FETÖ sanıklarında pişmanlık talepleri sürüyor

Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme iddialarıyla kamu davası açılan 6 tutuklu sanığın yargılaması 16 Ağustos Çarşamba günü öğleden sonra yapıldı.YALÇIN ARSLAN'DANETKİN PİŞMANLIK TALEBİAntalya Cezaevinde tutuklu bulunan Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme iddiasıyla yargılanan Ölçü Mali Müşavirlik Muhasebecilik Şirketi [&hellip]

Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme iddialarıyla kamu davası açılan 6 tutuklu sanığın yargılaması 16 Ağustos Çarşamba günü öğleden sonra yapıldı.
YALÇIN ARSLAN’DAN
ETKİN PİŞMANLIK TALEBİ
Antalya Cezaevinde tutuklu bulunan Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme iddiasıyla yargılanan Ölçü Mali Müşavirlik Muhasebecilik Şirketi kurucularından Sanık Yalçın Arslan savunmaya başlamadan önce Etkin Pişmanlık Hükümlerinden yararlanma talebinde bulundu. Kendisini yanlış yönlendirdiğini ileri sürdüğü ve Antalya Cezaevinde kendisini üç kez ziyaret ettiğini belirttiği avukatını değiştirdiğini belirten Arslan, “Darbeden önce tutuklandım. 1,5 yıllık tutukluluk süremde eski avukatım beni üç kez ziyaret etti. Dosyamı bana vermediği gibi beni yanlış yönlendirdi. Bu nedenle avukatımı değiştirdim. 1972 yılında Sivas’ın bir köyünde çiftçi çocuğu olarak dünyaya geldim. Üniversite eğitimim sırasında kaldığım Eskişehir Yunus Emre Erkek Öğrenci Yurdu’nun örgütün yurdu olduğunu sonra öğrendim. Yurt Müdürü önceleri arkadaş gibi davranarak güvenimi kazandı. Ev sorumlusu Ali Yılmaz ile tanıştırdı. Yılmaz, benden bir kaç yaş büyük Polatlı’lı idi. İkinci sınıfın sonuna kadar açıkta kalınca Ali Yılmaz ile birlikte kaldık. Muttalip Caddesi’nde beşinci katta yumurtacının üzerinde bir apartman dairesine kalmıştık. 1996 yılında okuldan mezun oldum” dedi.
İL İMAMI BANA REFERANS OLDU
Eskişehir’de 1996 yılında örgütün Zafer A.Ş isimli şirketinde çalıştığını anlatan Yalçın Arslan, bu şirketin Osman Kaplan’a ait olduğunu, bu şirkette üç yıl boyunca muhasebecilik yaptığını kaydetti. Osman Kaplan’ı o dönem örgütün Afyon İl İmamı Ahmet Uysal’ın ziyarete geldiğini söyleyen Arslan, “O zamanlar Okul Müdürü ve örgütün Afyon İl İmamı olan Ahmet Uysal, Osman Kaplan’ı ziyarete gelmişti. Bu vesile ile onunla tanıştım. 2004 yılında Afyon’da Ali Kazım Küllü ile beraber Ölçü Mali Müşavirlik Muhasebecilik Şirketini açtım. Küllü’nün ismi iddianamede geçmektedir. Sandıklı A.Ş’de Muhasebeci iken benimle birlikte İl İmamı Ahmet Uysal’ın referansı ile iş hayatına başladı. Uysal’ın sayesinde örgüte bağlı şirketlerle birçok sözleşme yaptık” diye konuştu.
“BEN ÖDEMELERİ HESAPLARDIM”
Örgütün İl İmamlarından “Muhammed Hoca” kod adlı Mehmet Kaya ve Ahmet Uysal’ın talimatlarıyla Karahisar A.Ş’nin kurulduğunu söyleyen Arslan, “Lütuf A.Ş’nun kurucuları Ali Yavuz ile Yusuf Erbaş’tır. Ben Adem Olgun, Levent Öztürk, Musa Kilci ismindeki muhasebecilerle çalıştım. Toplantılarda genelde sohbet yapılır, yemek yenilir, namaz kılınıp dağılınılırdı. Ben toplantılarda ilgililer, müdürler istediklerinde bilgi verirdim. Aynı zamanda şirketlerin SGK ve vergi dairelerine beyannamelerini verir, devirler sırasında vergi ödemelerini hesaplardım” şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanı şirketlerin muvazaalı devirlerinde sürekli Yalçın Arslan’ın çıktığına dikkat çekti. Yalçın Arslan, sadece şirket devirlerinde yapılacak ödemeleri hesapladığını dile getirdi.
