FETÖ'de 1 beraat, 1 tahliye, 1 birleştirme, 1 ceza daha: 'Din perdelenerek tam bir paralel devlet oluşturulmuş'

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma iddiasıyla 16 sanık yargılanırken, bir sanık da Terör Örgütü Propagandası yapma suç isnadıyla haklarındaki kamu davasından yargılandı.
TOPLAM 17 SANIĞIN DAVASI GÖRÜLDÜ
Hüseyin Serdar Ünsoy, Tuncay Saru, Zekai Şirin, Olgun Aydın, Mehmet Yeşilırmak, Süleyman Dingin, Halil Karagöz, Ahmet İpek, Esin Gümüş, İrfan Bilgin, Bayram Kaba tutuklu olarak yargılandı. Diğer sanıklar; Şinasi Keskin, Ebru Aydın, Mehmet Şaki, Mustafa Kesen, Ekrem Soykaç, Meryem Memiş’in davaları tutuksuz olarak görüldü. Terör Örgütü Propagandası yapma suç isnadıyla yargılanan, askerde olduğu için duruşmada hazır edilemeyen Mehmet Şaki hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
1 BERAAT, 1 TAHLİYE,
1 BİRLEŞTİRME, 1 CEZA
Şinasi Keskin’in beraatına hükmeden mahkeme, tutuklu sanık Mehmet Yeşilırmak’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine, örgütün sözde “mahrem imamı” olduğu iddiasıyla yargılanan Halil Karagöz’ün Ankara’da KPSS sorularının çalınmasıyla ilgili hakkında açılan dava dosyası ile mevcut dosyasının birleştirilip yargılamanın Ankara’da yapılmasına karar verdi. Öğleden sonra görülen duruşmalarda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden Meryem Memiş’e 1 yıl 8 ay 18 gün hapis cezası verildi.
KESKİN BERAAT ETTİ
Şuhut ilçesinde memur emeklisi olarak yaşayan sanık Şinasi Keskin üzerine atılı suçtan delil yetersizliği nedeniyle beraat etti. Keskin savunmasında, çocuğunu lise döneminde Kocatepe Dershanesine gönderdiğini, deneme sınavı verdiği için Zaman Gazetesine abone olduğunu daha sonra iradesi dışında gazete gelmesi üzerine İstanbul’da irtibat numarası bularak aboneliğini iptal ettirdiğini açıkladı. Silahlı terör örgütüne üye olduğu suçlamasını kesinlikle reddettiğini belirten Keskin, Bank Asya’yı faizsiz bankacılık sistemi nedeniyle tercih ettiğini, geçmişte düzenlenen Türkçe Olimpiyatlarına Türk kültürüne hizmet edildiği düşüncesiyle gittiğini anlattı. Çok mağdur olduğunu belirten Şinasi Keskin karar öncesi sorulan son sözünde “Kesinlikle böyle bir şeye üye değilim” dedi.
ÜNSOY SUÇLAMALARI REDDETTİ
Yaklaşık 400 günü aşkın süredir tutuklu olduğunu söyleyen ve tahliye talebi reddedilen Hüseyin Serdar Ünsoy’un sağlık ocağından ihraç kamu çalışanı olduğu öğrenildi. Örgütün gizli ve şifreli haberleşme programlarından bylock kullanıcısı olmadığını iddia eden Ünsoy savunmasında şu ifadeleri kullandı: “Bylock kullanmadım raporda çelişkiler var. Bank Asya’da tek bir hesaptan zaman içinde birçok hesap açıldığı görülüyor. Bankaya paramı ticari menfaatle yatırıp ihtiyacım olduğunda çektim. Kısa sürede çektim. Örgüt elebaşının talimatıyla para yatırmadım. AFSEDER üyeliğimi sonlandırmak istediğimde derneğin fesh edildiğini öğrendim. Dernek KHK ile kapatılmadı. Önüme form getirmişlerdi sosyal bir oluşum olduğundan üye olmuştum. Tanık Dr. S.Ş’nin beni bir dernek toplantısında gördüğünü söylüyor. Demek aklında kalmışım. Kendisi bu derneğin eski üyesidir. Katıldığım bir toplantıda ev sahibi konumundaydı. 2011 yılında Somali’ye kuraklık ve kıtlık çeken halka yardım amacıyla gittim. Yol paralarını TİKA vermişti. Örgüt faaliyeti anlamında gitmek aklımın ucundan dahi geçmez. Şartlar çok kötü olduğundan gittiğime de pişman olmuştum. Dönüşte dönemin İl Sağlık Müdürü tarafından ödül verildi” dedi. Dr. S.Ş’nin adresinden ayrıldığı için duruşmada hazır edilememesi üzerine şahıs gelecek celse tanık olarak dinlenecek. Ünsoy’un duruşması Temmuz ayına ertelendi.
