Erbakan her zaman dik durdu!

“Medyanın Algı Yönetimi Karanlığında Güncel Meseleler ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan” başlıklı konferansı merhumun Basın Baş Danışmanı Gazeteci-Yazar Mustafa Yılmaz 25 Şubat Cumartesi akşamı verdi. Konferans programı Afyon Lisesi Salonu’nda gerçekleştirildi.
ALLAH’A VERDİĞİ SÖZDEN DÖNMEDİ
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından organize edilen anma programında ölümünün 6’ncı yıldönümü nedeniyle Milli Görüş Hareketi Lideri Necmettin Erbakan anıldı. Program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Sinevizyon sunumu sonrası açılış konuşmasını AGD Şube Başkanı Muharrem Coşkun yaptı. Milli Görüş Hareketi Lideri merhum eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın ömrünü insanlığın iki cihan saadetini sağlayacak, adil bir dünyayı inşa etmeye vakfettiğini söyleyen Coşkun; “Merhum Erbakan, ömrünü İslamsızlıktan dolayı harap olmuş gönülleri, harap olmuş beldeleri, İslam ile tamir ve imar etmek için geçirmiştir. Davası uğruna hak bildiği yolda yürümeye devam etmiş ve Allah’a verdiği sözü değiştirmemiştir. Bir dava adamı cennet mekân Erbakan Hocamızı anmak için toplandık” dedi.

ONU İDEALİSTLER ANLAR
Sosyal medyada yazılı ve görsel basında Erbakan’ın aleyhine çalışanlar kadar herkesin Erbakancı olduğuna şahit olduklarını aktaran Coşkun; “Biz bu insanların Erbakan Hocamızı anladıklarına inanmıyoruz. Bir kere Erbakan’ı anlamak için idealist olmak gerekir. Büyük idealleri olmayanlar, hayatı gündelik işlerden ibaret sayanlar ya da sadece kendini düşünüp, ikbal, makam, mevki peşinde olanlar onu anlayamazlar ya da anlamakta zorluk çekerler. Erbakan’ı anlamak insanlığı düşünmeyi gerektirir. Hocamızı anlamak ‘Kuvvet ve kudret sahibi Amerika değil Cenab-ı Allah’tır’ deyip kimseden korkmadan ‘Bana ne Amerika’dan’ diyebilmektir” diye konuştu.
MEDYA 5 KÜRESEL
DÜNYA ŞİRKETİNDE
“Medyanın Algı Yönetimi Karanlığında Güncel Meseleler ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan” başlıklı konferansı merhumun Basın Baş Danışmanı Gazeteci-Yazar Mustafa Yılmaz verdi. Dünya’yı kontrol eden birkaç ailenin ortak kontrol noktasının birincisini para kontrolü olduğunu söyleyen Yılmaz; “Paranın kontrolünde dünya da herkesçe bilinen on aileyi görüyoruz. Yine medya kontrolünde de aynı ailelerle karşılaşıyoruz. Televizyon kanallarında bir sürü diziler ve yarışma programları var. Sözün başında da sıcacık evlerinizde oturup Survivor seyretmek yerine konferans dinlemeye geldiğinizin belirtmiştim. O sözde yarışmalardan popüler olanı o. Aslında onların hepsi beş tane küresel medya şirketi ile ilgilidir. Tüm dünyadaki küresel medya pazarının yüzde 90’ı beş büyük medya şirketinin kontrolündedir.  Bunlar; Time Warner, Walt Disney, Bertelsmann, Vıacom, News Corporatıon’dur. Bütün dünya da ki film, eğlence, yarışma, dergi, televizyon, çocuk programları ve haber akışları aynı şirketler tarafından yönetiliyor. Çocuklarımız üzerinde görsel anlamda medya mı etkili eğitim mi? Bence bunu ciddi anlamda tartışmamız lazım” şeklinde konuştu.
ALGI PLANLAMALARLA YÖNETİLİYOR
Türkiye’de Acun Ilıcalı’nın fenomen olmuş başarılı bir medya patronu olduğunu söyleyen Mustafa Yılmaz, onunla kimsenin rekabet edemediğini ama her ülkede bir Acun Ilıcalı olduğunun altını çizdi. Dünyanın en fakir ülkeleri Nijer ve Sudan’a gidildiğinde oralarda da Acun Ilıcalı benzerlerinin bulunduğuna dikkat çeken Yılmaz; “Bütün insanlık küresel etkinin altında. Bu yüzden Survıvor, Yetenek Sizsiniz, O Ses Türkiye gibi programlar ve diziler aslında Amerika da formatlanıp, planlanıp uygulanmış şeyler. Böyle yaparak büyük kitleleri aynı şekilde düşünmeye, aynı şekilde yemeye hatta aynı şekilde giyinmeye teşvik ediyorlar. Bunu nasıl başarıyorlar? Çarpıcı örnekler var. Türkiye’de ilk küresel pizza firması ülke de ilk şubesini 1980’li yılların başında açıyor. Fakat tek bir pizza satamadan şubesini kapatmak zorunda kalıyor. Ama 1990’ların başında ilginç bir çizgi film devreye giriyor. Ninja Kaplumbağalar. Bunların tek özelliği sürekli pizza yemeleriydi. Otuz yılda Türkiye’de geldiğimiz nokta pizza Türkiye’de en çok satan gıda” ifadelerini kullandı.
HAYATI VE TERCİHLERİ
ETKİLİYORLAR
Medyayı kontrol edenlerin aynı zamanda parayı da kontrol ettiğini tekrarlayan Mustafa Yılmaz, bir pazar oluştuğunu söyledi. Yırtık kot pantolonu 5 yıl önce hiçbir çocuğa giydirilemeyeceğini dile getiren Yılmaz şöyle konuştu: “Çünkü yırtık pantolon fakirliğin, yoksulluğun hatta dilenciliğin sembolüydü. Ama bugün herkes sokakta yırtık kot giyiyor. Sağlamı 40 lira, yırtığı 50 liraya satılıyor. Bu nasıl oluyor?  O takip edilen programdaki kişi ya da kişiler sonra dizinin ya da filmin başrol oyuncusu o yırtık pantolonu giyiyor. Sonra bir bakıyorsunuz herkes yırtık kotla dolaşmaya başlamış. Bunlarla kararlarımıza, duygularımıza, giyimimize, yiyip-içmemize etkide bulunuyorlar.”
O HEP DİK DURDU
28 Şubat’ın bir sermaye ve medya darbesi olduğunu vurgulayan Yılmaz şunları söyledi: “Küresel güçler 28 Şubat darbesinden 14 gün önce İsrail Yüce Konseyinin Fransa Masom Locasından Türkiye Masomlarına verilen talimatın birinci maddesinde medya üzerinden hareket edilmesi var. Bunun için Refah Partisi iktidarının tamamen yok olması gerektiğini bildiriyorlar. Tüm bu yapılanların nedeni Necmettin Erbakan’ın dik duruşundandır. Söyleyeceklerimi siyaseten değerlendirmeyin. Bence dik durmak 40 yıl muhafazakâr değerler üzerinden siyaset yapıp iktidara geldiğinizde AB üyesi olmak değildir. Dik durmak 40 yıl muhafazakâr değerler üzerinden siyaset yapıp iktidara geldiğinizde İslam Birliğini savunmaktır. Bence dik durmak 40 yıl İslami değerler üzerinde siyaset yapıp iktidara geldiğinizde Brüksel’e koşmak değil, gerekirse sürünerek gideriz dediği İran’a koşmaktır. Dik durmak 40 yıl o değerler üzerinden siyaset yapıp da iktidara geldiğinizde Masonlara, Lionslara değil inadına şeyhlere iftar vermektir. Necmettin Erbakan maalesef tüm bu algı operasyonlarını dik durduğu için yaşadı.” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi