En büyük sıkıntı kalifiye eleman

Alpata Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Alpata, Afyonkarahisar'da topraksız tarım üzerine yatırımda bulunacaklarını söyledi Afyonkarahisar'ın önde gelen firmalarından Alpata Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Alpata Milliyet Gazetesi'nin ekonomi sayfasına röportaj verdi. Alpata Grubu'nun kuruluşu, gelişimi ile ilgili bilgiler veren Tufan Alpata, ekonomi hakkındaki görüşlerini de dile getirdi. Milliyet Gazetesi'nin Akdeniz ekinde yayınlanan röportaj şöyle:Alpata Şirketler [&hellip]

En büyük sıkıntı kalifiye eleman

Alpata Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Alpata, Afyonkarahisar’da topraksız tarım üzerine yatırımda bulunacaklarını söyledi

Afyonkarahisar’ın önde gelen firmalarından Alpata Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Alpata Milliyet Gazetesi’nin ekonomi sayfasına röportaj verdi. Alpata Grubu’nun kuruluşu, gelişimi ile ilgili bilgiler veren Tufan Alpata, ekonomi hakkındaki görüşlerini de dile getirdi. Milliyet Gazetesi’nin Akdeniz ekinde yayınlanan röportaj şöyle:
Alpata Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Alpata’nın tesislerindeyiz. Gerek dünden bu güne uzanan başarılarla dolu öyküsü, gerekse babacan kişiliği ile tüm Türkiye’nin sevgisini kazanan Tufan Alpata, kendisine sorduğumuz sorulara en içten duygularıyla yanıt verdi.
“TİCARET HAYATI YETENEK,
ZEKA VE ÖZVERİ İSTER”
Tufan bey gerek yazılı medyadan, gerekse internet aracılığıyla sizi yakından tanıyoruz. Bizzat ben de tanıyorum ama daha yakından tanımak adına kendinizden ve şirketinizden biraz söz eder misiniz?
Aslen Afyon doğumluyum. Ticari hayata babamızla başladık. 45 yıldır bu hayatla uğraşıyoruz. İş hayatına babamız kabzımallıkla başladı, sonra gıda sektörüne atlayarak aşağı yukarı 1790 yılında gıda şirketimizi kurduk. Bunun üzerine küçük bir etfort ve işte hayatımız ondan sonra çalışarak devam etti.
Şu anda hala kardeşlerinizle birlikte mi devam ediyorsunuz?
Üç kardeşiz. Abimiz ayrıdır bizden ama iki kardeş devam ediyoruz. İşletmemizin merkezi aslında Afyon ama Antalya, Uşak, Kütahya, Isparta, Burdur, Kuşadası, Aydın sürekli olmak üzere yerleşik depolar ve müdürlerimiz vardır. Teşkilatımız büyüktür. 180 araçla dağıtımız yapıyoruz 360’a yakın çalışanımız var şu anda.
“TOPRAKSIZ TARIM YAPACAĞIZ”
Peki birden bu yükselme ve birden gözlerin üzerine gelmesi, birden bu büyüme , 360 tane personele iş imkanı sağlıyorsunuz. Bu büyüme evresi nasıl oldu? Ne zaman oldu? Neye dayanarak oldu? Gençlere de aslında bunu anlatmak gerekir?
Bu büyüme evresi bizim zaten girdiğimiz çarkın içinde distribütörlükler yapıyoruz. Distribütörlüklerimizin hepsi Türkiye’de ya birinci marka, dünya da birinci marka veya ikinci marka. Yani markalar zinciri satıyoruz. Bunu yaptığımız için büyüme kendi kendine gelişiyor. Yani çarkın içine girdiğiniz zaman bu çarkı şirkette nasıl daha çok yaparız, daha çok yapılandırırız, daha çok noktaya nasıl gideriz. Şu anda ulaşabildiğimiz nokta bu. İllerle birlikte aşağı yukarı 13000-15000 arası değişiyor devamlı. Ziyaret ediyoruz insanları yani bu personelle herkesi ziyaret ediyoruz. Sigara distribütörlüğü yapıyoruz, gıda var, içecek gurubu var. Altı tane firmamızın bir tanesi tarım üzerine. Tarım üzerine Afyon’da şu anda 60.000 metrekareye kapatıyoruz. Burada topraksız tarım yapacağız. Burada da 100 kişiye iş imkanı sağlayacağız. Aynı zamanda yine Afyon’da şu anda sondaj aşamalarındayız. Sıcak su kaynaklarıyla elektrikle enerjiye yönelik yatırım planlıyoruz. Bunun için şu anda çalışmalarımız başladı. Ona ciddi bir yatırım yapmak istiyoruz. Yani 100 derece ve üzerinde suyumuzu bulduğumuzda elektrik üretimini Afyon’un en azından karşılamayı düşünüyoruz. Böyle bir yatırım yapıyoruz. Sigorta şirketimiz var. Sigorta şirketimize de ciddi anlamda eğiliyoruz. Afyon işte kendi bulunduğumuz şehirlerdeki büyük iş yerlerinin kasko vs. bu tür sigorta işlemlerini yapıyoruz. Bire bir çalışıyoruz yani bir şirket hali. Orada da 10-15 kişi çalışıyor, bu işi yönetiyor. Diğer firmalarımızın hepsi içecek grubuna ait. Bir tanesi de şu anda çalıştığımız şirketlere ait ama şu an yeni bir şirket kurduk.
