Ersoy’un hatırasına gereken önem verilmiyordu

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hilmi Uçan, Mehmet Akif Ersoy Düşünce Topluluğu tarafından düzenlenen 'Ümmetin Zaferi Çanakkale ve Mehmet Akif Ersoy' konulu konferansta İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'u anlattı.Abdullah Kaptan konferans salonunda gerçekleştirilen konferansta, Mehmet Akif Ersoy'un hatırasına önceki yıllarda gerekli önemin verilmediğini söyleyen Uçan, Türkiye'de 2016 yılı içerisinde Çanakkale ve Mehmet [&hellip]

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hilmi Uçan, Mehmet Akif Ersoy Düşünce Topluluğu tarafından düzenlenen “Ümmetin Zaferi Çanakkale ve Mehmet Akif Ersoy” konulu konferansta İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’u anlattı.
Abdullah Kaptan konferans salonunda gerçekleştirilen konferansta, Mehmet Akif Ersoy’un hatırasına önceki yıllarda gerekli önemin verilmediğini söyleyen Uçan, Türkiye’de 2016 yılı içerisinde Çanakkale ve Mehmet Akif Ersoy’a verilen önemin gözle görülür bir şekilde arttığını ve her hafta bir etkinlik gerçekleştirildiğini dile getirdi.
“ERSOY MİTOLOJİK
BİR VARLIK DEĞİL”
Mehmet Akif Ersoy’un mitolojik bir varlık olmadığını ve hatta eleştirilebilecek yönlerinin dahi olabileceğini belirten Uçan, “Mehmet Akif Ersoy ve onun gibileri, ayakları yere sağlam basan ve inançları uğrunda ne gerekiyorsa yapmaya çalışan büyüklerimizdir. Bunu dile getiriyoruz ama bir adım ötesine geçmemiz gerekiyor. Acaba bu büyüklerimiz neler yaptı, nasıl yaşadı, hangi değer yargılarına sahipti gibi sorular sormamız gerekiyor kendimize. Eğer bunları kavrayamazsak bize çok fazla bir yararı olmayabilir. Kuru bir övgü ya da yerginin hayatımızda yeri olmaması gerekiyor, övdüklerimizi neden övdüğümüzü, kızdıklarımıza neden kızdığımızı bilmemiz gerekiyor” dedi.
“TANZİMAT DÖNEMİ
 AYDINLARINDA AŞAĞILIK KOMPLEKSİ OLUŞTU”
Tanzimat döneminde Osmanlı aydınlarında bir aşağılık kompleksi oluştuğunu ve batıdaki her şeyin iyi olarak düşünüldüğünü söyleyen Uçan, “O dönemdeki aydınların kıblesi Paris’tir, Paris’te ne varsa kendi değerlerine uygun olmasa bile alınmak istenmiş. Mehmet Akif ise değerlerine ve kutsallarına önem vermiştir. Onu öldürseniz dahi vazgeçmeyeceğini söylediği değerleri olmuştur. Gönüllü sürgün olarak Mısır’a gidip, ölmek için anayurdu olan Anadolu’ya gelmiştir. Mehmet Akif her zaman gurbettedir aslında. Onun gurbeti hem mekânsal olarak hem de düşünsel anlamda bir gurbettir. 15 yıl gönüllü olarak gittiği Mısır’da kalmış, ölmek için geldiği Anadolu’da bir süre sonra hayatını kaybettiğinde ise cenazesinde sadece gençler saf tutmuştur, devlet dahi katılmamıştır” diye konuştu. Mehmet Akif Ersoy’un istediği neslin peygamberin yolundan giden bir nesil olduğunu söyleyen Uçan, Mehmet Akif’in bu konuda bir Müslümanlık eleştirisi yaptığını da vurguladı. Uçan, “Mehmet Akif, İslam’ın değil Müslümanlığın eleştirisini yapar. Bu iki kavram birbirine karıştırılmamalı. Herkes Müslümanların yaptığı yanlışlara bakarak İslam’ı suçlamaya çalışır. İslam bir insana sahtekârlık yapın demez. İslam insana yalan söyleyin demez. Gidin başkasını aldatın demez. Yalan söyleyen bir Müslüman görülür. Onun yaptığı yanlış İslam’a mal edilir. Akif, bunu da şiirlerinde dile getirir. Müslümanları eleştiren çok sayıda şiiri vardır” diye konuştu.
Uçan, Mehmet Akif Ersoy’un eğilmeyen bir mizacı olduğunu, cazip ve aldatıcı dünyanın fani olduğunun bilincinde olduğunu da sözlerine ekledi. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme