- Haberler
- Sağlık
- Et, Süt, Peynir, Sebze, Meyve Dahil Tüm Gıdalarla İlgili Tarihte İz Bırakan Akıl Almaz Olaylar
Et, Süt, Peynir, Sebze, Meyve Dahil Tüm Gıdalarla İlgili Tarihte İz Bırakan Akıl Almaz Olaylar
Geçmişin beslenme alışkanlıkları ve trendleri ile ilgili birbirinden ilginç olaylara, hikayelere sahne olduğunu biliyor muydunuz?
İnsanlar çeşitli gıdalarla beslenir. Hepçil özellikteki beslenme güdüleri ile birlikte etten süte, sebzeden meyveye kadar birçok şeyi tüketirler. Domatesin kan yaptığı gibi kimi iddialar da bu serüvende yer almıştır. Ancak dahası da var! Geçmişin beslenme alışkanlıkları ve trendleri ile ilgili birbirinden ilginç olaylara, hikayelere sahne olduğunu biliyor muydunuz? İşte bunlar arasında öne çıkan birkaçına göz atacağız.
ABD’NİN E.COLİ BAKTERİSİ İLE İMTİHANI
ABD’de bir dönem sığır kıymasında e.coli bakterisi bulunuyor ve bir haftalık ‘köfte yasağı’ getiriliyor. İşte bu yasağın duyurulmasının hemen ardından halk, marketlere adeta hücum ederek kıymaları saatler içerisinde bitiriyor. Ne var ne yoksa silip süpürüyor deyim yerindeyse. Amerikan vurdumduymazlığı’ şeklinde ifade edilen bu hareketin sonuçları ise ağır oluyor ve ülkede e.coli kaynaklı hastalıklarda rekor artış yaşanıyor.
Benzer bir durumu deli dana hastalığının patlak verdiği aylarda da gördük. Yine ABD, bu kez deli dana hastalığı gündemdeyken de en çok sağlık sorunu yaşanan ülkelerin başında gelmişti. İlginç bir detay olarak koronavirüs salgını sırasında da en çok etkilenen ülkelerden biri ABD oldu. Hastalığa karşı gerekli şekilde korunmayan ve kayıtsız kalan halk, daha önce deli dana ve e.coli gibi sağlık sorunlarındaki benzer eğilimi sergiliyordu zira.
YILLARCA KIRPINTI ET YEDİLER
ABD sınırlarındayız yine ve bu kez takvimler 2002’yi gösteriyor. Elton Roth isimli biri, ‘kırpıntı etten üretilen köfteler’ üretiyor ve bunu satıyor. İnanması güç ama evcil hayvan yemi olarak mezbahalardan temin edilen kırpıntı et sığır kıymasına dönüştürülüyor ve bu yeni icat, izinlerin tamamını alıp tüm prosedürleri eksiksiz tamamlayarak ülke genelinde satışa çıkıyor. Büyük fast-food restoranlarında bile tercih edildiği kaydedilen bu olağanüstü kalitesiz besin, nihayet yasaklandığı güne kadar yıllarca tüketiliyor.
DÜNYANIN PORTAKAL SUYU ‘İÇMEYE’ DOYAMADIĞI YILLAR
Dünyada öne çıkan bir trend de 1930’lu yıllarda yaşandı. Halk, C vitamini ihtiva ettiği için günde en az yarım litre portakal suyu içmeye davet edilecekti bu yıllarda. Hatta portakal suyunun limon suyu ile karıştırılması öneriliyordu. Üstelik aynı yıllarda günde 1 litre kadar da süt içilmesi tavsiye edilmişti. Devasa reklam panoları ile kamuoyunun ilgisini çeken portakal suyu ve süte bir de günde 1,5 litre kadar alkollü içecek harici şeylerin içilmesi tavsiyesi geldi. ‘idrar torbalarının bir hayli zorlandığı yıllar’ şeklinde esprilere neden olan yıllardır 1930’lar…
DOĞAL BESLENMENİN DOĞUŞU
1920’li yıllarda Robert McCarison isimli Britanyalı kişi, Hindistan’a geliyor ve halkın çok sağlıklı olduğunu görüyor. Buradakiler çok uzun bir ömür yaşıyor ve bu durumu araştırınca McCarison’ın karşısına şu çıkıyor: Sebze, meyve, süt, tereyağı, tahıl tüketiyor ve çok az et yiyorlar. Ayrıca asla konserve tüketmiyorlar. Buradan yola çıkan McCarison, günümüzde de severek kullandığımız sağlıklı gıdalar, organik tarım gibi kavramları buluyor.