'En büyük projeleri: Çözüm süreci'

CHP il Başkanı Yalçın Görgöz AKP’nin en büyük siyasi projesinin “Çözm süreci” olduğunu söyledi

Hükümet’in ABD’nin ve uluslararası kamuoyunun baskılarına daha fazla dayanamayarak, Kuzey Irak’tan Barzani’ye bağlı Peşmergelerin ağır silahlarla, Türkiye üzerinden Kobani’ye geçişine izin vermek zorunda kaldığını hatırlatan CHP il Başkanı Görgöz, “Bunu yaparken de TBMM’den geçirilen Irak-Suriye tezkeresini dayanak gösterdi. Bunun hem Irak hem de Türkiye Anayasasına aykırılığı, Tezkerenin içerik ve amacına ters düştüğü apaçık ortada” dedi.
CHP İl Başkanı Görgöz yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Peşmerge konvoyunun Kuzey Irak Bölgesel yönetiminin bayrakları ile Habur kapısından girişi ve sonrasında gelişen olaylar iyi analiz edilmelidir. Sınırdan girdikleri andan itibaren bölgedeki Kürt yurttaşlarımız tarafından “Yaşasın Obama” tezahüratları ile karşılanan, adeta “bir kurtarıcı, özgürlük ordusu” gibi coşkuyla kucaklanan Peşmerge’nin sınırlarımızdan girdiği anlarda, Hakkari Yüksekova’da 3, Diyarbakır’da da 1 TSK mensubu şehit edildi. Bir yabancı ülke ordusunu coşkuyla karşılayan, kurtarıcı gören, kendi ülkesinin ordusunu ise düşman gören ve mensuplarına suikast düzenleyen bir ruh hali, bir tavır dikkatle gözlenmelidir.
TSK’nın bu tablodan rahatsızlığını hükümete ilettiği, peşmerge’nin geçiş süresi, saati, rotası konusunda kendilerinin bilgilendirilmediği ve devre dışı bırakıldıklarını dile getirdiği medyaya da yansıdı. Geçişi tümüyle MİT’in organize ettiği, peşmerge konvoyunun gece Habur’dan girip, sabahta Kobani’ye geçmiş olacağı planlanmışken “araçların lastiğinin patlaması, arıza yapması vb.” nedenlerle geçişin aksadığı, peşmergelerin Çukobirlik tesislerinde konuk edilmek zorunda kalındığı savunması dile getirilmektedir. Peşmerge’nin Kobani’ye geçişi törensel atmosferde gerçekleştirilmiş, silahlar, bayraklarla araçların üzerinde zafer işareti yapan peşmergelere binlerce kişi sınıra kadar eşlik etmiştir. Nihayet hükümet bu tablodan sıkıntıya düşünce İçişleri Bakanı’nın valililiğe talimatı ile çevik kuvvet birlikleri kalkanlarıyla set oluşturarak, peşmerge konvoyunun görünmesini engellemeye çalışmıştır.
Üç yıla yaklaşan Çözüm Süreci’nin bölge halkında karşılığının olmadığı, benimsenmediği bu tabloyla açıkça ortaya çıkmıştır. AKP iktidarı Çözüm Süreci’ni samimiyetsiz, kapalı kapılar ardında, siyasi nema ve oy hesaplarıyla yürütmekte, kendi beklentilerine göre sürdürmekte, kesintiye uğratmaktadır. TSK ve MİT ile iktidarın sürece yaklaşımları konusunda bariz ayrılıklar olduğu ortadadır. Son dönemde TSK mensuplarına yönelik saldırıların artması da bunun göstergesidir.
Çözüm Süreci başladığında, sürecin aşamaları ilan edildiğinde birinci aşamanın PKK’lıların sınır ötesine çekilmesi olduğu açıklanmıştı. Şimdi gelinen noktada, Başbakan ve Cumhurbaşkanı “çekilmenin sadece yüzde 10-15 olduğunu” söylüyor. Güvenlik güçleri pasifize edilip, ortalıktan çekilince meydanın kime kaldığı apaçık görünüyor. Öz savunma güçleri, YDG-H (Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi), YDG-Asayiş gibi adlar altında oluşturulan kırsal ve kentsel PKK birimleri, asayiş adı altında, yol kesiyor, kimlik kontrolü yapıyor, mahalleleri ablukaya alıyor, yasaklar koyuyor. İçişleri Bakanı terör örgütünün kentlere yerleştiğini, kentleri kontrolü altına aldığını itiraf ediyor. Başbakan şimdi çıkmış “Çözüm Süreci en büyük siyasi projemiz, ama Kamu Düzeni’nden öncelikli olamaz” diyor. Kamu Düzeni’ni yok ettiklerini, Kamu Düzeni’ni artık başka güçlerin kontrolüne bıraktıklarını yeni fark ediyorlar. Göztepe-Cizrespor Türkiye Ziraat Kupası maçında yaşananlardan sonra, Göztepe’li bir futbolcunun kulübün resmi internet sitesinde yazdıkları ürkütücü. Futbolcu “Maçı kaybettiklerine üzülmediğini, bir vatanın kaybedildiğine gözleriyle tanıklık ettiklerini” söylüyor.” (Kocatepe Haber Merkezi)