Emanet ehline verilmeli – Kocatepe Gazetesi
Emekli Eskişehir Valisi hemşehrimiz Kadir Çalışıcı Afyonkarahisar ya da Eskişehir'de siyaset yaparak memlekete hizmet etmek istediğini belirtti. Her iki ilde de isminin gündemden düşmemesine rağmen, resmi bir teklif ya da girişim olmadığını, siyasetin nasip işi olduğunu belirten Çalışıcı, Afyonkarahisar'ın en önemli eksiğinin vizyon sahibi yöneticiler olduğunu kaydetti. Afyonkarahisar ile Eskişehir arasında herhangi bir tercih yapmadığını, [&hellip]
Emekli Eskişehir Valisi hemşehrimiz Kadir Çalışıcı Afyonkarahisar ya da Eskişehir’de siyaset yaparak memlekete hizmet etmek istediğini belirtti.
Her iki ilde de isminin gündemden düşmemesine rağmen, resmi bir teklif ya da girişim olmadığını, siyasetin nasip işi olduğunu belirten
Çalışıcı, Afyonkarahisar’ın en önemli eksiğinin vizyon sahibi yöneticiler olduğunu kaydetti. Afyonkarahisar ile Eskişehir arasında herhangi bir tercih yapmadığını, her iki ili de can-ı gönülden benimsediğini belirten Çalışıcı, Afyonkarahisarspor’un içinde bulunduğu hazin durumdan yeni bir Eskişehirspor örneğinin yaratılabileceğine dikkat çekti. Çalışıcı, Türk siyasetinde büyük eksiklikler, aksamalar olmasına rağmen, kendisinin siyasete ya da halka kırgınlığının söz konusu olmadığını sözlerine ekledi
Emekli Vali, MHP eski Milletvekili adayı Kadir Çalışıcı, Kocatepe Gazetesi ziyareti sırasında kendisine sorulan soruları cevaplandırdı. Afyon’daki Eskişehirliler Derneği’nin Gazlıgöl’deki daveti ve Ülkü Ocakları Eğitim Kültür Vakfı İl Başkanlığı’nın bulunduğu tarihi konağın resmi açılışı için Afyonkarahisar’a geldiğini söyleyen Kadir Çalışıcı, kendisini iki kentin evladı olarak tanımladı. Baba tarafından Afyonkarahisar anne tarafından Eskişehir’li olduğunu belirten Çalışıcı, her iki kentin insanına “hemşehrilerim” diyebildiği için şanslı olduğunu kaydetti. Son ziyareti ile sıla-ı rahimde bulunduğunu belirten Kadir Çalışıcı, Kocatepe Gazetesi aracılığıyla herkese selam ve saygılarını iletti.
Kocatepe: Siyasetle ilgili düşünceleriniz nedir?
Çalışıcı: Bizim öğrenciliğimizde siyaset bilimi hocamız “Siyaset hesap işi değil nasip işidir” derdi. Hiç kimse ben kesin kazanırım diye ukalalık edemez. Vatandaşın oyu hiç kimsenin cebinde değil. Bazen siyasette öyle ukalalık yapan insanlar olabiliyor. Türk Milleti’nin oyları kimsenin cebinde değil. Bana göre oy namustur. Oyu inanarak vicdanın gerektirdiği şekilde kullanmamak bir vebaldir. Onun için hemşehrilerimin seçimlerde oylarını inanarak, ellerinden geldiği şekilde kullanacaklarına inanıyorum. Öyle olması lazım. Yoksa bir takım menfaatlerle vs ile oyların takas edilmesi bana göre insanın namusunu satması kadar ağır bir şeydir. Onun için sadece memleket endişesi, memlekete kimler daha iyi hizmet eder, kimler seçildiği takdirde bu millete layık yönetici olur anlamında oy kullanılırsa daha iyi olur.
Kocatepe: Yerel seçimler için sürekli isminiz gündeme geliyor, bununla ilgili neler söylersiniz?
Çalışıcı: Bu konuda konuşmak benim pek hakkım değil. Bilindiği üzere ben MHP’de siyaset yapıyorum. MHP’nin karar organları bu konuları biliyorlar. Benim siyaset tarzımda şu yok. Ben adayım, ben çıkacağım, ben şu partiden aday olacağım diye bir siyaset tarzım yok. Eğer bize ihtiyaç olduğu Afyonkarahisar’a memleketimize benim hizmetlerime, bilgime, becerime, tecrübeme ihtiyaç olduğu benim tarafıma yetkililerce, ilgililerce, hemşehrilerimce iletilirse o zaman oturur düşünürüz. Bu teklif değerlendirilir. Ama bu kabul etme, ret etme, olma ya da olmama anlamına gelmiyor. Adaylık kararını verecek olan MHP’nin il teşkilatı, belki ilçe teşkilatı, genel merkezi gibi karar organlarıdır. Bana resmen parti teşkilatından böyle bir teklif gelmedi. Ama hemşehrilerimiz arasında aday olmamın konuşulduğunu ben de duyuyorum. Afyonkarahisar benim memleketim, doğduğum topraklar. Ben de her Afyonkarahisarlı gibi memleketime hizmet etmek isterim. Ama dediğim gibi bunun kararını verecek olan MHP’nin yetkilileridir. Hangi vasıflarda bir adayın MHP’den olması gerektiğini ve halkımızın nasıl bir aday istediğini onlar mutlaka araştırıyorlardır. Araştırma sonucunda uygun vasıfta bir kişiye adaylık teklifi götürülecektir.
