Emirdağ nesi meşhur?

Afyonkarahisar’ın bir ilçesi olan Emirdağ, 1867 yılında Hüdavendigar Vilayetinin kurulması üzerine bir ilçe haline gelmiş ve Aziziye adı verilmiş. 1932 yılında Aziziye ismi kaldırılarak, Emirdağ adını aldı. İlçe 16.08.1921 tarihinde düşman işgali görmüş ve 22.09.1921 tarihinde tamamen kurtarılmıştır. İlçe 1924 yılında kurulmuştur. Emirdağ’ın nesi meşhur?

Afyonkarahisar’ın güzide ilçelerinden Emirdağ ilçesi gurbetçileri ile meşhur bir ilçe olarak karşımıza çıkarken, yaz aylarında ilçe nüfusu oldukça yükselmekte. Emirdağ yerli ve yabancı turistler tarafından da büyük ilgi görürken, birbirinden güzel lezzetleri de bünyesinde barındırıyor.
Emirdağ Yaylalarında Yabani Yılkı Atları
Bir zamanlar yöre halkının yaşlanan ve hizmetini tamamlayan ve dağa salınan atlar birbirleri ile çiftleşerek üremişler ve yabanileşmişler. Yılkı atları, 10-12 attan oluşan öğrekler (gruplar) halinde dolaşıyorlar. Her öğreğin bir lider atı var. Emirdag’larında yüzlerce Yılkı atı yaşıyor. Öğrekler halinde yaşıyorlar çünkü kışın zor şartlarında kendilerine saldırmak isteyen kurtlarla bu şekilde mücadele ediyorlar.
Kışın yiyecek bulmak zor. Karın boyu metrelerce olabiliyor. Onlar burunlarıyla karı delerek altındaki ota ulaşıyorlar. Onların sığınakları çam ağaçlarından oluşan orman. Kışın kar yağdığında ağaçların altına sığınarak yaşamlarını sürdürüyorlar.
Emirdag’larındaki yılkı atlarına 50 metre bile yaklaşmak mümkün değil. Biraz yaklaşmaya çalışıldığı zaman ürküyor ve gruplar halinde dört nala koşuyorlar. Ancak yılkı atları uzaktan seyredilebiliyor.

Haber

Haber

Damak tadına büyük önem veren yöre insanı, sıcak kanlılıkla misafirlerine birbirinden lezzetli yemeklerini ikaram ediyor. İlçeyi merak edenler genellikle internet ortamında Emirdağ nesi meşhur? şeklinde aramalar yaptırıyor.
EMİRDAĞ MEŞHUR LEZZETLERİ

Haber
Emirdağ Güveci
Yöreye özgü kuşbaşı et ve sebzelerden oluşan karışım toprak kapla fırında pişirilerek servis ediliyor.

Haber
Emirdağ Yumurtalı Pidesi
Pide hamuru pide şeklinde incecik açılır ve fırına sürülür. Hamur hafif sertleşince fırından çekilir içine paket margarinlerin yarısı kadar tereyağı konur. Pidenin yüksek kenarları tereyağı sürtülerek ıslatılır tekrar fırına sürülür. İçindeki tereyağı erir ve pide pişmeye başlar. Pide pişince tekrar fırından çekilir.
İçine 2 veya 3 adet sarıları dağıtılmadan yumurta kırılır. Tekrar fırına sürülür. Yumurtaların akları beyazlaşır beyazlaşmaz tekrar fırından çekilir ve sıcak sıcak servis yapılır.

