'Eleştirel düşünce masaya yatırıldı'

AKÜ Eğitim Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Eray Eğmir, “Düşünme Becerileri ve Eleştirel Düşünme” konusunu tarihsel süreçte günümüze kadar kaydettiği aşamaları örneklerle anlattı

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Afyonkarahisar Şube Başkanlığı’nca düzenlenen “Düşünme Becerileri ve Eleştirel Düşünme” seminerini AKÜ Eğitim Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Eray Eğmir verdi. AGD Şubesi Prof. Dr. Necmettin Erbakan Konferans Salonu’nda önceki akşam gerçekleştirilen seminerde önce Emre Öztürk Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulundu.
“AMAÇ YAŞANILANLARIN DOĞRU TAHLİLİ”
Seminer öncesi konuşan AGD Şube Başkanı Muharrem Coşkun, tüm programlara özellikle Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladıklarını, Kur’an-ı Kerimin algıları açtığını söyledi. Coşkun, sabit bir konu üzerinde seminerler düzenlemediklerini, her konunun konuşulmasına gayret ettiklerini, günümüz şartlarında yaşanılan olayların doğru tahlil edilebilmesi çabasında olduklarını belirtti. Coşkun, Eray Eğmir’in eleştirel düşünme konulu sunumundan istifade edilebilmesini diledi.
“ELEŞTİREL DÜŞÜNMENİN ALANI GENİŞ”
AKÜ Eğitim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Eray Eğmir, AGD seminerlerinde Türk toplumunun yanı sıra küresel sorunlara değinilen konuşma silsileleri gerçekleştirdiklerini kaydetti. Eray Eğmir, önemli bir 21. yüzyıl becerisi olarak kabul edilen, aslında yeni icat olmamış kökleri çok eskiye dayanan düşünme becerisi ve eleştirel düşünmeye günümüzde daha çok ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Eleştirel Düşünmenin kendisinin tez konusu olduğunu ifade eden Eğmir, “2016 yılından bu tarafa AKÜ Eğitim Fakültesi’nde Öğretim Üyesiyim. Eğitimci gözüyle buna bakarak inceledik. Bu nedenle sunumumuzun birçok noktasında eğitim dönük atıflar yapmaya gayret edeceğiz. Eleştirel düşünme ve eleştirilen kuram tabii sadece eğitim bünyesinde değerlendirilecek kadar sınırlı bir kuram değildir. Çok geniş tüm alanlara sirayet eden bir teoridir. Ama özellikle eğitim odaklandığımız bir konu olacak.” dedi.
“BATI DÜŞÜNCE DERSİNİ VERDİ”
Aliya İzzetbegoviç’in düşünmeye yönelik sözlerinden örnekler veren Eğmir, “Aliya İzzetbegoviç’in düşünce ile ilgili sarf ettiği sözlerden bir tanesi de ‘Mekteplere düşünmekle ilgili bir ders koyardım’ olmuştur. İzzetbegoviç bu sözünün devamında doğunun henüz düşünce ile ilgili dersi vermediğini belirtir. ‘Batı bu dersi verdi. Belli bir safhaya ulaştı. Doğu henüz o dersi geçebilmiş değildir.’ demiştir. Bilindiği üzere Batı’nın tarihi kendisiyle biraz kavgalıdır. Biz Batı’yı hep uçlarda yaşayan bir toplum olarak değerlendiriyor ve görüyoruz. Özellikle skolâstik düşünce döneminde düşüncenin baskı altına alınıp kilisenin etkin olduğu dönemlerde neredeyse düşünmenin özgür bırakıldığı hiçbir alan bırakılmamıştır. Hatta o dönem insanlar yükseklere çıkıp özgür düşünmeye çalışmışlar kilise buna izin vermemiştir. Sonrasında kendi tabirlerine göre dinle bir kavgaya girmişler ve din olgusunu bir kenara bırakmışlardır.” diye konuştu.
“BATI’NIN ELBİSESİ BİZE UYMUYOR”
Batı toplumunun düşünce ile kendilerine yönelik eleştirel bir tavır yönelttiğini aktaran Eğmir, “Dinin içerisinde bulunmadığı, kutsal metinlerin bağlayıcılığının minimum düzey indiği bir modernizm süreci var. Doğa boşluk kabul etmiyor dinin yerine başkaca öğretilerin kurulduğu bir süreç yaşadılar. Bir yerden sonra hazır bilgi alımına başlanıldığını görüyoruz. Kendi üretimini tamamlamış ya da bırakmış bu işi başkalarına tevdi etmiş bir anlayışı görüyoruz. O yüzden günümüzde konuştuğumuz sorunların tümümün altında ailevi, eğitim sistemimiz, iktisadi ya da hukuki olabilir, hepsini Batı’yı bire bir taklit etmeye çalışmamızdan orada ki elbisenin bize uyum göstermemesinden kaynaklandığını ifade edebiliriz.” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Haberi