Bu da Türkiye’de işte en lüks lokum sanayi girdi. Yani, lüks şekilde kutulu ambalajlarla falan. Afyon’da bir tane yer satın aldık.
“SICAK SU KAYNAKLARIYLA
ELEKTRİK ÜRETEN, ENERJİYE
YÖNELİK YATIRIM PLANLIYORUZ”
Yurtdışına bir satış olacak mı?
Yurtdışı işte genellikle öyle düşünüyoruz. Yani, freeshoplar ağırlıklı freeshoplarla çalışmak üzere 3500 metrekare açık alan olan yeni bir fabrika kurduk. İçi tabi çok modern. Allah nasip ederse onu altı ay içerisinde faaliyete geçireceğiz.
Peki, bir sürü firmanız, büyük firmalarınız Türkiye’nin belirli noktalarında konuşlanmışken sizin Antalya’da yaşamanızın özel bir nedeni var mı?
Var, biz çocukluğumuzdan beri Antalya ile iç içeydik. Antalya’da geleceği görüyorum. Antalya benim gözümde dipsiz bir kuyu, ne ekerseniz onu biçersiniz. Antalya’da bunu gördüğüm için Antalya kendimin eğilmesi gerektiğini düşünüyorum. Alpata Şirketler Yönetim Kurulu Başkanıyım. Her şey benim dudağımın arasında ama burada kendim büyümek istiyorum. Yeni bir yer satın aldım, büyük Metro’nun karşısındaki yeri mesela. Afyon’da gidebileceğim yer belli nüfus bitiyor.
Ne bileyim, Isparta’da kısa ne bileyim, Aydın Kuşadası gitti şey bitti. Ama burada öyle bir şey yok. Burada şu anda ben 10 yıl sonra Antalya’da ciddi bir anlamda İstanbul’un minyatürü olabileceğini düşünüyorum. Alanya ile Antalya arasında yavaş yavaş birleşmeler başladı. Sahil de otel de birleşti. Eyalet sistemi gibi, birçok geleceği çok yüksek bir şehir, çok göç alan bir şehir, rant gelirleri çok, insanlar buraya para harcamaya geliyor. Biz bunu gördük, yani insanlar buraya eğlenmeye, hafta sonları tatil etmeye, yemeğe, içmeye, cebinden para harcamaya geliyor. Her gelen adam bugün ekonomiye ciddi para bırakıp gidiyor. Çünkü otele para veriyor, yemeğini yiyor, akşam restoranlara çıkıyor bir de alışveriş ediyor. Terracity’sinden oradan buradan mesela yani böyle bir yüksek gelirli diğer illerle göre İzmir’e göre Antalya çok daha yetenekli.
Tamamen ticari mi yoksa Antalya’nın sizde başka sevdiğiniz özellikleri var mı?
Ticari baktığımın tarafı dışında Antalya’nın doğasını seviyorum. Biz soğuk memleketten geldik Antalya’nın havasını çok seviyorum. Çünkü yaz kış ılıman iklim ve gerçekten burada iyi bir arkadaş çevrem var. Arkadaşlarımı da seviyorum. Onlarla eğlenmek, oturmak, kalkmak, dostlarıma zaman ayırmak… Çünkü biz Anadolulu olduğumuz için kucaklaşırız. İnsanlarla böyle menfaatlice söz etmeyiz. O yüzden dostlarımızı arkadaşlarımızı seviyoruz. Başka bir sebebi olamaz.
Daha doğal sporları tercih ediyorsunuz?
Yani öyle spor salonlarına gidip de spor yapmak tam bana göre bir şey değil.
Peki, AFSİAD üyesisiniz aynı zamanda. Afyon İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısısınız. Biraz da bundan bahseder misiniz? Projelerinizden? Buradaki amaçlarınızdan?
Afyon İş Adamları Derneği 1991 yılında kuruldu. Kurulduğu günden bugüne hep yönetim kurulunda ya sekreterlik ya da üye olarak görev aldım. Afyon şu anda AFSİAD olarak Afyon’a iyi bir ciddi yatırım yaptık. Bu şirketimiz 30 ortaklı ama büyük hissedarları da olan güç birliği bir şirket kuruldu. Bu şirket şu anda Kanal 3, Gazete 3, bir de matbaası olmak üzere ciddi stüdyoları olan uluslar arası bir televizyon kanalı kuruldu. Şu anda hem Digitürk 2’de hem D Smart’da var. 174 ülkeden seyredilebiliyor. Öyle bir şey ciddi yatırım yaptık yani. Aşağı yukarı 20 Milyon para yatırdık bu işe. Matbaamız