Haber
Arabaşı
Tavuk ve kuzu kolu çukur ve büyük bir tencereye dört litre su ile birlikte konularak kaynatılır. Kaynadıktan sonra üstüne çıkan köpük alınır ve ağzı kapatılarak bir saat kadar pişirilir. Pişirildikten sonra ocaktan alınır. Kemikleri ayıklanır ve küçük parçalar halinde didilir. Tencereye yağ konulur, iki çorba kaşığı un ile pembeleştirilir. Domates ve biber salçası da katılarak iki dakika çevrilir. Haşlanmış olan et ve tavuk suyunun tamamı dökülür ve tel yardımı ile iyice karıştırılır. Tuz ve pirinç atılarak tekrar kaynaması için bırakılır. Kaynadıktan sonra içine etler eklenir, kuru acı biberler de eklendikten sonra yarım saat kadar pişirilir. Çorba sıcak olarak ve içine bir iki kaşık soğuk hamur atılarak servis yapılır.
Çorbayla yutulacak hamurun malzemeleri ve yapılışı şöyledir; Altı çorba kasesi su, bir çorba kasesi un, bir yemek kaşığı nişasta, bir tatlı kaşığı tuz. yapılışı ise şöyledir: Üç kase suya bir tatlı kaşığı tuz atılarak bir tencerede kaynatılır. Bir kase un ile karıştırılarak kevgirden geçirilir. kaynayan suyu bir kişi oklava ile karıştırırken bir kişi de unu iki eli ile yavaş yavaş suyun içinde öğütür. Oklava hamurun içinde dikilene kadar bu işlem devam eder. Daha sonra büyük Tepsilere 1,5- 2 santim kalınlığında serilir. Suğutmaya bırakılır. Çorbaya katmak için kavrulmuş un ayrı bir kapta muhallebi haline getirilir.Ayrı bir tencerede kaynayan suyun içine dökülerek pişirilir. Tavuk eti ilave edilir ayrı bir kapta yeteri kadar yağ eritilerek içine tuz biber pul biber atılır. Hazırlanan Hamur baklava dilimi şeklinde kesilir. Hamurun ortası bir çorba tası sığacak şekilde açılır. Çorbanın çok sıcak olmasına dikkat edilir. Kaşıkla önce hamur alınır, çorbaya daldırılarak çiğnemeden yutulur.
Emirdağ yöresinin beslenme kültüründe arabaşı çorbası ve hamuru önemli bir yere sahiptir. Yörede yıllardır devam eden arabaşı çorbası yeme geleneği soğuk kış aylarında dost sohbetlerinin vaz geçilmezlerindendir. Daha çok köylerde tüketilen bu yemek büyük sinilerile yer sofralarında yerini alır.

EMİRDAĞ YOĞURDU
TARHANA ÇORBASI (Türkmen Tarhanası)

