Emekçiler 1 Mayıs'ta güç birliği yapmalı

Kamu-Sen İl Temsilcisi Mehmet Demir, 1 Mayıs'ın emeğinden başka sermayesi olmayan çalışan, işsiz, yoksul, esnaf ve ev hanımlarının bir araya gelerek hakları için seslerini yükselttiği ve güç birliği yaptığı gün olması gerektiğini söyledi. Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Mehmet Demir, yaptığı açıklamada tüm çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutladığını belirtti. 'EKMEK KAVGASININ KUTSALLIĞINA İNANILIYOR' [&hellip]

Kamu-Sen İl Temsilcisi Mehmet Demir, 1 Mayıs’ın; emeğinden başka sermayesi olmayan çalışan, işsiz, yoksul, esnaf ve ev hanımlarının bir araya gelerek hakları için seslerini yükselttiği ve güç birliği yaptığı gün olması gerektiğini söyledi.

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Mehmet Demir, yaptığı açıklamada tüm çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutladığını belirtti.
“EKMEK KAVGASININ KUTSALLIĞINA İNANILIYOR”
Demir, Kamu-Sen olarak “İlkemiz önce ülkemiz” parolasıyla, başta devletin birliği ve bütünlüğü; milletin kardeşlik, huzur ve mutluluğu olmak üzere “Dik baş, tok karın, mutlu yarın” diyerek kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için mücadele ettiklerini ifade etti. Demir, “Türkiye Kamu-Sen olarak mücadelemizin, devletimizin kuruluş felsefesine uygun bir biçimde, muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için olduğunu özellikle vurgulamak isteriz. Bizler, ekmek kavgasının kutsallığına inanırız. Helal kazanç sağlarken hayatını kaybedenlerin şehitlik mertebesinde değerlendirilmesi de emeğin mübarek bir değer olduğunu ortaya koyar. Bu nedenle, alın terini akıtıp, evine ekmek götürme telaşında olan çalışanlarımızın, hak ettiği saygıyı görmesi ve emeğinin karşılığını alması gerekmektedir. Çalışanın hakkını alması için verdiğimiz mücadelede, sesimizin daha gür çıkması, sorunlarımızın gündeme getirilmesi ve çözüm yollarının bulunması konusunda 1 Mayıs’ı bir fırsat olarak görüyoruz.” dedi.
“KİMSENİN EMEĞİ SÖMÜRÜLEMEZ”
Türkiye’nin toplam gelirinden, herkesin adil miktarda pay alamaması, paylaşım sırasında belli grup ya da kişilerin kollanmasıyla, gelir dağılımının bozulduğunu aktaran Demir, “Gelir dağılımının bozulması haksızlığa ve yersiz zenginleşmeye neden olmaktadır. Haksız kazanç ve yersiz zenginleşmenin sonucunda; açlık ve yoksulluk tehlikesiyle baş başa kalan ve çalıştığı halde geçimini sağlayamayan bir toplum ortaya çıkar. Ne yazık ki günümüzde çalışmak, düşük ücretler nedeniyle artık yoksulluğu önlemeye yeterli gelir sağlamamaktadır. Hiçbirimiz çalıştığı, çabaladığı halde yoksul olmak istemeyiz. Kimsenin emeğinin sömürülmesine göz yumamayız. Bu noktada ortak çıkarlarımızı korumak için bir araya gelerek, güç birliği yapmamız zorunlu hale gelir. Bu nedenledir ki 1 Mayıs’ın; emeğinden başka sermayesi olmayan çalışan, işsiz, yoksul, esnaf ve ev hanımlarının bir araya gelerek hakları için seslerini yükselttiği ve güç birliği yaptığı gün olması gerektiğine inanıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
“SALGIN NEDENİYLE COŞKU ALANLARA TAŞINAMADI”
Mehmet Demir, 2019 yılında Milli Mücadele başlangıcının 100. yılı olması nedeniyle 1 Mayıs’ı Milli Mücadelenin başlangıç noktası, Samsun’da büyük bir katılım ve coşkuyla kutladıklarını dile getirdi. Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Milli birlik, milli egemenlik, milli devlet ve milli sendika için her alanda yeniden milli bir mücadele başlattığımızı ifade etmiştik. Bu yıl da 23 Nisan 1920’de elde ettiğimiz milli egemenliğimizin 100. yılını kutlamanın coşkusu ve gururu içindeyiz. Ne yazık ki, küresel salgın nedeniyle bu coşkumuzu alanlara, sokaklara, işyerlerine taşıyamıyoruz. İçinden geçmekte olduğumuz bu zor günlerde, hayatımızın normal akışında seyretmesi işçisinden memuruna, zanaatkârından esnafına kadar her şart altında fedakârca emek harcayan çalışanlarımız vasıtasıyla mümkün olmaktadır. Bugün salgına karşı en büyük gücümüz, başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kamu görevlilerimizin ve çalışanlarımızın fedakâr hizmetleridir. Hepimizin sağlık kaygısı nedeniyle evlerine kapandığı şu günlerde devletimizin posta, zabıta, belediye, itfaiye, güvenlik, ulaşım, vergi, tapu, tarım ve ormancılık, diyanet, eğitim, sağlık, kültür, sanat, elektrik, su, altyapı hizmetleri kesintisiz olarak devam ediyorsa elbette bunu canları pahasına hizmet yürüten kamu görevlilerimize borçluyuz. Böylesine olağanüstü bir dönemde kamu hizmetlerinin devamlılığının ve güvenceli istihdamın önemi bir kere daha ortaya çıktı. Kamu görevlilerinin taleplerinin beyhude bir istek değil bir gereklilik olduğu bir kere daha görüldü. Yaşananlar, bizlere emeğin ne denli kutsal bir değer olduğunu bir kere daha gösterdi. Türkiye Kamu-Sen olarak dayanışma ruhu içinde bir araya geldiğimiz, demokratik ve sosyal haklarımızı elde ettiğimiz, adaletli bir yapı içinde, yeniden meydanları coşkuyla doldurduğumuz 1 Mayıslarda buluşmak dileğiyle, tüm çalışanlarımızın Emek ve Dayanışma Gününü kutluyoruz.”

Bakmadan Geçme