SARU’NUN DURUŞMASI ERTELENDİ
Beden Eğitimi öğretmenliği görevinden ihraç edildiği öğrenilen Tuncay Saru’nun tutukluluk hali devam ediyor. Sanığın duruşması Temmuz ayında görülecek. Bank Asya’da faizsiz bankacılık için işlem yaptırdığını, 2015 yılında aldığı evin parasını 2014 yılında bankada değerlendirdiğini belirten Saru, “Mesleğim gereği gezmeyi severim. 13 yaşından beri Türkiye’nin çok yerini gezip gördüm. Bu nedenle termallere de sıkça giderim. Otele toplantıya katılım için değil termal maksatlı gitmiştim. Aktif Eğitim Sen temsilcileri görev yaptığım okula geldi. Sendika Başkanının eşi ile aynı okulda çalışıyorduk. Onu da tanırım bu nedenle üye oldum. Ama herhangi bir faaliyetine katılmadım. Hain darbe girişimi sonrası 19 Temmuz 2016 tarihinde üyeliğimi bitirdim. KHK ile kapatılmasını beklemedim. Örgütün sohbet denilen toplantılarına katılmadım” diye konuştu.
AYDIN ÇİFTİNİN DURUŞMASI DA ERTELENDİ
Örgütle müzahir kız ve erkek öğrenci yurtlarında yurt müdürlüğü yaptığı öğrenilen Ebru-Olgun Aydın çiftinin duruşması Temmuz ayına ertelendi. Bayan Aydın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulundu, Sanık teşhislerde bulunup detaylı ifade vermesi için TEM Şube Müdürlüğü’ne sevk edildi. Esasa dair savunma süresi talep eden Olgun Aydın’ın tahliye talebi savunmasını yapmadığı ve delil durumu göz önüne alınarak mahkeme heyetince oybirliği ile reddedildi. Olgun Aydın’ın Sinanpaşa ilçesinde örgütle müzahir dernek üyeliği, örgütle bağlantılı işyerlerinde çalışma kaydı, örgüt elebaşının talimatından sonra Bank Asya’ya para yatırdığı, birkaç telefon hattında şifreli, gizli haberleşme programı bylock tespiti var. Bayan Aydın’ın hakkında; eşi adına kayıtlı telefon hattını kullandığı bu hatta da bylock tespit edildiği, bir kısım tanık beyanına göre bu programı yüklediği, eşi gibi örgütün sohbet adını verdiği toplantıları organize ettiği iddiaları bulunuyor.