var. Bütün şirket üyelerinin, AFSİAD üyelerinin, ihtiyaçlarını karşılayan basım matbaası var. Sonra yeni şu anda da bir yatırım düşünülüyor. Yani bizim AFSİAD olarak insanlarımız birbirine gerçekten çok bağlı. Herkes kendi işlerimizi kendi zevkimizce yapıyoruz. Birbirimize alışverişimize dikkat ederiz. Yani başkalarına gitmezler. Genelde işte mermer sektörü Afyon’da biliyorsunuz. Önemli bir sektör sucuk, lokum sektörleri biliyorsunuz, önemli sektörler. Onun için hep üyelerimizde ona bağlı Afyon’un ekonomisi de sepetten ayrılmış. Hani kriz olsa sektöre bir şey olsa sucukçular işi götürüyor. Sucuk olmasa lokumcusu var, aşçısı var. Afyon hızla gelişen termal olarak 5 tane termal otel, kaplıcalarıyla turizmin başkenti olma yolunda hızla ilerliyor. Oldu da diyebiliriz. Şu anda yapılmakta inşaata başlanmış 3 tane daha 5 yıldızlı otelimiz var. Bunlar hepsi ciddi birer iştir.
Antalya’da turizm olarak yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?
Nasip olursa inşallah neden olmasın. En büyük hayalim bir tane büyük Antalya otelimin olmasını isterim.
Peki, bu işe girecek ticaret çok zor bir şey. Ticaret yapmak özellikle günümüzde, sizce ticaret yapmanın sıkıntıları nedir? Sizi ticarette ne zorlar?
Ticarette şu anda bizi zorlayan şey insanlarla çalışmaktır. Bugün şimdi işsizliklerden söz ediliyor. O kadar arkadaş işsiz geldiği halde işi beğenmeme var. İşe alıyorsun sonra işte sen zor falan yeni neslin ben çok işe iyi doğduğunu düşünmüyorum. Yeni neslin içlerinden gelmiyor, yoruluyorlar. Ben onların daha çok zekaları ile çalıştıklarını düşünüyorum. Bence en büyük sıkıntı insan kaynağı insan kaynakları çok az bugün turizmde de çok az. Bizim sektörde de az her yerde bu sıkıntı var. Adam bulamıyorsun. Çalışacak adam bulamıyorsun. Ama hükümet işsizlik raporu açıklıyor. Adamı çağırıyorsun kaç para alacağına bakıyor, ne iş yapacağına bakmıyor. Bu bizim bu konuda kültürümüzün zayıf olmasından kaynaklanıyor. Adam ben bu işi yaparım kardeşim, ben bunu yaparım para hiç önemli değil demiyor. Kaçta geleceğim, kaçta gideceğim, aman ne iş yapacağım, kaç para vereceksin ilk bunları soruyor. Bu da yanlış bir şey bana göre.
Devlet bu durumda sizce nasıl?
Bence çok iyi şu anda Devlet teşvikleri olsun, ekonomik krizden rahatlıkla iyi yönetmek ile olsun, tüccarın yanında olduğunu düşünüyorum. Tüccarın, esnafın, sanayicinin her konuda yanında oluyor. Bugün teşvik paketi açıklandığında çoğu insan faydalanmanın yoluna baktı ve faydalanıyor. Tabi bu Antalya’da bu konuda bilmiyorum. Ama Afyon’da çok var. Mesela her şeyde kolaylık var. Hükümetin işinin çok iyi yapması için her şeyi yapıyor. Bugünün Türkiye’sine gelindiğinde ticaret hacminin arttığı, ihracatın arttığı, yükselttiği ve ithalatın yavaşladığı aynı anda saydığı okuduğumuz gazetelerde doların euronun sabit kalması, bunların çoğu Türkiye için artıdır. Ben hükümetin çok iyi yönettiğini düşünüyorum.
Bu piyasaya girecek, özellikle ticaret yapmak isteyen hevesli genç arkadaşlara öneriniz nedir? Başarıyı yakalayabilmek için anahtar nedir?
Başarıyı yakalayabilmeleri için ilk önce dürüst, namuslu, çalışkan olmaları gerekiyor. İlk felsefeleri bu olması gerekiyor. Ayaklarını yorganına göre uzatmaları gerekiyor. Kazandıkları paranın kendisinin olmadan sermayesini düşünmesi gerekiyor. Özverili işleri ile ilgilenmeli çünkü iş hayatı lay lay geçmiyor. Hiçbir zamanda olmamıştır. Böyle bir şey biz atalarımızdan gördüğümüz şekilde yetiştiriyoruz kendimizi. Ben okumuş bir insan değilim, lise mezunuyum ama işte bu şirketleri yönetiyorum. İnsan okumuş olması ticari hayatında başarılı olması anlamına da gelmiyor. Oğlum okudu benim, başarılı olur öyle bir şey yok. Ticaret hayatı yetenek, zeka ve özveri istiyor. Bunlar olursa parayı zaten kazanıyorlar özü bu.

Bakmadan Geçme