank Asya’da hesap açtırmamı istedi” şeklinde konuştu. Tedbirlerin kaldırılması ve esasa dair savunma hazırlığı için süre talep eden Yaylalı’ya talep ettiği süre verilerek duruşması Eylül ayına ertelendi.
ÇETİN BERAAT ETTİ
Afyonkarahisar’da görevine iade edilen polis müdürü Metin Çetin üzerine atılı FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçlamasından beraat etti. 311 gün boyunca tutuklu kaldığını dile getiren Çetin karar öncesi sorulan son sözünde suçsuz olduğunu belirterek beraatını talep etti.
“İLÇE ABİSİ NE DERSE
ONU YAPARDIK”
Tutuksuz sanık Huriye Aygün ile eşi tutuklu sanık Mustafa Aygün aynı celse de yargılandı. Bayan Aygün etkin pişmanlıkta bulunmayı talep ederek duruşmada bu yönde ifade verdi. Huriye Aygün, yaptıklarının suç olduğunu bilmediğini, üniversiteyi bitirdikten sonra köye dönmemek için Eğitim Danışmanı “Gülşen” adlı kişinin Çay ilçesindeki pansiyonda talebelerden sorumlu olacağı iş tekliğini kabul ettiğini anlattı. Bu görevin Çay ilçesinde “İlçe Ablalığı” olduğunu sonradan öğrendiğini belirten Aygün, “TEM Şube’de ifade verirken ‘Gülşen” diye bildiğim soyadını bilmediğim kişinin fotoğrafı yoktu. Şahsın eşgalini tarif ettim. ‘Sümeyye’ kod adlı Ülkü Akkaya örgütün İl Ablalarındandır. Havva Yıldırım BTM’dir. Behiye Özkan da il ablalığı vazifesindeydi. Verdiğim ifade de il yapılanmasını anlattım. Behçet Türkaslan ve Fadime Demirel de yapıdaydı. Sohbet adı verilen toplantılar yapılırdı. Yurt dışı gezisini Behiye Özkan teklif etti. Bu gezide S.B ve eşinin olduğunu hatırlıyorum. İki ülke gezisi oldu. Makedonya ve Kosova’ya gitmiştik. Otelde sohbet toplantılarına katılmıştım. Henüz bebeğim 40 günlüktü” ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı Huriye Aygün’e “Örgüt elebaşı Fetullah Gülen’i medyadan tanıdığınızı söylemişsiniz” hatırlatmasında bulundu. Aygün, “Korkudan bu şekilde söyledim. Pişmanım. Terör örgütü olduklarını bilsem çalışmazdım. Bylocku bana Feyza Erol yükledi. Sanırım 2014 ya da 2015 yılları gibiydi. Bylock kullandığım doğrudur. Kendisi örgütte il ablasıydı. Ben de Büyük Bölgeci idim. Yasemin Kerek de büyük bölgecidir. ‘Neriman’ adlı muhasebeciye paralar aktarılırdı. Daha çok para kurban döneminde toplanırdı. 2016’nın Nisan ayında hamile kaldım. Sıkıntılı bir hamilelik geçirdiğimden işi bıraktım. TEM Şube de teşhislerde bulundum. İlçe abisi bizlere ne derse onu yapardık.”
“20 EVDEN SORUMLUYDUM”
Heyet üyesi bir hâkim sanığa, “Bylock listenizdeki kişiler dışında örgütle bağlantılı bayanlarla ilgili bilgi vermediğiniz dikkat çekiyor. Çay yapılanmasında mesela Vahide Bulat kimdir?” sorusunu sordu. Huriye Aygün, “Esnaf eşi olarak tanırım. Sohbetlere katılırdı. Ev hanımıdır sonra Dernek Başkanı oldu. Mustafa Bulat’ı tanımam” dedi. Bir diğer hakim üye sanığa, “Sorumluluğunuzda kaç ev vardı ve bu evlerde ortalama kaç kişi kalırdı?” sorusunu sordu. Aygün soruyu, “Ortalama 20 evden sorumluydum. Her evde 4 veya 5 öğrenci kalırdı” şeklinde cevaplandırdı. Sanık Mustafa Aygün’ün duruşmaya katılmayan avukatının mazereti kabul edildi. Mustafa Aygün 22 aydır tutuklu olduğunu belirterek istediği tahliye talebi reddedildi. Aygün çiftinin duruşması Temmuz ayında görülecek.
SANIKLARA SAVUNMA SÜRESİ VERİLDİ
Öğretmenlik görevinden ihraç sanıklar Ramazan Çetin ile Mustafa San’ın duruşmaları Mayıs ayı sonunda görülecek. Her iki sanığın da tutukluluk halleri sürüyor. Sanık Çetin, sıradan bir ilkokulu öğretmeni olduğunu, vatanını çok sevdiğini, bylock kulanmadığını, iddianamesinde sohbetler katıldığı yönünde bir suçlamanın olmadığını kaydetti. Silahlı terör örgütüne üyelik suçlamasını kesinlikle reddettiğini belirten Mustafa San, 26 yıl boyunca öğretmen olarak hizmet verdiğini hiçbir örgütle bağının olmadığını dile getirdi. Aktif Eğitim Sen’e sosyal haklarının iyileştirilmesi amacıyla üye olduğunu, üyelik aidatını devletin ödediğini belirten San, “Dersleri kötüye giden ve üniversiteye hazırlanan dört çocuğumdan birini 1 yıl süreyle özel okula göndermekle suçlanıyorum. Kesinlikle bylock kullanmadım. Bu programı darbe girişiminden sonra öğrendim. Dijital bilirkişi raporundan anlamam. Avukatımla birlikte savunma hazırlığı yapmak için süre istiyorum. Bank Asya’daki hesabım 2007 yılında açılmıştı” dedi. Emekli asker Mustafa Hacıoğlu’na mahkeme 6 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına hükmetti. Hacıoğlu, hükümle birlikte tahliye edildi. Hacıoğlu son sözünde tahliyesini ve beraatını talep etti. Öğretmenlik görevinden ihraç Fatih Arı’nın duruşması da Mayıs ayında görülecek. >> Burcu AYDIN’ın Haberi