Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Şenkaya

ESKİYE RAĞBET OLSAYDI, BİT PAZARINA NUR YAĞARDI

Mehmet Şenkaya 6 Mayıs 2016 Cuma 14:47:04
 

Bir zamanlar; Rahmetli Anam evde eski entari, eski gömlek, giysi cinsinden kullanılmış eski ne varsa ortaya kor. Makasla şerit halinde keser. El tezgâhında çaput kilim dokur ya da bez parçalarını rengi birbirine uyum sağlar şekilde seçip, göze hoş gelecek biçimde bir araya getirerek diker; yamalı bohça, namaz seccadesi, örtü, paspas yapardı. Bu onun için eskiden çıkan bir yenilik hem de “el emeği göz nuru” ile kazanılmış bir değerdi.
“Şu oğlanın giydiği gömleği, şu kızın entarisi, şu yağ dökülüp giyilmeyen kumaşın parçası“ der. Bunları gördükçe geçmişi hatırlar, emek saygı görür evde nostalji yaşanır, ürünler yıpranasıya kadar kullanılırdı. “Mal kıymeti bilmeyen, insan kıymeti de bilmez.” derdi.
Zamanımız teknolojisi o kadar baş döndürücü bir süratle gelişiyor ki bazen bu hıza ulaşmak mümkün olmuyor. Daha öncesini bilmem ama şu okuduğunuz satırları eskiden el yazısı ile yazarken, iş daktiloya döndü. Düşüncelerimi bununla kâğıda aktarır, matbaaya öyle giderdim. Matbaa teknisyeni (mürettip) yazıları harf harf dizer kalıp hazırlar, basıma girerdi. Kullandığım daktilo müzelik oldu.   
Eskiden kitap yazmak kadar basımını yaptırmak da meseleydi. Resim ve haritalar klişe adı verilen kurşunlu sac levhalara kazınır, her renk ve şekil için ayrı klişe işlem görerek baskıya girerdi. Mizanpaj denilen sayfa düzeninde güçlük çekilir. İşin içine emek ve zaman ağırlığı girdiği için maliyet artar, matbu külfet; ekonomik gücü de etkilerdi. Sırf; mürettip hatası yüzünden, mizanpaj ya da yanlışları tashih etmek (düzeltmek) için basımın yapıldığı Eskişehir, Konya, Ankara gibi illere gittiğim çok olmuştur.
Hamdolsun şimdi böyle zorluklar, hep geçmişte kaldı. Bilgisayar teknolojisi yazım ve basım işini kolaylaştırdı. Yazılar sanal âlemde yazılıp, hatasız; kâğıda mürekkebe lüzum kalmadan basıma girdi. Yazı, resim ve çizimler, istenilen renk ve ebatta olduğu gibi lüks ofset çıkıyor.
İnsanların alım gücünün artması, ihtiyaçların sonsuz oluşunu bilim ve teknolojinin karşılamağa çalışması. Üretimin makineleşme ile çoğalması, yeni pratik eşyaların çıkmasıyla eskiye rağbet kalmadı.
Her dalda değişme, ilerleme ve gelişme var. Müstakil evler apartman oldu; apartmanlar modern sitelere, işyeri ve alışveriş merkezleri rezidanslara dönüştü. Toplumun yaşadığı yerler arasına büyük dinlendirici mekânlar, teneffüs edilecek yeşil alanlara ihtiyaç var.
Ulaşım hizmetinde hızlı, konforlu araçlar çalışıyor. Trafiğe giren vasıtalara göre parklar, geniş caddeler, bulvarlar, araçların akışını kolaylaştırıcı tedbirler gerekiyor.
İnsanımız her şeyin en iyisine layık. Park yapılacak yere bina yapılsın istemiyor. Karayolları arazisi Belediye’nin oldu. İçi kül, kömür, hurda dolu. Her ne hikmetse; bir türlü beklenen park haline getirilemedi. Allah razı olsun, Sanat Okulu’nun yıkılıp yerinin Park olmasına; Bakanımız Veysel Eroğlu vesile oldu.    
Başka şehirde; elin oğlu deniz olmayan Kent Park içine plaj kursun. Bir başka park içinde tren çalıştırsın; bizim beldemizde garip gurabanın gezip göreceği, dinleneceği devasal bir parkımız olmasın!
Şehir içinde yıkılan eski binalar yerine yeni parklar, yeni kurulan siteler arasına geniş yeşil alanlar yakışır.  
Cumanız mübarek olsun, kalın sağlıcakla.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti