Eskişehir’in neyi meşhur? Hangi yemekleri meşhur?

Anadolu’da köklü bir geçmişe sahip olan Eskişehir ili, yerli ve yabancı birçok turist tarafından da geziliyor. Eskişehir’e gidecek olanlar internet ortamında özellikle Eskişehir’in neyi meşhur, hangi yemekleri meşhur gibi soruları aratıyorlar.

Yunus Emre, Nasreddin Hoca gibi tarihi kişileri yetiştiren Eskişehir, Lületaşı ve çeşitli hastalıklara iyi gelen sıcak su kaynakları ile de ünlü. Eskişehir kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, mutfağı ve alışveriş olanakları ile önemli bir turizm çekim merkezi olmayı hedeflemekte.
Eskişehir’in neyi meşhur olup olmadığı Eskişehir ne ile tanınır sorusuyla paraleldir. Bu soruya lületaşı cevabı verilebilir. Çünkü lületaşı sadece Eskişehir’de çıkarılmakta.
YEMEK KÜLTÜRÜ
Eski çağlardan beri Anadolu’nun buğday ambarı olarak bilinen Eskişehir, unla yapılan yemekleriyle ünlü. Haşhaşın kullanımı çok yaygın. Haşhaşlı, cevizli ekmek ve haşhaşlı bükme meşhur. Balkan ve Kafkas göçmenlerinin mutfağı şehir mutfağını büyük ölçüde etkilemiştir. Pırasalı Arnavut böreği, dızmana, kalakay, kıvırma böreği, ağzı açık, kelem sarma, ciğer sarması, kökrek dolma, düğü köfte çorbası, göceli tarhana çorbası, gözleme gibi birçok çeşide zengin Çerkez mutfağı da eşlik etmektedir.

Haber
ABISTA
(Çerkez Mutfağı)
Malzemeler:
-1 kg mısır unu
-1,5 kg su
-0,5 kg süt
-1 çorba kaşığı tuz
-0,5 kg Çerkes peyniri
-150 gr tereyağı
Tarifi:
Süt ve su büyükçe bir tencereye konularak tuz ilave edilip 90 derece kaynatılır, kaynar suyun içerisinde mısır unu ilave edilerek tahta kaşıkla kaynatılmak suretiyle pişirilir. Karışım sertçe bir hamur haline gelinceye kadar pişirildikten sonra sofraya alınır ve yuvarlak bir şekilde sofra üzerine yerleştirilir, ortası kaşıkla oyulduktan sonra içerisine tereyağı konulur, etrafına çerkes peyniri dizilir ve ayrı bir tabak içerisinde önceden hazırlanan çerkes tavuğu ile birlikte sıcak olarak servise sunulur.

Haber

ACI GICI
Acı- gıcı denilen (ısırganotu) otun uzun yapraklarından yapılır. Dolma içi gibi bulgur, kavurma, tuz, baharat atılıp hazırlanan iç, yaprak sarar gibi sarılıp tencereye yerleştirilerek pişirilir.

Haber

AĞZI AÇIK
Hamur iyice açıldıktan sonra kareler şeklinde 10×10 cm boyutunda kesilir. İçine haşlanmış mercimek, tuz, karabiber karışımı konur. Karenin iki kenarı, dikdörtgen olacak biçimde kapatılır. Alt ve üst kenarları açık kalır. Bunlar, yağlanmış tepsiye dizilir. Fırında pişirilir.

Haber

ARABAŞI
Una su ve tuz katılarak bulamaç halinde pişirilir. Tepsiye dökülüp, dondurulur. Küçük küçük kesilir, tepsinin ortası açılır. Bir tas içinde tavuk suyuna limon ve acı biber konur. Yerken hamur, tavuk suyu ile beraber çiğnenmeden yutulur.

Haber

BALABAN
Küçük küçük doğranmış pideler sıcak et suyu ile ıslatılır, üzerlerine yoğurt ve salça sosu dökülür. Daha sonra ızgarada pişirilen balaban köfteler ve bonfile şişler ilave edilir. Maydanoz, domates ve ızgarada közlenmiş biberler konulur. Üzerine kızgın tereyağı dökülür. Porsiyonları dolu dolu olan Balaban Tatarca’da “çok büyük” anlamına gelmektedir.

