Ensar Akademi'de sezon finali yapıldı

Ensar Akademi tarafından Bilimsel Okumaların sezon finali tamamlandı. Hatırat Okumaları ile İslam Düşünceleri okumaları katılımcılarına düzenlenen törenle katılım belgeleri verildi. Programda katılım belgelerinin yanı sıra Hatırat Okumaları katılımcılarının da yazıları ile katkı verdikleri “Asrımızın Öncü ve Önder Şahsiyetleri” isimli kitabın tanıtım ve dağıtımı da yapıldı Ensar Akademi Bilimsel Okumalarının sezon finali ve katılım belgeleri dağıtım [&hellip]

Ensar Akademi’de sezon finali yapıldı

Ensar Akademi tarafından Bilimsel Okumaların sezon finali tamamlandı. Hatırat Okumaları ile İslam Düşünceleri okumaları katılımcılarına düzenlenen törenle katılım belgeleri verildi. Programda katılım belgelerinin yanı sıra Hatırat Okumaları katılımcılarının da yazıları ile katkı verdikleri “Asrımızın Öncü ve Önder Şahsiyetleri” isimli kitabın tanıtım ve dağıtımı da yapıldı

Ensar Akademi Bilimsel Okumalarının sezon finali ve katılım belgeleri dağıtım programı Gedik Ahmet Paşa Medresesi’nde nam-ı diğer Taş Medrese’de gerçekleştirildi.
MESELENİN ÖNEMİ KAVRANDI
Hatırat Okumalarının Koordinatörü AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Abdülkadir Macit, tarihi bir mekanın altında Osmanlı döneminden itibaren ilimle irfanın birarada olduğu Gedik Ahmet Paşa Medresesi’nde (Taş Medrese) Ensar Vakfı olarak bilimsel okumaların son oturumunu gerçekleştirdiklerini söyledi. Bilimsel okuma etkinliklerinin 2014 yılının Ekim ayı itibariyle başladığını belirten Macit, Hatırat Okumaları, İslam Düşüncesi, Siyer, Hadis, Tarih, Edebiyat, Uluslararası İlişkiler, İktisat başlıkları altında her akşam iki tane okumanın olduğu bir süreç içerisinde başladığını ifade etti. Abdülkadir Macit, Afyonkarahisar ve benzeri ölçekte ki Anadolu illerinde sözkonusu ilmi çalışmaların, okumaların oluşu ve katılımların gerçekleşmesinin meselenin öneminin kavrandığına gösterge olduğunu kaydetti.
OKUMALAR 25 HAFTA SÜRDÜ
“Şayet İstanbul’da olan bir öğrenci için ek, alternatifler şeklinde çok farklı sempozyum, okumaların ve grupların olduğu imkanlarla karşılaşmak mümkündür” diyen Abdülkadir Macit; “Ancak Afyonkarahisar’da Ensar Vakfı’nın üçüncü senesinde tertip etmiş olduğu bu okumalar üniversite camiasında çok önemli bir boşluğu dolduruyor. Bunda şüphe duymuyoruz. Neredeyse 25 hafta süren yolculuğun son oturumunda bilimsel okumalara katılımcılarına katılım belgelerini takdim edeceğiz” dedi.
ÖĞRENCİLER HOCALARI İLE BULUŞTU
Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şube Başkanı İbrahim Durgut, vakıf şubesinin 21 Mayıs 2013 tarihinde kurulduğunu söyledi. Ensar Vakfı Şubesi olarak iki yılı tamamladıklarından söz eden Durgut; “Ben Ankara mezunuyum. Benim arzum öğrencilerimizin hocaları ile farklı sivil ortamlarda biraraya gelebilecekleri bir ortam oluşturmaktı. Öte yandan bu medrese, vakfı ortamı öğrencilerimizin dışarı çıktıklarında rahatlıkla gelip gidebilecekleri bir ortamdır. Biz öğrenciyken daha çok kitapevlerine giderdik” diye konuştu.
AFYON ŞUBESİNİN PROGRAMI YOĞUN
Ensar Vakfının üç başlık altında faaliyetlerini sürdürdüğünü aktaran Şube Başkanı İbrahim Durgut, bunların kurs faaliyetleri, akademi faaliyetleri, burs faaliyetleri ve arzu ettikleri yurt faaliyetleri olduğunu belirtit. Durgut; “Eğitim faaliyetlerimiz iki başlık altında toplanıyor. Ebru kursu, hat kursu, Osmanlıca ve Arapça kurslarıdır. Ensar Akademi on farklı başlık altında haftanın beş günü her akşam iki ayrı okumayı gerçekleştirdi. Aslında çok zor bir program. Ama Allah’a hamd olsun kıymetli hocalarımızın destekleriyle bunları sürdürebildik. Örneğin tamamlanan SDE Akademinin Ankara programlarına baktım. Hafta da bir veya bir kaç tane oturum vardı. Oysa Afyonkarahisar’da her akşam en az birden fazla oturum düzenledik ve hamd olsun nihayete erdirdik” ifadelerini kullandı.
YURT PLANLAMASI GÜNDEMDE
İbrahim Durgut, Ensar Akademi Bilimsel Okuma finalinin daha geniş ortamlarda ve daha büyük katılımla yapılabileceğini gelecek yıllarda bu tür bir organizasyonun gündeme gelebileceğini söyledi. Durgut, bu faaliyetlerin büyük organizasyonları hakkettiğine işaret etti. Hatırat Okumalarının mahsülü bir kitabın yayınlanmasının önemli ve güzel bir çalışma olduğundan söz eden Durgut; “Vakıf Şubesi olarak ikinci faaliyetimiz burs faaliyetleridir. AKÜ’de okuyan öğrencilerimize yönelik geçen yıl 11 öğrenciye burs verirken bu yıl sayıyı 33 öğrenciye çıkardık. Yaz sezonunda yine kaynak temin edebilirsek yine arkadaşlarımıza kullandırmayı arzu ediyoruz. Bizden beklenen bir diğer faaliyet de yurt ve evdir. Henüz herhangi bir yurdumuz yok. Ancak bu yönde çabalarımız var. Eğer bu tür imkanlar oluşursa bir yer kiralama aşamasındayız. Sonrasında kız ya da erkek öğrenci yurdu olması netlik kazanacak. Her zaman öğrencilerimizi vakfımıza bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.
İKİNDİ SOHBETİNDE
İLİMLE İBADET İÇ İÇE
AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Abülkadir Macit, Ensar Vakfı Şubesi olarak yarın başlayacak olan Ramazan ayına has bu yıl üçüncüsünü düzenleyecekleri “Ramazan’da İkindi Sohbetleri” organizasyonundan söz etti. Akşam üzeri ikindi namazından sonra saat 18.00’de başlayıp ortalama bir saat süren sohbetin Gedik Ahmet Paşa Medresesi’nde gerçekleşeceğini belirten Macit; “Üniversitemizden çok değerli hocalarımız, her sivil toplum kuruluşundan bir hocamızın katılarak seminer verdiği bir ay süren bir ikindi sohbet programının bu yıl inşallah 3. gerçekleştireceğiz. Yine Ramazan’da ilimle ibadeti iç içe geçiren bir program olacak. Tüm halkımızı ve öğrencilerimizi bu sohbetlere bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
HİKMET VADİSİNDE KALABALIK OLMAZ
Ensar Akademi Bilimsel Okumalarının bir tanesinin İslam Düşüncesi olduğunu belirten Abdülkadir Macit, bu okumayı AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Enes Taş’ın gerçekleştirdiğini söyledi. Enes Taş, İslam Düşüncesi Okumasını değerlendirdi. İslam Düşünceleri Okumasını dönem boyunca yaklaşık 10 kişilik bir grupla devam ettiklerini belirten Taş şöyle konuştu: “Çok kalabalık katılım ya da az katılım gibi bir ayırımı ben gözetmedim. Çünkü öğrencilik yıllarımdan beri Düşünce Tarihi, Hikmet Vadisi dediğimiz saha da pek kalabalık olmaz. Biz yalnızları oynarız. Konuları bu şekilde ele alırız. Değerlendirmelerimizde de dönem boyunca öncelikle İslam Düşüncelerinin arka planı üzerinde durduk. Hangi kaynaklardan beslendiğini, İslam’ın evrensel düşünce tarihine katkılarını ortaya koymaya çalıştık. Yaklaşık beş hafta sonra benim her zaman tekrar etmeyi sevdiğim Babanzade Ahmed Naim’in ‘Vazifemiz Vaazı Cedid Değil Keşfi Kadim’dir’ sözünden yola çıkarak kadim olanı keşif edelim diye Gazali’ye dair diye Dücane Cündioğlu’nun ‘Keşf-i Kadim’ isimli bir kitabı takip ettik.”
