• Haberler
  • Ekonomi
  • 'EYT'yi kaçıran vatandaşlar yıllarca emeklilik için bekleyecek mi?'

'EYT'yi kaçıran vatandaşlar yıllarca emeklilik için bekleyecek mi?'

CHP Grup Başkanvekili ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a 8 Eylül 1999'dan sonra sigorta girişi olan vatandaşların, yıllarca emeklilik beklemek durumunda kaldıklarını hatırlatarak, “Bir gün ile beş gün ile bir ay ile bir yıl ile EYT'yi kaçıran vatandaşlar yıllarca emeklilik için beklemek zorunda kaldı. Emeklilik yaşıyla ilgili düzenleme yapılacak mı, yoksa tam tersi emeklilik yaşı yükseltilecek mi?' dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçesinin görüşüldüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yine vatandaşın sesi oldu.

KÖKSAL, KAMUOYUNUN MERAK ETTİĞİ SORULARI BAKAN IŞIKHAN’A SORDU

CHP Grup Başkanvekili Av. Burcu Köksal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, kamuoyunun merak ettiği soruları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a yöneltti. İlk olarak SGK’nın kara deliğe dönüşen borçları ve özerk yapısının 12. Kalkınma Planı’nın da yer alan Sağlık Market uygulaması ile bozularak yolsuzlukların önünün açılacağına değinen Köksal, “Sayıştay raporlarında yer alan verilere göre Sosyal Güvenlik Kurumu’nun mali dengesi inanılmaz bir biçimde alacakların tahsil edilmemesi veya edilememesi nedeniyle bozulmuş olduğunu görmekteyiz.” dedi.

“SGK ALACAKLARINI ALMASIN DİYE UĞRAŞILIYOR”

Grup Başkanvekili Köksal, adeta SGK’nın alacaklarını alamasın diye uğraşıldığını söyleyerek, “Sosyal Güvenlik Kurumu bugün 477 milyar 331 milyon 318 bin 9 lira alacaklı duruma düşmüş durumda. Şimdi bu alacak toplamı 2019 yılı için 276 milyar liraydı. 2020 yılına gelindiğinde 322,5 milyar ulaştı, 2021 yılında 345 milyara yükseldi ve bugün 477 milyarlık bir alacağa çıkmış durumda. Yani yıllar boyunca Sosyal Güvenlik Kurumu alacağını tahsil edemiyor, üstüne yeni alacaklar ekleniyor ve bugün 477 milyarlık rakama ulaşıyor. Şüpheli alacaklar zaman aşımına sokulmakta, Kurum adeta alacaklarını alamasın diye uğraşılmakta. Çünkü bunu biz Sayıştay raporlarında görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“SGK’NIN PARASININ ÇARÇUR EDİLDİĞİ SAYIŞTAY RAPORLARINDA VAR”

SGK’nın parasının nasıl çarçur edildiğinin Sayıştay raporlarında dile getirildiğinin önemle altını çizen Köksal, “Bugüne kadar görevini yapmayan, eksik yapan personele Kurum zararları nedeniyle işlem bile yapılmamaktadır. Kurumun bilişim sisteminin entegrasyonu için ödemesi yapılan ancak yapılamayan sistem nedeniyle kurumun parası çarçur edilmiş Sayıştay raporlarında dile getirilmiş ancak bir işlem yapılmamış. Özellikle 2022 yılı Sayıştay raporundaki tespitte kurum alacaklarının takibinin yapılmadığı gözler önüne serilmiş. SGK, nezdinde bütün gayrimenkullerin de kurum tarafından değerlendirilmediği, başka kurumlarla yapılan gayrimenkul takas işlemlerinin tahsilatının yapılmadığı, icra yoluyla edinilen gayrimenkullerin satışının yapılmadığı ve bu yolla da SGK’nın zarar ettirildiği de yine Sayıştay raporlarına yansımış durumda.” şeklinde konuştu.

“AKP’Lİ BELEDİYELERE ZARARINA TAKAS, CHP’Lİ BELEDİYELERE TAŞKIN HACİZ!”

SGK’nın kara delik haline gelen borçlarını neden tahsil edemediğini soran Köksal, “Tüm bunların yanı sıra Cumhuriyet Halk Partili Belediyeleri SGK tahsilatları için taşkın haciz işlemi uygulanırken, AKP’li belediyeler için haciz işlemi değil kamuyu daha büyük zarara uğratan takas yolu ile tahsilata gidilmesi de raporlar ile sabittir. Bunun en son örnek İzmit Belediyemizdir. Orada Cumhuriyet Halk Partili belediyeye SGK tarafından taşkın haciz işlemi uygulanmıştır. Şimdi soruyoruz. SGK kara delik haline gelen borçlarını neden tahsil edememektedir?” diye konuştu.

“SAĞLIK MARKET UYGULAMASI İLE YOLSUZLUK VE USULSÜZLÜKLERE KILIF HAZIRLANIYOR”

Köksal, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“AKP iktidarı döneminde geçmiş iktidarlara göre 10 kat daha fazla zarara uğratıldığı tespit edilen SGK’nın, özerk yapısının olduğunu hepimiz biliyoruz. Fakat 12. Kalkınma Planı’nda bu özerk yapının bozulmasına ilişkin bir takım adımlar atılacağı belirtiliyor. SGK özerk bir kurum olmasına rağmen, Sağlık Market uygulaması adı altında kamusal mal alımına yönelik bir entegre sistem oluşturulmak isteniyor. Bu da mevcut durumda yaşanan yolsuzluk ve usulsüzlüklerin başka adlar ile kılıf hazırlanmasına yönelik bir arayış olarak karşımıza çıkıyor. Böylesine büyük bir yolsuzluk soruşturması önümüzde dururken, özerk yapısının bozulmaması için şeffaflığa daha da önem verilmesi gereken SGK’nın, yolsuzlukların ve ihalelerin şeffaflığının ortadan kaldırılmasının önünü açacak Sağlık Market uygulamasına entegre edilmek istenmesi de kabul edilemez bir durumdur.”

“5 YIL ÖNCE KADRO SÖZÜ VERİLEN TAŞERON İŞÇİLER HALA BEKLİYOR”

Toplumun kanaya yarası haline gelen taşeron işçilerinin kadroya alınma sözünü de Bakan Işık’a hatırlatan Köksal, “2018 yılından beri defalarca bu komisyonlarda, genel kurulda, ben dahil birçok milletvekili arkadaşımızın gündeme getirdiği ama hala çözülemeyen bir sorun. AKP iktidarı döneminde Türkiye adeta bir taşeron cumhuriyeti haline dönüştürüldü. 2018 yılında bir olağanüstü hal KHK’sı ile düzenleme yapılarak taşeron işçilere kadro verileceği belirtildi. Fakat tüm taşeron işçiler bu kadro düzenlemesinden yararlanamadı.” dedi.

“TAŞERON HALA KADRO ALAMADI”

Taşeron işçilerin hala kadro alamadığını söyleyen Köksal, “KİT’lerde çağrı merkezlerinde, hastanelerde halen taşeron çalıştırılmakta. Özellikle HBYS, yemekhane, kiralık araç şoförleri, diş protez teknisyenleri, laboratuvar teknisyenleri, radyoloji görüntüleme teknisyenleri, fizik tedavi seans usulü çalışanları, sterilizasyon işçileri, karayolları müşaviri bakım ve onarım işçileri, orman işçileri, kamu çağrı merkezleri çalışanları, sosyal tesis çalışanları, 4 Aralık mağdurları, yüzde 70 ihale şartından dolayı kapsam dışı kalan taşeronlar ve yerel yönetimler bünyesinde kurulan belediye şirketleri işçileri hala kadro alamadı. Bunların kadroya geçirilmesi için bakanlıkça bir çalışmanız var mı? 2018 yılında bu insanlara söz verilmişti dönemin bakanı tarafından. Bir sonraki bakan da aynı sözü verdi. Ancak bu insanlar 5 yıldır sözü verildiği halde hala kadro alamadılar.” şeklinde konuştu.

