Ekonomi Gazetecileri: Kamunun Tasarruf Yapması Gerekiyor
Ege İhracatçılar Birlikleri, Ekonomi Gazetesi işbirliğinde gerçekleştirilen panelde bir araya geldi. Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ev sahipliğinde düzenlenen panelde, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceği değerlendirildi.
Ege İhracat Buluşmaları kapsamında Ege İhracatçılar Birlikleri, Ekonomi Gazetesi işbirliğinde gerçekleştirilen panelde bir araya geldi. Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ev sahipliğinde düzenlenen panelde, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceği değerlendirildi. Moderatörlüğünü Ekonomi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Handan Sema Ceylan üstlendiği, Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz ve Ekonomi Gazetesi Başdanışmanı Rüştü Bozkurt'un konuşmacı olduğu panelde, özellikle kamu tasarrufu, enflasyonla mücadele ve ekonomik denge politikaları tartışıldı.
ATSO Toplantı Salonunda düzenlenen Ege İhracat Buluşmaları programına; Afyonkarahisar Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Yıldız, Ege Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Demir ve Demir Dışı Metal İhracatçıları Birliği Koordinatör Başkan Yardımcısı Yalçın Ertan, Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Altunpınar, Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri İrfan Çelikten, Oben İnceler, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz, Ege İhracatçı Birlikleri Kurumsal İletişim Şube Müdürü Gökay Çelikli, ATSO Meclis Başkanı Mustafa Ali Çelikten, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser ve iş insanları katıldı.
“DÜNYA, TRUMP İLE BERABER YENİ YAPTIRIMLAR DÖNEMİ YAŞAYACAK”
Panelde Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, ABD’nin yaptırım politikalarının Türk ekonomisine yansımaları ele alındı. Trump dönemiyle başlayan politikaların ticaret üzerinde sınırlayıcı etkiler yarattığı ve Türkiye’nin bu süreçte alternatif yollar araması gerektiği vurguladı. Güldağ, “Dünya ithalatı içerisinde Amerika’nın payı yüzde 13, Avrupa’nın yüzde 29, Çin yüzde 9, Hindistan 3,5, Türkiye 1,2 civarında. Bizde küçük sayılmayız dünyada ithalat noktasında. Bu ithalat dengelerine bakınca Amerika’nın eli çok güçlü görünmüyor. Amerika’nın elinin güçlü olduğu yer dış ticaret değil, dış ticaret açıklarını çok güzel bir şekilde finanse etmesine yardımcı olan doların kendisi, Amerika’nın mali güçleri. Teknolojide ciddi yaptırımlar gelecek. Dünya, Trump ile beraber yeni yaptırımlar dönemi yaşayacak. Yeni yaptırımlar içerisinde özellikle yapay zeka çipleri ile ilgili teknolojide ciddi yaptırımlar gelecek. Önümüzdeki süreçte ihracat konusunda tam da ihtiyacımız olan teknoloji ile ilgili alanlarda zorlanırken da geleneksel ürünlerimizde önümüzün açık olduğunu söylemek mümkün. Çok daha güçlü bir şekilde ihracatımızı oralarda devam ettirebiliriz.” ifadelerini kullandı.
“TL, DÖVİZ KARŞISINDA DEĞER KAZANMAZ”
Türk Lirası’nın (TL) dolar ve euro karşısında değer kaybının düzeleceği yönünde beklentilere katılmadığını belirten Güldağ, “Enflasyon yılı yüzde 44 civarında kapattı ama eorunun Türk Lirası karşısında değerlenişi yüzde 12, doların değerlenişi de yüzde 19 civarlarında. Bu sene aynen böyle etmeyeceği yönünde özellikle finansal kesimde beklenti var. Fakat benim gördüğüm son gelişmeler pek öyle göstermiyor. Türk Lirası, dolar ve euro karşısında değer kazanmakta zorluk çekecek gibi görünüyor. Hep beraber ne yapacağımızı düşünmemiz lazım. Şikayet etmek işin bir tarafı, talepkâr olmak işin bir tarafı. Bizi üretimden koparırlarsa asıl büyük problem o olur. İhracat her zaman bizi terbiye eden bir unsur. ‘Ya ben şunu ürettim, alan alır kardeşim.” yaklaşımından biraz vazgeçebilirsek Avrupalı alıcı ile daha iyi işbirliği yapabiliriz.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ise Suriye’ye herkesin bir şeyler satmak istediğini belirterek, “Suriye’ye herkes bir şekilde mal satmak isteyecek ancak karşımıza kaynak sorunu çıkıyor. Çünkü ülkenin parası yok. Oraya ancak kaynağı ile giden kazanacak. Kolay yürüyeceğimiz bir yer değil. Çok stratejik bir yol almamız lazım.” dedi.
“BOSNA HERKES’TE TAŞERONLUK YAPTIRDILAR”
Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz ise sözlerine dış ticaret hakkında sorunlarla başladı. Oğuz, “2025 yılında hayatta kalmak en büyük başarı olacak. Neden? Trump’ın yanı sıra Çin inanılmaz bir şekilde çekirge sürüsü gibi saldırmaya başladı. İnanılmaz bir şekilde Çin, Türkiye’yi hedef almış durumda. Suriye’de 10 yıl içinde aşağı yukarı 400 milyar dolar bir pazardan söz ediliyor. Bunun 4’te 1’i Türkiye’ye gelir diye düşünülse de o iş o kadar olmayacak. Benzer iş Bosna Hersek’te de başımıza geldi. Bize orada taşeronluk yaptırdılar. Belki şu an savunma sanayimizin bölgemizde elimizi daha güçlü kılsa da ne kadar bir gelir elde edeceğimizi abartmamız lazım.” ifadelerini kullandı.
“KAMUFLASYON”
Hükümeti eleştirerek sözlerini tamamlayan Oğuz, “Türkiye bir köprü vazifesi görüyor. Ya Atlantik’e bakacak, Pasifik’e bakacak. İkisinin arasında duruyoruz. Her iki tarafta da kapıda bekliyoruz. 65 yıldır Avrupa kapısında bekliyoruz, şimdi Çin fırsat ve tehditlerle beraber geliyor. Olguları değil algıları yöneten bir hükümetimiz var. Yüksek faiz başımızdaki en büyük bela. Yüksek enflasyonu düşürmeye bu hükümetin niyeti olduğunu zannetmiyorum. Yeni bir kelime önerdim ben Türk Dil Kurumu’na. Kamuflasyon, kamunun enflasyon üretmesi demek. Enflasyonun inmesi için kamunun tasarruf yapması gerekiyor. Enflasyonun düşebilmesi için, kamu açıklarının bütçe açıklarının indirilmesi lazım.” dedi.
“HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMALI”
Panelde konuşan Ekonomi Gazetesi Başdanışmanı Rüştü Bozkurt ise Afyonkarahisar’ın doğal taş konusunda hala başkent olma konumunu sürdürdüğünü altını çizerek, “Doğal taşın nasıl yönetileceğine hepimiz kafamızı yormamız lazım. Doğal taşa bakış açımızı değiştirmemiz lazım. Bunda bizlerinde hatası var. Medyada bizler de yer vermeliyiz.” ifadelerini kullandı. Belirsizliğin değil bilgisizliğin olduğunu ifade eden Bozkurt, ihracatçıların maliyet sıkıntılarının düşürülmesi için herkesin elini taşın altına sokması gerektiğini ifade etti.