Erdoğan'dan Vali Yiğitbaşı'na özel vurgu

Afyonkarahisar valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, İstanbul'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile düzenlenen Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nde yer aldı. Zirve'de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afyonkarahisar Valisi Yiğitbaşı'na dikkat çekerek şunları söyledi: 'Devletin tüm kurumlarında başörtülü kardeşlerimiz var mı, hakimlerimiz, savcılarımız, polisimiz, askerimiz, valimiz var mı? Yeter ki biz ön açalım. Ön açtığımız zaman bu ülke [&hellip]

Afyonkarahisar valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile düzenlenen Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde yer aldı. Zirve’de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afyonkarahisar Valisi Yiğitbaşı’na dikkat çekerek şunları söyledi: “Devletin tüm kurumlarında başörtülü kardeşlerimiz var mı, hakimlerimiz, savcılarımız, polisimiz, askerimiz, valimiz var mı? Yeter ki biz ön açalım. Ön açtığımız zaman bu ülke çok daha güçlü şekilde geleceğe yürüyecektir”

Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5. kez düzenlenen Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Gördük ki habis zihniyet pusuda beklemekte.” diyerek başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifinde partilerle uzlaşma sağlanamaması durumunda bu konuyu millete götürmenin yollarını arayacaklarını söyledi. Erdoğan şu açıklamalarda bulundu:
Biz ülkemizde tek bir kadının bile şiddet uğramasını, hayatını kaybetmesini asla kabul edemeyiz.
Kadınların dışlandığı dünya insanlığın yarısından feragat etmiş demektir. Bu da hem fıtrata hem inancımıza hem de hayatın işleyişine aykırıdır. Kadını aile başta olmak üzere varoluşun temelinden koparıp sapkın akınlarla yan yana getirenler en büyük kötülü yaparlar.
Eksiklikleri, aksaklıkları düzelterek bugüne kadar devrim niteliğinde pek çok değişikliği kadınların hanesine yazdırdıysak bugün de devam edeceğiz. İnancımızın, medeniyetimizin, kültürümüzün insan vasfımızın gereği olarak bu mücadeleyi sizlerle sürdürmekte kararlıyız.
“ASIL BÜYÜK DEĞİŞİMİ ZİHİNLERDE”
Elde ettiğimiz en olumlu başarılardan biri de kadınlarımız hak ve özgürlüklerini genişletmek konusunda elde ettiğimiz yeniliklerdir. Asıl büyük değişimi zihinlerde yaşadığımızı düşünüyorum.
ÇOK SAYIDA UYGULAMA HAYATA GEÇTİ
Anayasamızın 10. maddesine kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir, devlet bu eşitliğin yasama geçmesiyle hükümlüdür maddesiyle başladık. Kadına yönelik şiddetle en etkin şekilde mücadele edeceğimizin sözünü daha hükümete gelmeden milletimize vermiştik. 2005 yılında hukuki düzenlemeleri hayata geçirdik. Aile içi ve kadına karşı şiddete verilen cezaları artırarak, cinsiyet farkı nedeniyle düşük ücret uygulanamayacağı gibi çok önemli adımlar attık. Çalışan kadınların haklarını genişleterek etki sahasını yaygınlaştırdık. Gebelikten itibaren anneleri koruyan, maddi olarak destekleyen uygulamalar başlattık.
Son yargı paketiyle eşe karşı işlenmiş suçları cezaları boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişlettik. İçinde bulunduğumuz 2021-2025 eylem planı kadınlarımızı fiziksel şiddetin yanında onurlarına yönelik saldırılardan da korumayı amaçlamaktadır. Bugüne kadar 1 milyon kişiye hizmet verdik. Kadın Acil Destek Uygulaması (KADES) kadınların maruz kaldığı şiddete süratle müdahale edilmesini sağlayan etkin bir sistem haline geldi. Elektronik kelepçe de kadınlarımızı korumaya hizmet veriyor. Aile içi meselelerinin hakimlerce çözümünü temin ettik.
“KARA LEKE OLARAK TARİHE GEÇMİŞTİR”
Tarihimizde ilk defa kadın istihdamı toplam istihdamın 3’te 1’ine yaklaşmıştır. Siyasetteki kadın oranları da cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine çıkmıştır. Ülkemizde bir dönem çok ağır şekilde varlığını gösteren düşmanlığın en büyük mağdurlarının başında kadınlarımız geliyordu. Çalışmalarına izin verilmeyen kadınlarımıza bu zulümlerin, çağdaşlık adına yapılması da bir başka garabetti. Ne işi var okulda? Kadına reva görülen bu değil miydi, ülkemizde maalesef yıllarca bunu yaşadık. Liselerin kapılarından bile alınmayan, ziyaret için bile gittiği bazı kamu kuruluşlarına alınmayan kadınlarımızın verdiği mücadelenin şahidiyiz. Başındaki örtüsü nedeniyle haksızlığa uğrayan kadınlarımızın yaşadığı trajedi ülkemizin bir döneminin kara lekesi olarak tarihe geçmiştir.
“NİYE KAÇAK GÜREŞİYORSUNUZ?”
Bugün eğitimden istihdama kadınlarımız zulme maruz kalmıyor. Yıllar yılı başörtü düşmanı olan, üniversitelerimizde ikna odalarını kuranların kimler olduğunu bilmiyor muyuz? Bu ikna odalarını kuranlar şimdi de başörtü sorununu çözelim diyorlar. Ne kadar güzel. Ben yeni teklif yaptım. Rozet takmaya başladı ve milletvekili adayı da koyar. HADEP’te var, İP’te de var, bunlarda da olsun. Aynı zihniyet değil mi?
Arkadaşlarımız ziyarete gitti ‘Şimdi olmaz’ diyorlar. Niye kaçak dövüşüyorsunuz? Bunların işi istismar siyaseti. Çeyrek asır önce hayal bile edilemeyecek bu özgürlük iklimini kazandırırken partimizi kapatma tehdidi dahil neler yaşadığımızı millet çok iyi biliyor.
Esasen kadınlarımızın başlarının açık veya örtük olması bir haktır. Su, hava gibi kadınlarımızın başlarını örtmesi tabii bir durumdur. Bunun için ne Anayasa’da ne kanunlarda düzenleme yapmaya ihtiyaç yoktur. Devletin tüm kurumlarında başörtülü kardeşlerimiz var mı, hakimlerimiz, savcılarımız, polisimiz, askerimiz, valimiz var mı?
“UZLAŞMA SAĞLANAMAZSA MİLLETİMİZİN TAKDİRİNE SUNMANIN YOLLARINI ARAYACAĞIZ”
Yeter ki biz ön açalım. Ön açtığımız zaman bu ülke çok daha güçlü şekilde geleceğe yürüyecektir. Bir kez daha gördük ki ülkemizde kökünün kuruduğunu umduğumuz habis zihniyet pusuda beklemekte. Bu meseleyi anayasal güvenceye kavuşturmakla cevabımızı verdik. Bu konuda samimiyetimizi ortaya koyduk. Gerekirse referanduma gidelim. Millet en doğrusunu söyler. Bakalım millet ne diyor? Millete gitmeyi de bunlar kabul edemez. Millete gidileceği zaman sandıktan neler çıkabileceğini iyi biliyorlar. Kapsamlı bir uzlaşma sağlanabilirse kadınlarımız ve ülkemiz karlı çıkacaktır. Uzlaşma sağlanamazsa bu meseleyi milletimizin takdirine sunmanın yollarını arayacağız.>> Esra KÜÇÜKKURT’un Haberi

Bakmadan Geçme