“EYT ÇIKTI AMA 99 SONRASI MAĞDUR EDİLDİ”

EYT’yi kaçıran vatandaşların yıllarca emeklilik için beklemek zorunda kalacaklarını belirten CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, “Uzun yıllar boyunca birçok platformda, mecliste EYT dediğimiz grup haklarını aradılar. Bizler destek verdik. Çok büyük kamuoyu oluştu. Çünkü Büyük mağduriyet yaşadılar. 8 Eylül 1999 yılında çıkan bir yasanın geriye işlemesi yüzünden bu insanlar 8 Eylül 1999 öncesi emeklilikle ilgili tüm şartları taşıdıkları halde yaşa takıldıkları için emekli olamamışlardı. Şimdi onlar için emeklilik yolu açıldı. Fakat burada başka bir sıkıntı ortaya çıktı. 8 Eylül 1999’den sonra sigorta girişi olanlar yani bir gün ile beş gün ile bir ay ile bir yıl ile EYT’yi kaçıran vatandaşlar yıllarca emeklilik için beklemek zorunda kaldılar.” diye konuştu.

“KISA BİR SÜRE İLE EMEKLİLİĞİ KAÇIRDIKLARI İÇİN 17 YIL BEKLEYECEKLER”

Bir gün ile beş gün ile bir ay ile bir yıl ile EYT’yi kaçıran vatandaşların “Emeklilikte Adalet” adında dernek kurduklarını kaydeden Köksal, “Zaman zaman Meclisi de bizleri de ziyaret ediyorlar. Onların da bir arayışı var çünkü gerçekten kadınlar için 58 erkekler için 60 yaş beklemek durumundalar. Çok az bir süre ile 8 Eylül 1999’dan sonra sigorta yaptıkları için emekliliğe 17 yıl beklemek zorunda kalacak olan insanlar var. Bunlarla ilgili bir düzenleme yapılacak mı? Yoksa tam tersi emeklilik yaşı mı yükseltilecek? Kamuoyu bu konuda bir açıklama bekliyor. Ayrıca yine 9 bin günlük prim şartı ile ilgili 7 bin 200 güne düşürüleceği Bağ-Kurluların priminin seçim öncesi AKP iktidarı tarafından verilen bir söz vardı. Bu konuyla ilgili bir çalışmanız var mı?” dedi.

“İŞKUR AKP İSTİHDAM OFİSİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

Bakan Işık’ın da konuşmasında bahsettiği Toplum Yararına Programlar’ın kimler tarafından faydalandırıldığı ve programı işleten İŞKUR’un AKP istihdam bürosuna dönüştürüldüğü iddialarını bir kez daha hatırlatan Köksal şunları kaydetti:

“TYP vatandaşa geçici gelir desteği sağlamak amacıyla uygulanan programlar olarak tanımlanıyor. 2022 yılında toplam 1.531 program başlatılmış, bu programlardan 89.291’i kadın (%77,3), 26.189’u (%22,7) erkek olmak üzere toplam 115.480 katılımcının faydalandığı 2022 yılı Faaliyet Raporunda belirtilmiş. Özellikle kamudaki istihdam alanında AKP’li belediyeler programdan daha fazla yararlanırken, CHP’li belediyelerin TYP’den yararlanamadığı iddiaları yıllardır konuşulmaktadır. Bakanlık tarafından TYP’nin iller bazında hangi kurumlar tarafından istihdamda kullanıldığı bilgisi de hala paylaşılmamaktadır. Bu durum da TYP’nin sadece AKP iktidarının İŞKUR’u kendi istihdam bürosuna dönüştürdüğü söylemlerini de güçlendirmektedir. Bu bağlamda Meclise yıllardır sunduğumuz soru önergesi vardı. Hala cevap alamadık. Burada bir kez daha sorularımı tekrarlıyorum.”

TYP HAKKINDA SUNDUĞU ÖNERGEYİ BAKAN IŞIKHAN’A OKUDU

Köksal, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda TYP hakkında TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergeyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a okudu. Köksal, “İŞKUR tarafından 2022 yılı içerisinde düzenlenen bu programların doğrudan veya yüklenici eliyle gerçekleştirilenlerin genel ve 81 il düzeyindeki dağılımları nedir? Bu programlara il düzeyinde kaç kişi faydalanmıştır? İŞKUR tarafından son 6 yılda düzenlenen TYP programlarının yıllara ayrılarak, ayrı ayrı olmak üzere doğrudan veya yüklenici eliyle gerçekleştirilenlerin genel ve 81 il düzeyindeki dağılımları nedir? İŞKUR tarafından son 6 yılda düzenlenen TYP programlarının yılları ayrılarak 81 ilde hangi merkezi ve yerel yönetim kurumları aracılığıyla hayata geçirilmiştir? Bu programlar için son 6 yılda, yıllara ayrılarak 81 ildeki yapılan harcama miktarı nedir? Son 6 yılda Türkiye genelinde uygulanan TYP programında yıllara ayrılarak, 81 ildeki program sayısı ve katılımcı sayıları nedir? Bu sorulara cevap arıyoruz.” dedi.

SENDİKALAŞMAYA ÖNEM VERİYORUM DİYEN BAKANA YÜZDE 2 ŞARTINI HATIRLATTI

Bütçe konuşmasında sendikalaşmaya önem verdiğini hatırlatan Bakan Işıkhan’a adeta örgütlenmelerin önünü kesen, geçtiğimiz yıl toplu sözleşme için sendikalara getirilen yüzde 2 baraj şartını soran Köksal, “Sendikalara önem verdiğinizi söylediniz. Sendikalar toplumların, demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Fakat burada sendikalara önem veriyorum diyorsunuz Bakan olarak. Geçtiğimiz yıl bir yasa çıkartıldı. Sendikalara toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma için yüzde 2 baraj şartı getirildi. Şimdi bu yüzde 2 baraj şartını yerine getiremeyen sendikaların üye kaybetmesi, işlevsiz hale getirilmesi ve kapanması amaçlandı. Bu da aslında Anayasadaki sendika kurma hakkını ihlal anlamına geliyor. Biz bu kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne müracaat ettik. Hala daha da sonuçlanmasını bekliyoruz.  Açıkçası Anayasaya aykırı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle de başvuru da bulunduk. Fakat bu konudaki düşünceniz nedir? Yani sendikalara önem veriyorum dediğiniz için özellikle merak ettim.” ifadelerini kullandı.

“GAZETECİLER TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALAYAMADI İŞTEN ÇIKARTILDI”

Sputnik Türkiye ofisinden sendikalı oldukları gerekçesi ile işten çıkartılan gazetecilerin durumunu da bütçe görüşmelerine taşıyan Köksal, “TGS, yetki aldığı ancak henüz toplu iş sözleşmesi imzalayamadığı işyerlerinden birisi Sputnik Türkiye ofisi. Burada çalışan gazeteciler 2022 yılında TGS’ye üye oldu. Burada çoğunluk sağlandı. Bakanlığınızdan yetki için sendika başvurdu. 16 Ocak 2023 tarihinde sendikaya yetkili olduğu da bildirilmiş. Ondan sonra aralarında müzakere süreci başlıyor, sendika ile Sputnik işvereni arasında. Fakat görüşmelerde uzlaşma sağlanamıyor, ücret konusunda. Sonrasında üyelerin istifaya zorlandığı iddiaları kamuoyuna yansıyor. 24 TGS üyesi işten atılıyor. 16 Ağustos günü grev yapılıyor. Sputnik’de grev 78’inci gününde devam ediyor. Burada konuyla ilgili olarak atılan 24 sendika üyesinin işe iadesi, toplu iş sözleşmesi ile garanti altına alınması gibi konularda çalışmanız var mı? Ne yapmayı düşünüyorsunuz.” sorularını Bakan Işıkhan’a yöneltti.

“SIĞINMACILAR GÖNDERİLMİYOR SGK’YA ALINIYOR”

Türkiye’ye göç eden mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesine yönelik sözler verildiğini hatırlatan Köksal, “Kaçak istihdam ile ilgili özellikle son yıllarda ülkemize göç eden mültecilerin, sığınmacıların kayıt dışı çalıştırıldığına ilişkin veriler ortada. Seçim öncesi bu mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesine yönelik sözler verildi. Fakat bugün gelinen noktada 12. Kalkınma Planı’nda mültecilerin artık sisteme entegre edilmek istendiği yani onların da Sosyal Güvenlik Kurumu’nun içerisine dahil edilmek istendiği yönünde bir bilgi edindik. Mülteciler önümüzdeki süreçte Sosyal Güvenlik Sistemi’ne entegre edilerek, sistem içerisine alınacaklar mı? Bunun dışında kaçak kayıt dışı istihdamı azaltmak teşvik ve destek sistemlerinin verimli hale gelmesi için ne gibi adımlar izleyeceksiniz? Mültecilerin ülkesine geri dönmesi yerine Türkiye’de kalıcı olarak kalmaları ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun içerisinde tam bir entegrasyonu mu sağlanacak?” dedi.

Bakmadan Geçme