Emirdağı’nda çok tüketilen bir çorba türüdür. Un, tuz, su ye süzme yoğurt(tercihen deride bekletilmiş yoğurt) yoğrularak iki gece mayalanır. Lokmalar şeklinde çarşaf üzerine serilir ve güneşte kurutulur. Kurutulan tarhana bez torbaya konarak rutubetsiz havadar ortamda saklanır. Kullanılacağı zaman bir tasa pişirilecek kadarı konur, ılık su ile ıslatılarak iyice ezilir ye kaynayan suya süzülür. Bu çorba için tereyağı ve kışlık olarak hazırlanan kuru kıyma(dövme eti) kullanılır. Üzerine yağ, kırmızı toz biber ve kuru yarpuz(yabani nane) kavrularak dökülür. İstenirse tereyağında kızartılan sarımsak da çorbaya ilave edilebilir.
Yayla Çorbası
Bir miktar suda hazırlanan pirinç, un, yumurta, yoğurt karışımı ile terbiye edilir. Üzerine tereyağında kızartılan kırmızı biber ve kuru nane konur. Bir de aynı şekilde yapılan ancak kuru nane yerine maydanoz kullanılan düğün çorbası vardır. Bu çorbaya istenirse haşlanmış nohut da eklenebilir.
Mercimek Çorbası
Kırmızı mercimek bundan 50 sene önce pek bilinmezdi. Daha çok yeşil mercimek ile yapılırdı.Yapılışı şöyledir: Mercimek haşlanır bu esnada içine bir parça çiğ kıyma atılır. Bunun sebebi mercimeğin kararmasını engellemektir. Tereyağı ve un ile miyane hazırlanır, mercimekle birlikte kaynatılır. Bu mercimek süzgeçten geçirilmeden pişirilir.
Paça Çorbası
Kelle eti ve paça ile yapılır. Yoğurt ve un ile terbiye edilir. Sarımsak ve sirke konularak yenir. Ekmek eklenir ve yenir.
Nohutlu Pilav
Daha çok Kızılcahamam pirinci ile yapılır. Yarım ölçü et suyu ile yapılırsa daha lezzetli olur.
Şehriyeli Pilav
Emirdağ’ında yapılan pilavlardandır. Tercihe göre arpa şehriye veya tel şehriye kullanılır.
Bulgur Pilavı
Pörnek veya Tez bulguru ile yapılır. Domates, yeşil biber tereyağında kavrulur. Üzerine et suyu konur. Yıkanmış bulgur bu suya salınır. İstenirse nohut da konulabilir. İçine katılan ne ise ona göre isimlendirilir. Mercimekli pilav, patatesli pilav vb. Yayılmış yufka ekmek üstüne pilav dökülerek servis yapılır. Artan pilav ertesi gün tereyağı ile kavrularak yufka ile dürüm yapılırsa lezzetli olur.
SEBZE YEMEKLERİ
Emirdağ mutfağında sebze yemeklerinin çeşidi oldukça geniştir. İklimin sebze yetiştirmeye uygun olması bunun başlıca sebebidir. Emirdağ ve çevresinde çok yetiştirilen domates,biber, patates,… ise hem yemeklerde hem de ekmeklerde kullanılır. Ispanak da hem yemeklerde hem de böreklerde kullanılan bir sebzedir.Ayrıca doğal yetişen sirken, toklubaşı vb bitkiler de kullanılır.
EKMEKLER
Emirdağ’ında evlerde yapılan Haşhaşlı ekmekler evlerin fırınlarında pişirilir. Somun ekmeği, hamur teknesinde yoğrulur ve bir süre mayalanmaya bırakılır. Daha sonra temiz bir bezin üzenine dökülür ve hamur dinlendirilmeye alınır. Daha önce yakılan kızgın ekmek fırına bırakılır.
BAZLAMA
Un,tuz,su ye maya bir kapta yoğrulur ve mayalanması için bekletilir. Küçük parçalar halinde el yaslağacında açılıp, kızgın sacın üzerinde pişirilir.
YUFKA EKMEK
Un,tuz,su ye maya bir kapta yoğrulur. Masa üzerinde açılır. Sacın üzerinde pişirilir.
KATMERLİ GÖZLEME
Un, tuz, su, maya ve sıvı yağ ile yapılır. Mayalanan hamur avuç içi büyüklüğünde kesilerek oklava ile açılır.Yağlandıktan sonra katlanır ve tekrar açılır.Kızgın saç üzeninde pişirilir.
KATMER
Un hamur haline getirildikten sonra iki yumruk büyüklüğünde yumaklara ayrılır. Yumağın her biri oklava ile yufka şeklinde açıldıktan sonra üzeri yağlanır ve sürtülmüş haşhaş sürülür. Daha sonra 4 parmak kalınlığında şeritler halinde kesilerek üst üste konulur ve katlanır. Sigara paketi büyüklüğünde karelere bölündükten sonra tekrar oklava ile açılarak özel katmer sacında pişirilir. Sıcak olarak yenir.
