Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin kamulaştırma kararına tepki büyüyor
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırma ile yıkımı planlanan bölgede yaşayan onlarca kişi bir araya gelerek, mağduriyetlerini dile getirdi. Tarihi Odunpazarı bölgesinde bulunan ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırma adı altında yıkımı planlanan evler için tepkiler büyüyor. Yıkımı planlanan bölgede yaşayan onlarca vatandaş bugün bir araya geldi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin kararına tepki gösteren vatandaşlar, yaşadıkları mağduriyeti [&hellip]
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırma ile yıkımı planlanan bölgede yaşayan onlarca kişi bir araya gelerek, mağduriyetlerini dile getirdi.
Tarihi Odunpazarı bölgesinde bulunan ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırma adı altında yıkımı planlanan evler için tepkiler büyüyor. Yıkımı planlanan bölgede yaşayan onlarca vatandaş bugün bir araya geldi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin kararına tepki gösteren vatandaşlar, yaşadıkları mağduriyeti dile getirdi. Kamulaştırma çerçevesinde hem asırlık binaların hem de yakın geçmişte yapılan binaların yıkılmak istenmesine tepki gösteren vatandaşlar, yetkililerden yardım istedi. Yüz binlerce turistin ağırlandığı tarihi Odunpazarı evleri için yapılan restorasyonun kendi evleri için de yapılabileceğini belirten bölge sakinleri, ‘Kamulaştırma istemiyoruz’ sloganları attı.
“İnsanların evleri ellerinden teker teker alınıyor”
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan kamulaştırmanın mülk sahiplerine farklı zamanlarda haber verildiğini ve böylelikle insanların evlerinin teker teker ellerinden alındığını savunan Murat Filoğlu, “Şu anda önceki meclis toplantısında yapılan açıklamalara bir itiraz davası açmaya hazırlanıyoruz Çünkü önceki meclis toplantısını da takip eden arkadaşlar olmuştur. Orada restore edilmiş yeni durumdaki bir evin, çok çok eski bir fotoğrafı gösterildi. ‘Bu zaten yıkılmak üzereydi, gelip geçenler için tehlike arz ediyordu, tinerci yatağıydı, biracı yatağıydı’ türünde açıklamalarla kamuoyu aslında yanlış bilinçlendirilmeye çalışıldı. Biz de o evin yeni hallerinin tüm fotoğraflarını sıraladık bir blog sitesi açtık, oradaki kare kodu okuttuğunuz zaman zaten siz de bütün fotoğraflarına erişebiliyorsunuz. Şu an aslında adli sürecin başındayız. Şimdi belediye bir adada kamulaştırma kararı çıkartmış fakat adanın bundan haberi yok. Mesela 27 numara çağırılıyor, ondan sonra kalkılıyor 37 numara çağırılıyor. Size kağıt geldiği zaman 15 gün içerisinde pazarlık yapmanız gerekiyor fakat bu 15 günden sonra 30 günde kamulaştırma davası açma hakkınız var. Şimdi parça parça olunca bu insanların bir araya gelmesi mümkün değil. Çünkü bu aradaki 15 günlük artı 30 günlük süreç hep kayıyor. Öyle olunca da insanların evleri ellerinden teker teker alınıyor. Bizim talebimiz aslında açık ve net şurada da yazdık. Biz kamuyuz kamulaştırma istemiyoruz. Çünkü burası çöküntü alanı değil. Dediğim gibi 3-5 kuşaktır burada yaşayan insanlar var” dedi.
“Bu binaların bu şekilde virane olmasının sebebi tek belediye ile Kültür Müdürlüğüdür”
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından binalarda tadilata izin verilmediği için evlerin viraneye döndüğünü öne süren Mevlüt Atar, “Şunu özellikle iletmek istiyorum, bu binaların bu şekilde virane olmasının sebebi tek belediye ile kültür müdürlüğüdür. Buralara çivi çakılmasına müsaade etmediler. Senelerden beri bu binalar bu hale gelmezdi, buraların içinde hep insanlar oturuyordu. Şehrin merkezi burası arkadaş. Buraya çivi çakmazsan ne olur, burası böyle viran olur” diye konuştu.
“Psikolojik baskıyla ne yazık ki evlerimize hiçbir tadilat yapamadık”
Evlere tadilata izin verilmemesinin mülk sahiplerinde psikolojik baskı oluşturduğunu söyleyen Fatih Tuncer, “Yaklaşık 20 yıldır Büyükşehir Belediyesi’nin kamulaştırma alanı olarak nitelendirdiği bir alanda yaşıyoruz. Biz bu psikolojik baskıyla ne yazık ki evlerimize hiçbir tadilat yapamadık. Yıllarca hiçbir çivi dahi çakamadık. Neticede bu evler gördüğünüz hale geldi. Ne Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ne de Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bize bu konularda hiç yardımcı olmadı. Şu ev şu anda yıkılmayı bekliyor. Yine de kimse ilgilenmiyor ve ileride yıkılmış olan eski evler var. Koruma kurulunun tescil ettiği binalar var. Bu binalar göz göre göre yıkıldı ve belediye şu anda oralara kendi beton binalarını inşa etti. Burada yapılması gereken şey aslında burayı Odunpazarı’nın kendi tarihi, kültürüne uygun bir şekilde dizayn edip, buradaki halka destek olup, uygun bir şekilde restore edilmesidir. Bu binaları ve kültürümüzü bu şekilde koruyabiliriz. Odunpazarı kültürünü bu şekilde yaşatabiliriz ama ne yazık ki Büyükşehir Belediyesi bize bu konuda hiçbir şekilde destek olmuyor” dedi.
“Buranın yeri güzel olduğu için zorbalıkla baskıyla almaya çalışıyorlar”
Mülk sahiplerinin adeta zorlandığını söyleyen Köksal Çınar ise şu ifadeleri kullandı:
“Madem buranın dışarısı bunlara uygun değil, bize bir imkan tanısınlar. Burada komşularla beraber hepimiz bunlara uydururuz, boyarız. Buranın yeri güzel olduğu için zorbalıkla baskıyla almaya çalışıyorlar. Hiç kimse bir şey yapamaz. Ben 45 senemi vermişim buraya. Ben acı konuşacağım çünkü için yanıyor ama konuşamıyorum. Lütfen Büyükşehir Belediyesi buna bir çözüm getirsin. Buradaki arkadaşları mağdur etmesin. Çünkü biz çok üzgünüz. Ben buraya hayatımı vermişim. Adamı önce toplu halde bir çağırırsın arkadaş biz bu adayı istimlak edeceğiz böyle bir durumumuz var dersin. Böyle bir şey yapmıyor, birer birer vatandaşı yakalıyor. Gelip burada sıkıştıra sıkıştıra yok arkadaş böyle bir şey yok böyle bir dünya yok.”