Kocatepe: Afyonkarahisar’da olduğu kadar Eskişehir’de de adaylığınız söz konusu. Adaylık söz konusu olursa tercihiniz hangi ilden yana olur?
Çalışıcı: Daha yerel seçimlere çok var. Eskişehir’deki durumda Afyonkarahisar’dan farklı değil. Orada da bana yönelik adaylık seslendirmesi var. Orada buraya göre biraz daha fazla seslendirme var. Benden böyle bir talep yok. Ben adayım falan demedim. Herhangi bir adaylık teklifini kabul etmem gibi bir şeyde yok. Sadece orada MHP’de yönetici durumunda olan bir çok kişi gönüllerinde olanı kamuoyuna söylüyorlar. Toplumda bu durum aday olduğum gibi anlaşılmış olabilir. Böyle bir şey yok, daha zaman da çok. Ne Afyonkarahisar’dan ne de Eskişehir’den bana gel bizim partimizden aday ol diye herhangi bir teklif yok. Ama kamuoyunu temsil eden medyada adaylık tartışmalarında benim adım sıkça geçiyor. Hem Eskişehir’de hem de Afyonkarahisar’da geçiyor. Bunların değerlendirmesi tamamen parti teşkilatlarına aittir.
Kocatepe: Siz uzun yıllar yönetici konumunda bulundunuz. Profesyonel bir kent yöneticisi olarak Afyonkarahisar’la ilgili temel tespitleriniz nedir?
Çalışıcı: Afyonkarahisar’da da, başka kentlerde de temel sorun vizyonu olmayan Belediye Başkanlarınca şehirlerin yönetilmesidir. Belediye Başkanlığı, kamu yöneticiliği bir profesyonel yöneticiliktir. Belediye Başkanlığı anlamında uzun yıllar yaşayarak gördüğüm tecrübelerim var. Belediye Başkanı olan insanlar hasbel kader Belediye Başkanı oluyor. Bakıyorsunuz eczacıdır, avukattır, herhangi bir yerde esnaftır. Bu sıraladıklarım kötü değil gayet iyi meslekler. Ama farklı meslekleri icra eden bu kişiler aklından kamuda yöneticilik, Belediye Başkanlığı yapmak gibi bir düşünce geçmezken, hazırlığı yokken göreve gelebiliyor. Geçmişte ona göre bir eğitimi, birikimi yoktur. Böylesi kişiler Belediye Başkanı olup da masaya oturduğunda ne yapacağını bilemiyor. Şöyle düşünün, yepyen bir otobüs almışsınız ve ona bir sürücü arıyorsunuz. Belediye Başkanları da araç teslim edilen şoföre benzer. Hem ehliyet hem de tecrübe sahibi olmaları gerekir. Vizyonu, yerel yönetim tecrübesi olmayan kişiler kötü değiller. Ama bu kişiler Belediye Başkanlığını öğreninceye kadar 5 yıl geçiyor. Milletin sırtında acemi nalbant gibi belediyecilik öğrenmeye çalışıyor. Bir daha da toplum bu kişiyi seçmiyor. Önemli olan emanetin ehline verilmesi. Ehliyet ve liyakat sahibi insanların hak ettikleri yere geldiği toplumlarda durum daha iyi oluyor. Dinimizin gereği de, profesyonel yöneticiliğin gereği de budur.
Kocatepe: Afyonkarahisar’da öncelikli sorun nedir?
Çalışıcı: Şehrin tüm sorunları Belediye ile sınırlı değil. Türkiye genelindeki sorunlar örneğin işsizlik, nüfus göçü ve diğerleri burada da var. Belediyeciliği iyi bilen, işinin ehli olan bir kişinin göreve getirilmesi çok önemli. Ama bunu ifade ederken sakın ola Kadir Çalışıcı’yı işaret ettiğim anlamı çıkmasın. İsim önemli değil, önemli olan burada resme bakmak lazım. İfade ettiğim üzere; tecrübesi, bilgisi, deneyimi olan insanlar ancak Afyon’un eksiklerini, envanterini çıkartabilir. Afyon ne durumda, öncelikle bir fotoğrafını çekmek lazım. İmar sorunu var, trafik sorunu var, alt yapı sorunu var. Birçok sorunları var. Ben Afyon’un ve hiçbir kentin çözülemeyecek bir sorunu olmadığına inanmıyorum. İşin ehli olduktan sonra her şey Allah’ın izniyle çözülür.