YURT SATIŞINDAN GELEN 1 MİLYON İL İMAMININ HESABINA YATIRILDI
Kıvam Yurdu’nun Zirve A.Ş bünyesinde bir öğrenci yurdu olduğunu belirten Arslan, “Kıvam Yurdu Ercan Özbudak, Ramazan Şenel ve Hüseyin Yılmaz’a devir edilmişti. İrfan Yurt binasının da devri yapılmıştı. Bu gerçek bir devir işlemiydi. İrfan yurdunun satışından elde edilen bir milyon lira örgütün İl İmamlarından İlyas Demirci’nin Kuveyt Türk’teki hesabına yatırılmıştı. Bu para Ömer Uğur, Bülent Şahin, Niyazi Diler ve Murat Taner’in alacakları için ayrılmıştı. Bu binalar halktan toplanan paralar ve şirket öz kaynaklarıyla yapılmıştı” dedi.
“FİLMLE PROPAGANDA YAPILIYORDU”
Örgüt propagandasının yapıldığı filmlerden biri olan “Selam ve Birleşen Yollar” isimli film biletlerinin çok sayıda şirketler kanalıyla satıldığını aktaran Arslan, “Ayyıldız A.Ş’ye ait salonda filmin izlenmesi sağlandı. Zaman Gazetesinin tirajının yükselmesi için Körfez Dershanesi çok sayıda gazete alıyordu. Ben bunları faturalara yansıdığı için fark ettim. Sinema filmleri ile örgüte yeni üyelerin kazandırılması ve yeni para kaynakları temini amaçlanıyordu” ifadelerini kullandı.
“FETÖ YEREL GAZETELERE
 BASKI UYGULADI MI?”
Mahkeme Başkanı Sanık Yalçın Arslan’a, darbe girişimi sonrası Afyonkarahisar’da kapatılan ve daha sonra tekrar açılan yerel gazeteler olduğunu hatırlattı. Mahkeme Başkanı, yapının Afyonkarahisar’da herhangi bir yerel gazeteyi açık ya da gizli biçimde yönetmesi, bu yönde bağlantı kurup baskı yapma durumunun söz konusu olup olmadığını sordu. Arslan, kendisinin böyle birşey duymadığını dile getirdi.
“VELİLER BANK ASYA İLE Ç
ALIŞMAK ZORUNDAYDI”
Yapının yakın geçmişte popüler olan Türkçe Olimpiyatlarına finans sağladığı yönünde bilgisi olduğunu aktaran Arslan şu ifadelere yer verdi: “Türkçe Olimpiyatlarına destek olmak için şirketler sponsor oluyordu. Yani yapıya bağlı şirketler fatura karşılığında para çıkardı. Bu noktada örgüt bağlantılı okullarda veliler bir şekilde örgütün finansal ayağı Bank Asya ile çalışmak zorunda bırakılıyordu. Okullarda da otomatik ödeme sistemi vardı. Örgüte bağlı tüm kurumlar Bank Asya aracılığıyla işlem yapıyordu.”
“TEK KİŞİLİK HÜCREDEYİM”
Mahkeme Başkanı tarafından Sanık Arslan’a, örgüt yapılanması içinde Afyonkarahisar’daki konumunun düşük olmadığı vurgusu yapıldı. Kendisini yeterince ifade edememekten yakınan Arslan, konumunun böyle gözüktüğünü ama gerçek durumunun bu olmadığını, kendisini ifade edememesi nedeniyle şu anda cezaevinde tek kişilik hücrede kaldığını söyledi.