ÇİFT HATIRLATMA SONUCU
SORUYA CEVAP ALINDI
Eşi adına kayıtlı olan telefon hattında bylock kullandığını daha sonra telefon numarasını değiştirdiğini açıklayan sanık Ebru Aydın, programın 2014 yılı sonrası F.E tarafından “iletişimi bu programla kuracağız” denilerek yüklendiğini söyledi. Bylocku arkadaşlar arasında kullandıklarını anlatan Aydın, “Ayrı iki telefon hattı kullandım. Telefon numarasını çok insanla görüştüğümüz için değiştirme ihtiyacı duydum” şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanı sanık Ebru Aydın’a bylock listesinde eşinin kayıtlı olup olmadığını sordu. Bayan Aydın bu soruya eşi hakkında tanıklık yapmak istemediği cevabını verdi. Kendisine sanık kürsüsünde yargılandığı hatırlatılan Ebru Aydın “Susma hakkımı kullanmak istiyorum” dedi. Etkin pişmanlık talebinde bulunduğu vurgulanması sonucu Bayan Aydın soruyu, “Eşim de kayıtlıydı” şeklinde cevaplandırdı. Yaklaşık iki yıl bylock kullandığını söyleyen sanık daha sonra başkaca bir program kullanmadığını belirten Ebru Aydın, “Yurda dışarıdan sohbet yapmak için kişiler gelirdi. Öğrencilere duyuru yapılır isteyen katılırdı. Bu toplantılarda imani meseleler konuşularak öğrenciler ısındırılırdı” dedi.
KAZA GEÇİREN SANIĞIN
DURUŞMASI ERTELENDİ
İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nin üzerine atılı suçtaki eylem yoğunluğunu dikkate alarak hakkında yetkisizlik kararı verip dosyasını Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği sanık Ekrem Soykaç geçirdiği kaza nedeniyle duruşmaya katılamadı. Avukatının hazır bulunduğu duruşmada sanığın raporlu olduğu öğrenildi. Soykaç’ın duruşması Eylül ayında görülecek.
“SUÇ İŞLEME KASTIM YOKTU”
Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde öğretmen olarak çalışırken kamu görevinden ihraç edilen Mehmet Yeşilırmak adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Kesinlikle suç işleme kastı olmadığını, beraat edeceği düşüncesinde olduğunu söyleyen Yeşilırmak mahkeme heyetinin aksi kanaatte olması halinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulundu. Örgütsel şifreli ve gizli haberleşme programlarından bylocku 2014 yılı Eylül ayında M.K’nın yüklediğini, daha sonra örgütün “Adiller” olarak tanımladığı adliye teşkilatı yapılanmasında erkek zabıt kâtiplerinin sözde “imamı” hükümlü O.A tarafından eagle yüklediğini anlatan Yeşilırmak, “M.K öğretmendi. O.A ise Kur’an-ı Kerim öğreterek sohbetler yapardı” dedi. Mahkeme Başkanı sanığa, “O.A adliyede erkek zabıt kâtiplerinin sözde ‘imamı’ eşi M.A da bayan zabıt kâtiplerinin sözde ‘imamıdır’  Mahkememizce haklarında hüküm verilmiş kişilerdir” dedi.
“OTELE AİLECEK DOĞUM
GÜNÜ KUTLAMAYA GİTTİK”
Sohbet toplantısına kendisi ile birlikte Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde görevli M.D’nin katıldığını söyleyen Yeşilırmak, “Otele örgütün otel toplantısına katılmak için gitmedim. Benim, kızımın, eşimin ve oğlumun kutlayamadığımız doğum günlerimizi kutlama amaçlı gitmiştik. O.A bana Zaman Gazetesinin söz konusu otelde bir program düzenlediğini yüzde 50 indirim yapıldığını söylemişti o şekilde gittim. Bylock ve eagleın mesajlaşma programları olduğu söylendi. Yükledim ama kullanmadım” diye konuştu. Sanık verdiği beyanlar dikkate alınarak etkin pişmanlık talebinde bulunması nedeniyle adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Yeşilırmak, TEM Şube’de detaylı ifade verecek.