Kocatepe: Hizmet etmenin temel kuralı sizce nedir?
Bizim Afyon’da şöyle bir takıntı vardır. “İktidardan olmazsanız hizmet gelmez.” İktidardan olmayan yerlere götürülen hizmetler noktasında çok güzel örnekler var. Çok güzel tarihi hizmetler de yapılmış. Unutulamayacak kadar büyük hizmetler yapılmış yerler var. Bu örnekler Eskişehir’de de başka yerlerde de görülebilir. Yani illa iktidardan olacak diye bir şey yok. Yeter ki neyi ne şekilde hangi tedbirlerle çözebileceğini bilen insanlar olsun. Para da her şey de bulunur. Ama nasıl ve nereden bulacağını bilen insan lazım. Bütün mesele bu. Türkiye’de de dünyada da çok büyük finans imkanları var. Bu imkanlar harekete geçirilip sorunlar çok rahat çözülür. Bu plan projeleri de oturup öyle kendi kafana göre yapmayacaksınız. Halkla birlikte onların sevgisini, isteklerini, ihtiyaçlarını da katmanız gerekiyor. Mesela Afyon’da toplu taşımacılıkta sorunlar var. O mesleğin mensupları ile oturup soruna bir çare aramak lazım.
Kocatepe: Mevcut sorunlar arasında çözümsüz olduğunu düşündüğünüz bir sorun var mı?
Çalışıcı: Bir Belediye Başkanı göreve gelmeden önce yapacağı şeyler az çok kafasında belli olmalıdır. Hangi alanda çözülmesi gereken sorunlar varsa her alanda o meslek mensuplarıyla oturup çözüm üretilmeli. Meslek sahipleri, kişileri karşınıza almak doğru değil. İstişare ve konuşarak herkesin rızası alınarak tüm sorunlar ölüm hariç her şey çözülür. Bunları çözecek bilgi, beceri ve yetenek meselesi. Hepsinden önce ehliyetli ve liyakatli insanlar tercih edilmeli. Bu tüm kentler için böyle. Bu olmazsa vebale girilir. Seçmekte seçilmekte sorumluluk ister. Yöneticilerin geçmişteki uygulamalarına bakmak lazım. Ondan sonra pişman olmamak lazım.
Kocatepe: Milletvekilliği adaylığı sonrasında siyasete ya da Afyonkarahisarlı’lara kırgınlığınız var mı? Yaşananların sizi siyasetten soğutması gibi bir şey söz konusu olabilir mi?
Çalışıcı: Türkiye’de siyaset kurumunda sorun var. Bu sadece bir parti için değil. Hepsi için geçerli. Mesela tüm siyasi partilerde tek adam yönetimi var. Bugün siyasi iktidara sahip olan AK Parti’de Sayın Recep Tayyip Erdoğan dışında hiç kimsenin sözü geçiyor mu? Kimse bir eleştiri yapabiliyor mu? Bu partilerin kongrelerine baktığınızda farklı aday çıkabiliyor mu? Genel merkezden tek bir aday, bunu seçeceksiniz deniliyor o da seçiliyor. Milletvekili sıralamasına bakıyorsunuz hiç halkın duyguları sorulmuyor. Ön seçim yapılmıyor, tercih sistemi kullanılmıyor. Adayların belirlenmesine asla fırsat verilmiyor. Bu bütün partilerde böyle. Genel merkez listeleri tüm illere gönderiyor. Halk da onaylıyor. Halk noter. Milletvekili olan insanları incitmek istemiyorum. Ancak bunlar milletvekili olamıyor. Ondan sonra genel başkanın ağzına bakıp keramet buyurdunuz demek zorunda kalıyorlar. Yani siyaset kurumunda ülke genelinde yaşanan bir sıkıntıdır bu. Gerçek demokrasi için adayların halk tarafından belirlenmeli. Türkiye’nin bu seçim sistemine geçmesi gerekiyor. Bu vaatle iktidara gelen AK Parti bunu yapmadı.
Kocatepe: Efendim, kırgınlığınız olup olmadığını söylemediniz?