HER DÜŞÜNCE FARKLI BİR MANZARA
Gazali’nin düşünce tarihinde ki dönüşüm, paradigma değişiminde ki yerini İslam Düşünceleri Okumalarında tartışıldığını anlatan Koodinatör Enes Taş, son ders de değerlendirme yaptıklarını ve yaşanan eksiği konuştuklarını belirtti. Taş şunları söyledi: “Her düşünce nazar bir manzarayı ortaya çıkarır. Biz manzarayı kurgularken ya da görmeye çalışırken kendi manzaramızı farklı bakış açıları, farklı manzaraları, özellikle düşünce tarihinde farklı durulan yerleri ortaya koyacağından katılım ağırlıklı olarak İslami İlimler Fakültesi’nden oldu. Bir tek sivil muhabir katılmıştı. Diğer fakültelerden bildiğim kadarı ile felsefe bölümü öğrencisi yok. Sosyoloji bölümünden arkadaşlar da katılsalardı onların manzarasının İslami İlimler bağlamında İslam Düşüncesine bakışları ile farklılıklar ortaya konabilirdi diye düşünüyorum. Çünkü onlarda bu ülkeni düşünce tarihinin birer parçalarıdır. Fakat kaynakları, ders okumalarında ki batı düşüncesi ile ilgili çalışmaların yoğun olduğu alanların bizim penceremize ve bakış açımıza katkılar sunacağını düşündük. Böyle bir katkı olsun diye bekledik.”
KADİM OLAN ANLAŞILMAYA ÇALIŞILDI
“Biz kadim düşüncenin eskilerin sözü ile kadim tekaddüm edendir. Geleceği kurmak için kadim olanı belirlemek gerekir” diyen Taş; “Kadime bakış açısı karşılıklı bir süreci ortaya koyar. Geleceği belirleyebilmek için eskiyi bilmek gerekir. Eskiyi bilebilmeki için de nasıl bir gelecek inşaa edeceğinize karar vermeniz gerekir. Bu karşılıklılık içerisinde kadim olanı anlamaya çalıştık. Bir dönemlik bir derse devam ettik. Önümüzde ki yılda ders olursa devam ederiz. Faydalı oldu, katılan arkadaşlara teşekkür ediyorum” dedi.
İSLAMİ YAŞAYIŞ EVRELERİ İRDELENDİ
Hatırat Okumaları Koodinatör Yardımcısı AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Ercan Şen, Hatırat Okumalarına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Okumanın ortalarına daha fazla katılım gösterdiği için değerlendirmesinin hatırat okumalarına yönelik olduğunu belirten Şen; “Yaklaşık 25 önce ve önder şahsiyeti değerlendirmeye çalıştık. Mehmet Akif’ten, Said Nursi’ye, Hasan El Benna’dan, Mevdudi’ye 25 tane günümüz cumhuriyet dönemi ve yakın tarihe ışık tutan şahısları değerlendirmeye çalıştık. Kendi adıma çok istifade ettim. İnşallah katılımcılarda istifade etmişlerdir. Yakın tarihi daha yakından görüp öğrenmeyi hem de şahıslar üzerinden, hatıralar üzerinden yakın döneme dair İslami dönemin ve yaşayışın geçirdiği evreleri görmeyi hedefledik. İnşallah bunda başarılı olmuşuzdur. En azından zihinlerde bazı şeylerin yer ettiğini düşünüyorum. Bunun semeresi olarak gördüğümüz katılımcı arkadaşlarımızın yazılarıyla oluşan ‘Asrımızın Öncü ve Önder Şahsiyetleri’ isimli kitaptır. 25 Haftalık okumanın ardından yaklaşık 100 sayfalık bir kitap oluştu” diye konuştu.
AMATÖR AMA GÜZEL BİR ÇALIŞMA
Ercan Şen, Hatırat Okumalarının tamamlanmasıyla geriye dönüp bakıldığında söz uçar yazı kalır mantığından hareketle bu tür çalışma ve kitapların ışık tutacağını söyledi. ‘Asrımızın Öncü ve Önder Şahsiyetleri’ kitabında bazı şahsiyetler halinde yazı yazılamadığından söz eden Şen; “Mesela Said-i Nursi ve Muhammed İkbal hakkında bir tanıtım yazısı yok. Biraz hızlı ve amatörce bir çalışmaydı. Ama ilk çalışma olması açısıdan inşallah güzel bir çalışma olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonraki okumalarda tüm katılımcılarla beraber olmayı temenni ediyorum” şeklinde konuştu.