“YAPI BİZİ KENDİ İÇİNDE SINIFLANDIRMIŞSA BİLMİYORUM”
Örgütün dershane müdürü olarak görev yaptığı öğrenilen sanık Süleyman Dingin’in tutukluluk hali devam ediyor. Süleyman Dingin, kullandığı telefon hattının eniştesine ait olduğunu, örgütsel program bylock tespitine yönelik soruyu “Bylock indirdim mi o kısmı çok net hatırlamıyorum” şeklinde cevaplandırdı. Dingin’in hakkında; örgütün mahrem yapılanmasında öğretmenlerden sorumlu olduğu, 120 kez giriş yaptığı bylock programı kullandığına dikkat çeken Mahkeme Başkanı, “Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan sanıkların beyanlarından biliyoruz. 103 ve 104 örgütsel kodlamada farklı anlamlar içeriyor. Belli bir devre veya lise, yüksek okul sorumlularını kodluyor. Sizin durumunuzla örtüşüyor” ifadesi üzerine Dingin, “Dinar’da 4 yıl seminerlere gittim. Beni hemen herkes tanır. ‘Serdar’ ismini kullansam etkili olmazdı. Nerede kullanmışım bilmiyorum. Yapı bizi kendi içinde sınıflandırmışsa bilmiyorum. 15 Temmuz sonrası Dinar’a gittim. İlişiğimi hemen kestim” dedi. Bu duruşmada cezaevinden SEGBİS’le bağlanan hükümlü tanık İ.G, “Sanığı dershane müdürü olarak tanırım” dedi.
KARAGÖZ’ÜN DOSYASI BİRLEŞTİRİLDİ
Örgütün sözde “emniyet imamı” olduğu iddiasıyla yargılanan Matematik Öğretmenliği görevinden ihraç sanık Halil Karagöz, savunmaya geçmeden yetkisizlik talebinde bulundu. Ankara’da hakkında KPSS sorularının çalınmasıyla ilgili bir dava daha bulunan Karagöz’ün dosyasının birleştirilmesine karar verildi. Karagöz’ün yargılaması Ankara’da devam edecek. Polislikten ihraç Bayram Kaba’nın tahliye talebi reddedildi. Hiçbir zaman örgüt üyesi olmadığını ve bylock kullanmadığını ileri süren Kaba’nın hakkında bylock kullandığı tespiti var. Kaba’nın duruşması ertelendi.
MEMİŞ’E 1 YIL 8 AY 18 GÜN CEZA
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden sanık Merve Memiş’e 1 yıl 8 ay 18 gün hapis cezası verildi. S.C adlı Büyük Bölge Talebe Mesulü (BBTM) S.C tarafından görevlendirildiğini, “ev ablalığı” ve Bölge Talebe Mesullüğü (BTM) yaptığını anlatan Memiş, “Gerçekten kötü bir şey yapmadım. Buraya okumaya geldim. Hayallerim var herkes gibi ben de kandırıldım. Yaşıtlarım KPSS’ye hazırlanıyor. Bu durum benim önümde engel” dedi. Mahkeme Başkanı sanığa, “Ülke ‘abi’ ve ‘abladan’ geçilmemiş. Öğrenci olarak kendi sorumluluğunuzu götürmek yerine niye size başkalarının sorumluluğu yüklendi? Aldatıldık diyorsunuz. Nesil olarak uyanık olup sorgulamalıyız. Yapılan işleri tartışmamız lazım. Dini perdeleyerek tam bir paralel devlet oluşturulmuş” diye konuştu.
BYLOCKU REDDEDEN EŞ TANIK
OLARAK İDDİAYI KABULLENDİ
AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nki memuriyet görevinden açığa alındığını söyleyen sanık Esin Gümüş, mahkemece 9 yıl hapis cezası verilen eşi V.G’nin doğum izni sonrası değiştikleri telefonda tespit edilen bylock programını kullandığını, kendisinin örgütle hiçbir bağının bulunmadığını kaydetti. V.G’nin dosyasının Yargıtay incelemesinde olduğunu söyleyen sanık Gümüş, eşinin etkin pişmanlık talebinde bulunduğunu belirtti. Sanığın eşi hükümlü tanık V.G cezaevinden SEGBİS ile duruşmaya bağlanarak tanıklık yaptı. Tanıklıktan feragat etmeyip yemin eden V.G eşi sanık Esin Gümüş’ün beyanlarını doğruladı. Mahkeme Başkanı, “Sizi yargılarken çok net hatırlıyorum, ısrarla, şiddetle bir anlamda nefretle bylock kullandığınız iddiasını reddettiniz. O gün niye bunları söylemediniz? Beyanınızın doğruluğunu nasıl ölçeceğiz?” diye sordu. Tanık V.G “Şimdi bir şey diyemiyorum. İçeride çok düşünme fırsatım oldu. Önceden etki altında kaldım” dedi. Esin Gümüş’ün duruşması Temmuz ayında görülecek.