“KABAK BENİM BAŞIMA PATLADI”
Örgütün İl İmamlarından “Muhammed Hoca” kod adlı Mehmet Kaya ile İlyas Demirci’nin Ölçü Mali Müşavirlik Muhasebe Şirketi’nde kullandıkları ayrı bir odanın bulunduğunu anlatan Arslan, “Ordu Bulvarı’nda Vakıf İşhanı’nda büro kiraladık. Bina çürük olunca biz çıkmak istedik. İşte bu noktada 500 lira az kira ödemek için kabak benim başıma patladı” dedi.
“BÜRODA BULUŞUR TOPLANAN
PARALARI İL İMAMLARINA VERİRDİK”
Yalçın Arslan, şu anda firari durumda olan; Harun Bakan, Seyithan Biçer, Nazım Akın, Cemil Er, HÜRSİAD Sekreteri Necmettin Yılmaz, Bank Asya’nın Müdürü Ergün Durmuş’un 32 numaralı büroya geldiklerinde örgüt için ilde toplanan paraları İl İmamları “Muhammed Hoca” kod adlı Mehmet Kaya ve İlyas Demirci’ye verdiklerini söyledi. Bektaş Bulut ile tutuklanmadan önce ortak olduklarını söyleyen Arslan, ilk ortağı Ali Kazım Külcü’nün Bandırma’ya gittiğini belirtti. Bulut ile Serkan Eren’in isteği ile ortak olduklarını ifade etti. Mahkeme Başkanı Arslan’a, “Sen yapının bir üyesi misin? Çünkü Etkin Pişmanlık Hükümlerinden Yararlanma talebi yaşanan olayları anlatmak anlamına gelmez. O nedenle soruyorum” sözleriyle sordu. Bu soru üzerine Sanık Yalçın Arslan, “Pişmanım. Yaşadıklarımı rüyamda görsem inanmazdım” cevabını verdi.
“SOHBETLERDE
AĞLAYARAK MİLLETİN HİSSİYATI
KULLANILIRDI”
Mahkeme Başkanı yapının zaman zaman ünlü isimlerin katıldığı organizasyonlar düzenlendiğini bununla neyin amaçlandığını sorduğu Sanık Yalçın Arslan, o dönem “cemaat” olarak adlandırılan yapıya üye kazandırmanın amaçlandığını kaydetti. Toplanan paraların örgüt İmamlarından İlyas Demirci’ye gittiğini, cezaevi şartlarını çok iyi bildiğini, kendisini kurtarmak için bile olsa kimseye iftira atmayacağını belirten Arslan, “Otel toplantıları ‘Muhammed Hoca’ olarak bildiğimiz Mehmet Kaya’nın Afyon’a gelmesiyle yapıldı. Bu toplantılardan ben fiyat uygun olduğu için 7 Mart 2014 tarihindeki büyük otel toplantısı tarihinde otelde bulundum. Ama ben Mehmet Kaya’nın yaptığı sohbet toplantısına 15 dakika kadar katılmıştım” diye konuştu. O toplantıda neler olduğunu soran Mahkeme Başkanına Sanık Arslan, “Muhammed Hoca genelde sohbetleri sırasında ağlayan biridir. Milletin hissiyatını kullanırdı. Ben yaklaşık 15 dakika kadarını takip ettim. Benden sonra da sohbet devam etti” cevabını verdi. Mahkeme Başkanı o toplantı katılımcılarının beyanlarında; Muhammed kod adlı şahsın Belediye seçiminde kime oy verileceği, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretlerde bulunduğu anlatımlarının olduğunu söyledi.
MAHKEME BAŞKANI’NI İNANDIRAMADI
Otele gitmesini uygun fiyat tarifesiyle açıklamasının gerçekçi olmadığını belirten Mahkeme Başkanı, uzun yıllar Afyonkarahisar’da bulunduğunu, ev düzenine sahip olduğunu herhangi bir oteli fiyatı ne olursa olsun tercih etmeyeceğini belirtti. Mahkeme Başkanı bu gerekçeyle evi olan, yemek ve yatak imkanına sahip bir kimsenin neden otelde konaklamayı tercih edeceğinin altını çizdi. Mahkeme Başkanı otel toplantılarının örgütsel bağlılığı arttırmayı hedeflediğini, iki ay içerisinde toplantılar yapıldığına değindi.