Haber

BAMYA ÇORBASI
Özellikle Sivrihisar’da yapılır. Özel günlerde ve düğün yemeklerinin sonunda içilir. Ağır bir yemeğin sindirimini kolaylaştırdığına inanılır.
Malzemesi:
-100 gr (ipe dizili) kuru bamya
-250 gr kuşbaşı koyun eti
-4 bardak et suyu
-1 adet iri soğan ince doğranmış
-Salça, tuz, kırmızıbiber
-Tereyağı veya sıvıyağ
-1 adet limon
Yapılışı:
Kaynar suya kuru bamya atılır. Yarım limon sıkılır. Bamya haşlanır. Bamya yumuşayınca sudan çıkarılır. İpliklerinden çıkarılıp, bir kaba konulur. Ayrıca bir kapta kuşbaşı et suda haşlanır. Bu da bir yanda durur. İnce ince doğranmış soğan kısık ateşte sıvı yağda sote edilir. Üzerine salça, tuz, biber ilave edilir. Et suyu bir tencereye konur. İçine bamya atılır. Üzerine tekrar yarım limon sıkılır. On dakika kadar kaynatılır. Üzerine haşlanmış et ilave eldir. Evvelce hazırlanmış soğan, salça, biber, tuz, eklenir beş dakika kadar daha kaynatılır.

Haber

BIT-BITI ÇORBASI
Çok ince bulgur yoğurt ve tuz atılarak harlı ateşte karıştırılarak pişirilir, üzerine kızarmış yağ dökülür.

Haber

BOZA
Özellikle soğuk kış günlerinin en güzel içecek tercihidir. Hafif ekşili, tatlı ve yoğun kıvamlı boza, Eskişehir’de çay kaşıkları ile servis edilir. Kökeni Orta Asya’ya dayanan ve buğdayın fermantasyonu ile yapılan bu içecek Eskişehir’de mısırdan yapılıyor.
Sarı mısırın suyla kaynatılarak mayalandırılması daha sonra soğutularak süzülüp şekerle karıştırılarak birkaç gün bekletilmesiyle oluşan içecektir.

Bozanın tarihçesi:
Boza, Mısır ve Kuzey Afrika sahilleriyle Akdenizli tüccar gemiciler aracılığıyla batıya, Hazar Denizi güneyinden doğuya, Asya içlerine ve Çin’e; İran ve Afganistan’a, Kafkaslar’dan kuzeye, Volga havzasına doğru geniş bir coğrafyaya yayılır. İbn Battuta isimli Arap gezgini, 14. yüzyıl başlarında yazdığı seyahatnamesinde Türklerin bulunduğu Deşt-i Kıpçak bölgesini anlatırken Türklerin içtiği bir şıra olan bozayı anlatmaktadır.

Bozanın faydaları:
* Bozanın mayalanması sırasında oluşan laktik asit, hazmı kolaylaştırmada çok yardımcıdır.
* İçerdiği aktif mayalar sayesinde probiyotik etkisi bulunur.
* Zengin karbonhidrat, protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, -gebeler, sporcular ve kilo almak isteyen kişilerin kullanımı için uygundur.
* Karbonhidrat ve proteinin yanı sıra birçok besin öğesini içerdiğinden besleyici özelliği nedeniyle sıvı ekmek olarak anılır.
* İçerdiği laktik asit nedeniyle bağırsak florasını düzenleyici role sahiptir.
* Mide bezlerinin faaliyetlerini olumlu yönde etkiler.
* B kompleksi vitaminleri içerdiğinden beslenmede önemli role sahiptir.
* Zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici etkisi vardır.
* Öksürük tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir.
* İçerdiği mayalar sayesinde emziren annelerde süt yapımını artırır.

Haber

ÇİBÖREK
Çibörek, Eskişehir’le özdeşleşmiş bir börektir.
Türkiye’de pek çok yerde yapılır ama Eskişehir’deki çiböreğin tadını başka yerde bulmanız kolay değildir.
Eskişehir’e ilk yerleşen Kırım Tatar kültürünün eseri olan çibörek; kıyma, soğan ve baharat karışımının açılmış yufkaya konulup yağda kızartılmasıyla yapılan geleneksel bir börektir. Genellikle yarım ay şeklinde olur. Mantarlı, peynirli, patatesli vs. çeşitleri de mevcuttur. Ama geleneksel olarak kıyma ile yapılır. Soğuk ve köpüklü ayranla birlikte eşsiz bir tattır.

Hamur Malzemesi
4-5 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz ve su

İçinin Harcı İçin
Kıyma 250 gr.
Soğan 1 adet orta boy
1 çay kaşığı tuz
1/2 Karabiber
1/2 Çay bardağı su

Yapılışı
Bir kabın içinde un, su tuz karışıtırılır ve kulak memesi kıvamına gelene dek yoğrulur. Soğanlar çok ince rendelenir, üzerine kıyma, tuz, karabiber ve su ilave edilerek iyice karıştırılır ve harç hazırlanır. Hazırlanan hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alınarak yaklaşık 15-20 cm. çapında hamur açılır. Hazırlanan harç daire biçiminde açılmış hamurun yarısına ince bir tabaka olarak konur.

Hamurun diğer kısmı harcın üzerine kapatılır ve yarım ay biçimine gelmiş hamur kapama tırtılı ile kesilir. Kesilen Çibörekler çok kızgın yağa atılarak, iki tarafı da hafif pembeleşecek gibi kızartılır.

Haber

SİMİT
“Eskişehir unundan, Kalabak Suyu’ndan, yeni çıktı fırından” diye bahsedilen Eskişehir simidi kendine has gevrekliği, bol susamı ile oldukça meşhurdur.

Haber

HALKALI ŞEKER

Eskiden söz kesildiğini ilan etmek üzere kahvelerde dağıtılırdı. Halkalı şeker, şekerin sıcak hamur hâlindeyken duvardaki kancaya elle atılıp yoğrularak beyazlatılması ve ardından renkli şeritlerle süslenip fitil hâlinde çekilmesiyle yapılırdı.

Haber

MET VE NUGA HELVASI
Adını çubuk (met) ve aşık kemiğiyle oynanan bir oyundan alan met helvası, Eskişehir’e özel lezzettir. Un, yağ, şeker, limon ve su kullanılarak yapılan, 2-3 cm çapında ve 6 cm uzunluğunda yuvarlak olarak hazırlanan, yatay kesilerek yapılan helvanın kakaolusu ve vanilyalısı vardır. Bu meşhur helva pişmaniye tadını andırır. Met helvası, met oyunu sonucunda yenilen tarafın uzun kış gecelerinde helva çekmesiyle oluşan bir geleneğin ürünüdür. Nuga helvası, cevizli yaz helvası, tahin helvası, tahin ve çövenden bir kürek yardımı ile yapılan kürek helvası Eskişehir’in diğer geleneksel tatlarındandır.

Haber

MİHALIÇÇIK KİRAZI
Türkiye’de kiraz üretiminde en son ürün alınan bölge Mihalıççık ilçesidir. Birçok ülkeye ihraç edilen Mihalıççık kirazı, başta İngiltere Kraliyet ailesi olmak üzere yurt dışındaki birçok sofrayı süslemektedir.

Haber

KALABAK SUYU
Cumhuriyet’in ilanından sonra, Eskişehir’den sık sık geçen Mustafa Kemal Atatürk, yine bir seyahatinde, aşağı mahallede bulunan tren garında mola verir. İşte bu mola, Eskişehir’in içme suyu ihtiyacında yeni bir dönemin başlamasına sebep olur. Bir bardak su isteyen Atatürk’e testide soğutulmuş termal suyu sunulur. Değişik bir tadı olan su, Atatürk’ün hoşuna gitmez, Eskişehir’in içme suyu ile ilgili bilgi ister. En kısa sürede içme suyu ihtiyacının karşılanması için orada bulunan dönemin Belediye Başkanı Kamil Kaplanlı’dan sorunun halledilmesini ister. Bunun üzerine Kamil Kaplanlı kaynak arayışına girer. Türkmen Dağı’nın kuzey yamacında Kalabak köyü yakınlarındaki kaynaklardan memba suyu bulunur. Şehre giren tahıl ürünleri, kesim hayvanları üzerinden alınan rüsum ile şehrin zenginlerinden toplanan bağışlarla isale hattı ve deponun finansmanı sağlanır. Hattın geçtiği bölgede yaşayan köy halkı ile birlikte çalışılır, kazılar elle yapılır, tamamen insan gücüyle orman geçilir, 45 kilometreye yakın bir hat inşa edilir. Uzun bir çaba ve zorlu bir çalışma sonucu 1936 yılında Kalabak Suyu 10 cm çapında pik döküm borularla Eskişehir’e ulaştırılır. 1936’dan günümüze uzanan eşsiz mineral yapısı ile Eskişehirlilerin vazgeçilmez içme suyudur.

Bakmadan Geçme