ÖNCÜ ŞAHSİYETLER İRDELENDİ
AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Hatırat Okumaları Koordinatörü Abdülkadir Macit’te okuma ile ilgili duygu ve düşüncelerini aktardı. Hatırat Okumalarından 25 hafta ders yapıldığını kaydeden Macit; “Yirmi kitap okuduk. Bazıları ciltliydi, dolayısıyla 25-30’a yakın kitap okumuş olduk. Bu kitaplardan belli başlı 25 şahsı, ara satırlara girdiğimizde yüzlerce şahsı, en azından isminden, daha derin bizleri etkileyen boyutlarıyla okumuş olduk. Bu insanlar son asrın öncü ve önder şahsiyetleri diye ifade ettiğimiz insanlardı. Hakettiler o yüzden halen etkileri devam ediyor ve devam edecek. Bu insanlar Sezai Karakoç’un ifade ettiği üzere batı karşısında altı oğlunu kurban veren bir babanın yedinci oğulları olarak mücadele veren insanlardı. O yüzden bugün bile geleceğe dönük bir şekilde aydınlıklarını ve fikirlerini devam ettiriyorlar” dedi.
MÜCADELE RUHU ORTADA
Hatırat okumalarını yaparken şahsi özelinde ki hedefini anlatan Abdülkadir Macit; “İslam dünyası Hz. Peygamber’den (SAV) itibaren altı yüce, üstün bir medeniyetin tesis edildiği bir devlet profilini yaşamıştır. Hataları ve sevaplarıyla. Emeviler, Abbasiler, Endülüs Emevi, Memlüklüler, Selçuklular ve Osmanlı. İnsanlığın son adası olan Osmanlı ile beraber Müslümanlar’ın içinde bulunduğu durum içinden çıkılamaz sancılı bir durumdu. Emevi yıkıldı ama Abbasi olarak devam etti. Abbasi yıkıldı ama Memlük olarak devam etti. Memlük yıkıldı ama Selçuklu olarak devam etti. O yıkıldı Osmanlı olarak. Ama Osmanlı yıkıldıktan sonra devam eden 7. bir dönem bugün bile sancılarını sıkıntılarını duyduğumuz şekilde devam ediyor. Dolayısıyla bu insanlar Osmanlı’nın yıkılışı ve sonrasında İslam dünyasının içinde bulunduğu sömürüye karşı, kültür emperyalizmine karşı, ekonomik sömürgeciliğe karşı dilleriyle, dinleriyle, kültürleriyle, medeniyetleriyle bütün kodlarıyla oynanan batı karşısında bir tarafı ile mücadele veren insanlar. Aslında bizlere de mücadele verme ruhunu aşılamaya çalışan insanlar. O yüzden öncü insanlar oldular” diye konuştu.
AYNI ÇIĞLIKLAR HAYKIRILIYOR
AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Abdülkadir Macit, İslamin Öncü Şahsiyetlerini okurken yedinci yükselişi hedefleyerek bu ufuk çerçevesinde yolda ki işaretlerin anlamaya çalışıldığını söyledi. İlerlenen yolda ki rehberlerin ve öncülerin tanınmaya çalışıldığını belirten Macit; “Bir arının balını teşekkül ettirirken çiçeklerden aldığı yapıları biraraya getirdiği süreçte ki özgünlüğü ortaya koymaya çalıştığı gibi bizde her birinden dersler aldık. Belki birisi bizi çok farklı etkiledi. Birisi bize heyecan kattı. Birisi bize bir eksikliğimizi hatırlattı. Ama baktığımızda hepsi bizlere önemli şeyleri hatırlattı. Siz altı oğlunu kaybeden doğulu babanın yedinci evlatları olarak sizde yeri geldiğinde bu uğurda canınızı verecek şekilde mücadeleye devam edin dediler. Biz bunları okurken sadece Türkiye coğrafyasını görmüş olmadık. Bunları okurken; Hint coğrafyasını, Mısır’ı, Cezayir özelinde Afrika coğrafyasını, Bosna özelinde Balkanlar’ı veya Amerika’yı, Kafkaslar’ı yeri geldi Orta Asya’yı tetkik ettik. Bu tetkiklerde şunu gördük; dünyanın dört bir yanında bahsettiğimiz sıkıntılar karşısında ki insanların derdi ortak. Sıkıntısı, çığlıkları aynı olan birşeyleri bu insanlar haykırmaktadır.” şeklinde konuştu. Hatırat Okumaları, katılımcılarının yazıları ile katkı verdikleri Abdülkadir Macit ve Ercan Şen’in koordinatörlüğünde hazırlanan “Asrımızın Öncü ve Önder Şahsiyetleri” isimli kitap ve katılım belgelerinin dağıtımı ile program sona erdi. >> Burcu AYDIN’ın haberi

Bakmadan Geçme