'Ekonomi nasıl ve kim için büyüyor?'

SP Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar, açıklanan tedbirlerdeki mantık hataları ve yaşanan öngörülemezlik dönemi nedeniyle insanların yorulduklarını belirtti. Akpınar, 'Toplumun hemen her kesimi büyük bir mağduriyet yaşıyor. Türkiye ekonomisi büyüyormuş. Sormak istiyorum bu ekonomi, bu şartlarda nasıl ve kim için büyüyor?' dedi   Saadet Partisi (SP) Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar yaptığı [&hellip]

SP Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar, açıklanan tedbirlerdeki mantık hataları ve yaşanan öngörülemezlik
dönemi nedeniyle insanların yorulduklarını belirtti. Akpınar, “Toplumun hemen her kesimi büyük bir mağduriyet yaşıyor. Türkiye ekonomisi büyüyormuş. Sormak istiyorum; bu ekonomi, bu şartlarda nasıl ve kim için büyüyor?” dedi

Saadet Partisi (SP) Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar yaptığı açıklamada gündemi değerlendirerek partisinin görüşlerini açıkladı.
“KARAR VE TAKDİR MİLLETE AİT”
Erhan Akpınar, Türkiye’nin haftalardır çok vahim iddialarla, suçlamalarla ve skandallarla sallandığını ifade etti. Akpınar, “Her biri bir Susurluk kazasına bedel konular sadece ülkemizin değil, tüm dünya kamuoyunun gündemini meşgul ediyor. Ama ne yazık ki bu yaşananlar karşısında iktidar hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya ve ‘görmedik, duymadık, bilmiyoruz’ demeye devam ediyor. Soruyorum; sizce Türkiye’de iktidar, mafya ve illegal işler denkleminde iç içe geçmiş bu iddialar mı daha vahim, yoksa bu iddialar karşısında kılını kıpırdatacak bir tane yetkilinin olmaması mı? Yoksa daha da vahimi; Sayın Erdoğan’ın günlerce sessiz kaldıktan sonra, partisinin grup toplantısında yaptığı ve milletimizi sukutuhayale uğratan, hepimizi daha da endişelendiren, kaygıya sevk eden açıklamaları mıdır? Karar ve takdir milletindir. Bugün kriminalize işleri meşrulaştıranlar, meşru talepleri ise kriminalize etme derdine düşmüş durumdalar. Ortada ekonomiden adalete, eğitimden dış politikaya her alanda yaşanan bir kriz var ve bu iktidarın artık ülkeyi yönetme kabiliyetini kaybettiği de aşikâr. Böylesine bir atmosferde, gayet tabii olarak sandığı işaret edenler, ‘operasyon yapıyorlar’ diye yaftalanırsa burada büyük bir problem ve şaşkınlık var demektir. Bu sürecin en sarih çözüm yolu; elbette Türkiye’nin ciddi bir zihniyet değişimine gitmesidir. Metal yorgunluğu ve ondan da ileri mental yorgunluğu ile yıpranan bu iktidarın ise zihniyetini artık değiştiremeyeceği ayan beyan ortadadır.” dedi.
“GÜNEY BELDESİ VE KANLICA
MAHALLE SEÇİMİ HAYIRLI OLSUN”
“Öyle anlaşılıyor ki karşı karşıya kaldığımız bu tıkanmışlığın ve tükenmişliğin giderilmesine kurulacak seçim sandıkları vesile olacaktır.” diyen Akpınar, “Yine öyle anlaşılıyor ki mahkemelerin, savcıların, araştırma ve soruşturma komisyonlarının üstlenmesi gereken sorumluluk, sandık başına giden milletimizin omuzlarında olacak ve hükmü aziz milletimiz verecektir. Ayrıca 6 Haziran 2021 Pazar günü Güney beldesinde Belediye Başkanlığı ve il merkezinde ki Kanlıca Mahallesinde muhtarlık şeçimi vardı. Milletimiz demokratik hakkını kullanarak sandığa gitti ve oyunu kullandı. Milletimizin iradesi tecelli etmiştir. Bize düşen bu karara saygı duymaktır. Bu sebeple Güney seçimlerinin milletimiz ve ülkemiz adına hayırlı olmasını temenni ediyor, sandıktan çıkan sonucun kardeşliğinin pekişmesine vesile olmasını diliyorum.” ifadelerine yer verdi.