BURASI MAHKEME SALONU UYARISI
Müteahhit sanık Ahmet İpek esasa dair savunma yapmak üzere süre talep etti. Sanığa talep ettiği süre verilirken savunma yapmaması nedeniyle tahliye talebi mahkeme heyetince oybirliği ile reddedildi. Duruşma sırasında izleyici bölümündeki yakınlarına başparmağı ile iyiyim ve işaret parmağını dudağına götürüp “susma” işareti yapan Ahmet İpek’e Mahkeme Başkanı, “Ailenize niye sus işareti yapıyorsunuz? Durumunuz iyi demek” dedi. İpek’in durumun şahsıyla alakalı olduğu ifadesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Şahsınızla ilgili olan şey bizimle yani mahkemeyle ilgilidir. Burası mahkeme salonu, kamu alanıdır. Örgütün toplantı salonu, işyeriniz değil” uyarısında bulundu. Yaklaşık iki yıldır tutuklu olan İpek’in duruşmasında N.B.İ tanık olarak dinlenildi. Sanığın eşinin arkadaşı ve apartmanlarını yapan arkadaşları olarak tanıdığını söyleyen N.B.İ, “Soruşturma beyanımda Ahmet abilerin evinde ‘maklube’ yemeği yediğimizi İ.B’nin de bu yemekte bulunduğunu söylemiştim” dedi. Mahkeme Başkanı tanığa, “maklubenin” FETÖ’nün meşhur yemeği olup örgütle özdeşleştiğine dikkat çekti. Bir diğer tanık M.G sanığın sohbet toplantılarına katıldığını sohbet hocasının firarı durumda olan M.E olduğu beyanını tekrarladı. Sanığın duruşması Temmuz ayında görülecek. Tutuklu olduğu cezaevindeki tüm SEGBİS’lerin dolu olması nedeniyle mahkeme huzuruna alınamayan sanık İrfan Bilgin’in duruşması Mayıs ayı sonunda görülecek.
ŞİRİN İDDİALARI REDDETTİ
AKÜ’nün örgütsel anlamda sorumlusu “imamı” olup “Sinan” kod adını kullandığı iddiasıyla yargılanan Zekai Şirin’in duruşması Temmuz ayında görülecek. Savunmaya geçmeden Ankara’da yargılanmak üzere mahkemeden yetkisizlik kararı talep eden Şirin’in eylem yoğunluğu göz önüne alınarak yasaya ve usule aykırı görülen talebi mahkeme heyetince oybirliğiyle reddedildi. Her fırsatta Emniyet aşamasında baskı, cebir şiddet gördüğün tekrarlayan Şirin’in duruşmasında eşi S.Ş tanıklık yaptı. Tanıklıktan feragat etme hakkını kullanmayan Bayan Şirin yemin de etti. Soruşturma aşamasındaki beyanını reddeden baskı altında ifade verdiğini öne süren Bayan Şirin, “İzmir’de çeşitli kurumlarda çalıştım. EGEM adlı bir yurtta son olarak danışmanlık yaptım. Bu yurdun örgütle iltisakı vardı. Eşim de o dönemde bir dernekte çalışıyordu. Ekonomik sıkıntımız yoktu. Kayınpederimin fındık bahçesi var. Bana yaklaşık 600 gram altın takıldı. Kendimize ait bir işimiz olsun istedik. İzmir’de kira marjı çok yüksekti. Afyon’u araştırıp buraya taşındık. Ama burada da kiralar çok yüksekti. On ay kadar kaldık. Etüt Merkezi açmadık. Çevrede düzgün bir yerde bulamadık” Sanık Şirin’in tutukluluk hali sürüyor.  >> Burcu AYDIN’ın Haberi