Eğitimdeki sorun, eğitimin sınav ve dershane odaklı olması
Eğitim-Bir-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Abdullah Çelik, yeni eğitim-öğretim sezonunun pek çok sorunla başladığını belirtti Eğitim-Bir-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Abdullah Çelik, 'Eğitim sistemimiz, ana sorunlarının gölgesinde, palyatif müdahalelerle yürütülmeye çalışılmaktadır. Eğitim sistemimizin en önemli problemi sınav ve dershane odaklı oluşudur. Şu an dershane sayısının ortaöğretimdeki okul sayısını geçmiş olması oldukça düşündürücüdür. Sınav ve dershane odaklı olmaktan [&hellip]
Eğitim-Bir-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Abdullah Çelik, yeni eğitim-öğretim sezonunun pek çok sorunla başladığını belirtti
Eğitim-Bir-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Abdullah Çelik, “Eğitim sistemimiz, ana sorunlarının gölgesinde, palyatif müdahalelerle yürütülmeye çalışılmaktadır. Eğitim sistemimizin en önemli problemi sınav ve dershane odaklı oluşudur. Şu an dershane sayısının ortaöğretimdeki okul sayısını geçmiş olması oldukça düşündürücüdür. Sınav ve dershane odaklı olmaktan kurtulmanın yolu, okullardaki yönlendirme çalışmalarının güçlendirilmesinden geçmektedir. Bireyin en önemli gelişim aşaması olan meslek seçimi, hayatı boyunca vereceği en önemli kararlardan biridir. Meslek seçiminin bilinçli bir yöntemle yapılması, hem kişi ve ailesi açısından hem de ülkenin geleceği açısından önem arz etmektedir. Meslek seçiminde öğrencinin bireysel özellikleri yanında ilgi, yetenek ve değerlerinin önemli olduğu, ailelerin ve öğretmenlerin bu noktayı göz önünde bulundurarak mesleki yönlendirme yapmaları önemlidir” dedi. Kamu Personeli Seçme Sınavı ile ilgili iddialard nedeniyle 30 bin öğretmen atamasının ertelenmesinin gündemde olduğunu hatırlatan Çelik, “Sınav sistemi, adaletin terazisi gibidir. Sistemin birikimi ölçme ve ölçütler çerçevesinde yerleştirme işleminde bulunma işlevine hangi ölçüde olursa olsun, bir müdahalede bulunulması kabul edilebilir, affedilebilir değildir. ÖSYM’nin sınavlarıyla belirlenen; iştir, aştır, ekmektir, yaşamdır. Bu hususta terazinin diline müdahalede bulunmak büyük ihanettir, emek hırsızlığıdır. Sınavlara hazırlanmak için ekonomik yük altına giren, gece gündüz ders çalışarak emek sarfeden ‘hak etmiş’lerin emeğinin birileri tarafından soruların sızdırılması suretiyle ‘hak etmemiş’lere aktarımı son derece aşağılık bir faaliyettir.
Bugüne kadar ÖSYM’ye güvenilmiş, herkes, ağabey-dayı arayışına girmeden, ancak sınavlara hazırlanmak suretiyle emeline ulaşabileceğinin bilincine varmış ve sistem oturmuştu. Bugün gelinen noktada yitirilen en önemli şey güvendir. Güvenin yitirilmiş olması kaosa davetiye çıkarmaktadır. ÖSYM yeniden organize edilmelidir. Bunun için de ilk olarak, bu kadar skandala rağmen hala o koltukta neden oturduğunu anlayamadığımız ÖSYM Başkanı derhal görevden alınmalıdır” diye konuştu.
Çelik, taleplerini şöyle sıraladı: “Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde öğretmen açığı oldukça fazladır. Bu yörelerde çalışan öğretmenlere ücret anlamında pozitif ayrımcılık yapılarak, illerin durumuna göre tazminat ödenmelidir. Derslik başına ortalama 28 öğrenci düşmesi için toplamda 76 bin dersliğe ihtiyaç bulunmaktadır. Bu açığın giderilmesi yönünde çaba gösterilmesi gerekmektedir. Anadolu’nun birçok yöresinde temizlik konusunda durum bütünüyle içinden çıkılmaz bir haldedir. Bu nedenle, Bakanlık okulların temizlik sorununu çözmek için en az 30 bin hizmetli alımı yapmalıdır. Güvenli ve sağlıklı bir öğrenme ortamı olmadan öğretmenler öğretimde, öğrenciler de öğrenmede sıkıntı yaşar. Bunun önüne geçilmesi için okulların güvenli ve sağlıklı hale getirilmesi bir zorunluluktur.”