Çalışıcı: Ben kırılmadım, kimseye herhangi bir kırgınlığımda olmadı. Tabi ki benim beklentim farklıydı, ama olmadı. Bana söylenen şeyler de vardı. Ama beklenti olmadı. İşin detayına girmeyeceğim ama MHP’nin 3’ncü sırasından milletvekili adayı gösterildim. Kırılmadım, darılmadım. Tüm MHP camiası çok iyi bilir ben hemen hemen imkansız olduğunu bile bile ‘seçilemeyecek yere konuldu küstü darıldı’ denilmesin diye inandığım bir dava olduğu için seçim sürecince koşturdum. En çok ta ben koşturdum. MHP tabanına da bu sorulabilir. Elimden geldiğince tüm gücümle nefes nefese koşturdum. İnandığım bir dava için el birliğiyle hep birlikte koştuk. Ama en çok ben koşturanlardan birinin ben olduğumu düşünüyorum.
Kocatepe: Siz aday olmazsanız başka adayların yanında çalışır mısınız?
Çalışıcı: Siyaset yapmak demek illa aday olmak demek değildir. Doğruları her ortamda söylemekte siyasettir. Mesela seçimde MHP’den Afyon’da iyi bir aday gösterildi. Yine MHP’den Eskişehir’de iyi bir aday gösterildi. Destek olmam da siyaset yapmamdır. Ben aday olursam koştururum, olmazsam koşturmam diye bir şey yok. Gönlümde yatan tek aslan doğduğum, doyduğum, okuduğum topraklara hizmet edebilmektir. Bu da bir kısmet ve nasip meselesi. Öyle olmasa siyasete evet demezdim.
Kocatepe: Afyonkarahisarspor tarihinin en hazin günlerini yaşıyor. Sizin Eskişehirspor için gösterdiğiniz çabalar biliniyor. Afyonkarahisarspor’da bir Eskişehirspor örneği yaşanabilir mi?
Çalışıcı: Sadece Eskişehir değil, ben her görev yaptığım ilin takımını şampiyon yaptım. Adıyaman’da, Aksaray’da bu durum böyledir. Afyon koca bir il değil midir? Futbol spor değil sektör, dünyaya bir propagandadır. Siz Barceolena’yı takımı olduğu için tanıyorsunuz. Artık dünya bu halde. Afyonkarahisarspor’un bu halde olması reva mıdır? Afyonkarahisar’ı yönetenler, Valisi, Belediye Başkanı, Bakanı ile bundan sorumludur. Afyonkarahisarspor’a elbette hepsinin sahip çıkması lazım. Afyonkarahisarspor Afyon’un dünyaya açılan penceresi olur. Afyon’un tozu toprağı ile bu takım dünya şampiyonu olur. Önce Türkiye’de süper lige çıkar. Sonra Avrupa’da dünyada top ta koşturabilir. Yeter ki Afyon’un kaynakları iyi kullanılsın. Afyon’un sinerjisi, enerjisi bu takıma biraz yansıtılsın. Ben bunları havadan atmıyorum, söylediklerimi uyguladım. Maalesef yerel yönetimler sahip çıkmıyor. Niye tu kaka yapılıyor ben anlamıyorum. Bu kentin gençlerinin boynu bükük mü olmalı? Bu kente bu reva mı? Önderlik ağabeylik yapılmalı. Üç makam de birbiriyle uyumlu insanlar, sahip çıkmalılar. Ben bir Afyonlu olarak Afyonkarahisarspor’un bu durumundan hicap duyuyorum. Bu işler, yöneticilik sadece para ile olmaz. Eskişehirspor modelini iyi incelesinler.
Kocatepe: Zafer havalimanı ile ilgili eleştiriler gündemde, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Çalışıcı: Bu bölgede çok havalimanı var. Eskişehir merkezde, Sivrihisar’da yedek havalimanı, Afyon’da askeri havaalanı var. Uşak’ta var. Birde Altıntaş’a kuruldu. Isparta’yı da eklersek bu sayı 6’ya yükseldi. Şu bölgede 6 havalimanı olması çok ilginçtir. Bu ülkenin kaynakları bu kadar bol değil. Niye böyle yapılıyor ben anlayamıyorum. Zafer havalimanını yap işlet devret modeli ile özel şahısa yaptırdılar. Bir görelim bakalım. Nasıl çalışacak merak ediyorum. Eskişehir’de ve Emirdağ’da çok ciddi bir endişe var. Emirdağlılar sürekli Eskişehir’e iniyorlar. Zafer havalimanına Emirdağlı gelmez. Emirdağlıların hepsi Eskişehir’e mukim. Emirdağlı Ankara’ya iner, hızlı trenle Eskişehir’e gelir. Seferleri iptal etseniz bile yine Ankara’ya ineceklerdir. Emirdağlıların Zafer havalimanını kullanmaları bence hayal. Bu durumu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’la da konuştum. Onun adına konuşamam. Ama o dönem kendisi de sıcak bakmadı. (Kocatepe)