YURT DIŞINA İKİ GEZİ
İki yurt dışı seyahatinden bir tanesinin Umre amaçlı olduğunu, bu seyahatte il imamlarından çok ilçelerden katılımcıların yer aldığını anlatan Arslan, “Yurt dışına Umre yapmak için çıktım. Amacım Umre yapmaktı. Bu gezide Erkmen Belediye Başkanı Memduh Kuş, Osman Ayçiçek, Şuhut Belediyesi’nden isimlerini hatırlayamadığım iki Belediye çalışanı vardı. Bosna’ya tarihi, kültürel geziye katılmak için gittim. Bu geziyi meslektaşlarımızla yapmıştık. Bosna gezisinde dönemin Defterdarı Mustafa Ceylan, dönemin SMMMO Başkanı Erdal Sayar, M.M Tuncay Keskin, Ömer Can, Mehmet Canbay, Kadir Arık, Kadir Daylık da vardı” dedi.
“BYLOCKA ÜCRETSİZ
VE GÜVENLİ DEDİLER”
Örgütün finansal ayağı Bank Asya’ya talimatla para yatırıp yatırmadığı sorusuna Yalçın Arslan, Dershane Müdürü Mustafa Şahin’in talebi üzerine para yatırdığını söyledi. Örgütün gizli haberleşme programı bylockla ilgili bir pişmanlığı bulunup bulunmadığını soran Mahmeke Başkanına Sanık Arslan şu cevabı verd: “Bylock programını 2014 yılında İlyas Demirci’de görmüştüm. Bylocku ücretsiz ve güvenli bir program olarak öğrenmiştim. Bylock grubunda; Zafer Koleji Müdürü Enver Kartal, Osman Bey Koleji Müdürü Ertan Parmak, Dershane Müdürü Mustafa Şahin, Muhasebeci Levent Öztürk, Serkan Eren, Kazım Orhan, İlyas Demirci vardı. Bu programın konuşma içeriği olarak bildiğim dua, ayet, hadis paylaşımlarıdır”  
“ÜST DÜZEY BAĞLANTIM YOK”
Örgüt elebaşı ile görüşmek üzere Pensilvanya’ya gitmediğini, örgüt ele başı ile telefonla da görüşmediğini söyleyen Yalçın Arslan, kendisinin kurban seçildiğini ileri sürdü. İl sınırları içerisinde okul ve dershane müdürleriyle görüştüğünü anlatan Arslan, örgütün üst düzey imamlarıyla görüşme ve bağlantısı bulunmadığını ifade etti. HÜRSİAD Sekreteri Necmettin Yılmaz’ın kendisine üye sayısının artması için aidat yatırarak üye yaptıklarını bildirdiğini aktaran Arslan, örgütün “Mercimeği” olduğu yönündeki iddianın doğru olmadığını belirtti.
“ŞAHİN’İ İŞ
GEREĞİ TANIRIM”
Bülent Şahin’i mükellefi olarak tanıdığını söyleyen Arslan, Şahin’in örgütteki konumunu “sözü geçen biri” olarak ifade etti. Mahkeme Başkanı Bülent Şahin’in Karadenizli biri olarak Afyonkarahisar’da parlayıp her türlü gösteride Şahin’in görüldüğünü, neredeyse il imamı pozisyonunda olduğuna işaret ederek “Bu adamı iyi tanıyor musun?” diye sordu. Arslan, Şahin’i iş gereği tanıdığını, yapının imamlarına yönelik birşey bilmediğini, konulduğu konuma kendisinin de inanamadığını dile getirdi. Mahkeme Başkanı, “Her yerde sen çıkıyorsun. Para toplamalarda, hisse devirlerinde ve toplantı davetlerinde” dedi. Yalçın Arslan, toplantılara kendisine ihtiyaç duyulduğunda toplantılara katıldığını bunu samimiyetle söylediğini kaydetti.