“EKONOMİ BU ŞARTLARDA
NASIL VE KİM İÇİN BÜYÜYOR?”
“Bir latife olarak ifade edeyim; adeta ‘Tayyip Bey’i Üzmeyen İstatistikler Kurumu’ olarak görev ifa eden TÜİK, Türkiye’nin büyüme oranlarını açıkladı.” ifadelerini kullanan Akpınar şunları kaydetti: “TÜİK rakamlarına göre Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 7 büyümüş. Bakınız; sadece 2020 yılında, 99 bin 588 dükkân ve 40 bin 735 şirket kapandı. İcra dairelerindeki dosyaların sayısı 23 milyona ulaştı. Günde 24 bin 650 yeni icra-iflas dosyası açılıyor. Dolar 8.50 lira Euro 10.40 lira, gram altın ise 520 lira civarında seyrediyor. İşsizlik zirve yapmış, ülkede her dört gençten birisi işsiz vaziyette ama bu beylere göre Türkiye ekonomisi büyüyormuş. Sormak istiyorum; bu ekonomi, bu şartlarda nasıl ve kim için büyüyor? Vatandaş için mi, bir avuç ‘İhale avcıları’ için mi ve yine soruyoruz; tüketim odaklı, krediye dayalı, istihdam yaratmayan bu ‘Obez ve hormonlu büyüme’ vatandaşın cebine ve sofrasına ne zaman yansıyacak? 1,5 yıldır pandemi süreciende doğru, yanlış, bazen de hatalı tedbir kararları alınıyor da peki bu tedbirler karşısında gerekli ve yeterli destekler veriliyor mu? Maalesef hayır. Toplumun hemen her kesimi büyük bir mağduriyet yaşıyor. Ama özellikle de esnafımız, servis şoförlerimiz, çay üreticilerimiz, kahvehaneler, kantincilerimiz ve günlük yevmiye ile çalışan tüm işçi kardeşlerimiz adeta mahvoldu. Hal böyleyken Sayın Erdoğan ‘Salgının başladığı günden bugüne halka 661 milyar TL destek verdiklerini.’ söylüyor. Ya, bu paranın 315 milyar TL’si banka kredisi, 219 milyar TL’si borç erteleme, 25 milyar TL’si de vergi indirimi. Eski borcu bir şekilde ödetmeye ‘yapılandırma’, milleti yeni borç yükünün altına sokmaya da ‘nefes kredisi’ adını verdiler. Kredi, bir borçlanma çeşididir ve asla hibe veya destek değildir. Borcu borçla kapatmanın faturası ise çok ağır olacaktır. Ve hiç kimsenin, vatandaşın artık arşa ulaşan feryadı karşısında somut destek paketleri açıklamak yerine kelime oyunlarıyla milletin gözünü boyamaya hakkı yoktur.”
“ARTIK İNSANLAR BIKTI VE YORULDU”
Erhan Akpınar sözlerine şöyle devam etti: “Evet, zor bir dönemden geçiyoruz. Evet, bazı kararları ve tedbirleri almak gerekiyor. Evet, hep birlikte bazı sıkıntıları elbette yaşayacağız. Ama insanlar artık bıktı, usandı ve yoruldu. Son dakika açıklanan kararlardan, Sayın Erdoğan’ın Pazartesi günleri yapacağı açıklamayı merakla beklemekten. Ardından yayınlanan ve her defasında kafa karışıklığına sebep olan kararnamelerden insanlar yoruldu. Açıklanan tedbirlerdeki mantık hataları ve yaşanan öngörülemezlik dönemi nedeniyle hakikaten yoruldu millet. Adeta ‘Mantıksız yasaklar ve tutarsız kararnameler ülkesi’ haline geldik. Millet artık soruyor; mesela neden Pazar günleri yine yasak? Neden sokağa çıkma kısıtlama saati 21.00’den 22.00’ye alındı? Şimdiye kadar neden 21.00’di de şimdi 22.00? Kabine’nin hangi saiklerle hareket ettiğini ve neye göre karar verdiğini anlayabilmiş değiliz. İktidar, sadece genelge yayınlamak yerine yayınladığı genelgelerdeki kararların alınış sebeplerinin mantıklı açıklamalarını da yapmalı ve insanlarımızın aklındaki soru işaretlerini gidermelidir. Vicdanlarınıza soruyorum.” >> Hayriye CANER’in Haberi

Bakmadan Geçme