ETLİ MANTI
Yufka şeklinde açılan hamur, içine soğan, maydanoz ve et karışımından küçük parçalar konularak 3-5 cm’lik üçgen şekiller halinde katlandıktan sonra kaynayan suda pişirilir. Tepsi içine konularak üzerine tereyağı ve sarımsaklı yoğurt dökülerek yenir.
SİNİ MANTISI
Yufka şeklinde açılan hamur, içine soğan, maydanoz ve kaz eti karışımından küçük parçalar konularak 3-5 cm’lik iki kapalı bohça şeklinde katlandıktan sonra tepsiye dizilir. Üzerine temizlenmiş kaz kanatları konur. Tercihen toprak fırın, yoksa kuzine fırını, eh oda yoksa elektrikli fırında altı üstü kızarana kadar bekletilir. Çıkarılıp üzerine su ilave edilerek kuvvetli ateşte pişirilir. Sini ile servis yapılır.Emirdağ’da ‘kaz kar yemeden eti yenmez derler’ bu yemek kış yemeğidir.
BAKLAVA
Halk ağzında “baklavı” da denir. Mayasız hamurdan yapılır. Süt, yumurta, bir çay bardağın zeytinyağı, çok az miktarda tuz ve yoğurt katılarak yoğrulur. Hamur biraz dinlendirilir. 70 pazı haline getirilir. Buğday nişastası ile pazılar incecik açılır. Açılanlar temiz bir bez üzenine konur. Biraz kuruyunca, tepsiye üst üste dizilir. 10 pazıda bir kere tereyağı ve havanda dövülmüş ceviz içi serpilir. Nişasta katılarak birbirine yapışmasını engeller. Ateşte kızdırılan bir bıçak ile muska halinde kesilir. Büyük toprak fırında dört tepsi bir arada pişirilebi1ir. Pişirme süresi yaklaşık olarak 4 saattir. Bu arada şerbeti kaynatılır. ılık şerbet yine soğuk olarak baklava tepsisine dökülür.
KADAYIF
Dökme yada kıyma olur. Pişmiş yufka ev makarnasından daha ince kıyılır, tepsiye tereyağı, ceviz içi ile yerleştirilip pişirilir. Üzerine şerbeti dökülür. isteyen şerbetine su yerine süt de katabilir. Bu halde “sütlü kadayıf “denir. Dökme kadayıf ise şöyle yapılır: Un ve sudan yapılan hamur, altında kömür olan bir sacın üstünde süzgeçten geçirilerek pişirilir. Ceviz içi ile birlikte tepsiye döşenir. Altına ve üstüne eritilmemiş yağ konur, fırına verilip kızarınca sıcağı ile sadece süt dökülür. Yeneceği zaman ise şerbeti dökülür.
UN HELVASI
Miyane helvası da denir. Önemli olan miyanenin rengini ayarlayabilmektir. Miyane yeterince kararınca şerbeti dökülür. Bu helvaya kaşık ile şekil verilir servis yapılır kaşık helvası da denir.
EKMEK HELVASI
Un ve tereyağın pembeleştirilir. Başka bir tencerede şerbeti kaynatılır. Karışımın kıvamı ele alınacak şeki1de olmalıdır. Limon tuzu da konan şerbet elle çevrilerek saç tel haline getirilir. Bu arada miyane tepsiye dökülür. Saç tel haline gelen karışım miyanenin üzenine konur. Üç-dört kişi bu karışıma miyaneyi yedirir ve tepsiye döker. Tane tane kesilerek servis yapılır. Yapıldıktan sonra bir iki gün içinde tüketilmelidir. Eğer yeterince iyi çekilmemişse içinden küçük şeker parçaları çıkabilir. Bunların kalmaması için tepsi ateşin üzenine konularak çevirme işlemi yapılabilir.
HAŞHAŞ HELVASI
Haşhaş tohumları belli bir süre kavrulduktan sonra özel taşında sürtülür. Daha sonra sürtülmüş haşhaşın üzerine bal, pekmez veya öncesinden kaynatılmış ve soğutulmuş şeker şerbeti ilave edilerek yenir.
REÇELLER
Yörede yetişen kızılcık, vişne, böğürtlen, dağ çileği gibi meyvelerin reçelleri yapılmaktadır. gül yapraklarından da hoş kokulu reçeller hazırlanır. Özellikle Ramazan ayında gül reçeli sofranın vazgeçilmezlerindendir.

Haber

Haber

Bakmadan Geçme