En Düşük Emekli Aylığı Asgari Ücret Düzeyinde Olmalı
Emekli Memur Sen Afyonkarahisar Başkanı Yakup Yılmaz, kamu görevlisi emeklileri başta olmak üzere emeklilerin aylıklarının artırılması, ilave ödemenin emeklilere yansıtılması, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkartılması gerektiğini belirtti.
Emekli Memur Sen İl Başkanı Yakup Yılmaz, yaptığı açıklamada, günümüzde gelinen noktada, sistemin emeklileri devlete yük ve maliyet olarak gösterdiğini belirtti. Yılmaz, bu bakış açısının, sosyal devlet ilkesiyle de büyük ve güçlü Türkiye profiliyle de uyuşmadığını dile getirdi.
“EMEKLİLİK HUZUR, SAKİNLİK VE ÖZGÜRLÜK DEMEKTİR”
Yakup Yılmaz, emekliliğin huzur, sakinlik ve özgürlük anlamlarına geldiğini söyledi. Yılmaz, “Emeklilik huzur demektir. Emeklilik sakinlik demektir. Emeklilik özgürlük demektedir. Bu meydanlarda; emeğini, ekmeğini, alın terini korumak ve hakkını almak için mücadele eden kamu görevlisi ve işçi kardeşlerimiz oldu. Bu meydanlarda; atanmak için, iş bulmak için, eş tayini hakkından faydalanmak için, kadroya geçmek için, ek göstergelerini artırmak için mücadele eden kardeşlerimiz oldu. Bugün bu meydanda emekliler olarak, emekli aylıklarımızı artırmak, adaletsizliği haykırmak, huzursuzluğumuzu dile getirmek için buradayız. Kısacası, hayatımızın her anında ve alanında mücadele etmek zorundayız. Çalışırken verdiğiniz mücadele emeklilikte görülmüyorsa; sesimizi duyurmak, sözümüzü yükseltmek mecburiyetindeyiz. Çalışma hayatındaki sorunların çözümü için mücadele verirken, şimdi de emeklilik döneminde yaşadığımız sorunların çözümü için mücadele vermek zorundayız. Çünkü emekli aylıklarımız; kiraya yetmiyor, mutfak masraflarımızı karşılamıyor, bakkal market fiyatlarına yetişemiyor, doğalgaz, elektrik ve su faturalarını ödeyemiyor.” dedi.
“AYIN SONUNU NASIL GEÇİRECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Emeklilerin mevcut aylıklarıyla, ay sonunu nasıl getireceklerini düşündüklerini belirten Yılmaz, “Emekliler olarak bizler; mevcut aylıklarıyla ay sonunu nasıl getirecekleri sorusuyla günlerimizi geçiriyoruz. Emekli olunca rahat bir hayat yaşarız ümidiyle; çalıştık, çabaladık, devletimize prim ödedik, milletimize hizmet ettik, ülkemizin gelişmesine ve büyümesine katkı sağladık. Bugün geldiğimiz noktada, içinde bulunduğumuz sistem; emeklileri devlete yük ve maliyet olarak gösteriyor. Bu bakış açısı, sosyal devlet ilkesiyle de Büyük ve Güçlü Türkiye profiliyle de uyuşmuyor. Hayatımızın geri kalan kısmını; insan onuruna yakışır bir maaş elde ederek, kaygısız ve mutlu geçirmek bizlerin en doğal hakkıdır. İki gün önce 2024 yılı için asgari ücrete yüzde 49’a yakın artış yapılarak 17 bin 2 lira olarak belirlendi. Aralık ayı enflasyon rakamının açıklanmasıyla birlikte kamu görevlisi ve emeklilerinin de alacağı artış oranı belli olacak. Emekli kardeşlerimiz adına bir hususu açıkça ifade etmek istiyorum. Emekli aylıklarımız düzeltilmezse, kamu görevlilerine yapılan 8.077 TL iyileştirme emekli aylıklarına yansıtılmazsa, emekli aylığı ve görev aylığı arasındaki büyük uçurum kapatılmazsa, asgari ücretin bile altındaki emekli aylıklarıyla 2024 yılına değil, ancak 2021 yılına girebiliriz. Bu durumun özeti şudur: emekliler 3 yıl geriden geliyor, aldıkları maaş 3 yıl önceki ekonomik koşulları ancak karşılıyor. Özellikle kamu görevlisi emeklilerine yapılmayan 8.077 TL ilave ödeme, çalışma hayatını da sosyal hayatı da bir bütün olarak temelden sarstı. Çalışan kamu görevlileri de en az emekliler kadar tedirgin ve bu çifte standarttan endişelidir. Kamu görevlileri, emekli olduğunda yüzde 50’den fazla maaşlarının düşeceğini bildiği için emekli olmamakta, emeklilik hayali bile kurmamaktadır. Burada sadece emekliler için bulunmuyoruz.” ifadelerini kullandı.
“BU SORUN EMEKLİ OLACAK HERKESİN SORUNUDUR”
“Yarın emekli olacak tüm adaylar, bugünden sorunu görmeli ve bizlere destek vermelidir.” diyen Yılmaz, şunları kaydetti: “Bu sorun emeklilerin değil, emekli olacak herkesin sorunudur. Emekli aylıkları, bir ülkenin standartlarını, değerlerini ve adalet terazisini belirleyen en somut veridir. Gelişmiş ülkeler emeklilerini, el üstünde tutup, haklarını artırmak, hayat standartlarını yükseltmek için düzenleme yapmaktadır. Emeklilerin cebindeki parayı azaltmak, Küçük hesaplarla büyük maliyetler üretmek, Devlet anlayışımızla uyuşmamaktadır. Sadece emekliler ve sabit gelirlileri kapsayan; mali disiplin ve sıkılaşma politikaları, bütçe tasarrufu ve tedbirler, gelir azaltıcı gider artırıcı uygulamalar, büyük ve güçlü Türkiye vizyonumuzla uyuşmamaktadır. Biz devletimizin; büyüklüğünü, gücünü, kapasitesini biliyoruz. Türkiye; ülkesi için emek verenlere küçük hesaplar yapmayacak kadar büyük, vatandaşlarına, çalışanlarına, emeklilerine hakkını tam anlamıyla verecek kadar güçlü bir ülkedir. Bu sebeple, kamu görevlisi emeklileri başta olmak üzere emeklilerin; aylıklarının artırılması, ilave ödemenin emeklilere yansıtılması, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkartılması ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması talebimizi bir kez daha buradan ifade ediyoruz.”