“BİLSEM İÇİNDE BULUNMAZDIM”
Öte yandan Mahkeme Başkanı sanık Arslan’a “Bu gezilerde neden hep Şeneller Turizm çıkıyor?” diye sordu. Kendisinin sadece geziye katıldığını, organizasyonla ilgili olmadığını belirten Arslan, Şeneller Turizm ile görüşmeyi Ümit Elmas’ın yaptığını Bilal Şenel’in gezide kendilerine rehberlik yaptığını ifade etti. Hizmet hareketi olarak yola çıkan örgütün terör ve darbe girişiminde yer alacağını bilmesi halinde içinde bulunmayacağını belirten Arslan, “Ailem perişan halde. Geçimini temin ettiğim 85 yaşındaki babam üzüntüden yatağa düştü. Etkin Pişmanlık Hükümlerinden yararlanmak istiyorum” dedi.
Arslan’ın dosyasında Tutuklu tanıklar; Mehmet Taner, Niyazi Diler, Ramazan Şenel, Ercan Özbudak, Halil Gül, tutuksuz olan tanıklar Ö.U, M.K tanık olarak dinlendi. İlk dinlenilen tanık M.K, Sanık Arslan ile hisse devri nedeniyle görüştüğünü kendisinin yerine Lütuf A.Ş’deki hisseyi Ali Yavuz isimli şahsa devrettiğini kaydetti. M.K, Yavuz’un yerine sohbet hocası Harun Bakan tarafından bulunduğunu söyledi. İkinci tanık Ö.U, Zirve A.Ş bünyesindeki Kıvam Öğrenci Yurdu’ndaki hisse satışı sonrası ortağı gözüktüğü için ismine yatan parayı bankadan çekerek Ölçü Muhasebe’ye bıraktığını kaydetti. Sanık Avukatının Tanık Ö.U’ya yemin altında bulunduğunu hatırlatıp suç duyurusunda bulunacağını ifade etmesi üzerine Mahkeme Başkanı, avukata tanık üzerine baskı kuramayacağını söyledi.
YEDİ TANIK DİNLENİLDİ
Sanık Yalçın Arslan’ın, Emirdağ ilçesinde kapatılan Gül Eczanesinin defterini tuttuğunu söyleyen tutuklu Tanık Halil Gül, eczanesi bünyesinde örgütün AKÜ İmamı, Etkin Pişmanlık Hükümlerinden Yararlanan Serkan Erol’un bilgisi dışında eczanesinde sigortalı çalışan olarak gösterildiğini açıkladı. Gül, bu durumu Serkan Erol’un SEGBİS bağlantısı ile katıldığı duruşmada açıkladığını kendisinin bilgisi ve rızası olmadığını anlattı. Sanık Arslan, anlatımı doğrularken, Serkan Erol’un sigortalı çalışan olarak Gül Eczanesinde gösterilmesini Selçuk Bakkalbaşı’nın istediğini söyledi. Tutuklu Tanık Mehmet Taner, Sanık Arslan için sorgu aşamasında “FETÖ’nün ana kasası” ifadesinin kullanıldığını, kendisinin ise Arslan’ın Ölçü Muhasebe’de muhasebeci olduğunu söylediğini aktardı. Tutuklu Tanık Niyazi Diler ise, sanığı Ölçü Muhasebenin muhasebecisi olarak tanıdığını, “Muhammed Hoca” kod adlı İl İmamının yaptığı toplantılara sanığın katıldığı tahmini olduğunu açıkladı. Tutuklu Tanıklar Ramazan Şenel ve Ercan Özbudak ise Kıvam Yurdu hisse alım satımı sonrasında Sanık Arslan’la görüştüklerini beyan etti.
AVUKATLARA “ZORUNLU
MÜDAFİ ÜCRETİ” UYARISI
Yargılaması tutuklu devam eden Sanık Muhammed Dalar, devlet tarafından ücretsiz olarak atanan avukatın eşine cezaevine kendisiyle görüşmek için gidemeyeceğini söylediğini, bu nedenle özel avukat tutmak için tahliye talebinde bulundu. Sanık Dalar’ın tahliye talebi reddedildi. Mahkeme Başkanı, avukatın cezaevi görüşmesine gidememek gibi bir lüksü olamayacağını, bunun avukatın doğal görevi olduğunu kaydetti. Mahkeme Başkanı, “Zorunlu müdafi ücreti duruşma salonunda oturmak için ödenmiyor” diyerek atanan avukata uyarıda bulundu. Hakkında sohbet hocalığı yaptığı iddiası bulunan tutuklu sanık Mustafa Murat Kaya, bu iddiayı reddetti. Tutuksuz yargılanma talebi kabul edilmeyen sanığın duruşması ertelendi.
HALAT SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
AKÜ’den ihraç edilen Erdoğan Halat’ın tahliye talebi, kayınpederi Yusuf Bulut’un tanık olarak dinlenmesi talepleri reddedildi. Örgütün finansal ayağı Bank Asya’ya talimatla para yatırmadığını söyleyen Halat, örgüt ideolojisini paylaşmadığını belirterek hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Erdoğan Halat’ın duruşması ileri bir tarihte görülecek.
“HOCAYI ZİYARET ETTİNİZ Mİ”
SORUSUNA CEVAP “EVET”
AKÜ’den ihraç edilen Öğretim Üyesi Şükrü Taktak’ın tahliye talebi ret edildi. Taktak’ın duruşması ileri bir tarihte görülecek. Taktak’ın, önceki gün görülen duruşmada, AKÜ’de görevli Prof. Dr. Y. Y tanık olarak dinlendi. Tanık Y. Y ifadesinde, “Şükrü Taktak’ın örgüt bağlantısı olup olmadığını bilmiyorum. Kendisi TÜBİAK kanalıyla araştırma yapmak üzere bir yıllığına ABD’ye gitmişti. Biz de bir ay kadar Kanada’ya gitmiştik. Hatta o sırada telefonla da görüştük. Kendisi ile sonraki görüşmemiz de ‘Pensilvanya’ya gittiğinizde hocayı ziyaret ettiniz mi?’ dedim. Şükrü hoca çekingen bir şekilde ‘Evet’ dedi. Bu konuşma 2012 yılında gerçekleşmişti. Birol Erol ve Sinan Ulu da bu konuşmaya şahit olabilirler. Konuşmamız esnasında birileri yanımızdaydı ama kimlerdi hatırlayamıyorum” dedi.
“PENSİLVANYA’YA GİTMEDİM”
Sanık Şükrü Taktak, tanık Prof. Dr. Y.Y’nin beyanını kabul etmedi. Teksas’ın Dallas şehrinden bir yıl boyunca ailesi ile beraber ikamet ettiklerini belirten Taktak, “Arkadaş konuşmamızı yanlış anlamış olabilir. Ben bir araç kiralayarak ABD’de çeşitli eyaletleri bir hafta boyunca dolaşmıştım. Ama Pensilvanya’ya hiç gitmedim. Oraya gitmem için 4 gün boyunca araç kullanmam gerekir” diye konuştu. AKÜ’de görevli olan R.D.’in korktuğu için tanıklık yapmaya gelmediği, iki celsedir tanıklık yapması için arandığı açıklandı. Taktak’ın gelecek duruşmasında dinlenmesi talep edilmesine karşın dinlenemeyen R.D. ve duruşma günü ameliyat olduğu öğrenilen Birol Erol’un tanık olarak dinlenmesine, tanıkların zorla getirilmesine karar verildi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Emniyet bayramda bylock mesaisi yapacak

Sanıklar ve avukatlarınca mahkemeden talep edilen bylock içeriklerinin Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğüne ulaştığı öğrenildi. Emniyet’te, ilgili birim Kurban Bayramı’nda da içerikler üzerinde çalışacak.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün gizli haberleşme programı bylock tespitleri Emniyet’in ilgili birimine gönderildi. Binlerce bylock görüşme kaydı üzerinde Kurban Bayramı’nda da çalışılacak.

Bakmadan Geçme